PUSULA HABER

PUSULA HABER Pusula Gazetesi Resmi Facebook Sayfası

Günlük aktuel ve çarpıcı haberleriyle tanıdığınız Pusula Gazetesi'nin resmi Facebook sayfasından da takip edebilir, gerçekleri sadece gerçekleri cesur ve özgün haberlerinden öğrenebilirsiniz

TAŞRADAN SARAYA UZANAN YENİ KÖYLÜLÜKHüseyin Canik Alat Dili tevazu, pratiği lüks, kökeni yoksul, arzusu saray… Türkiye’d...
29/11/2025

TAŞRADAN SARAYA UZANAN YENİ KÖYLÜLÜK
Hüseyin Canik Alat

Dili tevazu, pratiği lüks, kökeni yoksul, arzusu saray…
Türkiye’de son yirmi yılda yükselen muhafazakâr elit kültürü, sadece iktidarın değil, toplumun değer dünyasının da çehresini değiştirdi.
Ortaya gösterişçi, kitsch ve ahlaki olarak aşınmış bir yeni sınıf çıktı.

Artık körfezleşme dindar lüksün yeni estetiği.
Bugün sokakta, sosyal medyada, siyasette şöyle bir manzara beliriyor.
Altın yaldızlı sırça köşkler, VIP umre turları, helal sertifikalı tatil köyleri, dev cami kompleksleri, gösterişli iftar sofraları…
Bütün bu görüntüler, İslam’ın tarihsel etik mirasından değil, petrol zenginlerinin şatafat kültüründen geliyor.
Dinin dili hâlâ “tevazu”, “kanaat”, “israf haramdır”;
ama günlük pratikte israf en büyük statü sembolü.
Bu dönüşümün adı, "Körfezleşme."
Yani ekonomik ilişkilerden çok, bir görgü ve yaşam tarzı ithalatı.

Yeni muhafazakâr elit, klasik anlamda bir burjuvazi değil.
Köyden kente göçle başlayan hikâye, esnaflıkla ve cemaat-dernek ağlarıyla serpildi.
2000’lerden itibaren de devlet sayesinde hızlanan bir sermaye birikimi ile zirveye çıktı.
Bu sınıfın gücü ekonomik ancak kültürel sermayesi zayıf.
Bourdieu’nun söylediği gibi, habitus yer değiştirince hemen değişmiyor.
Köyden ayrılıyorlar ama köyün zihniyetini, ilişkiciliğini, “bizden olan/bizden olmayan” ayrımını şehir hayatının tam ortasına taşıyorlar.
Sonuçta ortaya şöyle bir tipoloji çıkıyor.
Lüks içinde yaşıyor ama görgü üretmiyor,
Devlete bağımlı zenginlik, bağımsız bir ahlak yaratamıyor,
Dindarlık bir vicdan meselesi değil, kimlik etiketi hâline geliyor
Liyakat değil, sadakat belirleyici oluyor.

Artık bugünün “köylülüğü” coğrafi değil, zihinsel.
Şehirde yaşıyorlar, rezidansta oturuyorlar, son model cihazlar kullanıyorlar fakat zihniyet hâlâ kapalı bir cemaat düzeninin kodlarıyla çalışıyor.
Eleştirel düşünce yok, biat kültürü var
Kural yok, tanıdık var
Kamusal yarar yok, kabile mantığı var
Soyut ilke yok, “reis iyi adamdır” siyaseti var

Bu nedenle modern köylülük, şehirleşmenin doğal bir evresi değil kentli olamamanın, kent kültürüne eklemlenememenin bir sonucu.
Körfezleşen muhafazakârlıkla birleşince kabalaşmış bir yeni elit ortaya çıkıyor.
Zengin, güçlü, öfkeli, hesap vermez…
Fakat bir o kadar da kırılgan.

En büyük çöküş, değerlerde yaşanıyor.
Geleneksel muhafazakâr dilde bir zamanlar önemsenen tevazu, kanaat, kul hakkı, israf hassasiyeti, edep…
Bugün sadece hutbelerin konusu.
Hayatta ise bambaşka bir gerçeklik var.
Sosyal medyada sergilenen lüks sofralar
Kamu kaynağının “bizimkiler yesin” mantığıyla dağıtılması
Torpil, kayırma ve sadakat ilişkileri
Gösterişçi hayırseverlik
“Kul hakkı”nın slogana dönüşmesi.

