Hande'nin Dünyası

Hande'nin Dünyası Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Hande'nin Dünyası, News & Media Website, Gülük, Alphan Lapis İş Merkezi, Melikgazi/Kayseri, Melikgazi.

Milyonerin otistik oğlu restoranda bağırıyordu — ama bir garson her şeyi değiştirdi!İstanbul’un kalbinde, tarihi sokakla...
23/09/2025

Milyonerin otistik oğlu restoranda bağırıyordu — ama bir garson her şeyi değiştirdi!

İstanbul’un kalbinde, tarihi sokakların arasında küçük ama şık bir restoran vardı. Restoran, şehrin karmaşasından uzak, sakin bir köşede bulunuyordu. İçerisi her zaman sıcak ve samimiydi; müşteriler sadece yemek için değil, aynı zamanda huzur bulmak için de buraya gelirdi.

Bir akşam, restoran yine dolup taşmıştı. Masalarda sohbetler, çatal bıçak sesleri ve hafif müzik birbirine karışıyordu. Ancak bu huzurlu ortamda birdenbire keskin bir ses yükseldi: bir çocuğun çığlığı. Bu ses, diğer tüm seslerin arasında öyle belirgindi ki, herkesin dikkatini çekti.

Garsonlardan biri olan Elif, hemen sesi duyar duymaz kalbi sıkıştı. Uzun yıllardır bu restoranda çalışıyordu, birçok farklı durumla karşılaşmıştı ama bu seferki farklıydı. Çığlıklar öyle çaresizdi ki, sıradan bir çocuk siniri gibi değildi. Elif, hızla sesin geldiği masaya yöneldi.
Daha fazla gör: https://rb.celebshow247.com/gtrz

Sen bebeklerle ve milyonlarla mı? İmkansız... — dedi müdür gülerek, ta ki ikizlerle olan bakıcının kim olduğunu öğrenene...
23/09/2025

Sen bebeklerle ve milyonlarla mı? İmkansız... — dedi müdür gülerek, ta ki ikizlerle olan bakıcının kim olduğunu öğrenene kadar...

İstanbul’un kalabalık ve gürültülü sokaklarında, lüks bir bankanın parlak cam kapılarından içeri adım atan Rosa, üzerinde mavi bir temizlikçi üniformasıyla, iki küçük bebeği kucağında taşıyordu. Kucağındaki ikizlerden biri huzur içinde uyurken, diğeri hafifçe mırıldanıyordu. Gözleri yorgun, yüzünde ise yılların verdiği sessiz bir kararlılık vardı.

Bankanın içinde, şık giyimli müşteriler ve sert bakışlı çalışanlar arasında, Rosa’nın varlığı adeta bir gölge gibiydi. O an, bankanın genç ve kibirli müdürü Leonardo, yüksek sesle alaycı bir kahkaha attı: "Eğer gerçekten o kadar paran varsa, bütün bankayı götürebilirsin!" Bu sözler, bankadaki sessizliği deldi ve birkaç müşteri, Rosa’ya küçümseyen bakışlarla döndü.

Rosa, etrafındaki bu alaycı atmosferi hissediyor, ama gözlerini yere indirmiyordu. O, sadece bir temizlikçi değildi. Kucağındaki bebekler, onun hayatının en önemli parçalarıydı ve taşıdığı sır, bu bankadaki herkesin hayal bile edemeyeceği büyüklükteydi.
Daha fazla gör: https://rb.celebshow247.com/nx3x

Babası duvarcı olduğu için ondan nefret ediyordu – Ta ki gerçeği öğrenene kadar..Sabahın ilk ışıkları, küçük kasabanın d...
23/09/2025

Babası duvarcı olduğu için ondan nefret ediyordu – Ta ki gerçeği öğrenene kadar..

Sabahın ilk ışıkları, küçük kasabanın dar sokaklarını yumuşak bir turuncu renge boyuyordu. Evlerin çatılarından yükselen dumanlar, yeni bir güne uyanmanın sessiz habercisiydi. Evlerin birinde, küçük bir kahvaltı masasında, genç bir kız ve babası arasında soğuk bir sessizlik hüküm sürüyordu.

