Dijitaliyidir

  • Home
  • Dijitaliyidir

Dijitaliyidir Günlük dijital haber ihtiyacınızı karşılıyoruz.

Girişimci bir yazılım mühendisi Spectacles akıllı artırılmış gerçeklik gözlükleriyle yayınladığı deneyinde gözlüklerden ...
09/07/2025

Girişimci bir yazılım mühendisi Spectacles akıllı artırılmış gerçeklik gözlükleriyle yayınladığı deneyinde gözlüklerden birini takıp bir reklam panosuna, hatta bir yiyecek kabının etiketine bakıyor ve rahatsız edici görsel karmaşayı görüş alanınızdan engellemek için reklamların üstünde kırmızı bir dikdörtgen beliriyor.

Söz konusu mühendis, Belçikalı Stijn Spanhove, Tom’s Hardware tarafından işaretlenen bir X gönderisinde, “Henüz erken ve deneysel, ancak gördüğünüz fiziksel içeriği kontrol ettiğiniz bir geleceği hayal etmek heyecan verici” dedi.

Spanhove’un açıklamasına göre, gerçek hayattaki reklamları tanımlamak ve bunları görünürden engellemek için araç olarak Google’ın Gemini AI modelini kullandı. Ancak sistemin hala biraz çalışmaya ihtiyacı var. Özellikleri çalışırken izlediğinizde, gözlük bir reklamın varlığını algılayıp engellemeden önce anlık bir gecikme oluyor.

Spanhove, orijinal gönderisine verdiği yanıtlarda uygulamasını daha da geliştirmeyi umduğunu ve kırmızı bloğun kullanıcının seçtiği diğer resimlerle değiştirilebileceğini söyledi.

kıllı gözlükler bir sektör olarak bazı büyük başarısızlıklar yaşadı, en dikkat çekeni de Google Glass’tı. Ancak akıllı gözlükler yenilik faktöründen kurtulmuş gibi görünüyor ve Ray-Ban Meta gözlüklerinin artan popülaritesi gibi gerçek ilerlemeler kaydediyor.

Ekibimizden Damla Şayan Dijitaliyidir web sitesine ekledi. Ayrıntılar ve daha fazla haber bio'daki linkte.

Tesla, CEO Elon Musk’ın uzun yıllardır vaat ettiği robotaksi projeleri için somut bir adım attı. Ancak tamamen sürücüsüz...
08/07/2025

Tesla, CEO Elon Musk’ın uzun yıllardır vaat ettiği robotaksi projeleri için somut bir adım attı. Ancak tamamen sürücüsüz bir hizmetten ziyade, araç başına bir “görüntü gözetmeni” konularak – yani bir tür insan “babysitter” ile – bir test dönemi başlatılmış durumda.

İnsan Gözetmeni Kimdir ve Neden Gerekli?

Araçlarda bulunan bu kişiler, direksiyon başında değil fakat ön yolcu koltuğunda yer alıyor. Sorun anında müdahale etmek ya da sistem performansını izlemekle görevli. Elon Musk’ın “hiç kimsenin araçta olmayacağı” iddialarına rağmen, pratikte insana hala ihtiyaç duyuluyor. Bu durum, Tesla’nın hâlâ Level 4–5 otonom sürüşe ulaşamadığını gösteriyor.

Teknoloji sitesi Wired’ın kapsamlı analizi, hizmetin “kazasız” sürdüğünü ancak insan gözetmenlerine hâlâ ihtiyaç duyduğunu ortaya koydu.

Tesla’nın robotaksi deneyi, büyük bir yatırım ve vizyonla ilerliyor. Ancak “tam sürücüsüz otomobil” hedefine ulaşmak için hâlâ önemli teknik, güvenlik ve düzenleyici engeller duruyor. İnsan gözetmenli modeller, kısa vadede güvenlik ve denetim açısından tercih edilse de, pazarda lider Waymo ve Cruise gibi firmalarla rekabet edebilmek için Tesla, bu modeli geliştirmeye devam etmek zorunda.

Bu ilk adım, gerçek bir devrim mi yoksa geçici bir arabuluculuk mu? Önümüzdeki aylarda izlenecek düzenleyici kararlar ve genişleme planları, Tesla’nın robotaksi serüveninin kaderini belirleyecek.