Bu çelişki genç kuşak için daha da yıkıcı.
Birçok genç, dindarlığı ahlakla değil, rant ve ikiyüzlülükle özdeşleştiriyor.
Dinden kopuşun bir kısmı inançsızlıktan değil, ahlaki hayal kırıklığından kaynaklanıyor.

Bugün Türkiye’nin yaşadığı sorun, sadece ekonomik bir kriz değil bir değer, bir kültür ve bir görgü krizi.

Körfezleşen muhafazakâr elit kültürü, hem modernliğin hem muhafazakârlığın altını oyuyor.
Bir yanda modernlikten sadece tüketim kısmını devralan bir sınıf, diğer yanda muhafazakârlıktan sadece yasakçı dilini retain eden bir zihniyet var.

Geriye gösterişli bir kabuk kalıyor öz ise hızla eriyor.

Türkiye’nin ihtiyacı, ne nostaljik muhafazakârlık ne de hamasi modernlik.
Erdem, emek, liyakat, sade yaşam ve kamusal ahlak etrafında yeni bir toplumsal sözleşme…

Aksi hâlde bu topraklarda gördüğümüz şey,
zenginleşen ama soylulaşamayan, güçlenen ama rafineleşmeyen, büyüyen ama derinleşmeyen bir modern köylü saray kültürü olarak kalacak....

YENİ AMS DÜZENLEMESİ İşsizler için son değişiklikler:Kısa süre içinde yeni çevrimiçi sistem "meinAMS" devreye girecek. İ...
20/11/2025

YENİ AMS DÜZENLEMESİ

İşsizler için son değişiklikler:
Kısa süre içinde yeni çevrimiçi sistem "meinAMS" devreye girecek.
İşsizler artık sadece iki durumda şahsen kuruma gitmek zorunda kalacaklar.

İşte Ayrıntılar.

İşgücü Piyasası Servisi'nde (AMS) 17 Kasım'da yeni bir dönem başlıyor: Mevcut eAMS çevrimiçi (online) sistemi, aşamalı olarak "meinAMS" ile değiştirilecek.
Değişim süreci 8 Aralık'a kadar sürecek ve sonrasında dijital ortama geçiş kaçınılmaz olacak.
Bu, Avusturya'daki birçok insanı ilgilendiriyor! 2024 yılında, 629.000'den fazla kişi mevcut eAMS hesabını kullandı ve toplamda 35,5 milyondan fazla erişim gerçekleşti. Hepsi yakında yeni sisteme alışmak zorunda kalacak.

Bunun somut olarak ne anlama geldiğini AMS sözcüsü Gregor Bitschnau şöyle açıkladı.
"Mevcut sistem 20 yıldan fazla bir süre önce geliştirilmişti, artık gereksinimleri karşılamıyordu ve yenilenmesi gerekiyordu"
Bitschnau, "5 Minuten".
Hedef, mümkün olduğunca çok sayıda resmi işlemi self servis alanına, yani çevrimiçi ortama taşımak.

Kişisel görüşmeler:
"MeinAMS ile müşterilerimize gereksiz yolculuklardan kurtulmalarını sağlarken, danışmanlarımızın müşterileriyle görüşme ve danışmanlık için daha fazla zaman ayırmalarını da sağlıyoruz!"

Yine de başvurularını yerinde yapmak isteyenler, bunu daha sonra da yapabilirler: "Başvurular kişisel olarak da yapılmaya devam edilebilir"
Ofisler her zamanki saatlerde açık kalacaktır.
Gelecekte kişisel görüşmeler sadece iki durumda zorunlu olacak!
"İlk başvuru yapıldığında veya iki yıldan uzun bir aradan sonra başvuru yapıldığında"

Aralık ayından itibaren neredeyse her şey çevrimiçi olarak yapılabilecek: başvurular, yardımlar, randevu alımları, iş başvuruları veya danışmanlara mesajlar.

"MeinAMS en hızlı, en güvenli ve en güvenilir yoldur."

