Luna Yayınları

Luna Yayınları Deneyimli, dinamik, yenilikçi bir yayıneviyiz. Hazırladığımız her kitap bizi heyecanlandırıyor. İşimizi aşkla ve titizlikle yapiyoruz.

Kuş konmasın yakınıma. Kendi kendime konuşurum hep. Duyar yetiştirir sana belki ulak gibi. Deli dersin sen de onlar gibi...
18/12/2025

Kuş konmasın yakınıma.
Kendi kendime konuşurum hep.
Duyar yetiştirir sana belki ulak gibi.
Deli dersin sen de onlar gibi.
Bir de aklı başımda olduğumu anlatmaya uğraşamam.
Sevdiğimi anlatmam yetmezmiş gibi.

Ağacın türü önemliymiş… En uygununun ıhlamur ağacı olduğunu söyledi dostum… Nedeni ise, ıhlamurun iskarpelayla çalışırke...
17/12/2025

Ağacın türü önemliymiş… En uygununun ıhlamur ağacı olduğunu söyledi dostum… Nedeni ise, ıhlamurun iskarpelayla çalışırken kazalara karşı daha güvenli olmasıymış. Bir doğrama ustasının uyarısıyla gitmiş, ıhlamur ağacından küçük kütükler tedarik etmiş… Bunları bir süre bodrum katında, gölgede kurutmuş, sonra denemelerine başlamış… Ihlamur ağacını oyarken bıçaklar fazla dirençle karşılaşmıyormuş… Budaksız ve nispeten yumuşak bir ağaç olduğu için bıçakların takılma ve sağa sola kaçma tehlikesi de bulunmuyormuş… Şair dostumdan bu ilginç bilgiyi aldıktan sonra, biraz da konuyu başka alana çekmek için: “Kuklaların ya da kuklalık yapması için yontulan figürlerin iyi huylu, itaatkâr bir malzemeden yapılıyor olması herkes için güvenli demek ki…” dedim.

“Bak, ben işin bu yanını aklıma getirmemiştim… Kuklacı, elbette kuklanın uysalını tercih edecektir. Kendi başına buyruk kukla, kuklalık yapamaz ki… Çapaklı, budaklı kütükten kukla olmaz... Ihlamurun ağacı da uysaldır, çiçeği de… İçimi yumuşak ve midevîdir… Sakinleştirir, hatta uyutur…”

Her satırıyla yaşamdan, gönülden ve gerçekten iz taşıyan bir yazar, Yeşim Başaran: Eylül Mavisi’yle kalbimize dokundu, ş...
16/12/2025

Her satırıyla yaşamdan, gönülden ve gerçekten iz taşıyan bir yazar, Yeşim Başaran: Eylül Mavisi’yle kalbimize dokundu, şimdi de Kasım Sarısı’yla içimizdeki ılıklığı dile döküyor. Sade, samimi ve dönüştürücü bir dille yaşamın kırılma anlarını, gönül izlerini, yalnızlığı, çoğalmayı ve yeniden ayağa kalkmayı anlatıyor.

Bu kitap; son yirmi yılın sabrından, sessizliğinden, iç hesaplaşmalarından geçerek süzülmüş kırk bir bölümden oluşuyor. Her bir satır, yaşanmışlığın içinden geçen bir ışık çizgisi gibi…
“Yazmak, sonlara kafa tutup sonsuzluğa yelken açmak değil mi?” diye sorarken, kelimeleriyle hem kendini hem bizi iyileştirmeye çalışıyor.

Bir kadının kendiyle, hayatla, yalnızlıkla, kalabalıkla, yaşla ve hayallerle kurduğu gerçek bir bağ. Dokunduğu her okuyucuda başka bir iz bırakacak kadar içten, sade olduğu kadar derin, duru olduğu kadar güçlü…

Güz renklidir derler ama Yeşim Başaran, maviyi de sarıyı da kalbiyle boyuyor. Ve bu kitapta her duyguyu kendi renginde yaşatıyor.

Her insanın içinde konuşan bir ses vardır; biri dünyaya seslenen, diğeri yalnızca kendine fısıldayan.İki Ses, bazen bir ...
12/12/2025

Her insanın içinde konuşan bir ses vardır; biri dünyaya seslenen, diğeri yalnızca kendine fısıldayan.

İki Ses, bazen bir çınar gövdesine yaslanan yorgunluğu, bazen sessizce söylenen bir “belki”yi, bazen de hiçbir yere varmayan ama her şeyi anlatan bir noktayı taşır içinde.

Ayrılıklar, yüzleşmeler, arzular, boşluklar… Ve yine de bir umut gibi büyüyen kelimelerle örülür her dize.
Şiirler sessizce konuşur: Kimi zaman bir darağacının gölgesinde kalan inadımızla kimi zamansa yıldızlara bakarken susmaya cesaret edemeyen kalbimizle.

Anlatmanın, susmanın önüne geçtiği anlar var. Ve bazen sadece iki ses yeter: Biri senden, diğeri sana rağmen.