Elif, on altı yaşına yeni basmıştı. Gözlerinde hem gençliğin coşkusu hem de içindeki karmaşık duyguların ağırlığı vardı. Babası Hasan ise, yirmi yılı aşkın süredir inşaat işçisi olarak çalışan, elleri nasırlı, yüzü güneşten yanmış bir adamdı. Her gün sabahın erken saatlerinde kalkar, tozlu sokaklarda, taş ve beton arasında hayatını kazanırdı.

Elif’in okuduğu okul, kasabanın en prestijli liselerinden biriydi. Arkadaşlarının çoğu doktor, avukat ya da iş insanlarının çocuklarıydı. Elif ise, babasının işçi olduğunu gizlemek istercesine, onun yorgun ve kirli halini saklamaya çalışıyordu. Bu durum, aralarında görünmez bir duvar örmüştü.
Daha fazla gör: https://rb.celebshow247.com/oun9

Küçük bir kasabanın üzerinde güneş yükseliyordu. Görünüşte sakin, sıradan ve insan kalbinin ağırlığından uzak bir yerdi ...
23/09/2025

Küçük bir kasabanın üzerinde güneş yükseliyordu. Görünüşte sakin, sıradan ve insan kalbinin ağırlığından uzak bir yerdi burası. Ancak bu sessizliğin ortasında kopmak üzere olan bir fırtına gizleniyordu. Sıcak bir Cumartesi sabahı, büyük bir otelin merdivenlerinde özenle dizilmiş beyaz güller ve dışarıda bekleyen parlak siyah bir limuzin vardı. Hiçbir misafir, damat ya da gelin böyle bir olayı tahmin edemezdi.

Düğünler genellikle aşkın, ailenin ve yeni başlangıçların kutlamasıdır. Ama bu düğün farklıydı; gururun, zalimliğin ve küçük düşürme planının kokusunu taşıyordu. Damat, eski karısını davet etmişti ama bu iyilikten değil, kin ve nefret dolu bir amaçla yapılmıştı. Bir zamanlar her şeyini ona feda eden, ama sonunda hiçbir şey bırakmadan terk ettiği kadını, onun gerçek “mutlu sonunu” görmesi için çağırmıştı. Onu küçük düşürmek, unutulmuş ve değersiz hissettirmek istiyordu.
👉👉 READ MORE: https://rb.goc5.com/rv6e

Milyoner çiftçi çıplak ayakla kuyumcuya girdi... Herkes güldü. Ta ki o en büyük elması satın alana kadar!Sebastião Moura...
23/09/2025

Milyoner çiftçi çıplak ayakla kuyumcuya girdi... Herkes güldü. Ta ki o en büyük elması satın alana kadar!

Sebastião Moura, yıpranmış hasır şapkasını hafifçe düzeltti ve büyük şehrin parlak vitrinleriyle dolu mücevher dükkanının cam kapısını iterek içeri girdi. Ayakları çıplak, topukları çatlamıştı; yılların sertliği ve toprakla haşır neşir olmanın izlerini taşıyordu. İçeri adımını attığı anda, o gösterişli mermer zemin üzerinde çıplak ayaklarının sesi, oradaki lüks dünyaya yabancı bir şarkı gibi yankılandı.

Dükkanın içinde parıldayan elmaslar, altın kolyeler ve paha biçilmez yüzükler, müşterilerin gözlerini kamaştırıyordu. Ancak o an herkesin dikkatini çeken, mütevazı kıyafetleriyle, toprak kokan adamdı. Marta Vasconcelos, kasanın arkasında duran genç kadın, hafifçe gülümseyerek ama gözlerinde gizli bir küçümseme ile ona baktı. Yanında duran yönetici Augusto Leme ise kaşlarını çatarak, bu adamın ne işinin olduğunu hesaplamaya çalışıyordu.

"Size nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordu Marta, profesyonel bir tonla.