8 Aralık 2025 tarihinden itibaren eAMS hesabı tamamen MeinAMS ile değiştirilecektir. Kullanıcılar bundan sonra sadece yeni platformu kullanabilecekler.
Mevcut eAMS hesabı müşterileri, yeniden kayıt olmaları gerekmeden MeinAMS'ye geçmeye devam edebilirler.
eAMS hesabındaki tüm veriler MeinAMS'de de bulunacak.

MeinAMS'nin tanıtımıyla AMS, modern ve hizmet odaklı bir yönetim için net bir sinyal veriyor. Platform, işgücü piyasası hizmetlerine erişimi kolaylaştırıyor ve daha fazla dijital self servis imkanı sunuyor. MeinAMS, müşterilerine internet dünyasından alışık oldukları konforu sunuyor"

AMS Başkanı Johannes Kopf ise yeni özellikleri şöyle açıkladı.

Yeni platform, gezinmeyi ve başvuru yapmayı kolaylaştırmak için kullanıcı dostu olarak tasarlanmıştır. MeinAMS akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlarda çalışşabiliyor.

MeinAMS'ye kayıt ve giriş

1-İlk kez kayıt olmak isteyen kişiler iki seçeneğe sahiptir: En güvenli ve önerilen seçenek, sadece birkaç dakika süren ID Austria üzerinden kayıt olmak.
ID Austria'nın tam sürümü gerekli değildir. ID Austria ve iki faktörlü kimlik doğrulama sayesinde kişisel verilerin korunması iyileştirilmiştir.

2-Henüz ID Austria sahibi olmayanlar, geçerli bir e-posta adresi ve kendileri seçtikleri bir şifre ile de kayıt olabilirler. E-posta adresi ve şifre ile kayıt işlemi, kimliği doğrulamak için posta ile bir RSA mektubu gönderileceğinden birkaç gün sürebilir. FinanzOnline veya kullanıcı adı + şifre ile eski kayıt yöntemleri artık desteklenmemektedir.

01/11/2025

ALMANYA’DA İGMG-MİLLİ GÖRÜŞ ŞOKU: BAĞIŞ PARALARIYLA GİZLİ TİCARİ AĞ MI KURULDU?

Almanya genelinde faaliyet gösteren ve merkezi yönetimi Köln’de bulunan İGMG-İslam Toplumu Milli Görüş, son günlerde yeniden kamuoyunun gündeminde. ”Der Krieg in unseren Städten” (Bizim Şehirlerimizdeki Savaş) adlı kitapta yer alan iddialar, Almanya’daki Müslüman toplumu ve sivil toplum çevrelerini sarsmış durumda.

Kitaptaki şok iddia: Gizli ticari ağ

Söz konusu kitabın 63. sayfasında, İGMG-Milli Görüş yıllardır Müslümanlardan topladığı bağışlarla Almanya genelinde gizli ve şüpheli bir ticari ağ oluşturduğu ileri sürülüyor. İddialara göre bu ağ, farklı sektörlerde faaliyet gösteren çok sayıda şirketten oluşuyor.

Bu şirketlerin faaliyet alanları arasında şunlar bulunuyor:

• İthalat ve ihracat firmaları
• Mobilya üretim ve satış işletmeleri
• Fırınlar ve gıda market zincirleri
• Hukuk büroları ve danışmanlık şirketleri
• Seyahat acenteleri ve turizm şirketleri
• Havacılık ve charter firmaları
• Matbaalar ve yayınevleri
• Kesimhaneler ve gıda üretim tesisleri
• Otomobil alım-satım galerileri
• Marketing ve finans ofisleri
• Yatırım şirketleri ve düğün salonları

Kitaptaki iddialar, bu şirketlerin bir kısmının görünürde bağımsız Türk işletmeleri olarak faaliyet gösterdiği, ancak perde arkasında İGMG-Milli Görüş’ün finansal kontrolü altında olabileceğini öne sürüyor.

Bağışlar nerede kullanılıyor?

İGMG-Milli Görüş’ün Almanya’daki Müslümanlardan yıllardır topladığı yüksek miktardaki bağışların dini hizmetler dışında ticari yatırımlara yönlendirildiği iddiaları, cami cemaatleri arasında da ciddi rahatsızlık oluşturdu.