Ekibimizden Berk Katık'ın derlediği haberin
detayları için yenilenen web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Alien filmlerinin kült olduğu tartışılmaz; özellikle ilk iki film türünün en iyileri arasında yer alıyor. Ancak serinin ...
20/06/2025

Alien filmlerinin kült olduğu tartışılmaz; özellikle ilk iki film türünün en iyileri arasında yer alıyor. Ancak serinin üçüncü filmi ve sonrası hakkında görüşler biraz karışıyor. Alien: Romulus gibi son yapımlar seriyi tekrar yükseltmeye çalışsa da, her film herkesin beğenisini kazanamıyor. Yine de düşmanlık ve eleştiri yerine biraz sakinleşip objektif bakıldığında, serinin benzersiz ve etkileyici bir vizyona sahip olduğu kabul edilebilir.

Alien evreninin zaman çizelgesi, Alien vs. Predator filmlerini hariç tutarsak, 2089 yılında Prometheus ile başlıyor. Bu filmde uzak dünyaların kolonileştirilmesine şahit oluyoruz. Hikaye, 2381 yılında geçen Alien: Resurrection’a kadar devam ediyor. Tam 300 yıl süren bu süreçte, para hırsıyla hareket eden şirketler, Ripley’nin engellemeye çalıştığı Xenomorph’larla oynamaya devam ediyor. Görünen o ki ders almak onlar için pek kolay değil.

Bu rehberde, serinin filmlerini hem kronolojik hem de çıkış tarihlerine göre nasıl izleyeceğinizi detaylıca bulacaksınız. İster Ripley’nin korkunç mücadelesine odaklanın, ister tüm evreni baştan sona takip edin; doğru sıralamayla bu seri çok daha etkileyici olacak.

Alien vs. Predator

Çıkış Tarihi: 13 Ağustos 2004
Oyuncular: Sanaa Lathan, Raoul Bova, Lance Henriksen

Aliens vs. Predator: Requiem

Çıkış Tarihi: 25 Aralık 2007
Oyuncular: Steven Pasquale, Reiko Aylesworth, John Ortiz

Prometheus

Çıkış Tarihi: 1 Haziran 2012
Oyuncular: Noomi Rapace, Michael Fassbender, Charlize Theron

Alien: Covenant

Çıkış Tarihi: 12 Mayıs 2017
Oyuncular: Michael Fassbender, Katherine Waterston, Billy Crudup

Alien

Çıkış tarihi: 25 Mayıs 1979
Oyuncular: Sigourney Weaver, Tom Skerritt, John Hurt

Alien: Romulus

Çıkış tarihi: 16 Ağustos 2024
Oyuncular: Cailee Spaeny, Isabela Merced, David Jonsson

Aliens

Çıkış tarihi: 18 Temmuz 1986
Oyuncular: Sigourney Weaver, Carrie Henn, Michael Biehn

Alien 3

Çıkış tarihi: 22 Mayıs 1992
Oyuncular: Sigourney Weaver, Charles S. Dutton, Charles Dance

Alien: Resurrection

Çıkış tarihi: 12 Kasım 1997
Oyuncular: Sigourney Weaver, Winona Ryder, Ron Perlman

Ekibimizden Aslıhan Yıldız web sitemize ekledi. Ayrıntılar ve daha fazla haber bio'daki linkte.

Dünya genelinde milyonlarca insan için sabah rutininin vazgeçilmezi olan kahve, ciddi bir krizle karşı karşıya. 2023 yıl...
17/06/2025

Dünya genelinde milyonlarca insan için sabah rutininin vazgeçilmezi olan kahve, ciddi bir krizle karşı karşıya. 2023 yılında kahve endüstrisi, yalnızca bir yılda 1 milyar dolardan fazla kayıp yaşadı. Bu zararın başlıca sebebi ise kahve meyvesine zarar veren ve kahve tedarik zincirini tehdit eden minik bir zararlı: kahve meyvesi zararlısı (coffee berry borer).