Sebastião etrafa bakındı, vitrinlerdeki mücevherlere göz gezdirdi ve sakin bir sesle yanıt verdi: "Elmasları görmek istiyorum."
Daha fazla gör: https://rb.celebshow247.com/sqmb

Merhaba, benim adım Amira. Yedi yaşındayım. Küçük kardeşim Daniel sadece bir yaşında. Onu her yere sırtımda taşıyorum çü...
23/09/2025

Merhaba, benim adım Amira. Yedi yaşındayım. Küçük kardeşim Daniel sadece bir yaşında. Onu her yere sırtımda taşıyorum çünkü yürümeye henüz çok küçük. Eğer onu geride bırakırsam, dünyada elimde kimse kalmaz. Bizim bir evimiz yok. Kasabanın kenarında, kırık dökük bir barakanın altında uyuyoruz. Geceleri yer sert, rüzgar soğuk ve Daniel’in minik elleri bana sıkıca tutunuyor.

Ona fısıldıyorum, "Korkma. Buradayım." Ben sadece bir çocuğum ama onun annesi, ablası ve koruyucusu olmak zorundayım hepsi bir arada. Annem Daniel doğmadan önce bizi terk etti. Babam hasta oldu ve bir daha uyanmadı. Onun son nefesini verdiği günü altı yaşındayken izledim. O günden beri sadece ben ve Daniel kaldık, hayatta kalmaya çalışan iki çocuk, ama dünya bizi fark etmiyor.
Daha fazla gör: https://rb.goc5.com/g3x0

Tayfun’un oğlu mucizeyi gerçekleştirdi: milyarderin karısı 20 yıl boyunca komadaydı, ta ki yeni hizmetçinin oğlu imkansı...
23/09/2025

Tayfun’un oğlu mucizeyi gerçekleştirdi: milyarderin karısı 20 yıl boyunca komadaydı, ta ki yeni hizmetçinin oğlu imkansızı yapana kadar

Yirmi yıl boyunca, şehir onun sessizliğine alışmıştı. Helena Dantas, çocukların kalbinde yaşayan o eşsiz ritmin yaratıcısıydı: 3-3-2. Herkes bu basit ama büyülü ritmi bilir, çocuklara oyun olarak öğretirdi. Fakat Helena, o gece karanlık bir kazada bilincini yitirmiş ve sessizliğe gömülmüştü.

Kasabanın sokaklarında, parklarında, okullarında 3-3-2 ritmi yankılanmaya devam etti. Bu ritim, Helena’nın varlığının sessiz bir anıtıydı. Kimse onun tekrar uyanacağını düşünmüyordu. Ta ki küçük bir çocuk, Miguel, annesinin çalıştığı hastanenin koridorlarında o ritmi oyuncak bir davulla çalmaya başlayana kadar.

Miguel, henüz beş yaşındaydı ama içinde büyük bir umut taşıyordu. Annesi Catarina, hastanede temizlik görevlisiydi ve Helena’nın durumunu yakından biliyordu. Miguel, annesinden dinlediği hikayelerle büyümüştü; Helena’nın şehre neşe getiren o sihirli ritmini öğrenmişti.
Daha fazla gör: https://rb.celebshow247.com/ws16

Alexander Whitmore ve Yağmur Altındaki HikayeYağmur şiddetli bir şekilde yağıyordu, toprak sırılsıklam olmuş, Witmore ma...
23/09/2025

Alexander Whitmore ve Yağmur Altındaki Hikaye

Yağmur şiddetli bir şekilde yağıyordu, toprak sırılsıklam olmuş, Witmore malikanesinin geniş çimenlerini kaygan çamur yığınlarına dönüştürmüştü. Malikane, krem rengi duvarları ve uzun pencereleriyle fırtınalı gökyüzüne karşı soluk bir ışıkla parıldıyordu. Burası zenginliğin, ayrıcalığın ve çoğu insanın sadece hayalini kurabileceği bir hayatın sembolüydü. Ancak tam o malikanenin önünde, devasa bir meşe ağacının gölgesinde, yaşlı bir çift yağmur altında bitkin bir şekilde oturuyordu. Giysileri sırılsıklam olmuş, saçları yüzlerine yapışmış, yorgun gözleri bitkinlikten kapalıydı. Ellerinde sadece birbirleri vardı ve o bile acımasız yağmur altında kırılgan görünüyordu.
Daha fazla gör: https://rb.goc5.com/x03e