Özellikle son dönemde, İGMG-Milli Görüş Genel Başkanı Kemal Ergün’ün 472 bin Euro değerindeki lüks makam aracı da tartışmaların odağına oturdu. Eleştirmenler, bu durumun bağışların nasıl kullanıldığına dair şeffaflık eksikliğini açıkça gösterdiğini savunuyor.

Almanya’daki Müslümanlar açıklama bekliyor

Almanya’daki Türk ve Müslüman toplumu, bu iddialar karşısında İGMG-Milli Görüş yönetiminden net bir açıklama bekliyor. Köln merkezli kurumun şimdiye kadar bu konuda herhangi bir kamuoyu açıklaması yapmaması, soru işaretlerini artırıyor.

Kamuoyunda yankı

Alman basınında da yankı bulan bu iddialar, ülkedeki Müslüman kuruluşların finansal yapılarının ve şeffaflık politikalarının yeniden sorgulanmasına yol açtı.
Uzmanlar, dini toplulukların ekonomik faaliyetlerde bulunmasının yasalarca mümkün olduğunu, ancak bunun şeffaflık ve denetim ilkeleriyle uyumlu olması gerektiğini belirtiyor.

Sonuç

İGMG-Milli Görüş hakkındaki bu iddialar doğrulanmış değil. Ancak iddiaların ciddiyeti, hem Almanya’daki Müslüman topluluklar hem de resmi makamlar açısından detaylı bir inceleme ve açıklama gerektiriyor.
Kamuoyu şimdi şu sorunun cevabını bekliyor:

”İGMG-Milli Görüş, Almanya’daki Müslümanların bağışlarını gerçekten dini hizmetler için mi kullanıyor, yoksa perde arkasında geniş bir ticari imparatorluk mu kuruyor?”

Fotoğraf: google, spiegel
Editör: kenan baran

YASAL UYARI

Gurbet Postası Haber’de yayımlanan tüm içerikler telif hakkı ile korunmaktadır.
İzinsiz kopyalama, alıntılama veya paylaşım yasal suçtur ve tespit edilenler hakkında işlem başlatılacaktır!

Not: Haberlerimizi yalnızca alt kısımdaki ”Beğen (Gefällt mir)” ve ”Paylaş (Teilen)” butonlarıyla yasal şekilde paylaşabilirsiniz!

🇹🇷 GURBET POSTASI HABER 🇩🇪
🇹🇷 ALMANYA HABER 🇩🇪
- Almanya’daki Haberlerden, Haberiniz Olsun -

HERKES HADDİNİ BİLECEKGenel kültürü takvim yapraklarından ibaret tipler gelmiş, şunu yazamazsın, bunu niye yazdın diye o...
21/10/2025

HERKES HADDİNİ BİLECEK

Genel kültürü takvim yapraklarından ibaret tipler gelmiş, şunu yazamazsın, bunu niye yazdın diye olmayan akıllarınca külhanbeylik taslıyorlar.
Ulan siyaset ile ilgili yazıyorsam, senin ağzı açık televizyonda gördüğün siyasetçilerden yerli yabancı 12 parti başkanı, yüzlerce vekille oturmuş kalkmış, röportaj yapmış, soru sormuş, sohbet etmişliğim, parti kurmuş, aday olmuş, 3 seçim kampanyası idare etmişliğim, 20 yıllık gazeteciliğim var. İki televizyon programında moderatörlüğüm var. Politika ile ilgili ben yazmayacağım da fındık kadar beyninle sen mi yazacaksın hıyar, deyip geçiyorum.

Ekonomi ile ilgili yazıyorsam, dört yıllık Üniversite geçmişim, işletme okumuşluğum, iki şirket kurmuşluğum, 2 yıl reklam ajansı, 8 yıl gazete işletmişliğim var, senin gibi eşek gütmekten başka marifeti olmayan birisi değilim, sen kendi alanına bak, ekonomi senin neyine, sen ne anlarsın, deyip geçiyorum.

