Sadece Güreş

Sadece Güreş Sadece Güreş, Türk Güreşinin bir markasıdır.

VEFAT!Eski Kırkpınar Başpehlivanlarımızdan Ankara Nallıhanlı Kule Hakemi Vedat Ergin ustamızın kıymetli anneleri hakkın ...
06/10/2025

VEFAT!

Eski Kırkpınar Başpehlivanlarımızdan Ankara Nallıhanlı Kule Hakemi Vedat Ergin ustamızın kıymetli anneleri hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhume annemize Allah'tan rahmet, en başta oğlu Vedat Ergin ustamız olmak üzere ailesine, yakınlarına ve camiamıza sabırlar diliyoruz.

Sevgili Yalçın Kaynak hocam; Bu camia bizi yalnız ve sahipsiz bıraktığı için bende seni tek başına bırakmak zorunda kald...
23/09/2025

Sevgili Yalçın Kaynak hocam; Bu camia bizi yalnız ve sahipsiz bıraktığı için bende seni tek başına bırakmak zorunda kaldım. Lütfen bana hakkını helal et!

Sosyal medyada önüme düştükçe ve fırsatım oldukça az da olsa yağı güreşteki gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Ve maalesef yağlı güreşin ileriye gitmesi adına gerçekleri yazan benim gördüğüm sadece 3-4 kişi var. Bunlardan ipi göğüsleyen her zaman ki gibi Güreş Yorumcusu ve Güreş Yazarı Yalçın Kaynak hocam, Araştırmacı Yazar Zekeriya Uzun hocam, eskisi kadar olmasa da yine gündemi ve meydanı boş bırakmayan eski Başpehlivan Vedat Ergin ustam ve yeni yeni paylaşımlarını arttıran Yavuz Sönmez hocam... Maalesef bu birkaç isim olmasa güreş seyircisi gerçeklerden bir haber olacak.

Öncelikle sevgili Yalçın hocam sana şunu söyleyeyim; Her şeyden inanılmaz derecede soğudum. Güreşin G'sini dahi duymak istemiyorum. O çok sevdiğim ve uğruna hiçbir kimsenin ödeyemeyeceği bedeller ödedim ben bu yağlı güreş için. Bu uğurda ben güreşe gittiğim için işimden oldum. Güreş sevdasından vazgeçemediğim için işimle birlikte eşimden oldum. Daha söyleyeyim mi yağlı güreşe kaliteli bir yayıncılık getirelim diye yeni cihaz ve ekipmanlar aldık ve bu yüksek maliyetin altından kalkamayınca evimizden de olduk. Daha ne diyeyim, bu günlerde kim yanımızda oldu maalesef kimse. Yaklaşık 2-2.5 senedir adamın birinin sırf egosu yüzünden güreşlere gidemiyoruz. Bunun üstüne daha söylenecek bir şey var mı? Bence, sende bu işin peşini artık bırak abi. Bu yüzden sende hastalık sahibi oldun benim gibi. O dönemlerde sanayiden çıkamaz oldun, bütün maaşını her ay oraya verdin. Onun için benim durumumu en iyi sen biliyorsun, senin durumunu da ben. O yüzden demem o ki kurban olayım abim güreş de camiada o egolu başkanın olsun. Gel vazgeç bu kara sevdadan...

Sevgili dostlar bu yazıyı neden yazdım Yalçın Kaynak hocamın bu camia için hala daha ne yapabilirim diye çırpınışını gördüğüm için yazdım. Bu çırpınış inanın bu camiadaki yapılan yanlışları yemin ederim ki düzeltmeyecek. Tam aksine Yalçın Kaynak hocam bu uğurda sağlığından olduğu gibi Allah muhafaza canından da olacak. O yüzden siz ona bakmayın ve hocaya, hocam arkandayız devam et gibi methiyeler düzmeyin!

Cemil Tekin / Sadece Güreş Sayfası

YOK EDİLEN VE KAYBOLAN MİLLİ DEĞERLERİMİZ!Modern dünya adı altında oynanan modernizm tiyatrosunun mimarı Batı dünyası, y...
22/09/2025

YOK EDİLEN VE KAYBOLAN MİLLİ DEĞERLERİMİZ!