Zengin bir kadın, bankada yaşlı kadını küçük düşürdü… Ama onun kim olduğunu bilmiyordu!İstanbul'un kalabalığından uzak, ...
23/09/2025

Zengin bir kadın, bankada yaşlı kadını küçük düşürdü… Ama onun kim olduğunu bilmiyordu!

İstanbul'un kalabalığından uzak, küçük bir kasabada yaşayan genç arkeolog Elif, hayatının en büyük macerasına atılmaya hazırlanıyordu. Yıllardır araştırdığı antik metinlerde bahsedilen "Kayıp Şehir" efsanesinin izini sürüyordu. Bu şehir, Anadolu'nun derinliklerinde, kimsenin ulaşamadığı bir yerde saklıydı ve içinde büyük sırlar barındırdığı söyleniyordu.

Bir gün Elif, dedesinden kalan eski bir sandık buldu. Sandığın içinde, üzerinde garip semboller bulunan eski bir harita vardı. Harita, Kayıp Şehir'in yerini gösteriyordu ama okunması zordu. Elif, haritayı inceledikçe heyecanı arttı. Bu, yıllardır aradığı ipucuydu.

Elif, en yakın arkadaşı Can ile birlikte bu gizemli yolculuğa çıkmaya karar verdi. Hazırlıklarını tamamlayıp, gerekli ekipmanları topladılar. Kasabadan ayrılırken, yaşlı bir adam onlara yaklaştı ve "Dikkat edin, bu yolculuk sadece cesurlar içindir," dedi.
Daha fazla gör: https://rb.celebshow247.com/9lyv

Oraya nasıl geldi? Genç adam ormanda yaralı birine yardım etti – ama onun bir milyoner olduğunu bilmiyordu!Sakarya'nın y...
23/09/2025

Oraya nasıl geldi? Genç adam ormanda yaralı birine yardım etti – ama onun bir milyoner olduğunu bilmiyordu!

Sakarya'nın yoğun ormanlarının derinliklerinde, sabahın serin havasında sadece kuşların cıvıltısı ve yaprakların hışırtısı duyuluyordu. Bu ormanda, 19 yaşındaki Murat Kaya, Sakarya Üniversitesi Orman Mühendisliği son sınıf öğrencisi olarak mezuniyet tezi üzerinde çalışıyordu. Elinde not defteri, fotoğraf makinesi ve araştırma formları vardı. Murat'ın tek amacı doğayı korumak ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmaktı.

Ansızın uzaktan zayıf bir ses duydu, "Yardım edin, yardım edin!" Murat önce bunun bir hayvan sesi olduğunu düşündü, ancak ses tekrar edince bunun insan sesi olduğunu fark etti. Tüm malzemelerini bırakarak sesin geldiği yöne koştu.

Yaklaşık 200 metre sonra büyük bir çam ağacının altında kanlar içinde yatan bir adam gördü. 50 yaşlarında takım elbiseli adamın başından kan akıyordu ve bilinci kapalıydı. Etrafta kırık camlar ve araç parçaları vardı. Adamın bir trafik kazası geçirdiği ve ormanın derinliklerine sürüklendiği belliydi.
Daha fazla gör: https://rb.celebshow247.com/bw9a

0

CEO BİR DİLENCİYE ₺1000 VERDİ. ERTESİ GÜN ONU, ÖLMÜŞ EŞİNİN MEZARINDA DUA EDERKEN GÖRDÜİstanbul’un ıslak kaldırımlarında...
22/09/2025