Bu zararlı, kahve meyvelerinin içine girerek mahsulü kullanılmaz hale getiriyor. Güney Amerika, Endonezya ve Afrika’daki kahve çiftçileri, zararlının hızla yayılması nedeniyle her sezon büyük kayıplar yaşıyor. İklim değişikliği ve düzensiz yağışlar ise sorunu daha da büyütüyor.

Avustralya’daki Edith Cowan Üniversitesi (ECU) araştırmacıları, kahve çiftçilerine nefes aldıracak bir çözüm geliştirdi. L-sistemleri adı verilen ve insan görme sisteminden ilham alan yeni bir görüntü işleme teknolojisi, zararlının neden olduğu tahribatı hızlı ve etkili bir şekilde tespit edebiliyor.

Bu teknoloji, doğrudan zararlının kendisini aramak yerine, kahve meyvesine açtığı delikler ve bıraktığı kalıntılar (frass) üzerine odaklanıyor.

Yeni sistem, drone’lara entegre edilerek geniş kahve tarlalarının hızla taranmasını sağlıyor. Drone’lar, tarlalar üzerinde uçarak enfekte olmuş bölgeleri anında belirliyor ve çiftçilere hızlı bir şekilde hangi alanların tedavi edilmesi gerektiğini gösteriyor.
ECU’dan Dr. David Cook "Kahve meyvesi zararlısı, zamanında fark edilmezse bir meyveden diğerine, oradan bir çalıdan diğerine hızla yayılır ve tüm mahsulü yok edebilir. Bu sistem çiftçilere zaman kazandırıyor ve hasadı kurtarma şansı veriyor,” diyor.

Yeni teknolojinin yalnızca çiftçilerin mahsulünü korumakla kalmayacağı, aynı zamanda küresel kahve arzını dengeleyerek kahve fiyatlarının ani artışını da engelleyebileceği belirtiliyor.

Elbette teknolojinin tek başına yeterli olmayacağını, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve ekosistem dengelerinin korunmasının da eş zamanlı olarak desteklenmesi gerektiğini unutmamak gerekiyor. Ancak böylesi bilimsel gelişmeler, kahve krizine karşı atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.

Ekibimizden Eda Azap Öztemel web sitemize ekledi. Ayrıntılar ve daha fazla haber bio'daki linkte.

WhatsApp, son aylarda kullanıcı deneyimini zenginleştirmek amacıyla platformuna bir dizi yeni özellik ve güncelleme ente...
17/06/2025

WhatsApp, son aylarda kullanıcı deneyimini zenginleştirmek amacıyla platformuna bir dizi yeni özellik ve güncelleme entegre ettiğini duyurdu. Sohbetler, Aramalar ve Güncellemeler sekmelerinde kullanıma sunulan bu yenilikler, kullanıcıların iletişim kurma biçimlerini daha eğlenceli, etkileşimli ve pratik hale getirmeyi amaçlıyor.

Hareketli Emojiler: Artık sohbetlerde paylaşılan emojiler hareketli olacak. Bu özellik, duyguların ve tepkilerin metin tabanlı iletişimde daha canlı bir şekilde ifade edilmesini sağlıyor.
Hareketli Çıkartma Oluşturucu: Kullanıcılar, favori videolarını doğrudan hareketli çıkartmalara dönüştürerek kişiselleştirilmiş ve dinamik çıkartma koleksiyonları oluşturabilecekler.

Avatar Sosyal Çıkartmaları: Bire bir sohbetlerde kullanılabilen yeni sosyal çıkartmalar, varsayılan olarak sadece avatarı olan ve kullanıcının rehberinde kayıtlı olan kişilerle paylaşılabilecek. Bu, avatar kullanımını teşvik ederken, gizliliği de göz önünde bulunduruyor.
Daha Kolay Grup Kurma: Kullanıcılar artık hiç kimseyi hemen eklemeye gerek kalmadan yeni bir grup kurabilecekler. Sadece grup adını yazıp grubu kurduktan sonra, diğer kişileri doğrudan ekleyebilir veya bir bağlantı aracılığıyla gruba davet edebilirler. Bu, grup oluşturma sürecini hızlandırıyor.
Birden Çok Medya İçeriğine Açıklama ve Etkileşim: Tek seferde birden fazla fotoğraf ve video gönderildiğinde, hepsi için ortak bir açıklama ekleme özelliği sunuluyor. Alıcılar ise ister koleksiyonun tamamına, ister her bir içeriğe ayrı ayrı ifade bırakabilir veya yanıt verebilirler. Bu, medya paylaşımını daha etkileşimli hale getiriyor.