Hele din konusu daha eğlenceli! Sübhaneke okumayı bilmeyen hıyarlar, gelmiş, 20 yıllık İslami diye anılan derneklerde üst düzey görev yapmış, 40 sene içinde yaşamış, beş kere o kitabı anlayarak içinden geçmiş birisi olarak, cami kantininde çay içmekten öte bir işe yaramayan biri olarak ben susacağım da sen mi yazacaksın, hıyar deyip geçiyorum.

Resim, çizerim, müzikle uğraşmak, bazı enstrümanları çalmak gibi hobilerim var , grafik, ve bilgisayar gibi uğraşlarım var, onlarla ilgili paylaşımlarım olur, elimden geldiği kadarı ile konuşur yazar, yayınlarım.

Hıyar konusuna gelince, nasıl yetiştirilir, nasıl soyulur, nasıl yenilir, nasıl ısırılır bilirim ama hıyar konusuna girmem, uzmanlık alanım değildir, o nedenle, hıyar ile ilgili yazılarımı bulamazsınız. Haddimi bilirim, bildiğim konularda yazar çizerim, çünkü işim yazmak, çizmek.

Ama uzman olduğum bir konu daha var. Siyasetteki, ekonomideki ve dindeki hıyarlar. O hıyarları bana soracaksın. Bir hıyarı savunmak için, haddini bilmeden gelip külhanbeylik taslamayacaksın. Haddini bildirdiklerime sor, Sana anlatsınlar. Hıyarlık yapma.
O kadar.

17/10/2025

EFSANE | Söz: Çetin Mahmut | Müzik: Suno

12/10/2025

Cahil toplulukları kandırarak onlardan topladıkları paralarla saltanat yaşayan menzil şeyhi ölünce, çocukları mal kavgasına tutuştu. Kavga Avrupa'daki malların bölüşümünde de çıktı. Ama bunu devletteki ve sokaktaki mallar hâlâ seyrediyor.

FİLİSTİN KANDIRMACASI Filistin süreci, beni hiç yanıltmadı. Her şey iki yıl önce öngördüğüm gibi tıkır tıkır işledi. Sen...
10/10/2025

FİLİSTİN KANDIRMACASI

Filistin süreci, beni hiç yanıltmadı. Her şey iki yıl önce öngördüğüm gibi tıkır tıkır işledi. Senaristi tanıyor, hikayeyi takip ediyor ve oyuncu seçimlerini görüyorsanız, aslında bunu anlamak hiç zor değildi.

Son elli yılda olanların, bir başka versiyonu sahneye konuldu. Şartların olgunlaşması gerekiyordu.

Türkiye'deki siyasal islamcılara yahudi üstün cesaret ödülü verilmesi sürecin ilk meyvesiydi. BOP eşbaşkanlığı ise start verildiğinin göstergesi.
Kontrol edilip, uyuşturulması gerekenlere, bu afyonu en iyi servis edebilecekler, olması gereken görevlere getirildi. Arazi çalışması yapıldı ve engel olabilecek devlet mekanizmaları ve gruplar bir yere toplanarak, zemin hazırlandı.

Artık buna yanaşmayanlar ötelenerek, radikal bir grubun öne çıkarılması gerekiyordu. Hamas, bunun için biçilmiş kaftan, en küçük olduğu için, palazlandırılma karşılığında en kolay pazarlık yapılabilecek bir örgüttü.

Bir gün çocukların üzerine füze atarak, ilk kıvılcımı başlatacak, sonrasında, saldırı için gerekçe ortaya çıkacak, bu arada Türkiye'den gemiler, soykırım esnasında İsrail'e tonlarca mal ile mekik dokurken, iç piyasa Gazze için yürütülerek oyalanacak, müdahale etmek isteyen eski işbirlikçileri çağrı cihazlarından vurularak, dağıtılacak, İran'da bulunanlar yatak odalarında vurulacak, önce onlara verilen milyarlarca paraya, kendi bankalarında olduğu için el konulacak, operasyon tamamlandıktan sonra insani yardım konvoylarına sızan İslamcılar da artık tüy dikmek amaçlı politik çıkar avcılığına çıkarak, uyutulmuş kitle üzerinden iktidarlarını sağlamlaştıracak, damat İsrail'e drone satarken, İsrail'in uzaklaştırdığı Filistinlilere bakıp kollama ve doyurma işi de Türkiye'ye bırakılacaktı.
Hepsi başarıyla tamamlandı.