Modern dünya adı altında oynanan modernizm tiyatrosunun mimarı Batı dünyası, yavaş yavaş bu toprakların da kanına girerek kültürümüzü, geleneklerimizi, inancımızı ve en önemlisi de bu topraklarda yetişen, bizi biz yapan değerlerimizi ve erdemlerimizi zehirledi. Biz de maalesef zehirlendik. Zehirlendiğimizi, bozulduğumuzu kabullenemedik. Bozuldukça modernleştiğimizi ve batılılaştığımızı düşündük, hatta düşünmek zorunda bırakıldık.

Geçmişimizin mirası bizi farklılaştırabilecek bir fırsattır.

Bu yazıda sunulan fotoğraf; spor ahlakı, sporcu edebi ve terbiyesini gösteren, Türk-İslam kültürünün bir simgesi niteliğindedir.

Dünyada uygulanan, Batı emperyalizmi tarafından bize pazarlanan ve aslında bize ait bir değer olan "Fair Play" uygulamasının çıkış noktası ata sporumuzdur.

700 yıllık bu geleneğin son temsilcisi de Ordulu'dur.

Büyük mücadeleler sonucu bu kadim kültürü yok edenlere de selam olsun…

Fair Play, yani dürüst oyun ya da centilmence mücadele diye adlandırılan bu ahlaki yapı; sporda kurallara uymaktan da öte, belli bir davranış tarzını sergileyen bir terimdir.

Rakibe saygı göstermek, ona fizyolojik ve psikolojik açıdan zarar vermemek, rakibi bir düşman olarak değil, oyunun bir parçası olarak görmek, çetin mücadelede bile rakibin onuruna saygı duymak ve oyunda hileye ya da şiddete başvurmamak şeklinde tanımlanmaktadır.

“Dünyada yapılan tüm spor dallarında uygulanan ahlaki sistemlerin ve Fair Play manifestosunun temel kaynağı; 700 yılı aşkın bir süredir aralıksız süren, dünyanın en eski güreş organizasyonu unvanına sahip olması nedeniyle Guinness Rekorlar Kitabı’na girme başarısını göstermiş olan Tarihi Kırkpınar Güreşleridir.”

Kel Aliço, Tekirdağlı Hüseyin ve Ordulu’nun Fair Play’e dair sözleri, uygulamaları ve tavırları; dünyadaki mevcut yerel, ulusal ve uluslararası arenada yapılan binlerce spor müsabakasında görülemeyecek bir spor terbiyesi, edep ve ahlakın ölçüsüdür.

Fair Play duygu ve düşüncesi sadece ve sadece Türk-İslam kültürünün en önemli simgelerinden olan yağlı güreşte yaşanabilecek insani, vicdani ve ahlaki bir değerdir.

Dünyada başka hiçbir spor dalında böyle bir ahlaki davranışı görmek mümkün değildir. Yeryüzünde hiçbir spor dalı veya müsabakasında, bir şampiyonun kendi ödülünü rakibine emanet edecek, hatta verecek düzeyde bir Fair Play uygulaması ve davranışı mevcut değildir.

Yağlı güreşin genleri ve kimliği üzerinde yapılan yanlış operasyonlar, uygulamalar, teşhisler ve tedaviler sonucunda; ülkemizi “Kırkpınar”larından dünyaya fışkıran Fair Play duygu ve davranışlarının kaynağı kurutularak, Türk-İslam kültürüyle yoğrulmuş milli spor ahlakımız ve terbiyemiz, ihraç eder durumdan ne yazık ki muhtaç hale düşürülmüştür.

Yağlı güreşi geleneksel yapısından koparıp, Batı’dan kopya–yapıştır kurallarla yönetmeye çalışırsanız… geri itme, suplex, süre ve puanlama gibi minder kurallarını yağlı güreşe dayatırsanız; dünya “Fair Play” duygu ve davranışlarının kaynağı olan Kırkpınar’ı, Türk-İslam kültürüyle yoğrulmuş ata sporumuzun has “Fair Play”ini ve spor ahlakımızı yok edersiniz.

Yok ettiğiniz bu kulvarda bırakın 46 yılı, 746 yıl geçse bile; ne bir Kel Aliço, ne bir Tekirdağlı, ne de bir Ordulu gibi milli değerlerimize ve spor ahlakımıza sahip bir pehlivan yetiştiremezsiniz.

