06/09/2025
Ölümüne Mücadele, Sabra Davet: Ali Gürbüz!
Yağlı güreş camiasının en büyük isimlerinden biri olan Ali Gürbüz, 2024 yılı Korkuteli finalinde yaşadığı talihsiz sakatlığın ardından er meydanlarına eksik hazırlanarak döndü. Spor bilimi açıkça gösteriyor ki; ciddi sakatlıkların tam anlamıyla iyileşmesi aylarla değil, yıllarla ölçülür. Fakat yeni sistem, yani lig güreşleri, pehlivanları sakat da olsalar mücadeleye zorunlu kılıyor. Çünkü bugün Kırkpınar’a çıkabilmek, artık sadece bir isim olmakla değil; ligde toplanan puanlarla mümkün.
İşte bu yüzden Ali, tam olarak iyileşmeden sezona girmek zorunda kaldı. Ne tam kondisyon vardı, ne de gücü geri dönmüştü. Hele ki artık er meydanında üç dört değil, ondan fazla favori gösterilen pehlivan varken… Onca yiğidin arasında %40–50 hazır bir Ali’nin işi iki kat zorlaşmıştı.
Manavgat’tan Diskalifiye, Gaziantep’ten Men!
Sezona Manavgat’ta iyi başladı aslında. Çeyrek finale kaldı, Pazar gününe garantiyle girdi. Lâkin o gün talihsizlik zinciri başladı: aldığı ceza ile puanları silindi, güreşlerden diskalifiye edildi. Üstüne Gaziantep etabında güreşmesine bile izin verilmedi. Yedi etaplı ligde ilk iki yarışmadan sıfır puanla ayrılan bir pehlivanın ne kadar geriye düştüğünü görmek zor değildi.
Sekapark’ta Ölümüne Bir Güreş!
Ve geldiğimiz yer Kocaeli Sekapark… İlk turda rakip Nedim Gürel. Ali, eksik kondisyonuna rağmen ölümüne bir güreş ortaya koydu. Abartı değil; gerçekten “ölümüne”. Tecrübesiyle, Nedim’in bir anlık dalgınlığını yakaladı ve turu geçti. Ama bedeli ağırdı: dinlenmeye çekildiğinde kısa süreli bir kalp spazmı geçirdi. İşte o anda hepimiz şunu düşündük: Allah göstermesin, Ali gibi bir efsane geri dönüşü olmayan bir durumla karşılaşabilirdi.
Fakat o vazgeçmedi. İkinci, üçüncü tura çıktı. Kendinizi Ali’nin yerine koyun; ya da evladınızın… Böyle bir durumda güreşmesine müsaade eder miydiniz? İşte perde arkasında yaşanan emek, alın teri, bedel tam olarak budur.
2026’ya Sabır!
Bir noktayı hatırlatmak isterim: Ali 2025’te Kırkpınar’da şampiyon olsaydı, “Devlet Sporcusu” unvanını alamayacaktı. Çünkü bu kural 2026’da yürürlüğe giriyor. Belki de kader, Ali’ye “sabret” dedi. Belki de 2025 onun için eksikleri görmek, 2026 ise yeniden doğuş yılı olacak.
Bugün 38 yaşında. Unutmayalım, Taşçı Usta kırklı yaşlarda Kırkpınar’da kemer aldı. Ali de ondan az yiğit değil. Azmiyle, oyun çeşitliliğini biraz daha artırarak, kondisyonunu toparlayarak yeniden zirveye yürüyebilir.
Bir Yiğidin Ötesi!
Ali Gürbüz yalnızca er meydanlarının pehlivanı değil. Aktif güreşi bıraktığında da bilgi, birikim ve tecrübesiyle bu camiaya hizmet etmeye devam edecek. Belki antrenör, belki kulüp başkanı, belki de bir gün federasyonun başında. Bu yiğit, güreşin olduğu her yerde var olacak.
Ama bugün bize düşen, sabretmek. Çünkü 2025 yılında Ali, yalnızca kürsü için değil, sevenlerini güreşsiz bırakmamak için canını ortaya koydu. Bunun en açık örneği Sekapark güreşleridir.
Ve 2026… işte o yıl, tüm eksiklerini gidermiş, sakatlığını atlatmış, yeniden dirilmiş bir Ali Gürbüz’ü hep birlikte göreceğiz.
Sabırla, umutla bekleyelim. Çünkü bu yiğit küllerinden yeniden doğacak.
Ben inanıyorum bu yiğit O kemeri almadan kispeti asmayacak...
Yalçın Kaynak / Sadece Güreş Programı Yorumcusu