Akademim Kitaplığı

07/04/2025

Apaçık Radyo’nun programında Zeynep Uysal ve Murat Gülsoy , yazarımız Ergun Kocabıyık’ı konuk etti. İki bölümlük söyleşide, Kocabıyık’ın Dolaylı Hayvan adlı kitabından yola çıkılarak insanın melez varoluşu, yersiz yurtsuzluğu ve insan dışı varlıklarla kurduğu ilişkiler üzerine kapsamlı bir sohbet gerçekleştirildi. Hayvan atalara soyunu bağlayan mitlerden, doğaya karışan insan tahayyüllerine; türcülükle türler arası geçişin yan yanalığına kadar pek çok mesele, hem felsefi hem de edebi bir çerçevede tartışıldı.

📻 Apaçık Radyo, Eksik Mecaz
🎧 Spotify ve Arşivi

Bölüm 01:
https://open.spotify.com/episode/4n9rIPrKuWHnWBzQ1XtLVZ?si=a7979bafa7f7407f

Bölüm 02:
https://open.spotify.com/episode/2Jq3DMMxDWyQ4JvWHMLIs0?si=b8b823508cf549fc

Kitabın Detayları:
https://akademimkitapligi.com/kitap/dolayli-hayvan-insanin-metaforlari/

28/03/2025

Dünya onu fethetmek için doğmuş olanlarındır,
Onu fethedebileceğini düşleyenlerin değil, haklı bile olsalar.
Ben Napolyon’un başardığından fazlasını düşledim.
İsa’nın kucakladığı insanlıktan çoğunu kucakladım varsayımsal göğsümle.
Hiçbir Kant’ın kaleme almadığı felsefeler kurdum gizlice.


Pessoa : Personæ (Şiir, Öykü, Mektup)
çev. Selahattin Özpalabıyıklar

Detaylar ve Satın Alma:
https://akademimkitapligi.com/kitap/pessoa-personae-siir-oyku-mektup/

26/03/2025

Duyulur dünyanın üstüne yükselen ve kendi özünü tanıyan Tin, saf tasarımı için, başka bir deyişle özünün ifadesi için bir öğe arar. Kendisini bu öğe olarak kavramadan, serimlenişinin saf tinsel ifadesini kazanmadan önce Sayı’yı seçebilir; hatta düşüncenin belirli bir uğrağında bir öğe olarak bu içsel ve soyut dışsallığı zaten seçecektir. Bu nedenle çok erken zamanlardan, denebilir ki Pythagorasçılardan itibaren düşünce tarihinde filosofemlerin ifadesi için sayıların kullanıldığını görebiliriz. Sayı, hâlâ duyular tarafından engellenen Evrensel’in kusurlu kavranışının son aşamasını oluşturur. Hegel’e göre antik düşünürler sayıların duyularla düşünce arasındaki orta konumda durduğunun açıkça farkındaydı.

Detaylar ve Satın Alma:
https://akademimkitapligi.com/kitap/timaios-okumalari-khora-matematik-gostergebilim/

25/03/2025

dizimizden . Yasin Karaman'dan "Timaios Okumaları: Khōra, Matematik, Göstergebilim".

Klasik metinler, neredeyse aşılmaz bir yazgıya sahiptir. Yüklendikleri yorum katmanlarını aşıp özlerine ulaşmak artık pek mümkün -ve belki de gerekli- gözükmüyor. Timaios da bu yazgıyı paylaşır. Yasin Karaman böylesi dişli bir metni yalnızca felsefe değil, matematik tarihinin temel sorunlarından biri açısından da ele alarak kuşatıyor. Proklos’tan Aristoteles’e, Hegel’den Popper’e, Derrida’dan Kristeva’ya kadar Timaios’un çekimine kapılmışlara bakarak, kimi zaman da onlara itiraz ederek metne dair yorumların şeceresini çıkarıyor. Bu kitap, sadece felsefe tarihindeki hiçbir çuvala sığmayan bir mızrak olarak Timaios’un ve bu metinden hareketle khōra kavramının neden Platon’u anlamak için bu denli önemli olduğunu değil; aynı zamanda ipuçları doğru takip edildiği takdirde düşüncenin kendisine daima nasıl üçüncü hatta “dördüncü” bir yol açtığını da gözler önüne seren entelektüel bir pusula.

Detaylar ve Satın Alma:
https://akademimkitapligi.com/kitap/timaios-okumalari-khora-matematik-gostergebilim/

25/03/2025

22/02/2025

, ek bilgi, açıklama, yorum gibi anlamlara gelir ve bu terim yayınevimizde başlayan yeni bir dizinin adı.Derya Gurses Tarbuck'un editörlüğünde hazırlanan dizide yayımlanacak kitaplarda; i) konuyla ilgili genel bilgi verme, ii) ilgili literatürü tanıtma, iii) problemli alanları tartışma ve iv) kişisel ve profesyonel gözleme yer verilecek. Diziye özel kapak tasarımı ve boyutuyla Scholium'un ilk kitabı yakında Akademim Kitaplığı'nda.