Türk-İslam kültürüyle harmanlanıp yoğrulmuş milli ahlakımız; bugün ABD’nin, Fransa’nın, İngiltere’nin, velhasıl Batı dünyasının Afrika’da elmas, Ortadoğu’da petrol ve Ukrayna’da nadir toprak elementleri için yaptığı sömürü ve katliamlardan bin kat daha değerlidir.

Saygılarımla
Zekeriya Uzun

ŞENER SAR, KİMLERE ATEŞ PÜSKÜRTÜYOR?“Şener Sar: Engellemelere Rağmen Durmak Yok, Yola Devam”Yağlı güreş camiasında yayın...
20/09/2025

ŞENER SAR, KİMLERE ATEŞ PÜSKÜRTÜYOR?

“Şener Sar: Engellemelere Rağmen Durmak Yok, Yola Devam”

Yağlı güreş camiasında yayıncılar arasında yaşanan tartışmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Şener Sar, kendisine yönelik engelleme çabalarına rağmen hizmet etmeye devam edeceğini söyledi.

Şener Sar, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“İki yayıncı birbirini hayatta sevmezken, arkasından küfürler edip köşe kapmaca oynarken, işini düzgün yapan birini çekemeyip birlikte hareket etmeye başladılar. Benim başarılı olmamı, federasyon ve başkan tarafından takdir görmemi hazmedemediler. Çünkü onların tüm kirli işlerini biliyordum. Bu yüzden bana karşı ortak tavır alıp beni uzaklaştırmak, yayın yapmamı engellemek için güç birliği yapıyorlar.

Ama onların bilmediği bir şey var: Benim kaybedecek hiçbir şeyim yok. Güreş seyircisi de spor camiası da kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Federasyon da her şeyin farkında. Başkanımız Sayın İbrahim Türkiş de durumdan haberdar.

Ben bu camiayı çok seviyorum, hizmet etmeye devam edeceğim. Siz iki yayıncı ne kadar engel olmaya çalışsanız da ben yılmam, ben korkmam. Durmak yok, yola devam inşallah.”

TRT Spor Yıldız Yönetimine Açık MektupSayın TRT Spor Yıldız Yönetimi,Eylül ayı, spor organizasyonları bakımından oldukça...
20/09/2025

TRT Spor Yıldız Yönetimine Açık Mektup

Sayın TRT Spor Yıldız Yönetimi,

Eylül ayı, spor organizasyonları bakımından oldukça yoğun geçti. Türk milli takımlarımız voleyboldan basketbola, bokstan atletizme ve güreşe kadar pek çok branşta rakipleriyle mücadele etti. Bu müsabakaları bizlerle buluşturan ve sporcularımızın heyecanını ekranlara taşıyan TRT Spor Yıldız’a teşekkür ediyor, tüm milli sporcularımızı ve teknik ekiplerimizi yürekten kutluyorum.

Ancak naçizane bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Müsabakaları anlatan bazı spikerleriniz, branşların teknik bilgisine yeterince hâkim olmadıkları için sahada icra edilen hareketlere farklı isimler vermekte, bu da izleyicilerin kafasını karıştırmaktadır. Ayrıca bazı spikerlerin müsabakayı anlatmak yerine yüksek sesle bağırmayı tercih etmesi, izleyici için rahatsız edici bir durum oluşturmakta ve spordan alınan keyfi azaltmaktadır.

Bu nedenle önerim, milli maçlarda görevlendirilecek spikerlerin anlatım kalitesini artıracak bazı adımların atılmasıdır:

Spikerlere, anlatacakları branşlarla ilgili temel teknik bilgilerin ve doğru terminolojinin öğretileceği kısa eğitimler verilmelidir.

Büyük organizasyonlarda spikerlerin yanında ilgili branşın uzmanı bir yorumcu veya danışman bulundurulmalıdır.

Yayın öncesinde branşa özel kavramlar gözden geçirilmeli, spikerlerin ortak ve doğru bir dil kullanmaları sağlanmalıdır.

Spikerlerin bağırarak değil, akıcı, anlaşılır ve tempolu bir dille müsabakayı aktarmaları teşvik edilmelidir.

İzleyici yorumları düzenli olarak dikkate alınmalı, spiker performansları objektif ölçütlerle değerlendirilmeli ve gelişime açık alanlar belirlenmelidir.

