Türk yıldızı

Türk yıldızı Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Türk yıldızı, News & Media Website, Kayseri.

"Yardım edersem yiyecek bir şey alır mıyım?" — Sokak çocuğu hor görüldü... ta ki kim olduğunu açıklayana kadarNatal şehr...
04/10/2025

"Yardım edersem yiyecek bir şey alır mıyım?" — Sokak çocuğu hor görüldü... ta ki kim olduğunu açıklayana kadar
Natal şehrinde, lüks otomobillerin tamir edildiği bir atölye vardı. Bu yer, teknoloji tutkunlarının ve erkek egosunun kutsal alanıydı. Ancak o gün, gurur yara almıştı. Şehrin en ünlü çocuk psikoloğu Doktor Isabela Rossi’ye ait son model hibrit sedan, iki gündür tamir asansöründe hareketsiz duruyordu. Şehrin en iyi ustaları, aracın gizemli arızasını çözememişti. Araba bozuk değildi, adeta büyülenmiş gibiydi. Aniden kapanıyor, gösterge tablosu kaotik bir şekilde yanıp sönüyor, hiçbir arıza tarayıcısı sorunu bulamıyordu.
Atölyenin baş ustası Sergio, yılların tecrübesine sahip, sert mizaçlı bir adamdı. Onun itibarı tehlikedeydi. Ustalar ter içinde çalışırken, atölyenin karşısındaki kaldırımda sessizce bir çocuk onları izliyordu. Adı Leo’ydu. On iki yaşlarında, zayıf, sessiz ve gözleri dünyayı sıra dışı bir dikkatle süzen bir sokak çocuğu. Leo, bir araba görmüyordu; bir sistem, bir düzen, bir kaos haritası görüyordu. Aracın elektrik sisteminin düzensiz uğultusunu saatler boyunca dinlemişti. Diğerleri için gürültü olan ses, onun için bir dildi.
Açlık ve bozuk düzeni düzeltme ihtiyacıyla harekete geçti. Karşıya geçti, atölyeye girdi. Küçük bedeni, devasa metal yığınlarının arasında kaybolmuş gibiydi. Ustalar başta onu görmezden geldi. Leo sabırla bekledi. Sonunda Sergio, sinirle ona döndü: "Ne istiyorsun, ufaklık? Defol buradan." Leo, alçak bir sesle, "Yardım edebilir miyim?" dedi. Ardından ekledi: "Yardım edersem yiyecek bir şey alır mıyım?"
Hikayenin tamamını izleyin👉👉:

MİLYONER BİR KİŞİ, ÇALIŞANININ İKİZLERİNİ TAŞIDIĞINI KEŞFEDİYOR... VE HER ŞEY AYAĞA KALKIYOR!Tomás Rivas, İstanbul’un en...
04/10/2025

MİLYONER BİR KİŞİ, ÇALIŞANININ İKİZLERİNİ TAŞIDIĞINI KEŞFEDİYOR... VE HER ŞEY AYAĞA KALKIYOR!
Tomás Rivas, İstanbul’un en zengin iş adamlarından biriydi. Lüks bir malikane, başarılı bir şirket ve herkesin gıpta ettiği bir hayatı vardı. Fakat beş ay önce, hayatının en büyük acısını yaşamıştı. Eşi Clara, ikizlerinin doğumunda beklenmedik bir komplikasyon sonucu hayatını kaybetmiş, Tomás ise iki prematüre bebekle ve derin bir yalnızlıkla baş başa kalmıştı.
İkizler, Gael ve Nicolás, doğduklarından beri hiç susmadan ağlıyor, hiçbir bakıcıya alışmıyorlardı. Tomás, en iyi dadıları, psikologları, hemşireleri tutmuş, her yolu denemişti. Ama evde huzur bir türlü sağlanamıyordu. Malikane, bebek çığlıklarıyla yankılanıyor, Tomás ise çaresizce işine sığınıyordu.
Bir gün, evin temizlik işleri için yeni bir çalışan işe alındı: Angela Morales. 31 yaşında, mütevazı bir kadın, tek başına bir kız çocuğu büyütmüş, hayatta zorluklarla mücadele etmişti. Referansları mahalle kadınlarının el yazısıyla yazılmış mektuplardan ibaretti. Tomás, umutsuzca onu işe aldı; zaten kimse uzun süre dayanamıyordu.
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.celebshow247.com/4hin

