Quel est le site Web ?

https://www.facebook.com/487685981391162/

Yeni Nesil Haber, Gombe (2025)

03/07/2025

Enerji depolamada Ankara güneşte, Tekirdağ rüzgarda ilk sırada

Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB), ülke genelinde ön lisans verilen depolama projelerinin toplamda 33 bin megavat seviyesine ulaştığını, güneş enerjisi depolamada Ankara’nın, rüzgar enerjisi depolamada ise Tekirdağ’ın öne çıktığını bildirdi.

Türkiye Elektrik Sanayi Birliğinin (TESAB) hazırladığı Türkiye Enerji Depolama Durum Analizi Raporu yayımlandı.

Birlik tarafından çevrimiçi toplantı ile tanıtılan rapor, Türkiye'deki enerji depolama çalışmalarının en net fotoğrafı olarak öne çıkıyor.

Türkiye'de enerji depolama alanındaki tüm düzenlemeleri, gelişmeleri ve süreçleri ele alan ve elektrik sektörüne ücretsiz sunulan raporda, depolamada mevzuat ve düzenleyici çerçeve, Türkiye Ulusal Enerji Planı ve depolama hedefleri, uluslararası kuruluşların Türkiye depolama öngörüleri, enerji depolama ön lisans haritası, depolamadaki güncel gelişmeler ve değerlendirmeler yer alıyor.

Türkiye'deki enerji depolama eğilimini çok boyutlu şekilde ele alan rapor, teknolojik altyapı, kamu ve özel sektör yatırımları ile yatırım eğilimlerini de kapsıyor.

TESAB, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve Aydın Law'ın katkılarıyla hazırlanan raporda 11 sektör uzmanı ve akademisyen yer alıyor.

GES depolamada lider Ankara
Rapora göre, Türkiye'de yaklaşık 33 bin megavat büyüklüğünde 673 elektrik üretim-depolama ön lisansı bulunuyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilen bu lisansların 18 bin 300 megavatı 262 rüzgar, 14 bin 600 megavatı ise 411 güneş santralinden oluşuyor. GES ön lisans kapasitesinde 2 bin 64 megavat ile Ankara ilk sırada, 1230 megavat ile Antalya ikinci sırada yer alıyor.

Türkiye'deki enerji depolama ön lisanslarını şehir bazında ele alan raporda, Türkiye Depolama Haritası da bulunuyor. EPDK verilerine dayanılarak hazırlanan haritalarda, güneş ve rüzgar enerjisi ön lisans kapasiteleri hem birlikte hem de ayrı ayrı harita üzerinde ele alınıyor.

Buna göre, güneş ve rüzgar toplam ön lisans kurulu gücünde liderliği 4 bin 364 megavat ile Tekirdağ üstlenirken, 2 bin 989 megavat ile Edirne ikinci, 2 bin 879 megavat ile Kırklareli üçüncü sırada yer alıyor.

Sadece rüzgar enerjisi depolama ön lisanslarında ise 4 bin 349 megavat ile Tekirdağ ilk sırada gelirken, bu ili Edirne ve Kırklareli takip ediyor.

03/07/2025

Bakan Kacır: Yeşil dönüşüm projelerine 2 milyon lira destek vereceğiz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Türkiye Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi kapsamında 15 kalkınma ajansımız, yaklaşık 600 milyon lira tutarındaki teklif çağrılarını ilan ediyor. Bu kapsamda proje başına 2 milyon liraya kadar destek vereceğiz" dedi.

Bakan Kacır, Kilis Organize Sanayi Bölgesi Tekstilkent'te düzenlenen "Kalkınma Ajansı Projeleri Toplu Açılış ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi İmza Töreni"nde kentte olmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Yeni yatırımların hayata geçirildiğini belirten Kacır, "GAP Bölge Kalkınma İdaremiz ve İpekyolu Kalkınma Ajansımız destekleriyle hayata geçirilen, tekstilden kültür turizmine, tarımsal altyapıdan gıda sanayine ve sosyal girişimciliğe uzanan geniş bir yelpazede, 12 yeni projenin açılışını gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda GAP Bölge Kalkınma İdaremiz eliyle, şehrimizde hayata geçireceğimiz 4 projenin de imzasını atıyoruz." diye konuştu.