TRT Spor Yıldız’ın, milli sporcularımızın başarılarını milyonlara ulaştırmadaki kıymetli rolünü gönülden takdir ediyor, bu yapıcı önerilerin dikkate alınması halinde yayın kalitesinin ve izleyici motivasyonunun daha da yükseleceğine inanıyorum.

Saygılarımla,
Ahmet AK
Eylül 2025

Başkanlıktan Öte: Taha Akgül, Feyzullah Aktürk’le Nefes NefeseZirveye Yürüyen GüçFeyzullah Aktürk ile minderde bire bir ...
20/09/2025

Başkanlıktan Öte: Taha Akgül, Feyzullah Aktürk’le Nefes Nefese

Zirveye Yürüyen Güç

Feyzullah Aktürk ile minderde bire bir antrenman yapan, nefesini genç pehlivanlara karıştıran bir Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı düşünün… Sadece protokolde oturan değil; yiğitlerin terini paylaşan, kalp atışlarını hisseden, onlara bilgisini ve tecrübesini bizzat aktaran bir başkan… İşte Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu Taha Akgül tam da böyle bir liderlik anlayışını temsil ediyor.

Akgül’ün sözleri, aslında bir spor felsefesinin manifestosudur:
“Bizim elimizde sihirli bir değnek yok. Mucizelere değil, iman, inanç, çalışma ve emeğe inanıyoruz. Yolumuz çetin, dikenli bir yoldur. Ayağını seven bu yola çıkmasın.”

Bu yaklaşım, başarıya giden yolun kolay olmadığını; aksine sabır, disiplin ve kararlılıkla örüldüğünü gösteriyor. Zira zirveye çıkmak mümkündür; asıl mesele zirvede kalabilmektir. Taha Akgül bunu başarmış, zirvede noktaladığı aktif sporculuk hayatının ardından şimdi de aynı iradeyi Türk güreşinin yeni kuşaklarına aktarmaktadır...

Bugün Türk güreşi, kısa, orta ve uzun vadede kalıcı temeller üzerine inşa edilecek hedeflerle yoluna devam ediyor. “Zor olan zaten bizim işimiz, imkânsız ise biraz zaman alır” anlayışıyla pehlivanlarımız, sadece birer sporcu değil; inancın, sabrın ve alın terinin sembolleri olmaktadır.

Biz inanıyoruz: Yılmadan, yıkılmadan, asla vazgeçmeden çalışan yiğitlerimiz gelecekte de dünya güreş sahnesinde en güçlü şekilde var olacaktır. Bu yol, sabır isteyen; dikenlerle dolu, engebeli bir yoldur. Fakat tam da bu yüzden, varılan her zirve daha anlamlıdır.

Türk güreşinin tarihine baktığımızda, en büyük başarıların en zorlu süreçlerden sonra geldiğini görürüz. Bugün de aynı inançla, aynı gayretle yürüyen yeni kuşaklarımız vardır. Ve biz biliyoruz ki yarın, yine bu topraklardan Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonları çıkacaktır.

Çünkü biz mucize beklemeyiz. Biz, mucizenin ta kendisiyiz.

Zirve yolunda ter döken her pehlivan, aslında Türk güreşinin şanlı tarihine yeni bir sayfa yazmaktadır.

Sadece Güreş Sayfası Yorumcusu
Yalçın Kaynak

TÜRKİYE YAĞLI GÜREŞ LİGİNİN GELECEĞİ VE KIRKPINARAmerika Birleşik Devletleri 50, Avrupa Birliği ise 27 devletin birleşme...
20/09/2025

TÜRKİYE YAĞLI GÜREŞ LİGİNİN GELECEĞİ VE KIRKPINAR

Amerika Birleşik Devletleri 50, Avrupa Birliği ise 27 devletin birleşmesinden oluşmaktadır.

Birleşerek büyüme, gelişme ve güçlü olma sistemi; Ertuğrul Gazi ile başlayan ve Osman Gazi’nin kurduğu sistemin felsefesi ve davranış biçimidir.

Bir olma, birlik olma, beraber olma büyüklüğü ve gücü ifade eder. Ancak zaman içinde Batı dünyası ve emperyalist sistem; kimlik, din, dil, ırk, renk ve milliyetçilik duyguları üzerinden toplumları parçalayarak zayıflamalarını sağladı. Kendisi de birleşe birleşe güç devşirdi.

Dünyayı daha kolay yönetmek için parçalıyorlar; kendilerinin daha da güçlü olmaları için ise birleşiyorlar.

