15/11/2025
Bildiğiniz tüm kedileri unutun, bu kedi türü hepsinden çok farklı
Beslenmesinin dörtte üçü balıktan oluşan Balıkçı Kedi, IUCN tarafından "savunmasız" kategorisine alındı. Bu kediler sadece balıkla beslenmekle kalmıyor, suya dalarak onları avlayabiliyor da!
Ev kedileri genellikle elektrikli süpürge veya tırnak makası gibi şeylerle birlikte suyu da azılı bir düşman olarak görürken, doğada orta boy bir kedi türü, nehirleri, sulak alanları ve mangrovları kendine yuva edinmiş durumda.
Balıkçı Kedi (Prionailurus viverrinus), adındaki yarı suda yaşayan bu tür, adını uzun mesafeler yüzme ve su altında av kovalama konusundaki olağanüstü yeteneğinden alıyor.
Ev kedilerinden biraz daha iri ve tıknaz bir yapıya sahip olan balıkçı kediler, suya uyum sağlamalarını sağlayan benzersiz özellikler geliştirmiş durumda. Kısa bacaklara ve daha kısa bir kuyruğa sahip olmalarının yanı sıra, ön pençeleri belirgin şekilde yarı perdeli. Bu perdeli yapı, onlara suda daha güçlü bir itiş gücü sağlıyor.
Çift katmanlı tüyleri de suda yaşam için kritik öneme sahip. Alt kürkleri son derece yoğun ve kediyi sıcak ve kuru tutmakla görevli. Üstteki uzun koruyucu tüy tabakası ise, kediye kendine özgü benekli desenini ve rengini veriyor.
Balıkçı kedinin alışkanlıkları kadar ilginç olan bir diğer özelliği de çıkardığı sesler. Bu sesler kıkırdama, gargara, havlama ve hatta ördek benzeri vaklama olarak tanımlanır. Bu seslerin, avladıkları su kuşu komşularından esinlenilmiş olabileceği düşünülüyor.
Su yüzeyinin altındaki usta avcı
Balıkçı kediler, Güney ve Güneydoğu Asya'ya özgü bir tür olup, Sri Lanka, Bangladeş, Hindistan'daki Batı Bengal ve Nepal’deki Himalaya eteklerinin Terai-Duar kuşağında bilinen güçlü popülasyonlara sahip. Bu kedilerin beslenmesinin yaklaşık dörtte üçü balıktan oluşur, ancak kabuklu deniz hayvanları, amfibiler, küçük sürüngenler, kemirgenler ve nadiren buzağılar gibi diğer avlarla da beslendikleri biliniyor. Kaplanlar, aslanlar ve panterler gibi bazı büyük kedilerin ara sıra suya girdiği bilinse de, balıkçı kediler yarı sulak alanların gerçek ustalarıdır. Suda uzun mesafeler yüzebilir ve hatta avlarını su yüzeyinin altında takip etmek için dalarak son derece yetenekli yüzücüler olduklarını kanıtlarlar.
2024 yılında yapılan bir araştırma, balıkçı kedilerinin yeteneklerinin suyla sınırlı olmadığını da ortaya çıkardı. Araştırma, bu türün ağaçlara tırmanmada da yetenekli olduğunu ve su kuşlarının yuvalarını yağmalamak, yavrularını yemek için 8 metreye varan ağaçlara tırmandığı ortaya çıktı. Bilim insanları, bu avlanma yöntemine özellikle yoğun muson yağmurlarının balık avlamayı tehlikeli veya imkansız hale getirdiği yağışlı mevsimlerde geçtiklerini düşünüyorlar.
Sulak alanların kaybı ve insan çatışması
Balıkçı kediler, hayatlarının sulak alanlar, bataklıklar ve mangrov habitatlarına sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle, bu alanların kaybından kaynaklanan ciddi bir tehdit altında. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği IUCN'nin Kırmızı Listesi, türü küresel popülasyonlarının azaldığını belirterek soylarının tükenmesine karşı “savunmasız” kategorisinde sınıflandırıyor.
Habitat kaybının yanı sıra, balıkçı kediler insanlarla doğrudan çatışmaya girme eğiliminde. Hem balıkları hem de kuşları ustalıkla avlayabilen yırtıcılar olarak bilindikleri için, sulak alanlardaki hayvanlara bağımlı yerel topluluklar tarafından sıklıkla tehdit olarak görülüyor, sürülüyor veya öldürülüyorlar.
Bangladeş’teki Dakka Üniversitesi’nden Muntasir Akash, medya haberlerinin takibinin, ülkede neredeyse iki haftada bir yeni bir insan-balıkçı kedi çatışması yaşandığını gösterdiğini belirtiyor. Akash, bu nedenle, koruma çabalarının bu çatışmaları bilimsel olarak değerlendirip etkili azaltma yollarını bulmaya odaklanması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, sulak alan kuş popülasyonlarının istikrarlı tutulmasının hem kedi türü hem de sulak alanlara bağımlı yerel halk için faydalı, kazan-kazan bir durum yaratabileceğine inanıyor.
Doğal Hayatı Koruma Derneği
Genel Başkanı
NUH MEHMED YAKUTER