07/10/2025
KÖŞE YAZISI
MUHAMMED YAVAŞ – ÇAN’DAN MANZARALAR
Bu hafta Çan’da yaşananları değerlendirmek istedim. Çan’da neler olup bitti neler yaşandı vs benim kalemimden okuyun istedim.
NEZAKET ZİYARETİ VE GAZETE BOYKOTU
Bu hafta AKP Çan İlçe yönetiminin CHP Çan ilçe yönetimine hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğunu gördük. Herkes için “Nezaket ziyareti”, “Çan için dostluk havaları” gibi düşünülse de benim için kazın ayağı öyle değil. Zira AKP bu ziyaretinde samimi değil. Elbette CHP kendisini ziyaret etmek isteyene “Hayır gelme” diyemez ama ben kendi adıma AKPliler tarafından boykota uğrayan birisi olarak AKP Çan İlçe başkanı Murat beye sormak istiyorum. Murat bey, madem CHP'yi ziyaret edebilecek olgunluğa sahipsiniz ve ziyaretiniz ile "Derdimiz Çan" mesajı veriyorsunuz. O zaman neden CHP'li olduğunu duyuran, sosyal medyada AKP eleştirisi yapan ama Çan çocuğu Çan sevdalısı bir gazeteciye boykot uyguluyor, uygulatıyorsunuz? Neden muhalif bir gazetenin reklamlarını kestirmeye çalışıyor, neden devlet kurumlarını ya da devlete yakın olan özel kurumları "Muhammed'e reklam vermeyeceksiniz yoksa sizi şikayet ederim" diye tehdit ediyorsunuz? İl başkanınız değişti, yarın bir gün yeni gelen il başkanı sizinle çalışmak istemezse ve görevden alınırsanız ne yapacaksınız? O gazete gazetecilik yapmaya devam edecek, peki ya siz ne yapacaksınız?
KANSERLİ VAKA SAYILARININ BİLİNMEMESİ
Bu hafta Çan Çevre Derneği olarak 6 ay önce CİMER’e yaptığımız başvurudan sonuç aldık. 6 ay önce CİMER'e başvurup Çan'daki kanserli vaka sayısı ile alakalı veri istemiştik.
6 ay sonra cevap verme zahmetinde bulunanlar bize, "24.01.2006 tarih 60 sayılı KANSER KAYIT MERKEZLERİ GİZLİLİK YÖNERGESİ kapsamında yürütülmekte olup her türlü veri toplama, veri değerlendirme, verileri kullanıma açma çalışmalarını kapsamaktadır. İlgili yönerge kapsamında toplanan veriler Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığına gönderilmektedir. Müdürlüğümüzce İl bazlı toplanan verilerin paylaşım yetkisi bulunmamaktadır" cevabını verdiler. Yani gizlilik varmış ve paylaşılamamaktaymış. Yani biz ilçemizde kaç kanserli vaka var, bunlarin kaçı ölümcül, kaçı hava kirliliğine bağlı solunum yolu hastalıklarından bunu bilmiyoruz ve öğrenmemize de izin verilmiyor.
Peki, ne diyelim.
ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI EDENLER
Bu hafta Kazdağları’nda Çan ve Bayramiç arasında kestiği yüzbinlerce ağaçla çevrenin canına okuyan, daha maden açılmadan iki işçinin iş kazası geçirdiği Cengiz Holding firmasının, Çan Devlet Hastanesi'ne cihaz aldığını okuduk haberlerde. AKP Çan İlçe Teşkilatının da buna teşekkür ederek, minnet ettiğini elbette. Depremde yaşananlar geldi aklıma. Hani Haluk Levent’e ve AHBAP’a deprem bölgesine yardım ediyor diye “Devleti aciz göstermekten” dolayı suçlama yapılıyordu ya.
Kazdağları'nda yüzbinlerce ağacı kesen Cengiz Holding Ölümü gösterip sıtmaya razı etti ve utanmadan buna teşekkür mü edildi yani? Haşmetli devletimiz, Çan ilçesindeki hastanesine cihaz alınması için Cengiz Holding’e muhtaç mı yani? Cengiz Holding madeni için yok ettiği ağaçlarla kanser edeceği vatandaşlara şimdiden önlem alıyor herhalde ve AKPliler de buna teşekkür ediyor süslü cümlelerle.
Ne diyeyim, yazık. Yazık ki ne yazık, vah ki ne vah.
HAVA KİRLİLİĞİ
Bu hafta, TKİ’nin hava kirliliği ile uyandık yine. Zaten alıştık, Alo 181’i aramaktan da parmaklarımızı aşındırdık ama ısrarla hava kirletmeye devam eden devlet kurumuna da bir şey yapamadık. Cengiz Holding’in cihaz almasına minnet üstüne minnet duyanlar birebir sorumlu oldukları devlet kurumunun hava kirliliğine karşı ağızlarını açamıyorlar. Bir canımız bir Çan'ımız var. Hava kirliliği kaderimiz değil. Yeter artık! Çanlılar da insan. Bir şehrin kaderi ile bu kadar oynanmaz.