Milli gelirin son 23 yılda 236 milyar dolardan 1,3 trilyon dolara yükseldiğini ifade eden Kacır, şunları söyledi:

"Kişi başı milli gelirde 15 bin doları yakaladık. Planlı sanayi alanları, nitelikli insan kaynağı ve güçlü lojistik bağlantılarıyla ülkemizi küresel üretim üssü konumuna taşıdık. Artık kendi SİHA'larını, eğitim uçaklarını, helikopterlerini, deniz platformlarını, kara araçlarını, uydularını tasarlayan ve üreten bir ülkeyiz. Milletimizin 60 yıllık yerli ve milli otomobil hayalini, elektrikli ve akıllı aracımız TOGG'la gerçeğe dönüştürmüş bir ülkeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yüksek teknoloji ve katma değer üreten, refahı yurt sathına daha dengeli yayılmış ve topyekun kalkınmış Türkiye hedefiyle 81 ilimizin tamamını yeni projelerle ilmek ilmek dokuyoruz."

Kilis'te 2002 öncesinde KOSGEB desteklerinden yararlanmış işletme yokken son 23 yıl içinde 3 bin 222 KOBİ'ye 678 milyon lira destek verdiklerini hatırlatan Kacır, şunları kaydetti:

"Şehrimizde gerçekleşecek yatırımlar için 262 teşvik belgesi düzenledik. 31,1 milyar lira sabit yatırımın ve 8 bin 500'den fazla istihdamın önünü açtık. Yeni modelimizdeki sektörel ve bölgesel teşvikler kapsamında, Kilis'te yapılacak imalat sanayi yatırımlarında istihdam edilecek çalışanların SGK işveren paylarını 12 yıl boyunca bakanlığımız karşılayacak. 10 yıl süreyle de çalışanlarımız için sigorta primi desteği sağlıyoruz."

Kilis Tekstilkent 2 bin kişiye istihdam sağlayacak
Kilis'in sahip olduğu potansiyeli harekete geçirmeye ve şehri yeni yatırımlarla ihya etmeye kararlı olduklarını aktaran Kacır, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün devreye alacağımız 12 ve imzasını atacağımız 4 yeni yatırım, Kilis'imizin Türkiye Yüzyılı yolculuğumuza üretimle, istihdam ve turizmle katkı vermesi için kararlılığımızın nişanesidir. Açılışını gerçekleştirdiğimiz 12 proje arasında yer alan Kilis Tekstilkent projesiyle Kilis'te tekstil sektörünün gelişimi için önemli bir adım atıyoruz. Kilis Organize Sanayi Bölgemiz bünyesinde halihazırda 250 kişiye istihdam sağlayan bu tesis, tam kapasiteyle faaliyete geçtiğinde 2 bin vatandaşımıza ekmek kapısı olacak."

Bakanlıktan SOGREEN projesine 2 milyon destek
Bakanlık olarak Türkiye'nin kalkınmasına fayda sağlayacak her projeyi desteklediklerini anlatan Kacır, "Bugün güzel bir müjdeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi (SOGREEN) kapsamında 15 kalkınma ajansımız, yaklaşık 600 milyon lira tutarındaki teklif çağrılarını ilan ediyor. Kilis'imiz de yer alan girişimciler ile kooperatifler ve üretici birliklerinin de yararlanacağı Hızlandırıcı Hibe Desteği Programları ile yeşil dönüşüme öncülük edecek ve yeni istihdam oluşturacak iş fikirleri ve yatırımlar hayata geçirilecek. Bu kapsamda proje başına 2 milyon liraya kadar destek vereceğiz. Şehrimizi inşallah önümüzdeki dönemde daha fazla eser ve hizmetle donatacağız. Kilis'i Türkiye Yüzyılında yeni projeler ile taçlandırmayı sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

Suriye'de yeni bir dönemin başladığını hatırlatan Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

"Komşumuz Suriye yeniden inşa ve ihya edilecek. Sizlerin ellerinden tuttuğu 100 binlerce, ana dili gibi Türkçe konuşan Suriyeli, önümüzdeki dönemde adeta Türkiye'nin kültür elçileri, ticaret elçileri, paydaşları ve ortakları olarak Suriye'yi yeniden ayağa kaldıracaklar. Şimdi daha fazla yatırım ve ticaret yaptığımız daha güzel günlerde birlikte olacağız. Bu bölgenin tıpkı tarihte olduğu gibi yeniden üretimin, ticaretin merkezi olduğu bir dönemi hep birlikte inşa edeceğiz. Hükümetimizin Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçireceği dev altyapı projeleriyle, Amanos Tüneli ile bu bölge Gaziantep ve Kilis üretimin merkezi ve Akdeniz havzası olacak. İnşallah Akdeniz'den bütün ürünlerimiz çok daha hızlı şekilde dünyaya açılacak."

