
17/01/2025
Antik çağ heykellerinde hep bir çanta motifi dikkati çeker. Bu motif Sümer heykellerinde de vardır, Güney Amerika'daki antik heykellerde de. Kristof Kolomb'dan önce iki farklı kıtada yaşayan insanlar birbirinden habersizken nasıl oluyor da iki tarafta da benzer çanta taşıyan insan heykelleri, benzer piramit yapıları olabiliyor? Acaba bunları uzaylılar yapmış ya yaptırmış olabilir mi? İşin aslı şu ki, insanoğlu tarih öncesi çağlardan beri birbiriyle iletişim halindeydi. Örneğin Neandertaller. Bu Neandertaller, yaklaşık 350.000 yıl önce Cebelitarık boğazını geçerek Avrupa'ya ulaşan Homo habilis'lerden evrilmiştir ve yaklaşık 300.000 yıl boyunca Avrupa'nın her yerinde yaşamıştır. Oysa onların gelişim aşamaları, Orta Aftika'daki diğer insansı türler ile paralellik gösterir. Orta Afrika'daki insansılarla aynı dönemde ateşi kullanmaya başlamış, aynı dönemlerde benzer el aletleri yapmış ve yine aynı dönemlerde soyut düşünmeye başlamıştır. Soyut düşüncenin ilk kanıtı ölüleri seromoni ile gömmeye başlamaları ki iki tür de aynı dönemde bunu yapmaya başlamıştır. Her ne kadar iki farklı insan türü farklı kıtalarda yaşasalar da; yaşam tarzları, avlanma teknikleri hep birbirine benzer olmuştur. Bu arada neandertaller gerizekalı değildi, kafataslarına göre beyinlerinin hacmi Homo sapiens'lerle aynıydı. Yaklaşık 60.000 yıl önce Homo sapiensler kuzeye göç ederek,Arabistan üzerinden (Akdeniz sahil şeridini takip ederek) Anadolu'ya ve oradan da kafkaslar üzerinden Avrupa'ya ulaştı. Tam onlar Avrupa'ya ulaştığında neandertallerin nesli aniden sona erdi. Buna neyin sebep olduğu bilinmiyor ancak Homo sapienslerle neandertallerin birlikte yaşadığına veya birbirleri ile savaştığına dair en ufak bir arkeolojik bulguda yok. Buna rağmen günümüzde modern insanların genlerinin yaklaşık %2- 5'i neandertal genidir. Acaba Homo sapiensler Avrupa'ya ulaşmadan önce de neandertallerle görüşüyorlar mıydı? Belki de iki kıta arasında mekik dokuyan ilkel tüccarlar, gezginciler vardı. Biz Kristof Kolomb'dan önce de Amerika kıtasında yaşayanlarla iletişim halinde olmuş olabiliriz. Kristof Kolomb zamanında bu imkansız gibi gözüküyordu. Ancak insanlar orta çağda hem teknolojik, hem de siyasi açıdan gerilediklerinin farkında değillerdi. İlk çağ zamanında farklı şehirlerdeki gölgeleri inceleyerek dünyanın yuvarlak olduğunu ispatlayan, bununla da yetinmeyip bir de dünyanın çevresini hesaplayan (sadece %1'lik hata payıyla), ve bununla da yetinmeyip güneşin dünyaya olan uzaklığını da sadece %1 hata payıyla hesaplayan Eratosthenes vardı (mö 3. yy). O dönemde atomların varlığını ve bütün maddelerin atomların (elementlerin) farklı dizilimlerle bağlanarak farklı maddeleri (molekülleri), farklı canlıları oluşturduğunu söyleyen Leukippos ve öğrencisi Demokritos vardı (mö 5. yy). O dönemde buhar gücü kullanılarak kendiliğinden açılan tapınak kapıları, Güneş ışınlarını bir noktaya odaklayarak Roma donanmasını yakan Archimed vardı. İlk çağ döneminde devletler de demokrasi ile yönetiliyordu. Eski Roma, onun rakibi Kartaca ve pek çok Yunan devletleri halkın seçtiği kişilerce temsil edilen parlamentolara sahipti. Peki ne oldu sonra? Karanlık orta çağ başladı. Zorba hükümdarlar gücün mutlak hakimi olup ülkeleri monarşi ile yönetmeye başladı. Din savaşları başladı. Felsefe, bilim, sanat yok oldu, kütüphaneler yakıldı. Geniş çaplı yağmalar, kitlesel katliamlar yapıldı. Bu süreçte insanlar geçmişlerini unuttu. Daha kötüsü insanlar geçmişte ne kadar ileri olduklarını hatırlamaz oldular. Ne zaman ki yeni çağda insanlar zorba hükümdarlara baş kaldırıp reformlar, devrimler yapmaya başladı, işte o zaman bilimde ve sanatta yeniden ilerleme oldu. Elbette antik çağlarda uzaya gidiyorduk, nükleer enerji kullanıyorduk demiyorum, ama o dönemin insanları orta çağ insanlarından çok daha bilinçli ve bilgiliydi. Sorun, bizim o günlerdeki yaptıklarımızı unutmuş olmamız. İnsanlar Kristof Kolomb'dan önce kıtalararası gemi yolculukları yapılamadığına inanır. Oysa Afrika kıtasının burnunun dibindeki Madagaskar adasının yerlileri Afrikalı değil, Polinezyalıdır. Polinezyalılar tahminen 2.400 - 3.000 yıl önce uzakdoğudan (yaklaşık 9.000 km'lik mesafeden) gelip oraya yerleşmiştir. Gördüğümüz her ilginç şey için komplo teorisyenlerinin uydurduğu absürt hikayelere inanmak yerine geçmişimizi daha detaylı araştırmalı-öğrenmeliyiz.
ZAMAN AYIRIP SABIR GÖSTERİP OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM