NotaBene

NotaBene NotaBene’nin adresi siz dostlarımızın şahsi adreslerinin ortaklaştığı kolektif düşünsel bir mekan. Size sadece bir "tık" uzaklıktayız.

HAKKIMIZDA

Kolektif bir düşünsel mekan olarak tanımladığımız NotaBene Yayınları 2010 yılında kuruldu. NotaBene'yi fevkalade önemli kılan şey, toplumsal muhalefetin düşünsel olarak köklü bir yenilenme ihtiyacına yanıt arayışıdır. Ayrıca bu toprakların yazarlarına öncelik tanımak, yeni çalışmaları, yeni yazarları elden geldiğince özendirmek, kolektif çalışmaları arttırmak, muhalefetin gündemini düş

ünsel olarak beslemek de amaçları arasındadır. Bu arayış sadece kuramsal alanla sınırlı kalmayıp, güncel politikadan, edebiyata, sanata, çocuk kitaplarına dek yaşamın her alanını kapsama çabasını içermektedir. NotaBene, kendini gündemi oluşturan ve emek hareketi açısından önem teşkil eden olguları tanımlayabilme, onların farklı bileşenlerini açığa çıkartabilme ve emek hareketi perspektifinden güçlü kuramsal tepkiler vermekle yükümlü sayar. Yayınevimizin adı da tam olarak yukarıdaki düşüncelerle oluşturulmuştur. NotaBene'nin "Buraya Dikkat!" anlamına gelmesi, yaşanabilir daha farklı bir dünyanın üzerine inşa edileceği temellere işaret etme amacını göstermektedir. Dikkat edilmesi gerektiğini düşündüğünüz ve işaret ettiğiniz her yere NotaBene'nin de kalemi ve kamerası dönecektir. NotaBene Yayınları, siyasetten kültüre, bilimden sanata hayatın hemen her alanında düzene karşı itirazın yer bulduğu bir yayınevi olma çabası ile var olacaktır. Bu amaçlara yönelik istikrarlı ve etkili yayın çizgisiyle birlikte NotaBene hızlı bir yükseliş yaşadı. NotaBene'nin sadece yayın çizgisi değil, okurlarla kurduğu bağ da alternatif bir mecrada gelişti. Yayın dünyasında giderek artan tekelleşmeye karşı, piyasa koşullarına teslim olmamak için NotaBene bir de abonelik ağı geliştirdi. 2010'dan bu yana binlerce kişi NotaBene'ye abone oldu. Bu sayede abonelerimiz sadece avantajlı koşullarda kitap edinmekle kalmayıp, bir yandan kuramsal/politik/edebi eser ve tartışmaları daha düzenli bir biçimde izleme olanağına kavuşurken, diğer yandan da alternatif bir yayın kurumunun oluşumuna destek vermiş oldular. Kendini her daim yenileyerek sürecek olan NotaBene'nin bu ortak yolculuğuna katılmak herkes için çok kolaydır.

"BİREY" ile "TOPLUM" arasındaki o kadim dansı anlamak isteyenler için iki önemli eser!🏛️ Bios: Siyaset felsefesini "yaşa...
22/09/2025

"BİREY" ile "TOPLUM" arasındaki o kadim dansı anlamak isteyenler için iki önemli eser!

🏛️ Bios: Siyaset felsefesini "yaşam" kavramı üzerinden yeniden düşünmek için.
🤝 Communitas: "Topluluk" fikrinin temellerini ve imkansızlığını sorgulamak için.
İnsan olmanın anlamına dair bu derin yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

➡️ Detaylar: https://www.notabene.com.tr/urun/bios
➡️ Detaylar: https://www.notabene.com.tr/urun/communitas

Sansür, ev kapatmalar ve nefret saldırılarına rağmen yayındayız! Eylül-Ekim sayımızla karşınızdayız.Bu sayıda, toplumsal...
18/09/2025

Sansür, ev kapatmalar ve nefret saldırılarına rağmen yayındayız! Eylül-Ekim sayımızla karşınızdayız.
Bu sayıda, toplumsal cinsiyet karşıtlığı ideolojisini masaya yatırıyor, onun bir "fantazma" olarak nasıl inşa edildiğini Judith Butler üzerinden tartışıyoruz.
İçeriği okuyun, tartışmaya katılın.

https://www.notabene.com.tr/urun/kaos-gl-204-sayi-toplumsal-cinsiyet-karsitligi

HAYATI İNSANLIĞA ADANMIŞ BİR ÇINAR: VELİ LÖK'ÜN FARKLI YÖNLERİYLE PORTRESİ 🧵⬇️1/ BİLİMİN IŞIĞINDA BİR ÖMÜR: VELİ LÖKVeli...
04/09/2025

HAYATI İNSANLIĞA ADANMIŞ BİR ÇINAR: VELİ LÖK'ÜN FARKLI YÖNLERİYLE PORTRESİ 🧵⬇️

1/ BİLİMİN IŞIĞINDA BİR ÖMÜR: VELİ LÖK
Veli Lök, yaşamını insanlığa adayarak anlamlandırmış istisnai insanlardandı. Onun için temel yol gösterici, her zaman bilim oldu. İyi bir hekim, özgürlükçü bir akademisyen ve tıbbı bir sanat olarak gören bir entelektüeldi.
2/ TÜRKİYE'DE ARTROSKOPİNİN ÖNCÜSÜ
Türkiye'de artroskopinin tanınmasına ve yaygınlaştırılmasına öncülük etti. Üniversiteden uzaklaştırıldığında bile pes etmedi; açtığı muayenehaneyi bir "bilim mabedi"ne dönüştürdü. Öğrencilerinden ve akademiden koparılamadı.

3/ "POLİTİKA, GENİŞ ÖLÇEKLİ UYGULANAN TIPDIR" (R. Virchow)
Lök, tıbbın sosyal bir bilim olduğunun bilinciyle, sağlığın siyasetiyle de yakından ilgilendi.
• 1968'de Ege Üniversitesi Asistanlar Sendikası kurucularından.
• 1977-79 İzmir Tabip Odası Başkanı.
• 1979'da TİP'ten senatör adayı.
4/ DÜŞÜNCE SUÇUYLA YARGILANDI, HEP İNSANI SAVUNDU
Aydınlar Dilekçesi imzacısı ve Barış Davası sanığı olarak, düşüncelerinden dolayı yargılandı. Mücadelesi hiçbir zaman şahsi olmadı; merkezine hep insanı, onurunu ve haklarını koydu.

5/ İŞKENCEYE KARŞI BİLİMSEL BİR SAVAŞ
İşkencenin belgelenmesi için kanıta dayalı, alternatif tıbbi raporlara öncülük etti. Bu raporlar nedeniyle defalarca devletle karşı karşıza geldi, yargılandı ama işkencecileri bilimsel mücadelesiyle zor durumda bırakmaktan asla vazgeçmedi.
6/ SAKİN, DİNGİN VE ÖRNEK BİR DURUŞ
Tüm olumsuzluklara rağmen sakin, dingin, sabırlı ve rasyonel aklın rehberliğinde hareket etti. İyi bir insan ve iyi bir sosyalistin nasıl olması gerektiği konusunda, fikirleri ve eylemleriyle bir rol model oldu.
7/ HAFIZAMIZA BİR KATKI
Hakkında yazılan kitap, onu ve savunduğu evrensel değerleri tüm kuşaklara tanıtmayı amaçlıyor. Bu kitap, kolektif hafızamıza yapılan çok kıymetli bir katkıdır. Okumalı, okutmalı ve unutmamalıyız.

https://www.notabene.com.tr/urun/veli-lok

BİR ÖLÜM FABRİKASI OLARAK YAŞAM POLİTİKASI: ESPOSİTO'NUN 'BİOS'UNA DAİR BİR ZORUNLU OKUMA 🧵⬇️1/ "Birilerin yaşaması için...
02/09/2025

BİR ÖLÜM FABRİKASI OLARAK YAŞAM POLİTİKASI: ESPOSİTO'NUN 'BİOS'UNA DAİR BİR ZORUNLU OKUMA 🧵⬇️

1/ "Birilerin yaşaması için başkalarının ölmesi mi gerekir?" Bu soru, sadece felsefenin değil, içinde yuvarlandığımız çağın en temel sorusu. İtalyan düşünür Roberto Esposito, 'Bios' kitabıyla tam da bu sorunun haritasını çıkarıyor.

2/ Politika, hukuk ve yaşamın birbirine geçtiği bu çağda, "yaşanmaya değer" ve "değersiz" yaşamları kim, nasıl belirler? Bu ayrımı yapma hakkını nereden alırız? Ve bu ayrım, nasıl oldu da kitlesel göçten salgın yönetimine, savaşlardan kürtaj yasalarına kadar her şeyi belirler hale geldi?