BASİT ÇİFTÇİ BAYİDE FAKİR DİYE DAMGALANDI. TA Kİ TÜM FİLOYU ALANA KADARAhmet Yıldız, eski Ford kamyonetini İzmir'in en l...
04/10/2025

BASİT ÇİFTÇİ BAYİDE FAKİR DİYE DAMGALANDI. TA Kİ TÜM FİLOYU ALANA KADAR
Ahmet Yıldız, eski Ford kamyonetini İzmir'in en lüks Mercedes-Benz bayisinin önüne park etti. Pazartesi sabahının erken saatleriydi ve zıtlık göz kamaştırıcıydı. Milyon liralık arabalar spotların altında parlarken, onun pikabı uzay gemileri arasındaki bir dinozor gibiydi. 62 yaşındaki Ahmet, toprakta çalışmaktan nasırlaşmış elleri ve sade tavrıyla kamyonetten yavaşça indi; solmuş hasır şapkasını düzeltti.
Modern bir tapınak gibi yükselen cam bina, kolayca yılmayan biri için bile ürkütücüydü. Solmuş kareli gömleği, dizlerinde yamalı kot pantolonu ve çoğu insanın hayatı boyunca gördüğünden daha fazla çamura basmış deri çizmeleriyle içeri girdi. Cam kapıyı ittiğinde soğuk klima yüzüne bir tokat gibi çarptı. Ortam ürkütücüydü; ayna gibi parlayan mermer zemin, görünmez hoparlörlerden hafifçe çalan klasik müzik ve asgari ücretten daha pahalı İtalyan deri kokusuyla karışıyordu.
Üç satış temsilcisi, Anadolu'daki bir evden daha değerli siyah bir Mercedes S serisi yakınında sohbet ediyordu. Ahmet'in içeri girdiğini gördüklerinde, sanki yanlış yere girmiş gibi bakışlar değiştirdiler. Sessizlik o kadar ağırdı ki, klasik müzik bile sustu gibi geldi. Ahmet, acele etmeyen veya korkmayan birinin kalın sesiyle selamladı ve kamyonlar hakkında biriyle konuşmak istediğini söyledi.
see more👉👉👉 https://rb.celebshow247.com/xxyh

“10 Dil Biliyorum” — Dedi Genç Sanık… Hakim Güldü Ama Saniyeler İçinde Şaşkına Döndü19 yaşındaki Ayşe Yılmaz, İstanbul A...
04/10/2025

“10 Dil Biliyorum” — Dedi Genç Sanık… Hakim Güldü Ama Saniyeler İçinde Şaşkına Döndü
19 yaşındaki Ayşe Yılmaz, İstanbul Anadolu Adliyesi’nde, yırtık ayakkabıları ve dağınık görünümüyle mahkeme salonunda duruyordu. Hırsızlıkla suçlanan genç kız, “On dil konuşuyorum,” dediğinde salondaki herkes kahkahalara boğuldu. Ancak kimse, birkaç dakika içinde herkesin hayatını değiştirecek bir hikaye dinleyeceklerini bilmiyordu. O gün, 14 Ekim 2024’te, mahkeme salonunda yaşananlar kaydedildi ve tüm dünyayı dolaştı.
Ayşe’nin hikayesi, 15 yıl önce İzmir’in küçük bir köyünde başlamıştı. Küçük Ayşe, babasının ağzından hiç çıkmaması gereken sözleri ilk duyduğunda, hayatının ne kadar zor olacağını henüz bilmiyordu. O gün, İstanbul’daki mahkemede, hakim Mehmet Demir, genç kadının yüzüne baktı. Ayşe, yırtık ayakkabıları ve dağınık kıyafetleriyle sıradan bir suçlu gibi görünüyordu. Ancak, içindeki cesaret ve azim, onu diğerlerinden farklı kılacaktı.
Mahkeme salonundaki hava, Marmara’dan gelen sonbahar nemiyle ağırdı. Yüksek pencerelerden İstanbul sabahının solgun ışığı, gerilimli bekleyişin atmosferinde asılı duran tozları aydınlatıyordu. Hakim, “Sanık, suçlamayı kabul ediyor musunuz?” diye sordu. Ayşe, hareketsiz duruyordu, elleri hafifçe titriyordu. Salonda bir sessizlik hâkim oldu. Genç kız başını kaldırdı ve hakimin gözlerinin içine baktı.
“Sayın Hakim, cevap vermeden önce 10 dil konuştuğumu söylemek istiyorum,” dedi. Bu cümle, mahkeme salonunu kahkahalarla doldurdu. Ancak Ayşe’nin sesindeki kararlılık ve sakinlik, kısa sürede gülüşmeleri dindirdi. Hakim, bu durumun ciddiyetinin farkında olduğunu belirtmek için, “Ayşe Hanım, burası bir yetenek yarışması değil,” dedi.
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.celebshow247.com/h0yb