Kültür emperyalizmiyle bizi düşünemeyen ve küçük düşünen bir millet yaptılar. Bizim yaptığımız her şeyi kötülediler, küçümsediler; kendi düşüncelerini mükemmel diye diye bizim beyinlerimizi yüzyıllarca yıkadılar. Bizi sürekli bilimsel olmamak ve barbarlıkla suçlayarak küçümsediler.

Bugün modern dünyada uygulanan sponsorluğun ve Fair Play manifestosunun kaynağı Kırkpınar güreşleridir. Milli değerlerimizi bizden alıp onlara sahip çıktılar. Kırkpınar’ın en önemli ögesi olan Ağalık Kurumu, sponsorluğun temelini oluşturmaktadır.

“Fair play” ise Kırkpınar güreşlerinin başladığı yıllarda fiilen uygulanırken, Batı’da fair play’in uygulanmasını bırakın, düşüncesi dahi belleklerinde yoktu. Onlarda “foul play” adı altında şövalyeler ve gladyatörlerin arenalarda birbirlerini boğazlayarak öldürmeleri spor müsabakası olarak kabul ediliyordu.

1300’lerde uyguladığımız fair play davranış biçimi olan centilmence ve insanca spor yapmanın gereğini, düşünce olarak bizden 300 yıl sonra 16. yüzyılda Shakespeare edebi eserlerinde işlemeye başladılar. Bizden kopyaladıkları bu manifestoyu ise 600 yıl sonra uygulamaya koyabildiler.

Ne yazık ki, tüm bu gelişmelere rağmen onlar insan haklarına saygılı, biz barbar oluyoruz.

Bizim değerlerimizi alıp bilimle işleyerek, daha sonra yeni bir şey bulmuşçasına tekrar bize ve dünyaya pazarladılar.

Beyinlerimizi bile böldüler. Onlara benzeyip, onların kurallarını kopyalayarak milli kültürümüzü terk ettiğimizde çağdaşlaşacağımızı ve muasır medeniyet seviyesine ulaşacağımızı düşündük ya da düşündürüldük.

Bu güvensizliğin sonucu: milli değerlerimizi, geleneklerimizi ve milli kültürümüzü “Minderciler mi yönetsin, yoksa Yağlıcılar mı?” daha buna karar veremiyoruz.

Gelecek için; gücümüze, düşüncelerimize, geleneklerimize, kimliğimize ve milli değerlerimize sahip çıkmalıyız.

1983 yılında yağlı güreşi zoraki bir izdivaçla mindercilere terk etmek zorunda kaldık ve bu sayede de Ata sporumuz dejenere oldu.

2022’de TGGF’nin kurulması sonucu yönümüzü geleneksel değerlerimize ve özümüze çevirmeye başladık. Şimdi de kendimize yön, rota ve yol arıyoruz.

Türkiye Yağlı Güreş Ligi kuruldu.
Ve... bunu “Şampiyonlar Ligi”ne benzetenler ile süreç içerisinde “onlardan kopya çektik, uyguluyoruz” diyenlerimiz de oldu.

Ama unutulmamalıdır ki biz futbol takımı değiliz. Biz dünyada bir başka örneği olmayan, özü ve karakteri bize ve genlerimize ait olan bir güreş modelini temsil ediyoruz.

Bir şeyi sıfırdan yapmak kolaydır ama bozulmuş bir sistemi onarmak, düzeltmek, eski haline getirmek çok daha zor ve maliyetlidir.

Türkiye Yağlı Güreş Ligi’ni beğenenler de var, beğenmeyenler de... Mademki lig başladı; geleneklerimize ve günümüze uygun olarak bunu sentezleyerek daha ileriye nasıl götürebileceğimizi planlamalıyız.

Eğer Yağlı Güreş Ligi başarılı ise onu daha başarılı hale nasıl getirebiliriz; eğer değilse, o zaman da gerekli revizyonları hep birlikte yapabilmeliyiz.

Lig sonuçlarına göre yapılan sıralamalarda; A, B, C, D torba uygulamasının tarihi ve geleneksel bir değeri olmadığı gibi, 700 yıllık tarihte bir örneği de yoktur.

Kırkpınar güreşlerinde aslolan ve geçerli olan kural “kura” uygulamasıdır.