Ekibimizden Enis Yabar web sitemize ekledi.Ayrıntılar ve daha fazla haber bio'daki linkte.

1959’da Stanford Üniversitesi öğrencileri Jim Harvey ve Phil Fialer, IBM 650 bilgisayarıyla “Happy Families Planning Ser...
15/06/2025

1959’da Stanford Üniversitesi öğrencileri Jim Harvey ve Phil Fialer, IBM 650 bilgisayarıyla “Happy Families Planning Service” adını verdikleri bir proje başlattı. Henüz internetin esamesi bile okunmazken, kart sistemli bilgisayarlarla 49 çift eşleştirildi. Bu, çevrimiçi tanışmanın ilk ilkel adımıydı.

1965’te Harvard’daki Jeff Tarr ve Vaughan Morrill, “Operation Match” adını verdikleri projede IBM 1401 bilgisayarıyla 90.000 kişinin bilgilerini eşleştirdi. Girişim, o dönem ABD gençliği arasında büyük ilgi gördü ve “aşkı bulmak artık bilimsel olabilir mi?” sorusunu gündeme taşıdı.

Çevrimiçi tanışma deneyimi, yalnızca teknolojik araçların evrimiyle değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümle şekilleniyor. Bu dijital flört dünyasının kökenleri, 1959 yılında Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir bilgisayar eşleştirme projesine kadar uzanıyor. O günden bugüne kadar, çevrimiçi tanışma platformları; yapay zeka algoritmaları, mobil uygulamalar ve sosyal medya üzerinden küresel bir kültüre dönüştü. Web sitemizdeki geniş dosya haberinizde, 1959’dan günümüze kadar çevrimiçi tanışmanın kilometre taşlarını, teknolojik gelişmeleri ve sosyal etkilerini detaylı bir zaman çizelgesi eşliğinde aktarıyoruz.

Ekibimizden Okan Köroğlu web sitemize ekledi. Ayrıntılar ve daha fazla haber bio'daki linkte.

Çoğu kişi hâlâ Google hesaplarına, dolayısıyla Gmail’e parola kullanarak giriş yapıyor. Bu durum kulağa endişe verici ge...
15/06/2025

Çoğu kişi hâlâ Google hesaplarına, dolayısıyla Gmail’e parola kullanarak giriş yapıyor. Bu durum kulağa endişe verici gelse de pek şaşırtıcı değil. Güvenlik söz konusu olduğunda çoğumuz değişime direnç gösteriyoruz. “Bozuk değilse dokunma” anlayışı, özellikle parola gibi hassas konularda sıkça ve ne yazık ki hatalı biçimde tekrar ediliyor.

Kullanıcılara parolalarının hesaplarını, e-postalarını, verilerini ve hatta maddi varlıklarını riske attığını söylediğimde aldığım en yaygın yanıt şu oluyor: “O şifreyi beş yıldır kullanıyorum, hiç sorun yaşamadım.” Ancak siber güvenlik dünyasında bu sadece bir zaman meselesi ve görünen o ki o zaman hızla tükeniyor.

Google’ın çağrısı açık: Gmail şifrenizi hemen değiştirin ve dijital güvenliğiniz için en temel adımı gecikmeden atın.

Google’ın gizlilik ve güvenlikten sorumlu başkan yardımcısı Evan Kotsovinos, “Biz şifrelerin tamamen geride kalmasını istiyoruz, ancak girişlerin mümkün olduğunca kolay olmasını da sağlamak istiyoruz” diye açıkladı. Passkey’ler oltalama saldırılarına karşı dayanıklı ve yüz tanıma ya da parmak izi gibi biyometrik yöntemlerle giriş yapmanızı sağlıyor. Kotsovinos sözlerine şöyle devam etti: “Passkey’lerin kolaylığı ve güvenliği Google Hesabınızla birleştiğinde, favori web sitelerine ve uygulamalara Google ile Giriş yaparak erişebilir, böylece yönetmeniz gereken hesap sayısını azaltabilirsiniz.”