MİLYONERİN OĞLU HAMİLE BİR KADINI TEPTİ… KOCASININ KİM OLDUĞUNU BİLMEDENİstanbul'un kalbinde, Nişantaşı'nın lüks sokakla...
04/10/2025

MİLYONERİN OĞLU HAMİLE BİR KADINI TEPTİ… KOCASININ KİM OLDUĞUNU BİLMEDEN
İstanbul'un kalbinde, Nişantaşı'nın lüks sokaklarında sabahın erken saatleriydi. Gökyüzü hafif bulutluydu ve şehrin tanıdık uğultusu henüz başlamamıştı. Emir Kaan Özdemir, babasının Ferrarisini kullanarak Özdemir Holding'in ana binasına doğru hızla ilerliyordu. 27 yaşındaki genç adam, hayatının her anında kendisine sunulan ayrıcalıkların farkında bile değildi. Sabah kahvaltısını Nişantaşı'ndaki favori kafesi Altın Çiçek'te yapmış, özel yapım İtalyan espresso sosunu yudumlayarak güne başlamıştı. Emir'in zihninde sadece o günkü iş toplantısı vardı. Babası Kemal Özdemir, Türkiye'nin en büyük inşaat şirketlerinden birinin sahibiydi ve oğlundan da aynı kararlılıkla çalışmasını bekliyordu.
Ancak Emir'in kafası bambaşka yerlerdeydi. Geçen gece, lüks bir kulüpte eğlenmiş, sabaha kadar arkadaşlarıyla zaman geçirmişti. Gözleri yarı kapalı bir şekilde direksiyonun başındaydı. Tam o sırada karşıdan gelen manzara Emir'in tüm dikkatini çekti. Küçücük bir sokaktan çıkan hamile bir kadın, elinde küçük bir çanta ve üzerinde sade bir elbiseyle yavaşça yürüyordu. Kadının yüzünde endişeli bir ifade vardı. Sanki çok önemli bir yere yetişmeye çalışıyormuş gibiydi.
Ayşe Demir, o sabah Şişli'deki Yeni Umut Hastanesi'ne kontrole gitmek için evinden çıkmıştı. Hamileliğinin yedinci ayında olan genç kadın, bebeğinin sağlığı konusunda endişeliydi. Çünkü geçen hafta hafif bir kanaması olmuştu. Ayşe'nin zihninde sadece doktor randevusu vardı. Kocası Mehmet sabah erkenden işe gitmiş, "Merak etme canım, her şey yolunda olacak." demiş ve alnından öpmüştü. Mehmet, özel güvenlik şirketinde çalışan sessiz sakin bir adamdı. Ayşe, onunla üç yıl önce Kadıköy'deki bir düğünde tanışmıştı. O zamanlar Ayşe, Sivas'tan İstanbul'a yeni gelmiş, küçük bir muhasebe ofisinde çalışan genç bir kızdı. Mehmet'in sakin tavrı ve güvenilir duruşu onu derhal etkilemişti.
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.celebshow247.com/2f37