1979 yılı Tarihi Kırkpınar Güreşleri’nde bu sistemin uygulanması istenmiş, ancak kabul görmemiştir. A ve B torbası isteyen İzmirli Kara Ali’ye 3 yıl, Babaeskili Nazmi Uzun’a 2 yıl ve Akhisarlı Ahmet Güneş’e de 1 yıl Kırkpınar’da güreşmeme cezası verilmiştir. Kara Ali ile Nazmi Uzun bu sürecin sonucunda bir daha Kırkpınar Er Meydanı’na çıkmamışlardır.

“Altın Kemer” uygulaması sadece Kırkpınar’da 3 yıl üst üste başpehlivan olan güreşçiye verilen bir ödüldür. Lig sonuçlarına göre birinci olan başpehlivana ödül verilebilir. Ancak her yıl Lig Güreşleri’nde birinci olan başpehlivana “Altın Kemer” verecekseniz, işin anlamı, şekli ve rengi değişir.

Altın kemerli başpehlivan dediğimizde o pehlivanı herkes bilir. Kırkpınar’da kemer takmış başpehlivanları da herkes bilir. Ancak diğer güreşlerde hangi başpehlivanın hangi güreşte kaç defa birinci olduğunu hiç kimse hatırlamaz bile. Ya da toplum hafızası açısından bir önemi yoktur.

Bu gelişme sürdürülürse Türk milletinin “Kızıl Elma”sı konumunda olan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin tarihi misyonuna zarar verebiliriz. Ve Kırkpınar’ın var olan güçlü imajını zedeleyerek, tarihi süreç içerisinde yok olmasına yol açarız.

Güreş organizasyonlarını birbirine rakip değil, zirveye ulaşabilmek ve daha ileriye gidebilmek için bir araç olarak kabul etmeliyiz. Bütün amacımız başarıya giden yolu düzenlemek ve başarıya ulaşmak olmalıdır.

Güreşleri birbirleriyle yarıştırmak ve birbirlerine alternatif olarak görmekten ziyade, Lig Güreşleri ile Tarihi Kırkpınar Güreşleri’ni birbirine entegre ederek daha başarılı organizasyonların ve sonuçların ortaya çıkmasını sağlamalıyız.

KIRKPINAR AĞALIĞININ KURUMSALLAŞMASI

Kırkpınar Ağalığı:

Kıyafet düzenlemesi için yarışma açılmalı (Olgunlaşma Enstitüsü, modacılar vb.).

MHK’nin “doğal üyesi” olmalı.

TGGF organizasyonlarında protokol yeniden düzenlenmeli.

Ağalık bedelinin %5’i TGGF tarafından Altın Kemer Fonu’na ayrılmalı. Bu fonda biriken meblağ Altın Kemer’i alan başpehlivana verilmelidir ki daha çekici bir hale gelsin.

Kırkpınar’da çeyrek final, yarı final ve final güreşlerinde yapılacak sponsor anonsları federasyonca belirlenecek fiyatlar üzerinden yapılmalı; ücretler federasyon hesabına yatırılarak %5’i TGGF’ye, %95’i ilgili başpehlivanın hesabına aktarılmalıdır.

Kırkpınar güreşlerinde çeyrek, yarı ve final güreşlerinde “Meydan Okuma” ve “Geleneksel Kurallar” geri gelmelidir.

Saygılarımla,
Zekeriya Uzun
2023

Yavuz Sönmez: "Hiçbir lig, Kırkpınar'ın manevi değerini ve heyecanını tutamaz""Kırkpınar; yağlı güreşin kalbi, asırlık g...
15/09/2025

Yavuz Sönmez: "Hiçbir lig, Kırkpınar'ın manevi değerini ve heyecanını tutamaz"

"Kırkpınar; yağlı güreşin kalbi, asırlık gelenek ve pehlivanın adını tarihe yazdırdığı yerdir. Lig Güreşleri; düzenli mücadele ve süreklilik sağlar ama hiçbir lig, Kırkpınar'ın manevi değerini ve heyecanını tutamaz."

Yavuz Sönmez / Edirne

TGGF Başkanı Tükiş; “Kim Atlı, Kim Yaya… Zaman Gösterir!”Elmalı Güreşlerinde Federasyon Başkanının yaptığı açıklamaları ...
10/09/2025

TGGF Başkanı Tükiş; “Kim Atlı, Kim Yaya… Zaman Gösterir!”