Herkes muradına erdi. Cesaret ödülü şimdi daha bir değer kazandı. Bu işten hem maddi, hem de siyasi çıkar elde edenler, hem kahramanlık payesi hem de bolca çıkar sağlarken, fatura, uyuyan oradaki halklara kesildi ve beleşten yeni topraklar İsrail'in oldu. Bir sonraki senaryoya kadar, barış ve bağımsız devlet avutmalarını duyacaksınız. Şimdiden kutlamalar başlamış bile.

Ne bağımsız devletinden bahsediyorsunuz!
Ben bu hikayede bağımsız bir devlet göremiyorum. Yeri gelip aptal dedikleri, yeri gelip üzerinden ticaret yaptıkları, yeri geldiği zaman da hainlik edenlerin kahramanlaştırıldığı manda devletcikler ve BOP eşbaşkanları görüyorum.

Proje sekteye uğramasın diye, yüz yıllık kazanımların, yerle bir edildiği, devletlerin kabile devletine dönüştürüldüğünü görüyorum. Güldürmeyin, ağlanacak halimize.
Kazandık diye ortalıkta böğürenlerin, son 70 yılda kazandıklarına bir bakın bir de servetlerine.
Ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Çetin Mahmut

Das politische Spiel, das in Palästina gespielt wirdDer palästinensische Prozess hat mich noch nie im Stich gelassen. Al...
10/10/2025

Das politische Spiel, das in Palästina gespielt wird

Der palästinensische Prozess hat mich noch nie im Stich gelassen. Alles lief wie am Schnürchen, genau wie ich es vor zwei Jahren vorausgesagt hatte. Wenn man den Drehbuchautor kennt, die Geschichte verfolgt und die Auswahl der Darsteller sieht, war es eigentlich nicht schwer zu verstehen.

Eine andere Version dessen, was in den letzten fünfzig Jahren passiert ist, wurde auf die Bühne gebracht. Die Bedingungen mussten erst reifen.

Die Verleihung des jüdischen Preises für Tapferkeit an politische Islamisten in der Türkei war die erste Frucht dieses Prozesses. Der BOP-Ko-Vorsitz ist ein Hinweis auf den Beginn des Prozesses.
Diejenigen, die am besten in der Lage waren, dieses O***m denjenigen zu verabreichen, die kontrolliert und betäubt werden mussten, wurden mit der Leitung betraut. Es wurde Feldarbeit geleistet, und die staatlichen Mechanismen und Gruppen, die ein Hindernis darstellen könnten, wurden an einem Ort versammelt und der Boden wurde vorbereitet.

Diejenigen, die dazu nicht mehr bereit waren, mussten beiseite geschoben werden, und eine radikale Gruppe musste in den Vordergrund gerückt werden. Die Hamas war dafür die perfekte Organisation, da sie die kleinste war und daher am leichtesten mit ihr verhandelt werden konnte, um ihre Expansion zu ermöglichen.

Eines Tages wird sie den ersten Funken auslösen, indem sie Raketen auf Kinder abfeuert, dann wird die Rechtfertigung für den Angriff erscheinen, während Schiffe aus der Türkei während des Völkermords tonnenweise Waren nach Israel bringen, der Binnenmarkt wird durch Märsche für Gaza abgelenkt, ehemalige Kollaborateure, die eingreifen wollen, werden von ihren Pagern erschossen und zerstreut, diejenigen im Iran werden in ihren Schlafzimmern erschossen, Zuerst werden die Milliarden, die ihnen gegeben wurden, beschlagnahmt, weil sie in ihren eigenen Banken lagen; nach Abschluss der Operation werden die Islamisten, die die humanitären Hilfskonvois infiltriert hatten, auf eine Jagd nach politischen Gewinnen gehen, um sich an den eingeschläferten Massen zu bereichern und ihre Macht zu festigen; und während der Schwiegersohn Drohnen an Israel verkauft, wird es der Türkei überlassen, die von Israel vertriebenen Palästinenser zu betreuen, zu schützen und zu ernähren.
Alles erfolgreich abgeschlossen

Jeder hat seine Zeit gehabt. Der Preis für Tapferkeit ist nun wertvoller geworden. Während diejenigen, die aus diesem Geschäft sowohl finanzielle als auch politische Vorteile zogen, sowohl Heldentum als auch reichlich Nutzen zogen, wurde den schlafenden Völkern dort die Rechnung präsentiert, und die neuen Ländereien wurden Israels. Bis zum nächsten Szenario werden Sie die Tröstungen des Friedens und der unabhängigen Staatlichkeit hören. Die Feierlichkeiten haben bereits begonnen.

