10/07/2025
🩸Gerçek Bir Hikaye 🩸
Adam, kendi hayatını kurtarmak için boğulan karısını terk ediyor.
Muhtemelen merak ediyorsunuzdur: Nasıl bir adam böyle bir şey yapabilir?
İnternette viral olan bu hikaye, çevrenizdeki insanların davranışlarını yeniden düşünmenize neden olacak.
Bir öğretmen, öğrencilerine vahşi bir fırtınaya yakalanan bir geminin hikayesini anlatmıştı. Gemide bir adam ve karısı da vardı. Tekne batmaya başladığında herkes hayatta kalmak için mücadele ediyordu. Filikada ise sadece bir kişilik yer kalmıştı.
Adam, karısını geride bırakıp filikaya atladı.
Kadın, batmakta olan geminin güvertesinde son bir kez ona baktı ve tek bir cümle söyledi.
Tam bu noktada öğretmen hikâyeyi durdurdu ve sınıfa sordu:
— Sizce, o anda ne söyledi?
Cevaplar hızla geldi:
— "Sen bir korkaksın!"
— "Senden nefret ediyorum!"
— "Sen bir adam değilsin!"
Ama o zamana kadar sessiz kalan bir öğrenci, yumuşak bir sesle fısıldadı:
— “Çocuklarımıza iyi bak,” dedi.
Öğretmen şaşkınlıkla sordu:
— Bu hikâyeyi daha önce duymuş muydun?
Çocuk başını salladı:
— Hayır. Ama annem ölmeden önce babama bunu söyledi.
Öğretmen bir süre sessiz kaldı. Sonra anlatımına devam etti.
Okyanusun derinliklerinde kaybolan gemi...
Adam hayatta kaldı ve kızlarıyla birlikte yaşamaya devam etti. Yıllar geçti. Bir gün o da hayata gözlerini yumdu.
Ölümünden kısa bir süre sonra, kızı onun günlüğünü buldu.
Satırlarda şunlar yazıyordu:
> “Hastalığın onu yakında alacağını biliyorduk. Doktorlar, sadece birkaç gün ömrü kaldığını söylemişti. O gün, gemi batarken onu filikaya almak istedim, ama reddetti. Bana asla unutamayacağım bir gülümsemeyle baktı ve dedi ki: ‘Git. Kızımızın sana ihtiyacı var.’
İtaat etmekten başka çarem yoktu...
Ama ne çok isterdim seninle birlikte ölmeyi, aşkım... Ne yazık ki kızımız için seni okyanusun kollarına bırakmak zorunda kaldım.”
Hikâye bittiğinde sınıf sessizliğe büründü.
O gün öğrenciler çok önemli bir ders aldı:
Hayat, göründüğünden çok daha karmaşıktır.
Her davranışın, her kararın arkasında çoğu zaman bilinmeyen bir gerçek yatar.
Asla hemen yargılama.
Çünkü herkes, içinde başkalarının bilmediği bir hikâye taşır.