Programa AK Parti Kilis Milletvekili Ahmet Salih Dal, Belediye Başkanı Hakan Bilecen, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Paksu ile bazı kurum müdürleri katıldı.

25/06/2025

Muharrem İnce, CHP grup toplantı salonuna giriş yaptı.

24/06/2025

Brent petrol Orta Doğu'da ateşkes haberleriyle yüzde 3'ün üzerinde düştü

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 67,11 dolardan işlem görüyor. İran ile İsrail arasındaki ateşkes haberleri, küresel arz kesintisi risklerini azaltacağı beklentisiyle petrol fiyatlarının aşağı yönlü hareketini sürdürmesine neden oldu.

Dün, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıların ardından 77,81 dolara kadar yükselerek yaklaşık beş ayın zirvesini test eden Brent petrolün varil fiyatı, gün sonunda kısmen geriledi.

Brent petrolün yüzde 8,5 değer kaybıyla günü 69,48 dolar seviyesinde tamamlamasında, İran'ın Washington yönetimine cevaben Katar'daki ABD üssünü hedef almasına rağmen can kaybı ya da ciddi hasar oluşmaması sebebiyle düşen arz endişeleri etkili oldu.

Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.33 itibarıyla kapanışa göre yüzde 3,4 azalışla 67,11 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 64,88 dolardan alıcı buldu.

Petrol fiyatları, İran basınında yer alan İsrail ile ateşkes sağlandığına ilişkin haberlerin küresel arz kesintisi risklerini azaltacağı beklentisiyle aşağı yönlü hareketini sürdürüyor.

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada İsrail ile İran arasında "tam ve eksiksiz ateşkes" sağlandığını ve böylelikle savaşın sona ereceğini bildirmişti. Bu açıklamayı takiben İran'ın yarı resmi Fars Haber Ajansı, ismi açıklanmayan İranlı bir yetkilinin Trump'ın duyurduğu İran-İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasını yalanladığını bildirmesine karşın, bugün yerel saatle 07.30 (TSİ 07.00) itibarıyla İsrail ile ateşkesin başladığını duyurdu.

Ateşkesin başladığının duyurulmasının ardından İran'ın bir kez daha İsrail'e füze saldırısı düzenlediği ve füzelerin isabet etmesi sonucu çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtilirken, buna karşın İsrail ordusundan yapılan açıklamada İran'ın son füze saldırısında kuzeyde herhangi bir yaralı ve can kaybı olmadığı aktarıldı.

Truth Social hesabından İran ile İsrail arasındaki gerilime ilişkin açıklamalarda bulunan Trump da "Ateşkes yürürlüğe girdi, lütfen ihlal etmeyin." ifadesini kullandı.

Küresel petrol rezervlerinin büyük bir çoğunluğuna ev sahipliği yapan Orta Doğu'da ateşkes sağlanacağına yönelik beklentilerin artması ve İran tarafının düzenlediği saldırılarda can kaybı yaşanmadığına ilişkin haber akışı, piyasa oyuncularının arz endişelerini hafifleterek fiyatları baskıladı.

Bununla birlikte, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatmaya yönelik herhangi bir adım atmaması da günlük yaklaşık 20 milyon varil petrol ve petrol ürününü başta Çin olmak üzere Asya piyasalarına taşıyan bu stratejik geçidin zarar görmeyeceği beklentisini güçlendirerek, petrol fiyatlarındaki düşüşü destekledi.

Brent petrolde teknik olarak 78 doların direnç, 59 doların destek olarak izlenebileceği ifade ediliyor.

23/06/2025

Şimşek: Programımızla ekonomimizin şoklara karşı direncini önemli ölçüde artırdık

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Hürmüz Boğazı'nın kapanması durumunda yaşanacak senaryolar üzerinden yapılan spekülasyonlara itibar edilmemesi gerektiğini belirterek, "Programımızla ekonomimizin şoklara karşı direncini önemli ölçüde artırdık" ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gündeme gelen spekülasyonlara ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Şimşek, artan jeopolitik gerginliklerin ekonomimize yönelik etkilerini çok boyutlu olarak analiz ettiklerini belirterek şunları aktardı:

"Piyasalarda istikrarın ve ekonomimizde sağlıklı işleyişin sürdürülmesi için kurumlarımız güçlü bir eşgüdüm içinde gereken tedbirleri hızlı ve kararlı şekilde almaya hazırdır.