Von welchem unabhängigen Staat sprechen Sie?
Ich sehe in dieser Geschichte keinen unabhängigen Staat. Ich sehe Mandatsstaaten und BOP-Ko-Vorsitzende, die sie manchmal dumm nennen, manchmal mit ihnen handeln und manchmal Verräter heroisieren.

Ich sehe, dass hundert Jahre Errungenschaften zerstört werden und Staaten in Stammesstaaten umgewandelt werden, um zu verhindern, dass das Projekt gestört wird. Bring mich nicht zum Lachen, wir sind zu beklagen.
Schauen Sie sich das Vermögen derjenigen an, die in den letzten 70 Jahren gewonnen haben. Sehen Sie sich an, was sie in 70 Jahren erreicht haben, sehen Sie sich ihren Reichtum an.
Dann werden Sie besser verstehen, was ich meine.
Çetin Mahmut
Mahmut Çetin

30/09/2025

AVUSTURYA'DA DİYANET CAMİİSİNDEKİ BAĞIŞLARLA ESKORT KADINLARA ALEM İDDİASI

Diyanet’in “eskort skandalı”nda yeni perde: Kimse görmemeli!

Diyanet’in “kayıt dışı harcama ve eskort iddiası” skandalıyla ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı. Soruşturmaya dahil edilen bir personelin dosyasının, “Başka isimlere uzanacağı” endişesiyle kısa sürede kapatıldığı öne sürüldü.

Mustafa Bıldırcın'ın haberine göre Avusturya'da beş yıldır süren bir soruşturmada, cuma ve dini bayramlarda toplanan bağış paralarının amacından saptırılarak eğlence mekanlarında harcandığı ve eskort kadınlarla alem yapıldığı öne sürülüyor

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yurtdışı teşkilatlarındaki denetim zaaflarını gözler önüne seren süreç, merkezi Viyana’da bulunan Avusturya Türk İslam Birliği (ATİB) bünyesindeki usulsüzlük iddiaları ile başladı. Kamuoyuna, “Eskort Skandalı” olarak yansıyan skandalın perde arkasında, dernek gelirlerinden elde edilen yüz binlerce avronun, kayıt dışı şekilde harcandığı ifade edildi.

İddiaya göre, dernek gelirlerinin önemli bir bölümü eğlence mekânlarında ve “eskort hizmetlerinde” kullanıldı. Harcamaların, denetimden kaçırılmak için “imamların oturum izni giderleri” gibi kalemlerle sisteme işlendiği de iddialar arasında yer alırken skandala ilişkin yeni gelişmeler açığa çıktı. BirGün’ün ulaştığı bilgilere göre, soruşturmaya dahil edilen bir personelin dosyasının, “Başka isimlere uzanacağı” endişesiyle ana soruşturmadan ayrılarak kısa sürede kapatıldığı öne sürüldü.

Dönemin bazı ATİB yöneticilerinin, denetime gelen müfettişlere gezi planı hazırladığı ve denetim sürecinin turistik ziyaretlere dönüştüğü de iddialar arasında sıralandı. Kamuoyunda büyük tepki çeken iddialar nedeniyle Diyanet, beş üst düzey görevlinin kurumla ilişiğini kesti. Görevden alınanlar arasında Din Hizmetleri Müşaviri F.M.K., Ataşe V.H.E., M.Ş., A.T. ve personel M.D.’nin olduğu bildirildi. Görevden alınan bir ismin, eski bir bakanın akrabası olduğu kaydedildi.