CEO BİR DİLENCİYE ₺1000 VERDİ. ERTESİ GÜN ONU, ÖLMÜŞ EŞİNİN MEZARINDA DUA EDERKEN GÖRDÜ

İstanbul’un ıslak kaldırımlarında Kemal Yılmaz’ın adımları ağır ve yorgundu. Bebekten Beşiktaş’a doğru yürürken sağanak yağmur yüzüne acımasızca çarpıyor, ama o bunu hissetmiyordu bile. Hissettiği tek şey, 23 yıldır içinde taşıdığı derin boşluktu. Aylin’i kaybettiği o korkunç araba kazasından sonra hayatı durmuş gibiydi. Zengin bir iş adamı olarak sahip olduğu her şey — boğaz manzaralı yalısı, lüks arabaları, hesabındaki milyonlar — hiçbiri eşinin yerini dolduramıyordu. “Ne fark eder ki?” diye mırıldandı. Gözlerini kaldırıp bulutlarla kaplı İstanbul gökyüzüne bakarken şemsiyesini açmayı bile düşünmemişti. Belki de yağmurun acısını bir an olsun unutturmasını umuyordu.

Karanlık bir sokak köşesinde Kemal’in dikkatini bir şey çekti. Genç bir kadın, kollarında minik bir bebekle duvar dibine sığınmış, yağmurdan korunmaya çalışıyordu. Sırılsıklam olmuşlardı ikisi de. Kadının siyah saçları yüzüne yapışmış, bebeği korumak için kendi üşüyen bedenini siper etmişti. Bu görüntü Kemal’in kalbini derinden yaraladı. Aylin hep anne olmak istemişti. Çocuk sahibi olmayı o kadar çok hayal etmişlerdi ki ama kader izin vermemişti.
Daha fazla gör: https://rb.celebshow247.com/3304

"Onu buraya kim terk etti?" Çocuk, yolda yaralı yaşlı adamı kurtardı… ama o birSabah güneşi Üsküdar’ın dar sokaklarını a...
22/09/2025

"Onu buraya kim terk etti?" Çocuk, yolda yaralı yaşlı adamı kurtardı… ama o bir

Sabah güneşi Üsküdar’ın dar sokaklarını altın bir örtü gibi aydınlatırken, Hakimiyeti Milliye Caddesi’nin köşesinde 12 yaşındaki Burak Özkan, sıcacık simitleriyle yeni bir güne başlamıştı. Küçük tezgahının arkasında duruyor, geçen insanları dikkatle izliyordu. Aceleci iş adamları, yorgun temizlik görevlileri, okula koşan öğrenciler… Her biri farklı bir hikaye taşıyordu. Burak, sabahın sessizliğini “Sıcak simit, taze simit!” diye bölerken, küçük elleri soğuktan kıpkırmızı olmuş ama yüzündeki gülümseme hiç eksik olmuyordu.

Burak’ın hayatı zorluklarla doluydu. Babasını küçük yaşta kaybetmiş, annesi Sevgi Hanım ise tekstil fabrikasında çalışarak ailesini geçindirmeye çabalıyordu. Her gün erken kalkıp simit satmak, okuldan sonra eve dönmek, derslerine çalışmak ve annesine destek olmak Burak’ın omuzlarındaydı. Henüz hayatın ne kadar acımasız olduğunu tam anlamasa da, kalbindeki iyilik ve merhamet her şeyin önündeydi.

O sabah, saatler 9’u gösterdiğinde caddenin kalabalığı artmaya başlamıştı. Burak, tezgahının önünde bekleyen müşterilere simit dağıtırken, karşı kaldırımda yürüyen yaşlı bir adam dikkatini çekti. Üzerinde pahalı bir takım elbise vardı ama yüzü solgun, adımları kararsızdı. Adam sendeledi ve aniden yere düştü. Başının kaldırıma çarpmasıyla keskin bir çıt sesi duyuldu. Şakağından kan akıyordu.
Daha fazla gör: https://rb.celebshow247.com/4c3n

Address

Gülük, Alphan Lapis İş Merkezi, Melikgazi/Kayseri
Melikgazi
38050

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Hande'nin Dünyası posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share