Hürmüz Boğazının kapanması durumunda senaryolar üzerinden ekonomimize yönelik yapılan spekülasyonlara lütfen itibar etmeyiniz. Programımızla ekonomimizin şoklara karşı direncini önemli ölçüde artırdık.

Enflasyonla mücadelede kararlıyız, dezenflasyonun devamı için gerekli tüm adımları atmaya devam edeceğiz."

16/06/2025

Brent petrolün varili 73,77 dolar

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 73,77 dolardan işlem görüyor.

Cuma günü 76,31 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 73,67 dolar seviyesinde tamamladı.

Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.27 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,14 artışla 73,77 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 71,85 dolardan alıcı buldu.

İsrail ile İran arasındaki çatışmaların şiddetlenmesi Orta Doğu'daki arz güvenliği endişelerini artırırken, cuma günü yaklaşık beş ayın zirvesini gören petrol fiyatları haftanın ilk işlem gününde bir miktar gerilese de yükseliş eğilimini koruyor.

İsrail'in cuma günü İran'ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler ve ordunun üst komuta kademesini hedef alan geniş çaplı saldırılarına, İran balistik füzelerle karşılık verdi. Hafta sonu boyunca devam eden karşılıklı saldırılarla tarafların tansiyonu düşürmeye yönelik herhangi bir adım atmaması çatışmanın daha da genişleyebileceğine dair endişeleri artırdı.

Bu gelişmeler, bölgedeki petrol arzında aksama yaşanabileceği endişesini güçlendirirken, küresel enerji ticareti açısından kritik öneme sahip Hürmüz Boğazı'nda olası kesintilere dair risk algısını da yükseltti.

Gözler ABD'ye çevrildi
Çatışmanın seyrine ilişkin gözler ABD'ye çevrilmiş durumda. ABD Başkanı Donald Trump, dün Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail ile İran arasında yakında bir barış sağlanabileceğini ve bu yönde çok sayıda görüşme yapıldığını belirtti.

Kanada'daki G7 Zirvesi'ne katılmak üzere Beyaz Saray'dan ayrılırken gazetecilere konuşan Trump, "Bence artık bir anlaşmanın zamanı geldi. Ne olacağını göreceğiz. Ama bazen tarafların işleri kendi aralarında halletmeleri gerekir." ifadesini kullandı.

Trump, Truth Social platformundan yaptığı paylaşımda, saldırılarda ABD'nin bir rolünün olmadığını savunarak, Tahran'ın ABD'ye saldırması durumunda "eşi benzeri görülmemiş bir karşılık vereceklerini" kaydetmişti.

Brent petrolde teknik olarak 75,07 doların direnç, 66,03 doların destek olarak izlenebileceği ifade ediliyor.

16/06/2025

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile telefonda görüştü. Görüşmede, İsrail ile İran arasındaki çatışma başta olmak üzere ikili ve bölgesel konular ele alındı

İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, İsrail ile İran arasındaki çatışma başta olmak üzere ikili ve bölgesel konular ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, İsrail ile İran arasında çatışmaların sona erdirilmesi ve bölgede barışın tesisine yönelik ABD Başkanı Trump'ın yaptığı son açıklamaları memnuniyetle karşıladığını, tüm bölgeyi ateşe atabilecek bir felaketin engellenmesi için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Erdoğan, nükleer anlaşmazlığın çözümü için yegane yolun diplomasiden geçtiğini, bu yolda Türkiye'nin kolaylaştırıcılık dahil her türlü gayreti sergilemeye hazır olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıyla başlayan şiddet sarmalının iki taraf için de geri dönülemez ekonomik ve sivil zararlara sebep olduğunu, bu tehlikeli gidişata engel olunması gerektiğini ifade etti.

16/06/2025

Mütalaa açıklandı, İmamoğlu hakkında istenilen ceza belli oldu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesi hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açılan Ekrem İmamoğlu’nun ikinci duruşması görüldü. İmamoğlu hakkında 3 suçtan hapis cezası talep edilirken, siyasi yasak da isteniyor.

Ekrem İmamoğlu hakkında, katıldığı bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesine yönelik ifadeleri nedeniyle açılan davanın ikinci duruşması Silivri Cezaevi yerleşkesinde yapıldı.

İmamoğlu, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek”, “kamu görevlisine alenen hakaret” ve “tehdit” ile suçlandığı duruşmada hazır bulundu.