YENİ GELİŞME

Skandalın yeni perdesiyle ilgili detaylara BirGün ulaştı. Diyanet kaynaklarından edinilen bilgiye göre, soruşturma ilerlerken Diyanet’te görev yapan E. isimli bir kadın personelin adı da dosyaya girdi. E.'nin, soruşturma dosyasında yer alan bazı isimlerle uzun telefon görüşmeleri yaptığı HTS kayıtlarıyla ortaya konuldu. E., kuruma başvurarak hakkındaki iddialarla ilgili, “Müstakil soruşturma” talep etti.

Diyanet kaynaklarının iddiasına göre, özel bir müfettiş tarafından incelen dosya, kısa sürede kapatıldı. Dosyanın, “Başka isimlere uzanma” endişesiyle ana dosyadan ayrıldığı ve kapatıldığı belirtildi. Gelişmelerin Avusturya’daki resmi makamlara da yansıdığı, Türkiye’den gönderilen din görevlilerinin, “ATİB skandalı” nedeniyle sıkı takibe alındığı aktarıldı.

Avrupa'da Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı kuruluşlar, skandal iddialarla gündeme geliyor.
Avusturya'da, Diyanet Vakfı adına görev yapan bazı bürokratların halktan toplanan bağışları zimmetine geçirdiği ve bu paralarla ahlak dışı eylemlerde bulunduğu iddia ediliyor. Beş yıl önce başlayan ve hala çözülemeyen skandal, Diyanet'in Avusturya'daki itibarını sarsıyor.

DİYANET BAĞIŞLARIYLA ESKORT KADINLARA ALEM İDDİASI

Avrupa ülkelerinde çeşitli adlarla örgütlenen Türk Diyanet İşleri Başkanlığı’nın skandalları bitmiyor. Türkiye’den atanan imamlar, din görevlileri, yerel personel bu kez Avusturya’da "Halktan gelen paralarla eskort kadın getirtme" ile çalkalanıyor.
Viyana’da beş yıl önce başlayan "sadaka ve yardım paralarının dolandırılması, eskort kadınlarla alem" skandalı hâlâ kapatılamadı.
Sözcü'den Ali Gülen'in haberine göre, Viyana’da Diyanet Vakfı adına görevli olan ve 63 ATİB (Avusturya Türk İslam Birliği) kuruluşunun başı olan Din Hizmetleri Müşaviri bürokrat F.M.K. ile Din Hizmetleri Müşaviri olan M.Ş., soruşturmalar sonucu ihraç edildi.
Diyanet ise bu bürokratların "disiplinsizlik ve yetersizlik“ nedeniyle ihraç edildiğini savunuyor.

İDDİALAR

Soruşturmalarda dile getirilen iddialar şunlar;
* Vatandaştan özellikle Cuma ve dini bayramlarda toplanan paraların kaydının tam tutulmaması ve nerelerde harcandığının bilinmemesi.
* Hac, kurban, dini kitap satışı ve cenaze fonlarından gelen gelirlerin önemli bir bölümünün eğlence mekanlarında harcanması.
* Bu gelirlerle, en az 4 eskort kadın çağrılması, alem yapılması.
* Tüm bu harcamaların gizlenmesi için "imamların oturum izni giderleri, kiraları, masrafları" denilerek, dernek bütçesine gider olarak işlenmesi.
* Denetime gelen müfettişlerin, yine bağış paralarıyla eğlencelere- gezilere götürülmesi ve olayın kapatılmaya çalışılması.

BAKANIN AKRABASI İDDİASI

Görevden alınanlar arasındaki kişilerden birinin, AKP’li eski bir bakanın akrabası olduğu iddia ediliyor.
Avusturya makamları da olayı yakından izliyor.
İddiaların merkezindeki Avusturya Türk İslam Birliği etkinlikler yaparak bağış topluyor.

Adresse

Ausstellungsgasse
Wiener Neustadt
2700

Benachrichtigungen

Lassen Sie sich von uns eine E-Mail senden und seien Sie der erste der Neuigkeiten und Aktionen von PUSULA HABER erfährt. Ihre E-Mail-Adresse wird nicht für andere Zwecke verwendet und Sie können sich jederzeit abmelden.

Service Kontaktieren

Nachricht an PUSULA HABER senden:

Teilen