Ha unutmadan, Çan'da yaşamayan, mesaisi bittiği gibi Çan'ı terk eden, vicdanı maaşı kadar olan ama Çan'ın hava kirliliğini yazdığım zaman tepki gösteren yöneticiler, müdürler, kurum çalışanları...
Yalan söylediğimi, Çan'da hava kirliliği olmadığını söylüyorsanız sizi Çan'a davet ediyorum. Benimle birlikte Çan'da yaşayıp aynı havayı soluyun ondan sonra eleştirirsiniz.
AKPLİLERE HER ŞEY HAKTIR
Bu hafta, kendi adıma Menderes Parkı'nda gazete dağıtırken Çandan Haber Gazetesi'nin manşetinde "Nehirden Denize Özgür Filistin" yazdığını ve Gazze'yi savunduğumuzu gören ve AKP'li olduğunu bildiğim bir abi "Filistin'i savunmak size mi kaldı, siz İsrail destekçisi değil miydiniz" dedi? Hayatımın hiçbir noktasında İsrail destekçisi olmadım. Ben de kendisine "Evet, Filistin'i destekleyenler İsrail'in en büyük destekçisinden uçak aldığı için, İsrail'e ambargo uygulamadığı için, İsrail ile ticaret anlaşmasına devam ettiği için Filistin davasını savunmak da bize kaldı" dedim.
Bu işin elbette latifesi ama AKP'lilerin her şeyi kendilerine hak görmesi ilginç bir durum. Sadece AKP'liler Filistin diyebilir, sadece AKP'liler yolsuzlukların karşısında durabilir, sadece AKP'liler adaletsizliğe karşı mücadele edebilir, sadece AKP'liler barış ve kardeşliği tolere edebilir. AKPliler asla hiçbir konuda hiçbir zaman yanlış yapmazlar değil mi?
BİGA FUARI VE ÇAN’IN KADERİ
Bu hafta’da B**a’da gerçekleşen B**a fuarının açılışına katıldım. B**alı iş insanı B**a Ticaret Odası Başkanı Şadan Doğan konuşmasında B**a Üniversitesi dedi, B**a Güzel Sanatlar Lisesi dedi, B**a Veterinerlik Fakültesi dedi, saydı da saydı. Yaparlar mı bu birliktelikle hepsini yaparlar. Çünkü amaçları B**a menfaatleri. Ayrıca B**a'da Ticaret Borsası da var. Peki ya Çan? Biz daha hava kirliliği konusunda bile birlik olamıyoruz. Neyse diyecek bir şey yok, bitmişiz biz. B**a ile Çan arasında en az 10 yıllık vizyon farkı var. 2000lerin başında Çan, B**a'nın kat be kat ilerisinde iken şimdi neden böyle oldu oturup düşünsün herkes. Ya da düşünmeyin ya nasıl olsa belediye yarın bir gün bir şey yapmak ister AKPliler engel olur. AKP bir şey yapmak ister CHP engel olur, bu memleket böyle değil mi? Burada belediye tarafından vatandaş için yapılan iftar bile sırf belediye CHPli diye AKPliler tarafından şikayet edilir. Ben Çan'ı çok seviyorum. B**a bizden 10 yıl ileride diye hayıflanmamın sebebi de hava kirliliğini dile getirmemin sebebi de Çan'a olan sevgim. Bana, B**a bizden daha vizyoner konumda dedim diye kızmayın, duydum kızmışsınız, ne gereği vardı bu kıyasın demişsiniz, kızmayın haklıyım çünkü. Mesleğimi birçok yerde layıkıyla yapabilecekken, daha iyi konumlarda daha iyi maaşlarla bu işi yapabilecekken Çan'a hizmet etmeye gayret etmemin tek sebebi bu şehre olan sevgim. Ben bu memleketi de, bu memleketin her bir ferdini de çok seviyorum. Esnafı savunmam da, bu yüzden. Ben parasını burada kazanıp mesaisi bittiğinde kaçarcasına 100 kilometre hızla bu şehri terk edenlere benzemem. Ben Çan'ı kendim eleştiririm başka ilçelerle kıyaslarım ama başkasına laf ettirmem. Çan'da makam sahipleri Çan'ı benim sevdiğim kadar sevmiyorlar. Ben Çan'ı eleştiriyorsam, hayıflanmalarımı sosyal medyada dile getiriyorsam bu, şehrimin daha iyi olması için. Şehrimde motorumu anahtarı üstünde bırakıp gidebilirim bir şey olmaz bu yönünü çok seviyorum ama sosyal ve kültürel yönden biraz daha yaşanılır olmasını istemek de hakkım. Üniversiteye okumaya giden Çanlı gençlerimizin geri dönmesi için tüm mücadelem. Daha yaşanılır, daha sosyal şartları yüksek, daha kültürlü, daha aktivitelerle dolu bir şehir tek derdim. Çünkü bu Çan her şeyin en iyisini, en güzelini, en mükemmelini hak ediyor.
ÇAN'IMIZ CANIMIZ.