Maarifin Sesi

  • Home
  • Maarifin Sesi

Maarifin Sesi Ana temamız eğitim. İnsanı merkeze alan bir eğitim idealimiz var.

Aklını ve kalbini birlikte kullanarak, davranış eğitimi ile birlikte kalp eğitimini de hedefleyen insanımıza bir düşünce alanı oluşturmak muradındayız. Medeniyetimizin tefekkür alanlarından milli bir eğitim üzerine ufuklar açarak, 'bilgiyi' din olarak sunan ‘eğitim’ anlayışlarından bunalan insanımıza ve insanlığa bir nefes aldırmak çabasında olacağız.

https://www.maarifinsesi.com/kuresel-vatandaslik-ve-milli-kimlik-arasinda-sikismis-egitim/ Görünüşte kapsayıcı olan küre...
17/08/2025

https://www.maarifinsesi.com/kuresel-vatandaslik-ve-milli-kimlik-arasinda-sikismis-egitim/ Görünüşte kapsayıcı olan küresel vatandaşlık anlayışı, aslında çoğunlukla Batılı değerlere dayanır. Bireysel haklar, özerklik ve kendini ifade gibi kavramlar, toplumsal sorumluluklar, ailevi roller ve yerel değerlerin önünde tutulmaktadır. İnsan hakları ve etik anlayışı, genellikle seküler ve Aydınlanma sonrası bir bakış açısıyla ele alınmakta; bu da dinî, ruhani veya geleneksel dünya görüşlerinin arka plana itilmesine yol açmaktadır. Ayrıca, küresel vatandaşlık çoğu zaman Batılı becerilerle (örneğin İngilizce hakimiyeti, dijital okuryazarlık

“Küresel vatandaşlık” kavramı, günümüzde Batı-dışı ülkelerde politika yapıcılar ve müfredat geliştiriciler tarafından yaygın şekilde benimsenmekte ve birçok eğitim reformunun dayanağı haline gelmektedir. Birbirine bağlı bir dünyada barışı korumak, iklim değişikliğ...

Bir zamanlar Mısır’da okurken (Ezher) aramızda aylak gezen birisi vardı. 300 dolara Ezher muadili Hindistan İslami ünive...
16/08/2025

Bir zamanlar Mısır’da okurken (Ezher) aramızda aylak gezen birisi vardı. 300 dolara Ezher muadili Hindistan İslami üniversitelerden birinin diplomasını pazarlıyordu. Onu Medinetü’l Buus olarak anılan öğrenci barınağında görmüştüm. Üniversite rektörünün oğlunu ayarlamış ve onunla dost olmuş ve ondan temin ettiği diplomaları kelepir fiyatına pazarlıyordu. Alıcısı var mıydı, bilemem. Sadece Türk talebelerine sattığını da sanmıyorum. Zira kifayet etmezdi. 1980’li yılların başlarında bu diploma pazarlamacılığına birçok arkadaşımız şahittir. Böyle bir durum vardı. Zamana bazılarının niyetleri bozuluyor ilim yerine diplomaya ağırlık vermeye başlıyorlardı. Geldikleri amaçlarını unutuyorlar ve fıtratları bozuluyordu. Bunlar için yanlarında bir çeşit diplomanın daha bulunması ı zarar vermezdi. Bunun ahlaki çürümeden başka izahı yoktur. Hak edilmiş diploma ile birlikte çeşitli görevlere girilebilir. Sahte diploma ile de hak edilmeyen yerlere ve mevkilere gelinebilir. Dolayısıyla haksız kazanç ve mevki temin eder.

Son günler sahte diploma olayı patlak verdi. Adeta kamuoyu bununla çalkalanıyor. Türkiye’de birçok kişinin sahte diploma aldığını ve bununla kariyer yaptığı tespit edildi, belirlendi. Ayıkla pirincin taşını veya çık işin içinden, çıkabilirsen! En azından bu yönde ciddi id...

Tarihte Hz. Âdem’in evlatları Hâbil ve Kâbil ile Hz. Yakup’un evladı Hz. Yusuf’un kardeşleriyle yaşadığı ibretlik vakala...
14/08/2025

Tarihte Hz. Âdem’in evlatları Hâbil ve Kâbil ile Hz. Yakup’un evladı Hz. Yusuf’un kardeşleriyle yaşadığı ibretlik vakalar vardır ki bir ders gibi önümüzde durur. Aslına bakılırsa bu kıssalarla verilmek istenen kardeşlik mesajı şudur: Birbirinizi sevin. Birbirinize saygı duyun, düşmanlık ve ihanette bulunmayın. Aranızda adaletli davranın. Hak ve sorumluluklarınıza uyun. Birbirinizi kıskanıp haset etmeyin. Birbirinize kin ve nefret beslemeyin. Dünyalık menfaatler uğruna dünyanıza ve ahiretinize zarar vermeyin. Yoksa envaiçeşit sıkıntılar yakanızı bırakmaz, hüsrana uğrayanlardan olursunuz.

