27/07/2025
♦️UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel'in açıklaması:
👉Kıbrıs Türk Halkı, Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele vermiştir. EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk Halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi.
Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı.
Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.
Güvenlik Kuvvetleri Kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendi. UBP ise TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldı. Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.
KKTC’de basın, özgürdür.
Hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını, sabırlar izlemeyi tercih ediyoruz.
İnsan hakları, bütün hakların önündedir.
Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir.
Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.
Toplumun ortak değerlerine, saldırı nitelikli her türlü yayın da bir özgürlük kullanımı değildir.
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ BİLMEYENLER, DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN DÜŞMANIDIR.
Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan, yayını, hukuk devletimizin ağırlığına uygun olarak takip ediyoruz.
Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.
Rauf Denktaş, Kıbrıs Türk Halkı’nın lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibidir. Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir.
Bu düşüncelerimiz Toplum Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.
Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorundayız.
Düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan, yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörü, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirmektedir.
Düşünce özgürlüğüne değer veren herkes, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemelidir.
Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘ Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.