Başsavcı Gürlek ve ailesini doğrudan hedef aldığı, kamu görevi yürüten bir yargı mensubunun toplum önünde itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı ifade edilen iddianameye karşı savunma yaptı.

Dava 16 Temmuz'a ertelendi
İmamoğlu'nun avukatları mütalaaya yönelik savunma için süre istedi. Dava 16 Temmuz'a ertelendi.

İmamoğlu hakkında 3 suçtan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenirken, siyasi yasak da talep ediliyor.

İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Başsavcı Akın Gürlek "mağdur" sıfatıyla yer aldı.

İddianamede, İmamoğlu'nun katıldığı bir panelde yaptığı konuşmada, Başsavcı Gürlek'e yönelik kullandığı ifadelerde suç içeriklerinin olduğunun tespiti üzerine resen soruşturma başlatıldığı kaydediliyor.

Halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yapan Gürlek'in geçmişte de terör suçlarına bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu aktarılan iddianamede, Gürlek'in görev yaptığı dönemlerde ve DHKP/C başta olmak üzere çeşitli terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği kaydediliyor.

Gürlek'in terör örgütlerinin çeşitli basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğrafının yayımlanarak tehdit edildiğine dikkati çekilen iddianamede, İmamoğlu'nun söz konusu konuşmasıyla Gürlek'i hedef gösterip, "terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme" suçunu işlediği ifade ediliyor.

İddianamede, İmamoğlu'nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde olduğu, söz konusu ifadenin düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu ibare ve konuşmanın da ayrıca bir bütün halinde kişinin saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve görüş açıklama niteliğinde bulunmadığı, eylemin ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtiliyor.

İmamoğlu'nun konuşmasında Başsavcı Gürlek ve aile yakınlarının hedef alındığı, zarara veya kötülüğe uğratılacağını içeren ifadeler kullanıldığı belirtilen iddianamede, "Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle şüphelinin tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır." değerlendirmesi yer alıyor.

İddianamede, İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında ise mahkemelerde bilirkişi olarak görevli kişilerden birini, görevli tek bilirkişi gibi göstererek gerçeğe aykırı şekilde soruşturma şüphelileri lehine sonuçlanacak şekilde karar verilmesi amacıyla alenen hedef göstererek ve bu amaçla ismini de açıklayarak "yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etmek" suçunu işlediği tespitine ilişkin soruşturmaya değiniliyor.

İki olay bir arada değerlendirildiğinde İmamoğlu'nun görevinin getirdiği konumu ve nüfuzunu basın önünde aleni olacak şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığının değerlendirildiğine işaret edilen iddianamede, İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İmamoğlu hakkında ayrıca, Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır." maddesinin uygulanması talep ediliyor.

16/06/2025

Bakan Bolat: Cari işlemler hesabı fazla verme eğilimine girecek

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yaz aylarının başlamasıyla turizm gelirlerindeki artışın cari işlemler hesabına olumlu yansıyacağını ve hesabın fazla verme eğilimine gireceğini bildirdi.

Bakan Bolat, sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan nisan ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Nisanda yıllıklandırılmış cari işlemler açığının bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık 10,7 milyar dolar düşüş sağlandığını aktaran Bolat, "Nisan 2024'te 26,5 milyar dolar olan yıllıklandırılmış cari işlemler açığı, bu yılın nisan ayında 15,8 milyar dolar, geçen yıl nisanda 4,8 milyar dolar olan cari işlemler açığı Nisan 2025'te 7,9 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Nisanda yıllıklandırılmış hizmet ihracatı 116,5 milyar dolar ile rekor seviyeye yükselmiştir." ifadesini kullandı.

Bolat, yıllık mal ve hizmet ihracatının da 381 milyar doların üzerine çıktığını belirterek, bu yılın ilk çeyreğinde cari işlemler açığının GSYH içindeki payının yüzde 0,9 olarak sınırlı seviyede gerçekleştiğini, yılın genelinde de Orta Vadeli Program'da hedeflenen yüzde 2'nin altında gerçekleşmesini beklediklerini bildirdi.

Mal ve hizmet ihracatını artırmaya ve yerli milli üretimi desteklemeye yönelik politikaları kararlılıkla sürdüreceklerine dikkati çeken Bolat, paylaşımını şöyle sürdürdü:

"Cari işlemler hesabında istikrarlı bir seyir sağlanacak ve makroekonomik istikrar güçlendirilecektir. İnovasyon, üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve adil bölüşüm önceliklerinde oluşturulan kalkınma stratejimizle önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisini bölgesinde ve küresel arenada cazibe merkezi olarak öne çıkarmak amacıyla çalışmalarımızı Cumhurbaşkanımızın önderliğinde kararlılıkla sürdüreceğiz."

