
01/08/2025
Yalçın Kaynak Yazdı: "Recep de Bizim, Ali de – Sakın Ha Asmayın Kıspeti Yiğitler!"
"Bazı isimler vardır…
Zamanla yarışmaz, zamanı yontar.
Kırkpınar gibi bir abideye adlarını sadece altın harflerle değil, alın teriyle, sabırla, dirayetle kazırlar.
Bugün kalemim, tarihe ve millete mal olmuş iki büyük pehlivanı anmak, anlamak ve anlatmak için kâğıda değiyor:
Recep Kara ve Ali Gürbüz..
Tarihi Kırkpınar’da son 15 yıla damgasını vurmuş, dört altın kemeri kuşanmış bu iki yiğit, yalnızca kürsüleri değil, gönülleri de fethetmiş isimlerdir.
Minikten başa uzanan bir yolculuk…
Yüzlerce madalya, onlarca kemer…
Ve nice mücadele dolu yıl…
Kıran kırana, omuz omuza, onurla, vakar içinde…
Kolay mı sanıyorsunuz bu yolu?
Defalarca bıçak altına yatacaksın…
Omuzun, dizin, belin yara bere içinde olacak…
Korona gibi belalı bir hastalık ciğerine çökecek, ama sen yılmayacaksın.
Ve yine de çıkacaksın meydana...
Peşrev çekeceksin...
Göğsünü gere gere kispet giyeceksin...
Hem de eski kondisyonun yokken, artık her kasın “yeter” derken.
Ve birileri çıkacak, belki iyi niyetle, belki de farkında olmadan diyecek ki:
“Artık bırakın... Kıspeti asın…”
Hayır, dostlar!
Bu kolay söylenen, ama ağır gelen bir sözdür.
Çünkü bu insanlar ömrünü bu meydana adamış.
Recep de bizim, Ali de bizim!
Bu sözler, en çok da onların yüreklerinde sızı olur.
Unutmayın… Yaş sadece rakamdır.
43 yaşındaki Recep Kara, nasipse 2027’te kispeti asacağını açıklamış.
Ama bu milletin gönlünde çoktan efsaneleşti bile.
O artık sadece bir sporcu değil, bir ekoldür.
38 yaşındaki Ali Gürbüz ise hâlâ meydanda.
Kimine göre yorgun, kimine göre yavaş…
Ama hâlâ dimdik, hâlâ dirençli!
Kırkpınar’da iki kez ebedi kemerin eşiğinden dönen, defalarca sakatlıkla boğuşan, bel fıtığı ameliyatından sonra tekrar zirveye çıkan, omuzları parçalanmışken yeniden kispet giyen bu yiğit hakkında hüküm verirken, bu zorlu geçmişi göz önünde bulundurmamak haksızlık olur!
Beklentiniz büyükse, nedeni de büyüktür.
Evet, Ali’den beklentimiz hep zirve.
Çünkü Ali, bizi zirveye alıştırdı.
Kazanmadığında hayal kırıklığı yaşıyoruz; ama bu, onun ne kadar büyük bir pehlivan olduğunun göstergesidir.
Varsın 2024’te omuz sakatlığı yaşasın, varsın 2025 yılında kürsü dışında kalsın…
Ben inanıyorum ki 2026 onun yılı olacak.
İyi bir hazırlık, iyi bir ekip ve doğru bir stratejiyle beşinci kemer neden olmasın?
Eleştirirken kırmayalım.
Sözümüz, taş gibi oturmalı ama yürek kırmamalı.
Eleştirilerimizde hakkaniyetli olalım.
Geçmişte hangi zorlu yokuşları düzlediklerini, hangi küllerden yeniden doğduklarını unutmayalım.
Bugün “bırak” dediğimiz o yiğitler, dün bizi ayağa kaldıranlardı!
Pehlivanlık sadece bilekte değil, yürektedir.
Ve bilin ki Recep de Ali de hâlâ o yürekle, o duruşla, o vakar içinde er meydanındadır!
Son Söz:
Varsın biz sabırla bekleyelim…
Ama yeter ki onları kırmayalım!
Kıspete değil, saygıya uzanalım.
Çünkü bu millet, kıymet bilen millet olursa büyüktür!"
Yalçın Kaynak / Sadece Güreş Sayfası