İçimize gömülen kelimeleri görünür kılan bir duyarlılıkla Kazım Sarğın’ın kaleminden çıkan bu dizeler, kendini duymaya yeniden cesaret eden herkese sesleniyor.

Zeynep Çokran

“Kendimize henüz ulaşmadanNasıl varırız ait olduğumuz yere.”Hollanda’da renklerin içinde yaşayan bir resim öğretmeni ola...
08/12/2025

“Kendimize henüz ulaşmadan
Nasıl varırız ait olduğumuz yere.”

Hollanda’da renklerin içinde yaşayan bir resim öğretmeni olan Defne, yıllar sonra Begonvil Kasabası’na, çocukluğunun topraklarına döndüğünde, sadece bir atölyeye değil, geçmişine ve kalbinin en sessiz köşelerine de dönmeye başlar.

Feraye Hanım’ın çiçeklerle iç içe, sanatla yoğrulmuş küçük atölyesi, yıllar sonra Defne’yi tekrar kucaklarken; özlenen anılar, göz ardı edilen hayaller ve hiç sorulmayan sorular birer birer gün yüzüne çıkar.
Bir yanda çocukluk anılarının sıcaklığı, kasabanın samimi sokakları ve kır çiçekleri… Diğer yanda beklenmedik karşılaşmalar, yarım kalmış melodiler ve çok uzaklardan gelen bir belgesel kamerasının aradığı “hakiki bir hayat.”

Defne’nin iç sesiyle şekillenen bu sanatsal roman; okurunu bir kadının kendi yaşamındaki eksik renkleri kilometrelerce ötede bulduğu, ilham dolu bir yolculukla buluşturuyor.

Çocuklar duygularını çoğu zaman çizgilerle, renklerle ve basit figürlerle ifade eder. Bu sessiz dili doğru okumak ise di...
03/12/2025

Çocuklar duygularını çoğu zaman çizgilerle, renklerle ve basit figürlerle ifade eder. Bu sessiz dili doğru okumak ise dikkat ve bilgi gerektirir.
“Küçük Çizgiler, Büyük Mesajlar: Çocuk Resimlerini Anlama Sanatı”, çocukların çizimlerini bir değerlendirme aracı değil, onların iç dünyasına açılan bir iletişim köprüsü olarak ele alan kapsamlı ve bilimsel temelli bir rehberdir. Kitap, renklerin ve sembollerin taşıdığı duygusal anlamları açıklarken, tek bir resimden hüküm vermenin risklerine ve süreç boyunca görülen tekrarların önemine dikkat çeker.
Ebeveynler, öğretmenler ve çocuklarla çalışan uzmanlar için hazırlanan bu eser; doğru soruları sormayı, resimlere etik bir bakış açısıyla yaklaşmayı ve gerektiğinde profesyonel destek almanın gerekliliğini anlaşılır bir dille sunar.
Bu kitap, çocukların çizimlerinde saklı duygusal ipuçlarını fark etmek ve onlara daha bilinçli, daha duyarlı bir şekilde eşlik etmek isteyen herkes için değerli bir rehber niteliğindedir.
Unutmayın: Bir çocuğun resmi, çoğu zaman kelimelerin söyleyemediklerini fısıldar.

Ben zamanı unuttum gecelerin karanlığındabu gece kaçıncı doğuşu Ay’ın?Yüreğimden kayan hangi yıldız?Unuttum döndüğünü Dü...
03/12/2025

Ben zamanı unuttum gecelerin karanlığında
bu gece kaçıncı doğuşu Ay’ın?
Yüreğimden kayan hangi yıldız?
Unuttum döndüğünü Dünya’nın.
Sevgiyi ararken gece karanlıklarında
çakan her şimşek ya da
doğan her yıldız düşlerim oldu.
İşte o geceler var ya o geceler/onları anlatamadım
ama her anını doyasıya yaşadım.
Ben zamanı unuttum gecelerin karanlığında
yoğunlaşırken duygularım baktım ki kaçıp gitmiş uykularım.
Kimi zaman zirvesine ulaşılamayan dağ
kimi zaman kıvrılarak akan ırmak
kimi zaman çelik misali sert
kimi zaman pamuk gibi yumuşak
Arguvanlar açıyor nasıl da çarçabuk geçiyor mevsimler bak.
Ben zamanı unuttum gecelerin karanlığında dolaştım
düşlerim de ellerimle tuttum bulutları
sakladım yıldızları göğsümde
gözyaşlarım oldu yağmurlar ve toprakta çırpındı yüreğim.
Ben zamanı unuttum gecelerin karanlığında
akasyalar akşamsefaları açtı dallarımda
döküldü yapraklarım birer birer
kar kapladı yollarımı dur dedi seher/ hiç ummadığım bir anda
Dünya dönüyor bu kadar düş yeter
bu kadar da çok sevilmez ki geceler.

Bu kitapta, kavramsal düşünme yolculuğunda eşlik edecek sorgulatıcı etkinliklere yer verildi. Her bir kavramsal tartışma...
02/12/2025

Bu kitapta, kavramsal düşünme yolculuğunda eşlik edecek sorgulatıcı etkinliklere yer verildi. Her bir kavramsal tartışma, düşüncelerinizin sınırlarını genişletmek, birlikte düşünerek fark etmek ve yeni düşünce ufuklarına açılabilmenizi teşvik etmek amacıyla hazırlandı.