Oğul Mezuniyet Töreninde Babasını Dövdü… Ama Sonrasında Kimse BeklemiyorduBurak, mezuniyet gecesi için heyecanla hazırla...
04/10/2025

Oğul Mezuniyet Töreninde Babasını Dövdü… Ama Sonrasında Kimse Beklemiyordu
Burak, mezuniyet gecesi için heyecanla hazırlanıyordu. Hayatının en önemli anlarından biri olacaktı; hukuk diplomasını almak üzere sahneye çıkacaktı. Ancak o gece herkesin beklediği gibi geçmeyecek, bir travmaya dönüşecekti. Salonda müzik çalıyor, konuklar gülüşüyor, alkışlar yükseliyordu. Burak, ailesinin gururunu taşımak için sahneye doğru yürüdüğünde, kalbinde bir heyecan vardı ama aynı zamanda içindeki bir korku da onu ele geçiriyordu.
Hüseyin ve Fatma, Burak’ın başarılı olmasını sağlamak için yıllarını harcamışlardı. Hüseyin, metal fabrikasında uzun saatler çalışarak evin geçimini sağlıyor, Fatma ise temizlik işleri yaparak aile bütçesine katkıda bulunuyordu. İkisi de, Burak’ın geleceği için her türlü fedakarlığı göze almıştı. Oğullarının bu önemli gününde yanlarında olmanın mutluluğunu yaşıyorlardı.
Tören başladığında, Burak’ın ismi anons edildi. Kalabalık alkışlarla coştu. Burak sahneye çıktığında, kalbinde bir gururla birlikte bir utanç hissi de vardı. Arkadaşlarının gözleri üzerinde, onun için en önemli anı kutlamak için orada olan ailesiyle birlikte sahneye yaklaşmak istemiyordu. Ancak Hüseyin ve Fatma, oğullarını kutlamak için yanına doğru yola çıktılar.
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.celebshow247.com/0jho

Fakir Bir Kız, Tanımadığı Birine Bağışta Bulundu, Onun BİR MİLYARDER Olduğunu Hiç Düşünmeden...Zeynep, İstanbul'un Bağcı...
04/10/2025

Fakir Bir Kız, Tanımadığı Birine Bağışta Bulundu, Onun BİR MİLYARDER Olduğunu Hiç Düşünmeden...
Zeynep, İstanbul'un Bağcılar semtinde yaşayan 17 yaşında bir kızdı. Hayatı, yıpranmış bir plastik poşetle geçirdiği zorlu günlerden oluşuyordu. Yalınayak yürüyerek, geçici barınağının bulunduğu belediye okuluna doğru ilerliyordu. Gözlerinde, hayatın getirdiği zorluklara rağmen sönmeyen bir ışık parlıyordu. Annesi onu terk ettiğinde, Zeynep henüz 10 yaşındaydı. O günden beri, sokaklarda büyümek zorunda kalmıştı. Ancak bu zorluklar, onun kalbindeki iyilik duygusunu asla öldürememişti.
Barınakta, 14 çocuğa bakıyordu. Her sabah güneş doğmadan uyanır, pazarlardan arta kalan yiyecekleri toplamak için yola koyulurdu. Bugün de böyleydi. Elindeki poşette çürük meyveler ve fırıncının bağışladığı ekmekler vardı. "Zeynep abla geldi!" diye bağırdı 8 yaşındaki Emre, ona doğru koşarak. Zeynep gülümsedi ve çocuğun kıvırcık saçlarını okşadı. "Dün pazardan ne bulabildimse getirdim," dedi.
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.celebshow247.com/mbt9

MİLYONER HABERSİZCE EVE ERKEN GELDİ... VE GÖRDÜKLERİ KARŞISINDA PANİĞE KAPILDIİzmir’in sahile yakın, eski ve görkemli se...
03/10/2025