Elmalı Güreşlerinde Federasyon Başkanının yaptığı açıklamaları dikkatle dinledim. Sözlerin altını dolduran mesaj şu: “Biraz sabredin, toz duman dağılsın. O zaman göreceğiz kim gerçekten atlı, kim yaya.” Yani ortalık durulmadan kimse kendini zafer kazanmış saymasın.

Bu sözler bana, köklü bir değişimin ayak sesleri gibi geliyor. Eğer 2026’ya tecrübeli, ehil ve uzman bir kadroyla girilirse; ilk başta umut vaat edip sonradan raydan çıkan bu oluşum yeniden yolunu bulabilir. Fakat bu değişim gerçekten gerçekleşirse, işte o zaman da bugüne kadar havaya girip atlayıp zıplayanların gerçek yüzleri ortaya çıkacaktır.

Zaman su gibi akıyor. Daha dün kurulmuştu lig, üç yıl geçti. Şimdi dördüncü yılına giriyor. Büyük iddialarla yola çıkan bu düzenin, iddialarını taşımaya gücü yetiyor mu, yetmiyor mu, hep birlikte göreceğiz.

Benim kanaatim açık: “Düzelmezse gideriz” sözleri bana göre bir kaçış yoludur. Gerçek çözüm, düzelmesi için Başkanların değil gitmesi gerekenlerin gitmesiyle gelir. O zaman hem er meydanı hem düzen kendi yolunu bulur.

Son sözüm şudur: Güreşte de, hayatta da, er meydanını terk eden değil; sonuna kadar dimdik duran kazanır.

Yalçın Kaynak

Sadece Güreş Programı Yorumcusu

O ARTIK BAŞALTI PEHLİVANI!Sakarya'da yağlı güreşin bitmek üzere olduğu dediğimiz şu günlerde tüm Sakarya'lıların ve bizi...
07/09/2025

O ARTIK BAŞALTI PEHLİVANI!

Sakarya'da yağlı güreşin bitmek üzere olduğu dediğimiz şu günlerde tüm Sakarya'lıların ve bizim göğsümüzü kabartarak, 673. Tarihi Antalya Elmalı Yeşilyayla Yağlı Pehlivan Güreşleri'nde Büyük Orta boyunda 3.'lük derecesi elde ederek, Başaltı boyuna güreşmeye hak kazanan Yusuf Erdoğan kardeşimizi tebrik ediyor, Başaltı boyunda kendisine üstün başarılar diliyoruz.

ELMALI YEŞİLYAYLA'DA BAŞPEHLİVANLIK ENES DOĞAN'IN OLDU!673. Antalya Elmalı Yeşilyayla Yağlı Pehlivan Güreşleri'nin Başpe...
07/09/2025

ELMALI YEŞİLYAYLA'DA BAŞPEHLİVANLIK ENES DOĞAN'IN OLDU!

673. Antalya Elmalı Yeşilyayla Yağlı Pehlivan Güreşleri'nin Başpehlivanlık final karşılaşmasında karşılaştığı rakibi Feyzullah Aktürk'ü yenen Enes Doğan, Elmalı Yağlı Güreşleri'nin Başpehlivanı oldu.

Kürsü ise, şu isimlerden oluştu:

➡️ 1️⃣ Enes Doğan
➡️ 2️⃣ Feyzullah Aktürk
➡️ 3️⃣ İsmail Balaban
➡️ 3️⃣ Mustafa Taş

Elmalı Güreşleri'nde Şaşırtan Karar!"Bir güreş severimizin aktardığına göre, Elmalı’da Cumartesi ve Pazar günleri olmak ...
07/09/2025

Elmalı Güreşleri'nde Şaşırtan Karar!

"Bir güreş severimizin aktardığına göre, Elmalı’da Cumartesi ve Pazar günleri olmak üzere çift gün biletleri satılmışken, ne hikmettir ki bilinmez ya da bilinir bugün final günü güreşlerinin ücretsiz olduğu duyurulmuş.

Eğer bu haber doğruysa, akıllara şu soru geliyor:

Amaç tribünlerin boş görünmemesi mi?

Peki o halde bilet satın alanların hakkı ne olacak?

Güreş severlerin merak ettiği bu soruya yetkililerden bir açıklama bekleniyor."

Address

Hendek
54300

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Sadece Güreş posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Sadece Güreş:

Share