11/12/2025
‼️Parlamentoda Kabul Edilen Baṣörtüsü Yasağının Bütün Detayları
Avusturya Ulusal Konseyi, perşembe günü yaptığı oylamada 14 yaş altındaki kız öğrenciler için okullarda başörtüsü yasağını geniş bir çoğunlukla kabul etti. Yasa tasarısına yalnızca Yeşiller Partisi karşı çıktı. Yeşiller, başörtüsü yasağına prensipte destek vermekle birlikte, metnin mevcut haliyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceğine inandıklarını vurguladı. Oylanan yasa paketinde ayrıca “suspendierungsbegleitung” olarak adlandırılan yeni bir disiplin uygulaması da yer aldı.
Başörtüsü yasağının tartışıldığı oturumda, düzenlemenin yalnızca İslami geleneklere göre başı örten örtüleri kapsadığı belirtildi. Yasa, okul binası dışındaki okul etkinlikleri için geçerli olmayacak. Yaptırımlar ise 2026/27 eğitim yılından itibaren uygulanabilecek. Son aşamada ailelere 150 ile 800 euro arasında para cezası verilebilecek.
Koalisyon partileri, son yıllarda kız öğrencilerin hem aile içi baskılara hem de akranları olan bazı genç erkeklerin “ahlak bekçiliği” girişimlerine maruz kaldığını savundu. Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm (ÖVP), başörtüsünün “sıradan bir kumaş parçası olmadığını, çoğu zaman baskının sembolü hâline geldiğini” söyledi.
ÖVP Genel Sekreteri Nico Marchetti, öğretmenlerin uygulamada yalnız bırakılmayacağını, yasağı uygulamakla öğretmenlerin değil okul yönetimlerinin yükümlü olduğunu ifade etti. Hükümetin tahminine göre yaklaşık 12.000 kız öğrenci yasağın kapsamında bulunuyor. Yasa, tüm kamu ve özel okullarda geçerli olacak.
NEOS: “Kısıtlama değil özgürlük koruması”
NEOS Genel Başkanı Yannick Shetty, düzenlemenin bir özgürlük kısıtlaması değil, 14 yaşın altındaki kız çocuklarının özgürlüklerini koruma girişimi olduğunu söyledi. Eğitim Bakanı Christoph Wiederkehr (NEOS), çocukların “zorlamalardan bağımsız kişisel gelişim hakkı” bulunduğunu vurguladı.
SPÖ’den odak: Suspendierungsbegleitung
SPÖ’nün ilk konuşmacısı Heinrich Himmer, yasa paketinin diğer unsurlarına odaklanarak, okuldan uzaklaştırılan veya disiplin cezası alan öğrencilerin haftada 20 saate kadar “suspendierungsbegleitung” programına katılma zorunluluğu getirildiğini belirtti. Bu süreçte yapılacak zorunlu “perspektif görüşmeleri”nin okul terklerini azaltmayı hedeflediğini söyledi. SPÖ'lü Christian Oxonitsch ise başörtüsü yasağının tek başına sorunu çözmeyeceğini, özellikle “burschenarbeit” denilen erkek öğrencilere yönelik çalışmaların güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
FPÖ: “Uzun yıllardır talep ettiğimiz yasa”
FPÖ, yaşanan tartışmaların “son yıllarda artan kitlesel göçün sonucu” olduğunu savundu ve yasağı uzun süredir talep ettikleri bir adım olarak nitelendirdi. FPÖ Eğitim Sözcüsü Hermann Brückl, başörtüsünün “siyasi İslam’ın sembolü” olduğunu söyledi ve yasağın öğretmenleri de kapsaması gerektiğini savundu.
Yeşiller: “VfGH iptal edecek”
Yeşiller Partisi adına konuşan Sigrid Maurer, hiçbir öğrencinin başörtüsü takmaya zorlanamayacağını, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti; ancak yasanın açık bir şekilde anayasaya aykırı olduğunu, bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceğini söyledi. ÖVP’den Marchetti buna “kararı siz değil, Anayasa Mahkemesi verecek” diyerek karşılık verdi. Eğitim Bakanı Wiederkehr ise ek önlemler ve erkek öğrencilere yönelik çalışmaların bu düzenlemeyi önceki iptal edilen yasadan farklı kıldığını savundu. Anayasa Mahkemesi, 2020 yılında ilkokullar için getirilen benzer yasağı, yalnızca İslami başörtüsünü hedeflediği gerekçesiyle eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etmişti.
İGGÖ: Anayasa Mahkemesi’ne gidiyoruz
Avusturya İslam Cemaati (IGGÖ), yasa tasarısının “anayasal ve insan hakları bakımından ciddi sorunlar” içerdiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıkladı. IGGÖ, hiçbir çocuğun başörtüsü takmaya zorlanmaması gerektiğini vurguladı; ancak başörtüsünü özgür iradesiyle takan çocukların hakkını da savunacaklarını belirtti. Örgüt, “genel yasakların temel haklara müdahale anlamına geldiğini” ifade etti.
Uzmanlar: “Yasak çözmek yerine zarar verebilir”
Oylama öncesinde birçok sosyal hizmet uzmanı ve okul yöneticisi yasağa eleştiriler yöneltti. SOS Mitmensch’in görüşlerine başvurduğu uzmanlar, yasağın kız öğrencileri daha fazla izole edebileceğini ve ailelerle okullar arasında ciddi gerilimlere yol açabileceğini söyledi. Bregenz merkezli Amazone Derneği’nden Angelika Atzinger, zorla başörtüsü taktırılan öğrencilerin “yasaklara değil desteğe ihtiyaçları olduğunu” belirtti.
Wien’de faaliyet gösteren Peregrina derneğinden Katharina Echsel ise yasağın Müslümanları “geri kalmış, ataerkil” bir grup; geri kalan toplum kesimlerini ise “eşitlik yanlısı” olarak karşı karşıya getiren bir ikilik yarattığını ifade etti. Echsel, başörtüsünün yalnızca dini değil, kimi zaman kültürel, protest amaçlı veya kimlik vurgusu niteliğinde de olabileceğini söyledi.
“Olumlu modeller zaten var”
SOS Mitmensch, kız çocuklarının güçlendirilmesine yönelik hâlihazırda etkili programlar olduğunu hatırlattı. Okullarda uygulanan sosyal öğrenme haftaları, çocuklarla birlikte hazırlanan sınıf kuralları, çatışma çözümü dersleri ve güçlü kadın rol modelleri bu araçlar arasında sayıldı. Uzmanlara göre özellikle ataerkil ailelerden gelen kız çocukları, tam gün okul modellerinden büyük ölçüde yararlanıyor. Ayrıca ortak etik derslerinin, karşılıklı anlayış ve toplumsal uyumu desteklediği vurgulandı.