MİLYONER HABERSİZCE EVE ERKEN GELDİ... VE GÖRDÜKLERİ KARŞISINDA PANİĞE KAPILDI
İzmir’in sahile yakın, eski ve görkemli semtlerinden birinde yükselen bir köşk vardı. Dışarıdan bakıldığında her şey kusursuzdu: bakımlı bahçeler, mermer merdivenler, pencerelerden süzülen ışıklar... Bu köşk, gücü ve zenginliği haykırıyordu. Köşkün sahibi Mert Yılmaz’dı. Henüz 35 yaşında olmasına rağmen babasından devraldığı lojistik imparatorluğunu kısa sürede büyütmüş, Türkiye’nin en saygın iş insanlarından biri olmuştu. Dergilerde, televizyonlarda başarı öyküsü anlatılıyor, herkes ona hayranlıkla bakıyordu. Ama köşkün içinde kimsenin bilmediği bir karanlık sır saklıydı.

Mert’in babası Salih Bey, doksanına yaklaşmıştı. Bir zamanların dimdik tüccarı artık yatağa ve tekerlekli sandalyeye mahkumdu. Alzheimer hastalığı, zihnini yavaş yavaş silip götürüyordu. Günlerini çoğu zaman sessizlik içinde geçiriyor, bazen eski günleri anımsıyor, bazen cümleleri yarım kalıyordu. Mert babasına derin bir bağlılık duyuyordu, ama işlerinin yoğunluğu nedeniyle evde olup bitenleri yakından görmüyordu.
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.goc5.com/saub

Düşünmeden Fakir Kız, baygın Milyoneri kurtarmak için suya atlar, son ise şaşırtıcıdır...Cumartesi sabahı İstanbul’un en...
03/10/2025

Düşünmeden Fakir Kız, baygın Milyoneri kurtarmak için suya atlar, son ise şaşırtıcıdır...
Cumartesi sabahı İstanbul’un en güzel köşelerinden biri olan Emirgan Korusu, baharın taze havasıyla dolmuştu. Aileler piknik yapıyor, çocuklar çimenlerde oynuyor, yaşlılar banklarda güneşin tadını çıkarıyordu. Parkın ortasında huzur dolu bir göl vardı; ördekler yüzüyor, çocuklar kıyıda taş atıyordu. Her şey sıradan ve neşeliydi, ta ki bir çığlık sessizliği bozuncaya kadar.

Bir adam göle düşmüş, pahalı takım elbisesiyle suya batıyordu. Yüzme bilmiyor, bilinci kapalıydı. Kıyıda toplanan kalabalık donup kalmıştı. Kimse suya girmeye cesaret edemiyordu, herkes başka birinin harekete geçmesini bekliyordu. O an, 11 yaşında ince yapılı bir kız öne çıktı. Ayakları çıplak, saçları dağınıktı. Elindeki teneke kutu torbasını yere fırlattı ve hiç düşünmeden göle atladı.

Kızın adı Zeynep’ti. Anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş, yurtta bulamadığı sevgiden kaçarak sokaklarda yaşamıştı. Açlık ve soğukla mücadele etmiş, insanların ilgisizliğine karşı hayatta kalmayı öğrenmişti. O gün, gölde batmakta olan adamı görünce duramadı. Herkes izlerken, o harekete geçti.
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.goc5.com/eenk

DİLENCİ kız MİLYONERE uçağa binmemesi için YALVARDI. İki saat sonra milyoner DEHŞETE DÜŞTÜİstanbul’un gri sabahında, Ata...
03/10/2025

DİLENCİ kız MİLYONERE uçağa binmemesi için YALVARDI. İki saat sonra milyoner DEHŞETE DÜŞTÜ
İstanbul’un gri sabahında, Atatürk Havalimanı’na giden yolda hayat telaşla akıyordu. Arabalar korna çalıyor, insanlar bavullarıyla acele ediyordu. Serhat Bey, ellili yaşlarının başında, Türkiye’nin en büyük inşaat ve enerji şirketlerinin sahibi, siyah lüks aracının arka koltuğunda Paris’e uçmak üzere havalimanına yaklaşıyordu. Onun için bugün milyar dolarlık bir anlaşmanın günüydü. Herkes ona hayranlıkla baksa da, içinde yalnızlık ve huzursuzluk taşıyan bir adamdı.

