
19/05/2025
"Kadın: Sessizliğin Ardındaki Güç"
Kadın…
Kimi zaman bir sabahın sessizliğinde uyanır. Yastığındaki gözyaşlarını siler, kimse duymadan ayağa kalkar. İçinde fırtınalar koparken dışarıya güneş gibi görünmeye çalışır. Çünkü bilir, yıkıldığını gösterirse ardında kimse kalmaz. Çünkü ona biçilen rol; güçlü olmaktır. Ne olursa olsun dimdik durmaktır.
Kadın, doğduğu andan itibaren kendisi olmaya çalışırken, başkalarının beklentilerini sırtında taşır. Küçükken “uslu kız” olur, gençken “namuslu kız”, büyüdüğünde ise “fedakâr anne”, “sadık eş”, “iyi evlat”… Oysa kimse sormaz ona: "Sen kimsin? Ne istiyorsun?"
Kalbinde taşıdığı sevgiyi anlatmaz çoğu zaman. Susar. Çünkü konuşursa yanlış anlaşılmaktan, eksik görülmekten korkar. Sessizliğiyle anlatır sevgisini; bir bakışıyla, bir sarılışıyla, sofraya koyduğu bir tabak yemeğin içine gizler. Bazen kimse anlamaz, bazen herkes anlar ama görmezden gelir. Kadın yine de sever. Çünkü sevmek, onun varoluşudur.
Her kadın bir savaşçıdır aslında. Ama onun savaşı sessizdir. Geceleri uykusuz geçer, gündüzleri ayakta. Kimseye belli etmeden ağlar, ama ertesi sabah makyajının altına saklar şişmiş gözlerini. Birileri ona "zayıfsın" der, bilmezler ki o her sabah parçalanmış bir kalple uyanır ama yine de gülümser.
Kadın, yalnızlığı en derinden hissedendir. Kalabalıklar içinde bile yapayalnız kalabilir. Çünkü kimse gerçekten dinlemez onu. Dertlerini içine gömer, çünkü anlatmak lükstür bazen. Çünkü onun acısı, çoğu zaman “abartı” sayılır. Ama o susarak büyür, susarak olgunlaşır. Ve en çok susarken güçlüdür.
Kadın, hayal kurar ama hep bir kenarda tutar hayallerini. Önce başkalarının ihtiyaçları gelir. Çocukların, eşin, ailenin... Kendi istekleri hep "sonra"ya kalır. Ama içinde bir yerlerde hep o küçük kız yaşar; elinde uçurtmasıyla gökyüzüne bakar, "bir gün" der.
Ve kadın sever… Kimi zaman karşılıksız, kimi zaman kırılarak, kimi zaman vazgeçerek. Ama hep içten, hep sonuna kadar. Sevdiği insan için kendinden bile geçer bazen. Kendisini unutacak kadar verir. Ama bir gün durur, aynaya bakar ve sorar: “Ben neredeyim?”