15/07/2025
ALMANCILARIN ZEKA ÖZÜRLÜLERİ
Bir yanlış anlamaya açıklık getirmek istiyorum.
Seçimlerde, Almancılar da oy kullanıyorlar.
Bir çok Avrupa'yı tanımayan bilmeyen de sokak röportajlarında gördükleri almancıların içinden çıkan gerizekalıların, yalanlarına kızarak, başlarındakilerin almancıların oyu ile seçildiklerini zannederek, topyekün hepsi öyleymiş gibi haksız eleştirilerde bulunuyorlar.
Avrupa'da 7 milyonun üzerinde Türk yaşıyor. Bunların 2 milyondan fazlası, yaşadıkları ülke vatandaşlığına geçmiş durumda. Çifte vatandaşlık, Avusturya gibi bazı ülkelerde kabul edilmiyor ya da kaldırıldığı için, bu vatandaşlar zaten Türkiye'de oy kullanma hakkına sahip değiller.
Hâlâ Türkiye vatandaşı oldukları için, 5 milyona yakın insan oy kullanma hakkına sahipler.
Seçimlerde eskiden sınır kapılarında oy kullanabilirken, gevurların memleketinde iyi organize olmuş her köyde bir cami ya da dernek ile örgütlenmiş dinciler, yurt dışında oy kullanma fırsatını iyi değerlendirip, taşıyarak ve organize ederek, seçmenlerini sandıklara götürebiliyorlar.
Toplamda kullanılan oy sayısı, bir milyon civarında. Yani sonuna kadar asılıp, kimse kalmayıncaya kadar sandıklara taşıdıkları oy sayısı bu bir milyon oy içinde bile %60-70 civarında. Yani 5 milyon insandan alabildikleri maksimum oy sayısı 6 veya 700bin. Yani TOPLAM Türk sayısının sadece %15-20'si civarında.
Sadece kendi grubunun camisine, sadece camisine gelenin marketine, kasabına, berberine, tamircisine giderek oluşturdukları yahudilerinkine benzer bir dayanışma içindeler.
Piyasaya giren diğer esnaflara uyguladıkları yazılı olmayan bir ambargo ile, bağırırken birlikte bağırdıkları için, sesleri çok çıkıyor.
Türkiye'de de farklı değil durum, biliyorum.
Diğer, akpartiye bitini bile vermeyecek çoğunluk ise, ya entegre olmuş, medeni bir hayatı seçmiş, bunlardan uzak durmaya çalışıyor ya da yeterince örgütlü değil, organize olmakta güçlük çekiyor. Oy kullanmak için de akpartililer gibi bir yerlerini yırtma hevesinde değiller. Zaten Türkiye'deki diğer siyasiler de pek umursamadığı için, daha çok yaşadıkları ülke siyasetine bakıyor ve onunla ilgileniyorlar.
Meşhur bir Davos sözü vardır! Sesiniz çok çıkıyor, suçluluktan, diye. Avrupa'nın içine eden de aynı bu %15-20'lik güruh olduğundan, bir de zırlamayı iyi becerdikleri için, sesleri çok çıkar. Millet de her almancıyı, domates 20€, pizza 200€ diyen bu yalancılar gibi zannediyor.
Onlar Avrupa''da da aynılar. Burada bile muskacı arayan, kızını evlendireceği zaman hocaya gidip istihareye yatmasını isteyen, o da teşkilattan değilse damat, hocası da Allah ona verme demiş gibi yapan, hâlâ burada bile sokaklara tükürüp, fuhuş, uyuşturucu ve mafia sektörünü ellerinde tutan bir topluluk bunlar. Yani Türkiye'de ortalama bir akparti seçmeni neyse, onu Avrupa'nın ortasında bile yaşayan, tuhaf ve cahil bir topluluktur.
İçlerinde yaşayan bir gazeteci olarak gözlemlerimi yazıyorum. Yalan söyleyerek, şeriat getireceğini zanneden bir akpartili değilim. Avrupa, Reform ve Rönesans dönemleri ile o cehaleti aştığını zannederken, akpartililer ile karşılaştı. Bu kilisenin ortaçağının cahillerine benzemiyor. 2025 yılında Avrupa'nın ortasında üçten dokuza boşadığı karısı için hülle yapmaya çalışan, gerdekte yatağın altına yatan, sabah da canına kıyan gerizekalıların barınabildiği bir sosyolojiden bahsediyorum.
Gelelim, son sözüme:
Avrupa'da almancıların oranını yazdım. Ya Türkiye'de bunların oranı kaç?
Almancılara laf ederken, ihraç ettiğiniz malları eleştireceğinize, üretim devrelerinize bakın. Cehalet üretiyorsunuz ve bu yüzde ellilere kadar ulaşmıştı bir ara. Ben Türkiye'nin %60'ı aptal desem, Aziz hocanın kemikleri serinler mi?
Avrupa'da bu tip partiler henüz %30'ların üzerine çıkamadı desem, siz bir Türk olarak bizde neden daha fazla diye sorgular mısınız?
Ezber konuşmaları bırakın, burada gerici olmayanların da örgütlenmesi lazım. Bu hem Avrupa hem de Türkiye için iyi olacaktır. Meydanı boş bulmuş irticacıların, benim de başıma geldiği gibi, ortalıkta eşkiyalık oynamasına izin vermeyin.
Ben tek başıma hepsini püskürttüm.
Ama bu imkanı olmayanlar var.
Sen onlarla çalışırsan, camiye hıyarı senden almayız diyen cami başkanları var. Masa örtümüzde tarikatımızın logosu var, o fotoğrafın altına yazamazsın diye tehdit edecek kadar ileri gitmiş cami başkanları var. Sanmayın sadece Türkiye'de terör estiriyorlar.
Artık aydın düşünceli insanların topyekun bu siyasal islamcı güruha haddini bildirmesi gerekiyor.
Yoksa Avrupa bile bundan çok çekecek!
Benden söylemesi.
Mahmut Çetin
Çetin Mahmut