"En yüksek ikinci nisan ayı ihracatı gerçekleşti"
Bolat, küresel ekonomideki korumacılık eğilimleri ve dış ticaret politikalarındaki artan belirsizliklerin yoğunlaşmasına rağmen nisanda cari işlemler açığının geçici olarak arttığını, mayıs ayına yönelik öncü verilerin ise önemli oranda gerilemeye işaret ettiğini aktardı.

Nisanda mal ihracatının yüzde 7,8 artışla 20,8 milyar dolara yükseldiğine, aynı dönemde ithalatın da yüzde 12,7 artarak 12,7 milyar dolar olduğunu anımsatan Bolat, şu değerlendirmede bulundu:

"Böylece en yüksek ikinci nisan ayı ihracatı gerçekleşmiştir. İthalatta yaşanan artıştaki en etkili unsur, altın ithalatının yüzde 54 artışla 2,4 milyar dolar gerçekleşmesidir. Bu artışta da fiyatlardaki artışın belirleyici olduğu dikkat çekmektedir. Böylelikle dış ticaret açığımız yüzde 22,3 artışla 12,1 milyar dolar ve ihracatın ithalatı karşılama oranı 2,9 yüzde puan azalışla yüzde 63,2 olarak gerçekleşmiştir."

Bolat, nisanda seyahat gelirlerinin yıllıklandırılmış bazda 57,1 milyar dolar, taşımacılık gelirlerinin de 39,9 milyar dolar olduğunu belirterek, yıllıklandırılmış mal ve hizmet ihracatı toplamının, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,1 artarak 381,4 milyar dolara yükseldiğini ifade etti.

Mal ve hizmet ihracatını artırmaya yönelik destekler ve ithalatı düşürmeye yönelik tedbirlerin etkisiyle geçen yıl cari işlemler açığında önemli gerileme kaydedildiğini anımsatan Bolat, "Ticarette artan korumacı eğilimler, AB'deki zayıf ekonomik görünüm ve tarife artışlarının getirdiği belirsizliğin hakim olduğu küresel konjonktürün de etkisiyle cari işlemler açığının 2025'nin genelinde yukarı yönlü seyredeceği beklenmekte, GSYH içindeki payının tarihsel ortalamanın altında kalmaya devam edeceği öngörülmektedir. Dış talep bileşeninin makro ekonomik istikrarı desteklemeyi sürdüreceği değerlendirilmektedir." ifadelerini kullandı.

"Rekabetçiliğimizi kuvvetlendirici politikalar üzerinde çalışıyoruz"
Bolat, Bakanlık olarak söz konusu tabloyu desteklemek ve ekonominin büyüme hedeflerine katkı sağlamak için kısa, orta ve uzun vadeli perspektifle çalışmalara kararlılıkla devam edeceklerini, ihracatın rekabet gücünü, teknoloji düzeyini, küresel ticaretteki eğilimleri ve geleceğe dönük fırsat alanlarını dikkate alarak çok boyutlu şekilde inceleyeceklerini bildirdi.

Yapılan çalışmayla Türkiye'nin ihracat yapısının 5 bin 144 ürün için değerlendirildiğine, ürünlerin rekabetçilik, dünya ticaretindeki büyüme potansiyeli ve teknoloji düzeyleri de dikkate alınarak analiz edildiğine dikkati çeken Bolat, "Mayıs itibarıyla ihracatımız yıllık olarak 265,5 milyar dolara ulaştı ve 2024 itibarıyla 12 bin 846 üründe 220'den fazla ülke ve bölgeye ihracat yapıyoruz. Dolayısıyla ihracatımızda ürün ve ülke çeşitliliğinde önemli bir başarı sağlamış durumdayız." değerlendirmesinde bulundu.