Bu öneriler oldukça önemli ve aylardır gözlemlenen, yapay zekâ destekli saldırıların hız kazandığı Gmail hesaplarına yönelik siber tehditle mücadelede hemen uygulanmalı.

Ekibimizden Aslıhan Yıldız web sitemize ekledi. Ayrıntılar ve daha fazla haber bio'daki linkte.

Wall Street Journal‘a göre, Agility Robotics tarafından üretilen iki bipedal robot (iki bacakla yürüyebilen robot), şu a...
07/03/2025

Wall Street Journal‘a göre, Agility Robotics tarafından üretilen iki bipedal robot (iki bacakla yürüyebilen robot), şu anda Georgia’daki yoğun bir depo içinde kutuları taşıyor. İnsanlar için tasarlanmış bir ortamda bırakılan bu robotlar, konteynerleri almak için eğiliyor ve ardından yakınlardaki bir konveyör bandına bırakmak üzere yavaşça ilerliyor. Bu işlem sürekli olarak tekrar ediliyor.

GXO’nun baş otomasyon sorumlusu Adrian Stoch, WSJ’ye yaptığı açıklamada şu ifadeler yer verdi:

“Tabii ki, yapılacak çok iş var; şu anda sadece iki “Digit” robotu GXO Logistics’in işletdiği depoda kullanılıyor ve yalnızca basit görevlerle güveniliyor. Ancak endüstri, bu robotların otomasyondaki büyük bir paradigma değişiminin öncüsü olabileceğini savunuyor.

İnsan biçimi ve işlevi sayesinde, bu robotlar, bazı insan işlerini otomatikleştiren ancak yalnızca tek bir tür görev için tasarlanmış robotlardan çok daha fazla çeşitlilik gösterme potansiyeline sahip. Humanoid robotlar, işin ihtiyaçlarına veya vardiyanın zamanına bağlı olarak tamamen farklı görevleri yerine getirebilecek ilk robot kategorisidir.

Amazon gibi şirketler, robot kolları ve otomatik envanter yönetim sistemleriyle depolarında çeşitli denemeler yapıyor. Ancak bu robotlar, yalnızca tek bir görev türünü yerine getirebilen ve genellikle çalışabilmek için daha özel ortamlara ihtiyaç duyan amaca yönelik tasarlanmış makineler.

Teorik olarak, çok yönlü bir humanoid robotun, merdivenlerden geçmekte ya da yüksek ya da alçak raflardan bir şey almakta zorlanmadıkları ve bir kutuyu karıştırmak gibi görevlerde de sorun yaşamadıkları, belirtildi. Robotların, işlerini tamamladıktan sonra başka alanlarda da çalışmaya yönlendirilebileceği, bu sayede hiç bir saniyenin boşa harcanmayacağı da vurgulandı. Bu üretkenlik artışı, deneysel teknolojiyi benimsemenin yüksek maliyetlerini dengelemeye yardımcı olabilir — dünya çapında bir düzineden fazla humanoid robotik şirketinin gizli tuttuğu maliyetler ise oldukça yüksek.

Eda Azap Öztemel'in haberinin detaylarına bio'daki bağlantıdan ulaşabilirsiniz!

https://dijitaliyidir.com/2025/03/07/humanoid-robotlar-insan-depolarinda-calismaya-basladi/

Amazon Prime Video, yabancı dildeki şovları ve filmleri İngilizce ve Latin Amerika İspanyolcasına dublajlamak için yapay...
06/03/2025

Amazon Prime Video, yabancı dildeki şovları ve filmleri İngilizce ve Latin Amerika İspanyolcasına dublajlamak için yapay zeka kullanmayı planlıyor. Şirket, El Cid: La Leyenda, Mi Mamá Lora ve Long Lost gibi başlıklar da dahil olmak üzere 12 lisanslı film ve dizide “yapay zeka destekli” dublaj kullanan bir pilot program başlattı.