Hâl böyle iken yıllar evvel büyükşehir

“Kardeş, kardeşlik, uhuvvet, akraba, akrabalık, asabiyet, hısım…” gibi yakınlık belirten pek çok kelimenin arasında “akraba, akrabalık” ile “kardeş” ve “kardeşlik” kelimelerinin önemli bir yeri vardır. TDK Güncel Sözlük’te akraba, “Kan bağıyla birbirine bağl...

Sonuç ne oldu? Bu zihniyet üniversiteye kadar yayıldı. Şöyle garip hadiseler yaşandı.Gazetede ‘Fransız filolojisinden me...
13/08/2025

Sonuç ne oldu? Bu zihniyet üniversiteye kadar yayıldı. Şöyle garip hadiseler yaşandı.

Gazetede ‘Fransız filolojisinden mezun eleman aranıyor’ ilanını gören biri, şirkete müracaat ediyor. Gerçekten kendisi Fransız filolojisinden mezun. Önüne bir metin koyuyorlar, bunu yüksek sesle okuyup tercüme edin, diyorlar. Tabii metni yüksek sesle ne yanlışsız okuyabiliyor ne tercüme edebiliyor.

Hani siz Fransız filolojisinden mezundunuz diye soruyorlar. Diplomayı gösterip işte diyor diplomam bu. Siz Fransız filolojisinden mezun arıyorsunuz diye geldim. Fransızca biliyorum demedim ki…

YÖK’ün Statüsü Eğitimi Nasıl Etkiliyor?

Bilgi, tecrübe, ahlak sahibi olmak yerine diploma öne çıktığından beri kağıda yani kırtasiyeye değer verir olduk. Bu süreç sınıfta kalmanın, (sınıf tekrarının) kaldırılması ile başladı. Öğretmen olduğum yıldan (1987) bu yana MEB, Bakan ve bürokrasisi, bir öğrencinin d...

Kültür hayatımızda ve irfanımızda adı sadece bir yazar, bir kültür adamı olarak anılmadı hiç! O, kelimenin tam anlamıyla...
12/08/2025

Kültür hayatımızda ve irfanımızda adı sadece bir yazar, bir kültür adamı olarak anılmadı hiç! O, kelimenin tam anlamıyla bir kalem efendisi ve kalem müdafiiydi. Türkçenin izzetine siper oldu; cümle cümle savundu kültürümüzü, irfanımızı, millet hafızasını. Yazdıklarıyla, kurduğu yapılarla, yetiştirdiği nesillerle bir ekol, bir duruş inşa etti. Onlarca kitap, yüzlerce makale ve sayısız sohbet… Her biri bir davanın parçasıydı.

Bugün, onun ardından yazmak da onun önünde susmak kadar hüzünlü! Çünkü o bize, yazının ne kadar ciddi bir iş olduğunu öğretti. Sadece yazmak değil, yazıya eğilmek, yazıya itina göstermek, yazıyla yaşamak ve yazarak yaşamak… Onun kalemi, kültürün hizmetinde eğilmeden, bükülmeden duran bir bayraktı. Ve şimdi o bayrak, elimizde titriyor https://www.maarifinsesi.com/ustadin-ardindan-buyuklerden-yetim-kalmak/

Bugün, onun ardından yazmak da onun önünde susmak kadar hüzünlü! Çünkü o bize, yazının ne kadar ciddi bir iş olduğunu öğ...
11/08/2025

Bugün, onun ardından yazmak da onun önünde susmak kadar hüzünlü! Çünkü o bize, yazının ne kadar ciddi bir iş olduğunu öğretti. Sadece yazmak değil, yazıya eğilmek, yazıya itina göstermek, yazıyla yaşamak ve yazarak yaşamak… Onun kalemi, kültürün hizmetinde eğilmeden, bükülmeden duran bir bayraktı. Ve şimdi o bayrak, elimizde titriyor.

D. Mehmet Doğan, bir mektepti. Hem de kürsüsü her daim ders ve tedrisat yüklü irfan mektebi. Sessizce öğreten, laf kalabalığından değil, mana derinliğinden yana olan bir mektep… Açtığı mektepten, hiza tutarak, yol erkân öğrenerek, kalem namusunu meşk ederek, kalem haysiyetini temellük ederek, kemalat ve insanı kâmil olma yolunda pek çok, kalem, kelam ve hizmet erbabı yetişti.