3/ Esposito, Foucault ve Agamben'in izinden giderek farklı bir yol çiziyor: Modern politikanın temelindeki korkunç paradoksu gösteriyor. Hayatı korumak iddiasındaki bir sistemin, nasıl olup da bir "ölüm makinesi"ne dönüştüğünü anlatıyor.

4/ Nazizm, bu ölüm makinesinin en uç örneği. Ama Esposito'ya göre mesele sadece Nazizm değil. Liberal bireyciliğin "yaşamı muhafaza etme" takıntısının, kendini korumak uğruna totaliterliğe nasıl evrilebileceğinin altını çiziyor.

5/ Peki çözüm? Esposito, felsefe tarihine (Platon, Nietzsche, Spinoza, Deleuze) dalarak bir panzehir arıyor. Ve bulduğu şey: "Kommünal", yani ortaklaşacı bir yaşam felsefesi.

6/ Onun önerdiği biyopolitika; mülkiyete değil, "armağan"a; bireye değil, "kollektif"e; düşmana değil, "ortak"a dayanıyor. Yaşamı savunmak değil, onu çoğaltmak, zenginleştirmek ve yaratmak istiyor.

7/ Bu, karamsar bir felaket tellallığı değil. Aksine, umuttan ve dirençten beslenen bir yaşam felsefesi. Politikanın bir ölüm-kalım meselesi olmaktan çıkıp, yaşamın ta kendisi olabileceğine dair radikal bir öneri.

8/ Kitlesel göçler, salgınlar, güvenlik fetişizmi, olağanüstü hal politikaları... Tüm bu çağın sorunlarını anlamak için Esposito'nun 'Bios'u bugün okunması zorunlu bir klasik. Anlamak için değil, nefes alabilmek için okumalı.

9/ Çünkü artık yaşamın zıddı ölüm değil, BAŞKASININ YAŞAMI. Ve bu farkındalık, içinde yaşadığımız dünyayı değiştirmek için ilk adım.
https://www.notabene.com.tr/urun/bios

Medya, gelenekler, inançlar... Hepsi aynı ezberi tekrarlıyor: "Her kadın anne olmayı içgüdüsel olarak ister." Peki ya is...
27/08/2025

Medya, gelenekler, inançlar... Hepsi aynı ezberi tekrarlıyor: "Her kadın anne olmayı içgüdüsel olarak ister." Peki ya istemeyenler? Sesleri neden duyulmuyor? 👇

Pınar Eke, "Çocuksuz" kitabıyla tam da bu sessizliği bozuyor. Alternatif söylemlerin, farklı tercihlerin de var olduğunu ve meşru olduğunu hatırlatıyor. "Kendi deneyiminizi bize dayatmayın" diye haykırıyor.

Bu kitap, "çocuk yapmıyorum" diyen veya demek isteyen her kadın için bir dayanak noktası. Cesaret verici, güçlendirici ve son derece önemli bir çalışma.

Toplumsal sağlığımız, farklılıklarımıza saygı duymak ve dayatmalara karşı çıkmakla mümkün.



https://www.notabene.com.tr/urun/tercihen-cocuksuz-kadinlik-arzulari-degisirken

“… Ama anlamını bilip de kelimesini bilmediğim şeyler için hangi sözlüğe bakacaktım?”Mısır Koçanlarını Kızartan KokuYay...
21/08/2025

“… Ama anlamını bilip de kelimesini bilmediğim şeyler için hangi sözlüğe bakacaktım?”
Mısır Koçanlarını Kızartan Koku

Yayınevimizce 2012 yılında yayımlanan “Kıyıya Vuran Dalgalar” başlıklı kolektif öykü kitabının yazarlarından ve yine, “Mısır Koçanlarını Kızartan Koku” başlıklı zarif romanını (2017) okurlarına armağan eden Nibel Genç, özgürlüğüne kavuştu. Hüznümüz bâki, ama nihayet gönençliyiz.
https://www.notabene.com.tr/urun/misir-kocanlarini-kizartan-koku

✨ Sarı Mayonun Peşinde, Pedalların Sesinde, Bir Efsanenin İzinde... ✨Fransa Bisiklet Turu sadece bir yarış değil, bir tu...
24/07/2025

✨ Sarı Mayonun Peşinde, Pedalların Sesinde, Bir Efsanenin İzinde... ✨

Fransa Bisiklet Turu sadece bir yarış değil, bir tutku! Bu tutkunun farklı yüzlerini anlatan üç özel kitap:

🏆 Fransa Turu Tarihi: Zaferlerin, dramların, sarı mayolu kahramanların tarihi!
📖 Nazım Hikmet'in Bisikleti: Büyük şairin hayatında bisikletin anlamlı yolculuğu.
😢 Marco Pantani'nin Ölümü: "Pirata"nın yükselişi ve hüzünlü düşüşünün gerçek hikâyesi.
Bisiklet ruhunu kitaplarda yaşayın! 👇
https://notabene.com.tr/urun/fransa-turu-tarihi
https://notabene.com.tr/urun/nazim-hikmetin-bisikleti
https://notabene.com.tr/urun/marco-pantaninin-olumu-bir-biyografi

Otomasyon işinizi elinizden alacak mı? 🤔 Yapay Zeka'ya direnmek mi, uyum sağlamak mı? Veriniz boşa mı gidiyor?NotaBene'n...
24/07/2025

Otomasyon işinizi elinizden alacak mı? 🤔 Yapay Zeka'ya direnmek mi, uyum sağlamak mı? Veriniz boşa mı gidiyor?
NotaBene'nin geleceğin dünyasına ışık tutan 3 kitabı bu kritik sorulara yanıt veriyor!
Hemen inceleyin 👇
Veri Gaspi ➡️ notabene.com.tr/urun/veri-gaspi
Otomasyon ve İşin Geleceği ➡️ notabene.com.tr/urun/otomasyon-ve-isin-gelecegi
Yapay Zekaya Direnmek ➡️ notabene.com.tr/urun/yapay-zekaya-direnmek

Güvenliğin İlgası -  Bir ManifestoYazar: Anti-Güvenlik KolektifiÇeviri: Deniz TürkerBurjuva toplumunun en yüce kavramı o...
03/07/2025

Güvenliğin İlgası - Bir Manifesto
Yazar: Anti-Güvenlik Kolektifi
Çeviri: Deniz Türker

Burjuva toplumunun en yüce kavramı olarak güvenlik, mevcut tüm iktidar yapılarının temelini oluşturur. Güvenlik, yalnız olduğumuz ve kıt kaynaklar üzerinde rekabete mecbur kaldığımızı, özel mülkiyetin doğal bir hak olduğunu, küçük özel yaşam adamızı başkalarının tehdidine karşı korumamız ve bunu yapmak için otoriteye boyun eğmemiz gerektiğini söyleyen canavarca düşüncedir. Güvenlik, insan olsun olmasın, bu gezegeni paylaştığımız her canlıyla dayanışma içinde olmak yerine, Leviathan'a saygı duymamızı ve boyun eğmemizi talep eder. Güvenlik bize, birbirimizin özgürlüğünü gerçekleştirmek yerine, onun önünde engel olduğumuzu söyler.

Anti-Güvenlik Kolektifi, 2010 yılında kurulmuştur ve polis gücünün radikal bir eleştirisine kendini adayan, sermaye altında güvenliğin hem maddi hem de ideolojik hegemonyasına meydan okuyan bir grup akademisyen ve aktivistten oluşur. Mark Neocleous'un çalışmalarından esinlenen proje, güvenliğin analitik ve politik olarak parçalanması için kavramsal araçlar sağlamaya adanmıştır. Mark Neocleous, Londra Brunel Üniversitesi'nde Eleştirel Ekonomi Politik Profesörüdür. Savaş Erki, Polis Erki (2014); A Critical Theory of Police Power (2021); The Politics of Immunity (2022); ve Pacification (2025) gibi çok sayıda kitabın yazarıdır.

Kitap Linki Profilde

Kasabanın Devrimi - 70'li Yıllarda BulancakYazar: Nuri ÖdemişKaradeniz coğrafyası devrimci mücadelenin zirve yaptığı 197...
03/07/2025

Kasabanın Devrimi - 70'li Yıllarda Bulancak
Yazar: Nuri Ödemiş

Karadeniz coğrafyası devrimci mücadelenin zirve yaptığı 1975-80 döneminde sosyalistlere çok önemli atılımların yaşandığı bir zemin sundu. Bunda Kızıldere’nin etkisi oldukça önemliydi ve THKP-C ardıllarının 1975 sonrası gelişimi açısından da Karadeniz coğrafyasında yaşananlar nispeten ayrıksı bir yer tuttu. Bu coğrafyada Devrimci Yol ve Kurtuluş ağırlık kazanırken aralarındaki siyasal rekabet büyük şehirlere kıyasla yumuşak yaşandı.