Amazon, pilot uygulamanın “yerelleştirme uzmanlarının kalite kontrolünü sağlamak için yapay zeka ile iş birliği yaptığı” hibrit bir dublaj yaklaşımı kullandığını söylüyor ve yapay zeka destekli sürecin yalnızca halihazırda dublaj desteği olmayan içeriklerde kullanılacağını açıkça belirtiyor.

Birçok sinemasever, yabancı bir dildeki film veya dizinin dublajlı versiyonunu izlemenin sanatı baltaladığına inanır. Bir oyuncunun performansı hareket, konuşma ve vurgunun birleşimi olduğundan, söylenenleri anlamak için altyazıya ihtiyacınız olsa bile, hepsini deneyimlemek önemlidir. Yapay zeka dublajı, bu performansın %100’ünü farklı bir dile dönüştürürken koruyabilirse, dublajlı bir film izlemenin ne anlama geldiğini yeniden tanımlayabilir.

Endişeleri arasında stüdyoların diyalog satırlarını düzenlemek için yapay zekayı kullanabileceği, böylece oyuncuları kayıt stüdyosuna geri getirmeden (ya da bunun için onlara para ödemeden) onlardan yeni performanslar alabileceği vardı.

Amazon, AI tabanlı dublaj kullanan ilk şirket değil. Spotify, 2023’te podcast sunucularının seslerini klonlamasına ve bunları başka dillere dublajlamasına olanak tanıyan OpenAI teknolojisine dayalı bir araç tanıttı.

Bu teknoloji dramatik bir oranda gelişmeye devam etti. 2024’te OpenAI, birinin sesinin AI klonunu oluşturmak için yalnızca 15 saniyelik örnek sese ihtiyaç duyduğunu övünerek söyledi. Sadece birkaç ay sonra, OpenAI’ye büyük yatırım yapan Microsoft, gerçekçiliğine dayanarak kendi son teknoloji AI ses modeli VALL-E 2’nin piyasaya sürülmesinin çok tehlikeli olduğunu açıkladı ve bu da kötüye kullanım korkularını tetikledi.

Ekibimizden Yağmur Aydın'ın web sitemize eklediği haberin detayları ve daha fazlası bio'daki linkte!

https://dijitaliyidir.com/2025/03/06/amazon-prime-videonun-ai-dublaji-sinemaseverler-icin-yeni-bir-donem-seslendirme-sanatcilari-icin-endise/

Apple, mevcut ürün serisindeki tüm iPhone ve iPad modellerinde en az 128GB depolama alanı sunmaya başladı. Bu hamle, uzu...
06/03/2025

Apple, mevcut ürün serisindeki tüm iPhone ve iPad modellerinde en az 128GB depolama alanı sunmaya başladı. Bu hamle, uzun süredir devam eden 64GB temel depolama dönemini resmen sona erdirdi. Artık kullanıcılar, daha yüksek depolama kapasitesi ile birlikte daha geniş bir kullanım alanına sahip olacak.

Yenilenmiş cihazlar hariç, 64GB depolama kapasitesiyle sunulan son modeller, üçüncü nesil iPhone SE ve iPad 10‘du. Ancak bu cihazların üretimi durduruldu. Yerlerini, en az 128GB depolama alanına sahip iPhone 16 ve A16 çipli yeni iPad aldı. Bu yeni modeller, geniş depolama alanı sayesinde kullanıcıların daha fazla veri depolamasına olanak tanıyor.

Bu değişiklik, Apple’ın donanım tarafında yaptığı son yeniliklerden biri. Şirket, Ekim 2023‘te Mac serisinde de benzer bir adım atarak, tüm modellerin en az 16GB RAM ile satışa sunulmasını sağlamıştı. Yüksek depolama kapasitesi ve gelişmiş donanım özellikleri, Apple’ın kullanıcı deneyimini sürekli iyileştirme hedefinin bir parçası olarak öne çıkıyor.

64GB depolama kapasitesine sahip ilk iPhone modelleri, 2017 yılında piyasaya sürülen iPhone 8, iPhone 8 Plus ve iPhone X olmuştu. Aynı yıl, en az 64GB kapasiteye sahip ilk iPad Pro modelleri de kullanıcılarla buluşmuştu. Şimdi ise daha geniş depolama alanı standart hale getirilerek, fotoğraf, video ve uygulama gibi verilerin daha rahat saklanması hedefleniyor.