O mektebin öğrencisi olmak, bir terbiyenin içinden, iç terbiyenin rahlesinden dem alarak geçmekti. Nesillere edebiyatı, tarihi, siyaseti ve özellikle de Türkçeyi, kendi penceresinden okuma kapasitesi kazandırdı. Onun metinleri, sadece bilgi değil; aynı zamanda bir tavır, bir hissiyat, bir İslam medeniyet tasavvuru, bir ahlak aşılıyordu.

Bu yazı, merhum D. Mehmet Doğan’ın ölüm yıldönümünde bir veda mektubu, bir şükran duruşu, bir hüzünlü hatırlayış olarak kaleme alındı. Elbette her fani gibi büyüklerde vakti geldiğinde sessiz sedasız hakikat alemine döner. Arkalarında derin bir hüzün, sessizce bırakıp...

https://www.maarifinsesi.com/manevi-egitim-ve-estetik-egitim-perspektifinden-cocukta-duygu-egitimi/ Manevi eğitim, inanç...
11/08/2025

https://www.maarifinsesi.com/manevi-egitim-ve-estetik-egitim-perspektifinden-cocukta-duygu-egitimi/
Manevi eğitim, inanç temelli değerler ve estetik perspektifin dahil edilmesi, duygu eğitimini salt psikolojik bir süreç olmaktan çıkararak kültürel, ahlaki ve sanatsal bir bağlama taşır; bireyin yaşamındaki anlam arayışına, etik değerlere ve ruhsal dengeye vurgu yapar. Çocukluk dönemi, bireyin bu anlam arayışının şekillendirdiği ve temel değerleri edindiği kritik bir süreçtir. Duygu eğitimi bu sürecin bir bileşenidir; çünkü duygular, hem bireysel deneyimlerin hem de sosyal ilişkilerin temel yapıtaşlarıdır

Günümüz eğitim paradigmaları, çocukların akademik eğitimlerinin yanı sıra manevi boyutlarını da bütüncül olarak ele almayı zorunlu kılmaktadır. Duygu eğitimi, çocukların kendi duygularını tanıma, ifade etme ve yönetme yeteneklerini geliştirmeyi hedeflerken; manevi eğitim i...

Dünyada canlıların doğumu aşağıya olur. Dünyaya gelinir, dünyaya doğulur. Dolunayın doğumu yukarıya doğru oldu. Güneş gi...
10/08/2025

Dünyada canlıların doğumu aşağıya olur. Dünyaya gelinir, dünyaya doğulur. Dolunayın doğumu yukarıya doğru oldu. Güneş gibi. Üzerinden denizin tuzlu suları akacakmış sanıyorum ve ürperiyorum. Dolunay ıslak değil, ortasında kor beyazı olan ve alev alev yanan bir kandil. Görünmeyen bir el, bir zincir yavaş yavaş yukarıya çekiyor. Yükseldikçe kızıllığı azalıyor, parlaklığı artıyor.

Balkondaki ışığı kapatıyorum, dolunayı çevrenin karanlığında, daha doğru ifadeyle, kendi aydınlığında seyretmek istiyorum. Beethoven’ın Ay Işığı Sonatı (Moonlight Sonata) eşliğinde.

Trakya’nın sessiz bir köşesindeyim. Evimin balkonundan denize bakıyorum. 9 Ağustos Cumartesi, saat 20.40’ı gösterirken, dolunay bir alev topu halinde, Marmara’nın lacivert sularından doğdu. Dünyada canlıların doğumu aşağıya olur. Dünyaya gelinir, dünyaya doğulur. Dolunayın...

https://www.maarifinsesi.com/kudus-yuruyusu/  20. yüzyılın başlarında Fransız sömürgeciliğine karşı Cezayir halkının müc...
10/08/2025

https://www.maarifinsesi.com/kudus-yuruyusu/ 20. yüzyılın başlarında Fransız sömürgeciliğine karşı Cezayir halkının mücadelesi ise yalnızca silahlı direniş değil; aynı zamanda camilerde, pazarlarda ve köy meydanlarında başlayan sivil bir uyanışın ürünüdür.

Osmanlı’nın zayıfladığı ve Batı’nın sömürgeci baskılarının arttığı bir dönemde Libya’da ortaya çıkan Senûsî Hareketi de dinî-tasavvufî temellere dayanarak halkı eğitmiş, bilinçlendirmiş ve direnişe hazırlamıştır. Bu hareket, daha sonra İtalyan işgaline karşı en önemli direniş güçlerinden biri olmuştur.