Karadeniz’de 1975-80 döneminde ön plana çıkan Fatsa Yerel Yönetim Deneyimi oldu. Oysa Fatsa’nın hemen yanında devrimcilerin ciddi bir kitlesel zemin elde ettikleri Bulancak da vardı. Kasabanın Devrimi Karadeniz’deki THKP-C ve DEV-GENÇ sempatisinin nasıl biçimlendiğine, Kurtuluş hareketinin bölgedeki gelişimine ışık tutarken esas olarak Bulancak üzerinde yoğunlaşıyor. Bulancak’taki devrimci mücadelenin yerel dinamikler üzerinde geliştiğini anlatırken Kurtuluş hareketinin merkezi etkisinin Bulancak’ta oldukça sınırlı oluşuna da işaret ediyor. Yereldeki devrimciler ilçede önemli bir kitleselleşme sağlamayı başarıyorlar. Kitapta bu başarının seyri ve yerel özgünlüğün arka planındaki dinamikler ele alınıyor. Ancak bu kendiliğinden gelişimin başarıları irdelenirken bir noktadan itibaren kendi sınırlarıyla da yüzleşiliyor. Fatsa benzeri bir kitle etkinliğinin sağlandığı Bulancak’taki devrimci mücadelenin neden benzer bir sıçrama gösteremediği sorgulanıyor. Fatsa’daki yerel yönetim anlayışının değeri teslim edilirken demokrasi konusundaki kimi eksik ve hatalara da işaret ediliyor. Bulancak’taki yerel özgünlüğün zamanla nasıl evrildiği, yerelin ötesi görülmeye başlandığında karşılaşılan sorunlar ele alınıyor.

Kitap bu yönleriyle o dönemin anlaşılması açısından kayda değer veriler sunarak geçmiş mücadelelere ilişkin külliyatta kendine özgü bir yer tutuyor.

Kitap Linki Profilde

Sınıfta İsyan Var! - Ödev İstemiyoruzAltıncı sınıf öğrencilerinin hayatını istila eden bir şeyler var. İçlerinden biri b...
03/07/2025

Sınıfta İsyan Var! - Ödev İstemiyoruz

Altıncı sınıf öğrencilerinin hayatını istila eden bir şeyler var. İçlerinden biri bu istilayı durdurmak isterse neler olur? Sam, birinci sınıftan beri çocukluğunu çalan ödevlere artık katlanamıyor. Oysa Sam ve arkadaşları çocukluklarını geri istiyorlar! İyi de bu nasıl ve kimden istenir? Çocukların bunu istemeye hakları var mıdır? Ödevlerden çok daha zahmetli bir maceraya atılıyorlar. Çünkü öğrenme arzusunun ödeve ihtiyacı yoktur. Bu macerada Sam’i aşçı Alistair, matematik erbabı Catalina ve spor dehası Jaesang’dan oluşan okul takımı, zekâ küpü/dikbaşlı ablası Sadie ve teknoloji uzmanı Sean yalnız bırakmıyor. En önemli destekçisi de yaşlı ve inatçı komşuları emekli avukat Bay Kalman. Tabii ülkedeki tüm öğrenciler de peşlerine takılırsa… Yüksek Mahkeme’ye kadar giden uzun bir yol onları bekliyor.

Sam'in macerası destansı bir başarısızlıkla mı sonuçlanacak, yoksa o herkesin çocukluğunu koruyan bir kahraman mı olacak? “Sınıfta İsyan Var: Ödev İstemiyoruz!” Sam ve arkadaşlarının çocukluklarını yaşama arzusunu ve şaşırtıcı hukuk mücadelelerini anlatıyor. Öğretmenlerin tavsiye ettiği ve kendisi de öğretmen olan Steven Frank’ın kaleminden öğretici bir çocuk romanı: Öğrenme arzusunun ödeve ihtiyacı yoktur.

Kitap Linki Profilde

02/07/2025

Address

Istanbul

Opening Hours

Monday 09:00 - 18:00
Tuesday 09:00 - 18:00
Wednesday 09:00 - 18:00
Thursday 09:00 - 18:00
Friday 09:00 - 18:00

Telephone

+902163372026

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when NotaBene posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to NotaBene:

Share

Category