Bazen kısacık bir hikâye, bazen birkaç görsel, bazense tek bir soru, daha önce açılmamış bir kapıyı aralayacak zihninizde.

Bildiklerinizi sorgulatan, bilmediklerinizi fark ettiren, eleştirel, derin ve bir o kadar da keşif dolu bir yolculuk…

Uzun yıllardır “Çocuklar İçin Felsefe Eğitmen Sertifika Programı”nda eğitmen olarak görev yapan, çocuklarla ve gençlerle P4C uygulamaları konusunda deneyimli öğretmen Arzu Hasançebi’nin kaleminden hem P4C hem de edebiyat camiasına armağan edilmiş güçlü bir kitap,  genç filozoflarını bekliyor!

“Düşünme sürecinde yürüdüğümüz yol kadar  kiminle yürüdüğümüz de önemlidir.”

23/11/2025
Sorgulayan topluluğun parçası olmak ister misin?P4C Eğitmen Eğitimi📌Teorik kısım tarihleri: 3 - 5 - 9- 12 - 16- 19 Aralı...
22/11/2025

Sorgulayan topluluğun parçası olmak ister misin?

P4C Eğitmen Eğitimi

📌Teorik kısım tarihleri: 3 - 5 - 9- 12 - 16- 19 Aralık

📌Uygulama tarihleri: 23 - 26 - 30 Aralık ve 2 - 6 - 9 Ocak

📌Saat: 20.00 - 22.30

📌Zoom üzerinden gerçekleştirilmektedir.

📌Üniversite onaylı sertifika 

📌“P4C Nedir? P4C gelişimi ve tarihsel süreci nasıldır? P4C nasıl uygulanır? Soruşturan Topluluk nedir? Kolaylaştırıcı kimdir ve alet çantasında neler vardır? Çocukluk felsefesi nedir?” sorularına cevap veren bir eğitim sürecidir.

📌Katılımcılar 1. Seviye sonunda P4C ve Soruşturan Topluluk metoduyla tanışırlar. Felsefe-bilim ilişkisi, felsefe-düşünme ilişkisi hakkında fikir sahibi olurlar. Felsefi temele dayanan uyaran seçimi ve felsefi soru oluşturma yetisini kazanırlar. Soruşturan topluluk içinde P4C uygulamasının temel öğelerini kavrarlar.

📌Uygulama kısmı, metodun teorik alt yapısına dair derslerle başlar. P4C metodunun tarihsel gelişimi, farklı ekoller, kolaylaştırıcı adaylarının felsefi bilgilerini geliştirmesi için ahlak, varlık, bilgi, dil ve sanat felsefesi alt disiplinlerine ait dersler aktarılır. 2. Seviye programının ayrıcalıklı ve en önemli kısmı, kolaylaştırıcı adaylarını, bireysel olarak uygulama deneyimine hazırlanmaktır.

📌2. Seviye katılımcıların iki yönlü kazanım elde etmesini sağlar. Öncelikle kolaylaştırıcı adayı, yaptığı P4C uygulamasıyla kolaylaştırıcı olma yolunda ilk deneyimini yaşar. Bu deneyim sonrası, danışman eğitmeninden, güçlü yanları ve gelişim alanları ile ilgili geri bildirim alır. İkinci olarak katılımcılar, katılımcı sayısı kadar P4C uygulamasının içinde de yer alarak, birçok kez soruşturan topluluğun parçası olmayı deneyimler.

📌Detaylı bilgi ve kayıt için Dm ya da [email protected]

2. Baskısı ile okurları ile...
22/11/2025

2. Baskısı ile okurları ile...

Renk Bayramı yaklaşırken heyecanlanmayan tek renk Mavi’ydi.Kalabalık ve karmaşa, onu bazen yoruyordu.Üstelik gökyüzünde ...
19/11/2025

Renk Bayramı yaklaşırken heyecanlanmayan tek renk Mavi’ydi.
Kalabalık ve karmaşa,
onu bazen yoruyordu.
Üstelik gökyüzünde süzülmek varken,
balon şişirmek de neydi?
Çözümü kaçmakta buldu.
Şarkılar sustu, renkler soldu.
Mavi, şimdi tek başına gerçekten
mutlu muydu?

Duyguları fark etmek bazen zordur.
Akıllar karışır, iç sıkılır…
Kimi kaçar, kimi solar, kimi bağırır.
MAVİ’nin de aklı biraz karışmıştır.
En yakın arkadaşı YEŞİL yardıma koşar
ve işte ortaya birlikteliğin rengi çıkar!
En güzel renkler, bir aradayken doğar!

Address

Ankara
06420

Opening Hours

Monday 09:00 - 18:00
Tuesday 09:00 - 18:00
Wednesday 09:00 - 18:00
Thursday 09:00 - 18:00
Friday 09:00 - 15:00

Telephone

+903124335070

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Luna Yayınları posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Luna Yayınları:

Share

Category