Hem Batı’da hem de Doğu’da, tarih boyunca devletlerin, siyasi elitlerin ya da dinî otoritelerin suskun kaldığı dönemlerde halkın öne çıkarak direnişin ve uyanışın öncüsü olduğu pek çok örnek bulunmaktadır. Örneğin, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin zayıfladığı bir...

09/08/2025

Kitaplarından tanıyordum; “Batılaşma İhaneti” bildik ezberlerimize bir isyan ve “Büyük Türkçe Sözlük” başucu kitabımız olmuştu. Yazarlar Birliğinin kuruluş yılları Türkiye’nin sosyo-politik ikliminin keşmekeş senelerinde “büyüklerimiz, ağabeylerimiz” tarafından kurulmuştu; bizdendi ve kıymetliydi!

80’li yılların sonu.. Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Köln’de büyük bir Kitap Fuarı düzenlemişti. Fuara yüzlerce yayınevi, onlarca yazar davet edilmişti. Kitap Fuarına davetliler arasında Yazarlar Birliği Başkanı D Mehmet Doğan’da vardı..

İlk yüz yüze tanışmamız ve yakın temasımız o yıl (1989) oldu. Günlerce Kitap Fuarı standında sohbetlerimiz eşliğinde akla gelecek her türlü soruları sorduk. İdrak edilmiş “Dil Sevdasının” önemini, ezberlenmiş yakın tarih anlayışının sakatlığını, kültür ve medeniyet davasının mühim ligini her fırsatta dile getiriyordu.

09/08/2025

https://www.maarifinsesi.com/vakif-agaclari/ Bu ülkelerden birisi de Yeni Zelanda. Bu ülkede herkes kesesini zorlamadan bedava olarak meyve çeşitlerine ulaşabilir ve bunun için kamusal alanlara bolca meyve fideleri ve ağaçları dikilmiş. Herkesin meyve tüketebilmesi için yol kenarlarına ve park ve bahçelere devlet ya da belediye eliyle meyve ağaçları dikiliyor.

Bazen eski kazamız olan Mudurnu’ya ziyarete gidiyoruz. Orada Kanuni Sultan Süleyman Camii’ne bakan çay kenarında metruk mahallerde bilhassa erik ağaçlarına rastlıyoruz. Adeta erikler dallarda sarkıyor. Genellikle su kenarlarına dikilmiş oluyorlar.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı ülkesi için eski ve yeninin terkip, tertip ve tahliller yoluyla birleştirilerek  yenili...
08/08/2025

Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı ülkesi için eski ve yeninin terkip, tertip ve tahliller yoluyla birleştirilerek yenilikçi bir anlayışla hamuleye dönüştürülmesini anlatır. Bu kitap bir milletin kaderini değiştirmedeki rolünü kavrayan bir düşünce adamının strateji ve tefekkürünün manzum bir hikayesini barındırmaktadır. Kitapta anlatılan Finlandiya modeli, işgal altındaki bir milletin kendi öz kaynaklarıyla nasıl ayağa kalkabileceğini gösterirken, aydınların ve askerlerin halkla olan bağını da yeniden inşa etmenin yol, yöntem ve düşünce pratiklerini öğretiyordu.

Bu nedenle Cumhuriyetin ilk yıllarında orduya tavsiye edildiği söylenir.

BEYAZ ZAMBAKLARIN GÖLGESİNDE: Eğitimde Millilik, Model Krizi ve Bir Kitabın Serencamı Arayışımızın Durakları; 27 Mayıs’tan Eğitim Fakültelerine Türkiye’nin Kendi Eğitim Modelini Arayışı  Beyaz Zambaklar Arasında Yetişen Fikir: Petrov’un Kitabının Serüveni 1900’lerin ...

Address


Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Maarifin Sesi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Shortcuts

  • Address
  • Alerts
  • Claim ownership or report listing
  • Want your business to be the top-listed Media Company?

Share

Our Story

Ülkemizin dört bir yanından birkaç “dertli” insanız biz. Medeniyet ışığına hasret gözlerimize uyku girmedi, yönümüzü ufka çevirdik, umut ve heyecanla Fecr-i Sadık’ı bekliyoruz. Yüreklerdeki hasret ateşine çare sadedinde karınca kararınca bir şeyler yazmaya karar kıldık. Talibi için kelimelerimiz kement olsun. Gayret bizden, Tevfik Allah'tan. Gönlümüz tüm dert ehline açıktır.