21/02/2025

dizimizden . Sokrates-öncesi felsefe ve antik Yunan felsefesi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Fransız filozof ve felsefe tarihçisi André Laks'tan "Boşluk ve Nefret: Eskiçağda Olumsuzluğun Tarihçesi için Saptamalar", Hakan Yücefer'in Fransızca aslından çevirisi ve sunuşuyla.

Kendi koyduğu yokluğu düşünme yasağını “intihara meyilli bir jestle” yine kendisi ihlal eden ve olumsuzun karanlık gece kılığında felsefe sahnesine girmesine izin veren Parmenides. Boşluk vardır, diyerek hareketi mümkün kılan, bunu yaparken varlığın anlamlarını çoğaltan ama asla varoluşçu olmayan atomcular. Varlığımızı Nefret’le Sevgi’nin çatışmasına borçlu olduğumuzu gösteren ama Nefret’in olmadığı bir dünya hayal etmekten vazgeçmeyen Empedokles. Boşluk ve Nefret’in kahramanları işte bunlar. André Laks, her şeyin başladığı yere dönüyor ve Sokrates-öncesi düşünürleri onların sözcük dağarcığında yer almayan bir kavramın, olumsuzluk kavramının peşine düşerek okumayı deniyor.

Detaylar ve Satın Alma:
https://akademimkitapligi.com/kitap/bosluk-ve-nefret-eskicagda-olumsuzlugun-tarihcesi-icin-saptamalar/

10/02/2025

Yirminci yüzyıl teknolojik yeniliğin başlangıcıyken 21. asır, bu yeniliğin kökleşerek daha radikal bir boyuta büründüğü bir asır olacaktır. Transhümanizmin temsilcilerinden sonra özellikle son yirmi yılda sibernetik, yazılım ve biyomedikal alanlarında yapılan çalışmalar transhümanizmin seleflerini memnun edecek düzeydedir. Prometheusçu bir ruhla çaba sarf eden transhümanizm, insanı hem bedensel hem de zihinsel olarak geliştirdiği gibi insanın alternatifi olan çipler ve robot-androidler inşa etmektedir. Bu durum insanlığın sadece ferdi düzlemde değil, sosyal topluluk ve teknolojiyle eklemlenmiş kozmik bir varlık olarak yaşamasına yol açacaktır.

Ahmet Dağ
Transhümanizm: İnsanın ve Dünyanın Dönüşümü
https://akademimkitapligi.com/kitap/transhumanizm-insanin-ve-dunyanin-donusumu/

07/02/2025

| Batı düşüncesindeki dönüşümler teknolojik gelişmeleri nasıl etkiledi? Hümanizm ve transhümanizm arasındaki ilişki nedir? Yapay zekâ ve sibernetik insanlığın geleceğini nasıl şekillendirecek? Transhümanizm insanlığa fayda mı getirecek yoksa yıkıma mı yol açacak? Ahmet Dağ, Transhümanizm: İnsanın ve Dünyanın Dönüşümü’nde bu soruların peşine düşüyor. Batı düşüncesinin tarihsel seyrini izlerken Rönesans hümanizminden modernlik ve aydınlanmaya, oradan da transhümanizm ve posthümanizm gibi çağdaş düşüncelere uzanan dönüşüm sürecini inceleyen Dağ; din, bilim, teknoloji ve kültür arasındaki karmaşık ilişkilere odaklanıyor, transhümanizmin sunduğu umutları ve doğurduğu riskleri tartışıyor, insanın teknolojiyle kurduğu bağın onu dönüştürme potansiyeline dikkat çekiyor, bu sürecin etik ve sosyal boyutlarına eleştirel bir gözle yaklaşıyor. İnsanlığın geleceğine dair önemli bir tartışma olan bu çalışma, okurunu aktif bir rol almaya davet ediyor.

Detaylar ve Satın Alma:
https://akademimkitapligi.com/kitap/transhumanizm-insanin-ve-dunyanin-donusumu/

01/02/2025

Pasajlar'ın 14. sayısı temasıyla yayımlandı. Çevreci Beşeri Bilimler alt dizimize yeni bir katkı.

| M. Sibel Dinçel'in editörlüğünde hazırlanan temalı 'ın 14. sayısı yayımlandı.

