17/12/2025
1960’ların Almanya’sında Dürüstlüğün Adı: Türk İşçileri
1960’lı yıllarda Almanya’ya çalışmak için giden ilk Türk işçi kuşağıyla ilgili bugün hâlâ anlatılan çarpıcı bir ayrıntı, o dönemin çalışma ahlâkını gözler önüne seriyor. Dönemin bazı Alman fabrikalarında, işyerlerinin duvarlarında “Hırsızlık yapmak suçtur” uyarısının sekiz farklı dilde yazılı olduğu, ancak bu diller arasında Türkçenin yer almadığı belirtiliyor. Bu durumun bir ihmal değil, bilinçli bir tercih olduğu daha sonra ortaya çıkmıştı.
O yıllarda Almanya’da faaliyet gösteren işveren çevreleri, Türk işçilerin çalışma disiplinini ve dürüstlüğünü yakından takip ediyordu. Konuya ilişkin yapılan değerlendirmelerde, Türk göçmenlerin hırsızlık ya da benzeri bir suistimale başvurmadıkları, bu nedenle Türkçe bir uyarı yazısına ihtiyaç duyulmadığı açıkça ifade edildi. Alman işveren temsilcilerinin bu yaklaşımı, ilk kuşağın iş ahlâkına duyulan güvenin somut bir göstergesi olarak kayıtlara geçti.
1961’de Türkiye ile Almanya arasında imzalanan iş gücü anlaşmasıyla yüz binlerce Türk vatandaşı, madenlerden fabrikalara, inşaattan sanayi hatlarına kadar Almanya’nın en ağır işlerinde çalıştı. Dil bilmeden, ailesinden uzak, zor şartlar altında verilen bu emek mücadelesi, yalnızca ekonomik kalkınmaya değil, aynı zamanda güven ve saygıya dayalı bir toplumsal hafızanın oluşmasına da katkı sağladı.
Dönemin Alman İşverenler Birliği olarak bilinen Bundesvereinigung der Deutschen Arbeitgeberverbände çevrelerinde dile getirilen bu örnek, Türk işçilerinin “dürüst, çalışkan ve güvenilir” kimliğiyle anıldığını ortaya koyuyor. Bugün Avrupa’da milyonlara ulaşan Türk diasporasının temelinde, o yıllarda sergilenen bu ahlâk ve emek anlayışı yatıyor.
Aradan geçen onca yıla rağmen, 1960’ların ilk kuşak Türk işçileri, yalnızca çalışkanlıklarıyla değil, dürüstlükleriyle de hafızalarda yer almaya devam ediyor.
Haber Avrupa Medya
Takip et beğen paylaş.