Bolat, özellikle katma değerli ürünlerde rekabetçiliği güçlendirerek sürdürülebilir yüksek ihracat büyümesini sağlamayı amaçladıklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Ürün, ülke, firma odağında rekabetçiliğimizi kuvvetlendirici politikalar üzerinde çalışıyoruz. Bakanlığımızca açıklanan öncü verilerde mayısta ihracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artışla bir önceki aya göre yüzde 19,4 artışla 24,8 milyar dolar oldu. Böylelikle tarihin en yüksek aylık ihracat rekoru kırıldı. Mayıs ayında mal ithalatımız ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,1 artarken, bir önceki aya göre yüzde 4,8 azalarak 31,3 milyar dolar oldu. Böylece dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 ile sınırlı artarak, nisan ayında yüzde 46,5 azalışla 6 milyar 470 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Mayıs ayında cari işlemler açığının nisandaki yükselişin ardından önemli ölçüde gerileyerek sıfıra yakın gerçekleşebileceği öngörülmektedir. Yaz aylarının başlamasıyla birlikte turizm gelirlerindeki artışın cari işlemler hesabına olumlu yansıyacağı ve hesabın fazla verme eğilimine gireceği tahmin edilmektedir."

12/06/2025

Bakan Bayraktar: Eskişehir'in bereketli topraklarında artık teknoloji yetişiyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Eskişehir'in bereketli topraklarında artık teknoloji yetişiyor. Dünyada tek sahadaki en büyük ikinci nadir toprak elementleri rezervi, Türkiye'yi dünyanın merkez ülkeleri arasına taşıyacak" dedi.

Bakan Bayraktar, X sosyal medya platformundan yaptığı videolu paylaşımda, şunları kaydetti:

"Geleceğin ham maddesiyle, enerjide bağımsızlık, teknolojide atılım, ekonomide yeni bir çağ başlayacak. Savunmadan uzay sanayisine, yenilenebilir enerjiden elektrikli araçlara, nükleerden ileri teknoloji sistemlerine… Eskişehir'in bereketli topraklarında artık teknoloji yetişiyor. Dünyada tek sahadaki en büyük ikinci nadir toprak elementleri rezervi, Türkiye'yi dünyanın merkez ülkeleri arasına taşıyacak. Türkiye için tarih yazmaya devam ediyoruz."

12/06/2025

ECB: Altın, 2024'te küresel rezerv varlık olarak avroyu geride bıraktı

Avrupa Merkez Bankası (ECB), altının, rekor alımlar ve artan fiyatların etkisiyle merkez bankaları için dünyanın en önemli ikinci rezerv varlığı olarak Avrupa Birliği'ne (AB) üye 20 ülkenin tek para birimi olan avroyu geride bıraktığını bildirdi.

ECB, 2024 yılına yönelik avronun uluslararası kullanımına ilişkin raporunu açıkladı. Buna göre, 2023 sonunda yüzde 20 olan avronun uluslararası rezervlerdeki payı, geçen yılın sonunda döviz kuru dalgalanmalarına göre ayarlandığında büyük ölçüde değişmeyerek yüzde 20’de kaldı.

Küresel rezervlerdeki payı geçen yıl 2 puan düşmesine karşın dolar yüzde 57,8 pay ile dünyanın en çok tercih edilen resmi rezerv para birimi konumunu korurken, Çin yuanının payı ise 2,2 ile 2022’deki en yüksek seviyesinin 0,4 puan altında kaldı.

Piyasa fiyatlarına göre ise ons değerinin yeni zirvelere ulaşmasıyla birlikte “güvenli liman" varlıklardan altın, geçen yıl küresel resmi rezervlerin yüzde 20'sini oluşturarak yüzde 16'lık paya sahip avroyu geride bıraktı. Dolar, yüzde 46 pay ile birinci sıradaki yerini korudu.

ECB raporunda, “Merkez bankaları rekor hızla altın biriktirmeye devam etti. Merkez bankaları 2024’te 1000 tondan fazla altın satın aldı. Bu miktar önceki 10 yılda görülen yıllık ortalama miktarın iki katı. Merkez bankalarının küresel altın varlıkları şu anda 36 bine tona ulaşarak 1965 yılında Bretton Woods döneminde ulaşılan 38 bin tonluk tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaştı.” ifadelerine yer verildi.

Raporda, dünya çapındaki merkez bankalarının şu anda neredeyse 1965'teki kadar altın tuttuğu aktarılarak, “Bu stok, yüksek fiyatlarla birlikte, altını 2024’te piyasa fiyatlarında ABD dolarından sonra ikinci en büyük küresel rezerv varlığı haline getirdi.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Geçen yıl altın fiyatında yaşanan yaklaşık yüzde 30'luk artışın altının küresel rezervler içindeki payının artmasının ana etkenlerinden biri olduğu vurgulanan raporda, parasal rezervler için altın talebinin 2022’deki Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından keskin bir şekilde arttığının belirtilerek, talebin günümüze kadar yüksek kalmaya devam ettiği ifade edildi.