Ekibimizden İrem Aydoğdu'nun haberinin detaylarına bio'daki bağlantıdan ulaşabilirsiniz!

https://dijitaliyidir.com/2025/03/05/apple-64gb-depolama-donemini-sonlandirdi/

İsrail ordusu X’te Türkçe bir hesap açtığını duyurdu. X’ten yaptığı paylaşım videosunda verdiği mesaj dikkat çekti.●X he...
06/03/2025

İsrail ordusu X’te Türkçe bir hesap açtığını duyurdu. X’ten yaptığı paylaşım videosunda verdiği mesaj dikkat çekti.

X hesabında verdiği mesajda;

“İsrail Savunma Kuvvetleri’nin resmi X hesabına hoş geldiniz! Bu platform, IDF ile ilgili gelişmeler hakkında güvenilir ve anlık güncellemeler sağlamak için kullanılacaktır.” ifadeleri yer aldı.

Mesajı İsrail ordusunun halkla ilişkiler ekibinden Türkçe konuşan bir üye verdi.

Ekibimizden Gökhan Eskelen'in haberinin detaylarına bio'daki bağlantıdan ulaşabilirsiniz!

Şirket, “Storm-2139” adlı bu çetenin dört üyesinin kimliklerini kamuoyuyla paylaşarak, yapay zeka teknolojisinin kötüye ...
05/03/2025

Şirket, “Storm-2139” adlı bu çetenin dört üyesinin kimliklerini kamuoyuyla paylaşarak, yapay zeka teknolojisinin kötüye kullanımına karşı kararlılığını bir kez daha gösterdi.

Microsoft’un yaptığı açıklamaya göre, “Fiz“, “Drago“, “cg-dot” ve “Asakuri” takma adlarını kullanan bu kişiler, yapay zeka modellerini “jailbreak” yaparak yasa dışı ve zararlı içerikler üretiyordu. Bu içerikler arasında, ünlülerin rızası olmadan üretilen sahte pornolar ve diğer cinsel içerikli materyaller bulunuyordu.

Microsoft, Storm-2139’un üç katmandan oluştuğunu belirtti:

Yaratıcılar: Yasa dışı araçları geliştirenler.

Sağlayıcılar: Bu araçları değiştirip son kullanıcılara sunanlar.

Kullanıcılar: Üretilen araçlarla zararlı içerikler oluşturanlar.

Çete, bu katmanlar aracılığıyla, Microsoft’un yapay zeka araçlarını kötüye kullanarak karanlık bir pazar yeri oluşturmuştu.

Aralık ayında başlatılan davada, başlangıçta sanıkların kimlikleri gizli tutulmuştu. Ancak, Microsoft’un soruşturması sonucunda elde edilen yeni kanıtlar, çetenin bazı üyelerinin kimliklerinin açığa çıkarılmasını sağladı. Microsoft, diğer soruşturmaların devam ettiğini ve en az iki Amerikalı şüphelinin daha olduğunu bildirdi.

Meta gibi bazı şirketler, öncü yapay zeka modellerini açık kaynaklı hale getirmeyi seçtiler. Bu, yapay zeka geliştirmeye yönelik daha merkeziyetsiz bir yaklaşım olsa da, bazı uzmanlar bunun kötü niyetli kişilerin kamuoyunun gözünden veya denetiminden uzakta, sessizce gelişmiş yapay zeka teknolojisini kullanmasına olanak tanıyabileceğini savunuyor.

Microsoft, yapay zeka teknolojisinin sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak için kararlı olduğunu ve bu tür yasa dışı faaliyetlere karşı mücadeleye devam edeceğini vurguladı. Şirket, gelecekte benzer olayların önüne geçmek için hem teknolojik hem de hukuki önlemler almaya devam edeceğini bildirdi.

Ekibimizden Ceren Bal'ın haberinin detaylarına bio'daki bağlantıdan ulaşabilirsiniz!

https://dijitaliyidir.com/2025/03/04/microsoft-yapay-zeka-sibersuc-orgut/

Address


Opening Hours

10:00 - 17:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Dijitaliyidir posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Dijitaliyidir:

  • Want your business to be the top-listed Media Company?

Share