Havalimanı girişinde, yıpranmış kıyafetleriyle genç bir kız oturuyordu. Yanında küçük bir bez çanta ve önünde paslı bir teneke kutu vardı. Kimse ona bakmıyor, kimi küçümseyen gözlerle geçip gidiyordu. Edanur, henüz 20 yaşında, anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş, yurtta şefkat bulamamış, sokaklarda hayatta kalmaya çalışan bir kızdı. O sabah garip bir huzursuzlukla, kalabalığın arasından birini arar gibi bakıyordu. Sonunda Serhat Bey’i gördü.
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.goc5.com/mhlu

MİLYONER KIZIN TEK BAŞINA PİKNİK YAPTIĞINI GÖRÜR - BOŞ TABAKLARI GÖRDÜĞÜNDE AĞLAMAYA BAŞLAR...Berat Aydın, İstanbul’un e...
03/10/2025

MİLYONER KIZIN TEK BAŞINA PİKNİK YAPTIĞINI GÖRÜR - BOŞ TABAKLARI GÖRDÜĞÜNDE AĞLAMAYA BAŞLAR...
Berat Aydın, İstanbul’un en büyük otel zincirlerinin genç ve başarılı CEO’suydu. Boğaz manzaralı ofisinde, rakamlar ve grafiklerle dolu bir dünyada yaşıyordu. Babasının katı kurallarıyla büyümüş, duygularını hep gizlemişti. Onun için başarı, soğukkanlılık ve disiplin demekti. Fakat bir gün, hayatı beklenmedik bir şekilde değişecekti.

O sabah, şirket toplantısında 500 çalışanın işten çıkarılmasına karar verdi. Rakamlar, karlılık, verimlilik… Her şey mantıklıydı ama Berat’ın içinde tuhaf bir boşluk vardı. Toplantıdan sonra, bir anda asistanına tüm randevularını iptal etmesini söyledi. Temiz havaya ihtiyacı vardı. Adımları onu Gülhane Parkı’na götürdü. Şehrin kalabalığından uzak, ağaçların gölgesinde bir huzur aradı.
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.goc5.com/hi8m

“Hiç yürümemiş mi?” dedi yeni hizmetçi milyoner için, ve onun açıkladığı şey...İstanbul’un en elit semtlerinden birinde,...
03/10/2025

“Hiç yürümemiş mi?” dedi yeni hizmetçi milyoner için, ve onun açıkladığı şey...
İstanbul’un en elit semtlerinden birinde, modern ve gösterişli bir konakta biyoteknoloji sektöründe servet kazanmış Emre Kaya yaşıyordu. Zenginliğiyle tanınan Emre’nin hayatında paranın satın alamayacağı bir boşluk vardı: Eşini kaybettikten sonra tüm dünyası sekiz yaşındaki oğlu Deniz olmuştu. Deniz, doğuştan gelen nadir bir nörolojik rahatsızlık yüzünden tekerlekli sandalyeye mahkûmdu ve hiç yürüyememişti. Ne kadar doktor, ne kadar tedavi denenmişse de sonuç hep hüsran olmuştu.

Konakta yıllardır her şey Hacer Hanım’ın kontrolündeydi. Hemşireler değişir, fizyoterapistler gelir giderdi ama Deniz’in hayatı değişmiyordu. Ta ki Anadolu’dan gelen sade, sessiz ve dikkatli bir kadın olan Ayşe Yılmaz konağa temizlikçi olarak girene kadar.

Ayşe, işini büyük bir özenle yapıyor, evdeki kurallara sıkı sıkıya uyuyordu. Özellikle de “çocuktan uzak dur” kuralına. Fakat bir gün, Deniz’in resim yaptığı atölyeyi temizlerken onu ilk kez gördü. Deniz, yalnız başına bir nehir resmi çiziyordu. Tekerlekli sandalyesini fark eden Ayşe’nin ağzından istemsizce bir soru çıktı:
“Hiç yürümemiş mi?”
Hikayenin tamamını izleyin👉👉: https://rb.goc5.com/vjom

Address

Kayseri

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Türk yıldızı posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share