03/08/2025
Durup kaskını çıkarırken selam verip, “fotoğrafımı çektiniz hemşehrim” diyerek çıkıştı.Bir motorcu olarak,motorun üstünde yaklaşan yakışıklıyı çekerim birader dedim,gülüştük.Hızlıca tanıştık,”buyur abi bir çayımı iç,az ileride yurdum “ dedi Hasan Sayar.Toz kaldırarak yokuşa sardı,ben de takibe başladım patinaj çekerek.Çoban olduğunu sanmıştım,arıcıymış.Alacığın önünde serili olan örtünün üzerine otururken,çantamı ve kaskımı yanıma koyarak taşa dengildim.Hasan,alacığa girerken “çayı demliyorum abi“ dedi.Karşılıklı oturunca sohbete başladık.İlk defa mektepli bir arıcı ile karşılaştığımı söyleyip,memnuniyetimi ifade ettim.Arıcılığa başlamadan önce çok farklı işlerde çalıştığını,arıcılık yüksek okulunu bitirince de kapsamlı olarak öğrenmiş olduklarını uygulamaya girişmiş olduğunu ifade etti.Memleketi olan Kumluca’da özel arıcılık kursları düzenleyip, yeni arıcılar yetiştirme çabalarından bahsetti.Arıcılık sektörünün sorunlarını anlattı,yapılması gerekenleri sıralayıp,yeterince ilgi göremediklerini söyleyerek,yetkililere sitem etti.Çay demlenince arıcı komşusu Ordu’lu Erol Bey’i de davet etti.Armut ağacının gölgesinde,tavşan kanı çaylarımızı yudumlarken çok keyifli sohbet ettik.Çaydanlık boşalmış ki,Hasan tekrar demleme telaşında,ben kalkıyorum vakit dengini aldı deyip toparlandım.Israr etmiş olsa da,yolum epeyce var deyip tekrar görüşmek umuduyla ayrıldım.Tepeye doğru gazlayıp,Bakırlı Dağı arkasından sürdüm.Tuzlu Muar’a varınca,yol kenarında ki çobanın yanında durdum.Ben de yere çöktüm,tanışıp sohbete başladık.Doyran’lıymış Osman Karabulut,amca oğlum Mehmet’in askerlik arkadaşı çıktı.Ölmüş olduğunu söyleyice üzüldü,birlikte geçirmiş oldukları askerlik anılarını anlattı,arkasından rahmet okuduk.O’nu da geride bırakıp tepeyi aşarak Saklıkent’e sallandım,hızlıca devam ederek evime doğru yol aldım… Konyaaltı / Antalya