M. Sibel Dinçel
Başlangıcından Günümüze Ekofeminizm Algısı

Serpil Oppermann
Feminist Ekoeleştiri: Yeni Ekofeminist Konumlanış
Çev. Barış Ağır

Huriye Reis
Chaucer’ın Parliament of Fowls Adlı Eserinde Ekofeminist Doğa ve Kadın Eyleyiciliği

Barış Ağır
Sylvia Plath’ın Ekofeminist Şiiri

Işıl Şahin Gülter
Uzay Zamanda-Teatral Mekânda Çevresel Adalet ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Ekofeminist Tiyatro Düşüncesi

Gülşen Sayın
Marina Carr’ın Kediler Bataklığında… Oyununda Ekofeminist Tinsellik

Gülşah Göçmen
The Temple of My Familiar: Alice Walker’ın Ekofeminist Bakım Etiğine Mitik Katkısı

Sevda Ayva
Ekofeminizm ve Çizgi Romanlar: Alan Moore’un Saga of the Swamp Thing Örneği

Zerrin Eren
Buket Uzuner’in Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları: Hava Adlı Romanında Çevre ve Kadın Sorunlarına Duyarsızlığın Nedeni Olarak Çıkarcılık

Pelin Kümbet
Safe Filminde Eko-Hastalık ve Materyal (Eko)feminist Bağlam

Özlem Kırlı
Ekofeminist Siyaset: Siyasete Yeniden Bakmak

Detaylar ve Satın Alma:
https://akademimkitapligi.com/kitap/pasajlar-14-ekofeminizm/

30/01/2025

Yakında Hakan Yücefer’in çevirisiyle dizimizde: Boşluk ve Nefret.

16/01/2025

Yazarımız Emre San’ın Paris’te Elodie Boublil’in moderatörlüğünde gerçekleştirdiği söyleşi Fransız Fenomenoloji Topluluğu’nun YouTube kanalında yayımlandı. Fenomenolojinin Türkiye’deki gelişimi, Fransız felsefesiyle etkileşimi ve toplumsal bağlamdaki etkileri üzerine görüşlerini aktaran Şan, söyleşisinde estetikten teknolojiye geniş bir felsefi yelpazede izleyicilere ilham verici bir düşünsel deneyim sunuyor. Teknoloji Felsefesi Problemleri: Yazı, Bellek, Dikkat başlıklı kitabımızın odağı da söyleşide 33:50 sonrasında bulunmaktadır. İlginize.

Söyleşi:
https://youtu.be/LCfb8GTBOD4?si=DgaEKbCTPEWITqwX

Kitap:
https://akademimkitapligi.com/kitap/teknoloji-felsefesi-problemleri-yazi-bellek-dikkat/

08/01/2025

❝İnsanlar, tüm canlıların geçici olduğu gerçeğine katlanamayacak kadar sığ ve korkaktı ve hâlen de öyleler. Onlar bu korkuyu aslında kimsenin inanmadığı toz pembe bir ilerleme hülyasına sarar ve edebiyatla da onu kaplarlar. Hiçbir şey görmemek için ideallerin arkasına saklanırlar. Fakat kaderi bizim için öngörülebilir olmanın dışında olan yıldızlardan tutun da gezegenimiz üzerinde konup göçen sürülere kadar her şey gelip geçici yani fanidir. İster hayvan ister bitki isterse bir insan olsun her bir canlı, aynı toplumlar ve kültürler gibi fanidir. Her yaradılış yok olmaya ve her fikir, buluş ve eylem unutulmaya yenik düşer. Tarihimizin kaybolup gitmiş geçmiş hikâyelerinden şüpheleniyoruz. Yok olan kültürlerden kalma eserler her yerde gözümüzün önünde duruyor. Tanrının güçlerini insana bahşedebilmek için arşa yükselen Prometheus’un kibri düşüşüne neden olmuştu. “İnsanlığın ebedi başarıları” hakkında beyhude laflar etmenin bize ne faydası olabilir ki?❞

https://akademimkitapligi.com/kitap/insan-ve-teknik/

08/01/2025

11 Ocak 2025 Cumartesi saat 14.00-16.00 arasında Yakın Kitabevi'nde Gilbert Simondon: Bireyleşme Felsefesi başlıklı eserimizin yazarı Hüsamettin Çetinkaya'nın "Yeni Materyalizm ve Simondon" başlıklı bir söyleşisi gerçekleştirilecek. Okurlarımızı bekleriz.

07/01/2025

❝Amacımız bunca zaman “insan doğası” diye adlandırdığımız ve şiddetle protesto ettiğimiz şeyin aslında sadece erkek doğası olduğunu ve yerine de yakıştığını, “eril” diye bahsettiğimiz ve bu nedenle hayranlık duyduğumuz şeyin aslında insanlığın büyük bir kısmını teşkil ettiğini ve her iki cinsiyete de uygulanması gerektiğini, “dişil” diye bahsettiğimiz ve kınadığımız şeyin de aslında insanlığın büyük bir kısmına karşılık geldiğini ve her iki cinsiyete de uygulanması gerektiğini göstermektir. Bizim androsentrik kültürümüz gösterildiği üzere abartılı bir erkek egemen kültürüdür ve bu nedenle de mahsurludur.❞

https://akademimkitapligi.com/kitap/erkek-yapimi-dunya-bizim-androsentrik-kulturumuz/