
28/07/2025
Alanya'ya uzanan İtibar Suikastı Senaryosunda başrol yine bir müteahhitte
Türkiye uzun süredir siyasi rekabetin sadece sandıkta değil, mahkeme salonlarında da sürdüğü bir iklime mahkûm edildi. Özellikle son dönemde CHP’nin büyükşehirlerde kazandığı ivme, iktidarın yargı üzerinden yeni bir denge arayışına girmesine neden olmuş gibi görünüyor.
AK Parti Hükümeti, yıllardır Türkiye’nin birinci partisi olma konumunu korumaya çalışıyor. Ancak son yerel seçimlerle birlikte CHP, halk nezdinde ciddi bir güven kazandı ve yükselen bir alternatif olarak iktidarın karşısına dikildi. CHP’li belediye başkanlarının popülaritesi arttıkça, yargı üzerinden geliştirilen baskı politikaları da eş zamanlı olarak devreye sokuldu. En azından kamuoyunda böyle bir algı hâkim. Özellikle 19 Mart’ta başlatılan operasyonlar bu durumu pekiştirdi.
İstanbul’dan İzmir’e, Adana’dan Antalya’ya kadar uzanan bir dizi operasyon; delilden ziyade iddialara, tanıklara değil ihbarlara dayalı soruşturmalardan oluşuyor. Gizli ya da açık tanık ifadeleriyle yürütülen bu süreçlerde somut belgelerden ziyade siyasi kanaatlerin belirleyici olduğu yönünde ciddi şüpheler var.
Manavgat’tan Alanya’ya uzanan sopa
Son günlerde Manavgat'a kadar gelen bu itibar suikastı denilen operasyonlar Alanya’ya doğru uzanan bir karalama kampanyası havası estirmeye başladı. CHP’li yedi belediye başkanının tutuklanmasına neden olan "suç örgütü kurma" iddialarıyla gözaltına alınandoğu kökenli müteahhit Aziz İhsan Aktaş, bu senaryonun kilit aktörü olarak öne çıkmıştı. Adli sicili ve mali durumu oldukça tartışmalı olan bu ismin, etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde verdiği ifadelerle CHP’li isimleri suçladı. Kamuoyu haklı olarak şu soruyu soruyor: Adli sicili tartışmalı olan ve geçmişte AK Parti hükümetiyle yakın ticari ilişkileri olan bir kişiden alınan ifadeler, siyasi dizayn aparatı mı yapıldı?
Alanya’da Başrol Yine Bir Müteahhite!
Ne yazık ki Alanya’da da benzer bir tabloyla karşı karşıyayız gibi görünüyor. Birkaç yıl öncesine kadar terör örgütü liderlerini öven ve özgürlük çağrıları yapan -ki bugün yasalara göre suç- bir müteahhidin sosyal medya çıkışlarıyla Alanya Belediyesi’ni hedef gösterdiği görülüyor. Üstelik bu kişinin, Alanya Belediyesi’nin yaptığı açıklamaya göre yaklaşık 50 milyon TL’lik bir vergi borcu bulunuyor.
Bu müteahhit, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, geçmiş dönemlerde "kafasına göre küçük jestler" yaptığını itiraf etmiş, ancak mevcut yönetimle artık işlerin "resmi ve belgeli" yürüdüğünü ifade ederek belediyeyi dolaylı olarak hedef tahtasına oturtuyor. Bu beyanlar; şahsi menfaatleri zedelenen bazı kesimlerin, Alanya Belediyesi’ni de tıpkı diğer CHP’li belediyeler gibi “ateşe atmak” için yeni bir senaryo yazıldığını düşündürüyor. Bu tiyatronun başrolü de yine bir müteahhite yazılmış hissi uyandırıyor.
Ekonomik Çöküş, Siyasi Tuzak
İnşaat sektörünün son yıllarda yaşadığı ekonomik kriz, ikamet izni gibi sıkıntılar birçok müteahhidi iflasın eşiğine getirdi. Bazı müteahhitlerin intihara sürüklendiğini, düne kadar bazı emlakçı ve inşaatçıların borç-alacak kavgaklarında silahlaların konuştuğunu da aklımızın bir köşesinden orta çıkartırsak, böyle bir ortamda ekonomik sıkışmışlık yaşayan bazı isimlerin, bu krizi atlatmak veya hakkında açılmış ya da açılacak davalardan sıyrılmak için “siyasi iş birliklerine” yönelmesi ihtimali yabana atılamaz.
Burada önemli olan, bu tür kişisel kurtuluş senaryolarına Alanya’nın alet edilmemesidir.
Alanya Kırmızı Çizgimizdir
Alanya, Türkiye’nin nadide kentlerinden biridir. Gerek demografik yapısı, gerekse turizmden ekonomiye kadar her alanda stratejik bir öneme sahiptir. Bu kentin yönetimi, yakın tarihte büyük bir halk desteğiyle seçilmiştir. Seçilen kadroları seversiniz ya da sevmezsiniz; ancak halkın iradesine saygı göstermek zorundasınız.
Alanya halkının seçtiği yönetimi hedef almak, doğrudan bu halkı karşıya almaktır. Üstelik başkalarının emekleri üzerine kurulan ve huzursuzluk yaratarak huzur inşa etmeye çalışanlar şunu unutmamalı: Gün gelir, devran döner. O çok güvendikleri cam piramitler, küçücük bir çakıl taşıyla yerle bir olur.
Bu nedenle çağrımız nettir:
Alanya siyasete kurban edilmeyecek kadar değerlidir.
Halk İradesiyle oynayanlar bir gün halkı karşınında bulduğu zaman şaşırmamalıdır.
https://www.alanyagazetesi.com.tr/yazarlar/ali-adacay/alanya-ya-uzanan-itibar-suikasti-senaryosunda-basrol-yine-bir-muteahhitte_65