Raporda altın alımlarının finansal varlıkların dondurulması gibi yaptırımlara karşı bir koruma aracı olarak görüldüğü de belirtilerek, Çin ve Rusya'nın son 3 yılda diğer ülkelerden daha fazla altın biriktirdiği aktarıldı.

Uluslararası para birimlerinde daha fazla değişim
ECB Başkanı Christine Lagarde, konuya ilişkin değerlendirmesinde, merkez bankalarının altın birikimi rekor hızla devam ettirdiğini belirterek, “Bazı ülkeler geleneksel sınır ötesi ödeme sistemlerine alternatifleri aktif bir şekilde araştırdı. Özellikle Ukrayna'nın işgalinden bu yana, küresel ticarette faturalama para birimi kalıplarındaki değişimler ile jeopolitik hizalanmalar arasında bir bağlantı olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Kripto para birimlerinin küresel kullanımını teşvik eden girişimler de dahil olmak üzere, avronun uluslararası rolüne yönelik yeni zorluklar da ortaya çıktığına dikkati çeken Lagarde, ABD yönetimi tarafından uygulamaya konulan gümrük tarifelerinden sonra uluslararası para birimlerinde daha fazla değişim yaşanabileceğine işaret etti.

Lagarde, hızla değişen ortamda bir kez daha Avrupa'da finans ve sermaye piyasalarının entegrasyonunda ilerleme kaydedilmesi çağrısında bulundu.

Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, ülkelerin döviz rezervleri içerisinde doların payı 2001'de yüzde 73 düzeyinde bulunuyordu. Dünya Altın Konseyi (WGC) "2024 Altın Talep Eğilimleri" raporunda da jeopolitik istikrarsızlık ve ABD'nin borç seviyelerine ilişkin endişelerin etkisiyle geçen yılın en büyük altın alıcılar arasında Hindistan, Çin, Türkiye ve Polonya merkez bankalarının yer aldığı belirtilmişti.

10/06/2025

Brent petrol güne düşüşle başladı

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 66 dolardan işlem görüyor.

Petrol fiyatları, Çin'de ihracatın zayıflaması, ham petrol ithalatının azalması ve OPEC+ grubunun arzı artırma planlarının piyasada yeniden arz fazlası endişesi yaratması nedeniyle geriledi.

Çin'de ihracat, mayısta ABD tarifelerinin etkisiyle son üç ayın en düşük seviyesine geriledi. Fabrika çıkış fiyatlarındaki deflasyon ise son iki yılın en sert düzeyine ulaştı. Bu veriler, dünyanın ikinci büyük ekonomisi üzerindeki iç ve dış baskıların arttığına işaret etti.

Veriler ayrıca, Çin'in mayıstaki ham petrol ithalatının günlük bazda son dört ayın en düşük seviyesine indiğini ortaya koydu. Bu düşüşte, kamuya ait ve bağımsız rafinerilerin gerçekleştirdiği yaygın bakım çalışmaları etkili oldu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın üç üst düzey danışmanının, ABD-Çin ekonomik ve ticari istişare mekanizması çerçevesindeki ilk toplantı için Çinli muhataplarıyla bir araya gelmesi bekleniyor.

Öte yandan, Trump ile Tesla Üst Yöneticisi Elon Musk arasındaki gerilim küresel piyasalar açısından Trump ile Şi'nin yaptığı telefon görüşmesinin ardından oluşan iyimser havayı gölgede bırakırken, gözler ABD'de bugün açıklanacak istihdam verilerine çevrildi.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun 31 Mayıs'ta temmuz için yeni bir üretim artışı açıklamasına rağmen, Çin-ABD ticaret anlaşmasının ekonomik büyümeyi destekleme ve petrol talebini artırma ihtimali, arz artışı endişelerinin önüne geçti.

Enerji hizmetleri şirketi Baker Hughes'un verilerine göre, ABD'de faaliyette olan petrol sondaj kulesi sayısı geçen hafta 9 azalarak 442'ye geriledi. Bu rakam, gelecekteki üretime dair erken gösterge olarak kabul ediliyor.

Brent petrolde teknik olarak 66,63 doların direnç, 64,68 doların destek olarak izlenebileceği ifade ediliyor.

Yeni Nesil Haber

03/07/2025

03/07/2025

25/06/2025

24/06/2025

23/06/2025

16/06/2025

16/06/2025

16/06/2025

16/06/2025

12/06/2025

12/06/2025

10/06/2025

Adresse

Site Web

Notifications

Raccourcis

Partager

Type