Maarifin Sesi

Maarifin Sesi Ana temamız eğitim. İnsanı merkeze alan bir eğitim idealimiz var.

Aklını ve kalbini birlikte kullanarak, davranış eğitimi ile birlikte kalp eğitimini de hedefleyen insanımıza bir düşünce alanı oluşturmak muradındayız. Medeniyetimizin tefekkür alanlarından milli bir eğitim üzerine ufuklar açarak, 'bilgiyi' din olarak sunan ‘eğitim’ anlayışlarından bunalan insanımıza ve insanlığa bir nefes aldırmak çabasında olacağız.

Uzunca süre öğretmenlik yaparak Anadolu’nun çeşitli yerlerini yakından tanıma ve gözlemleme fırsatı bulan İmdat Avşar bu...
05/10/2025

Uzunca süre öğretmenlik yaparak Anadolu’nun çeşitli yerlerini yakından tanıma ve gözlemleme fırsatı bulan İmdat Avşar bu avantajı hikâyelerine de yansıtır: Olayları aktaran bir anlatıcı değildir Avşar, okur adeta olaylarla bütünleşir ve kendi yaşıyormuşçasına vakaya ve psikolojik tahlillere şahitlik eder. Konuşmaların yöresel etkiler taşıması sahiciliği ve samimiyeti bir üst mertebeye çıkarır.

İmdat Avşar’ın yayınlanan hikâye kitapları bir bütün olarak değerlendirildiğinde onun hem toplumsal gerçekçi, hem de psikolojik derinlikli bir yazarlık tutumu benimsediği görülür. Bizzat yaşadıklarını ve hislerini, çevresinde şahitlik ettiği olayları hikâyelerine taşıyan yazarın köye ve köylüye, bir diğer deyişle Anadolu insanına toplumsal gerçekçi yazarlar gibi ideolojik bakmadığının altını çizmeliyim; “Hikâyelerimde bir şeyleri ispatlama, bir ideolojiyi haklı çıkarma, okuyucunun öğretmenliğine soyunma, toplum mühendisliği yapma gibi bir gayret gütmüyorum. Böyle bir iddiam da yok. İnsana ait olan hiçbir şey bana yabancı değil, gözlemlediğim gerçeklik ne ise, o gerçeklik içindeki insan ne yaşıyorsa onu anlatmaya çalışıyorum. Ve metinde kenarda olmayı, objektif davranmayı yeğliyorum. Okuyucu ile metni, gözlemlediğim gerçeklik içinde ‘taraf yazar’ olmadan buluşturmayı deniyorum. Bu bir nevi gerçeğe bakışımı da yansıtıyor.” diyerek kendisi de bu tespiti teyid eder.

İmdat Avşar 1967’de Kırşehir’in Kaman ilçesinde doğmuş. İlk hikâye kitabı ‘Çiğdemleri Solan Bozkır’ 2009 yılında ilk baskısını yapmış, yani 42 yaşındayken… Fakat bu bilgiden onun edebiyatla ilgilenmeye geç başladığı sonucu çıkarılmamalı. Çocukluğundan itiba...

İşte bu kavramlardan biri, empatidir. Empati, modern dünyanın yaydığı ve ardından kutsadığı bir “anlaşılma” ve “ilişki k...
05/10/2025

İşte bu kavramlardan biri, empatidir. Empati, modern dünyanın yaydığı ve ardından kutsadığı bir “anlaşılma” ve “ilişki kurma” biçiminin adıdır. Kullanımının yaygınlaşması 1960’larla başlasa da, asıl popülerliğini 1980’lerden itibaren bireyciliğin, kişisel gelişim kültürünün ve “duygusal zeka”nın yükselişiyle kazandı. Kökeni Yunancaya dayanıyor. Almanca üzerinden İngilizceye, oradan Fransızcaya ve nihayet bize kadar ulaşmış bir kavram. Başkasının duygu ve düşüncelerini anlamak, kendini onun yerine koymak ve içsel bir yakınlık kurmak olarak tanımlansa da, günümüzde, bu anlamını büyük ölçüde yitirmiş durumda. Bugün bu kavram, çaresizliği, yanılsamayı ve eylemsizliği cilalayan bir örtüden başka bir şey değildir.

Her medeniyetin kendini hatırlatan kavramları vardır. Medeniyetler, özelliklerini bu kavramlara yükler; onlarla yayılır ve hükümranlıklarını bu şekilde sürdürürler. Kavramlar, Ömer Lütfi Barkan’ın ifadesiyle “kolonizatör dervişler” gibidir. Önce kavramlar gelir, ardından...

https://www.maarifinsesi.com/vay-basima-gelenler/ Yavuz Bülent Bakiler tok sesli bir şairdi.  Annesi Ermeni babası (Mehm...
04/10/2025

https://www.maarifinsesi.com/vay-basima-gelenler/ Yavuz Bülent Bakiler tok sesli bir şairdi. Annesi Ermeni babası (Mehmet Karaca) Azeri kökenli olan Cem Karaca da tok sesli bir sanatçı idi. Yavuz Bülent Bakiler için şairlik doğuştan gelen bir yetenek ya da mevhibe olsa gerek. Değini kitapları ve hatıratı da olan Yavuz Bülent Bakiler polemikleriyle de ünlenmiştir. İstemeden kendini bazı ideolojik kavgalar içinde bulmuştur. Kemalistlerle hesaplaşmış ve din aleyhtarı tavırlarını deşifre etmiştir. Vay Başıma Gelenler kitabında bunlardan bazı demetler aktarır.

Yavuz Bülent Bakiler’in son yıllarda en fazla başına gelen şey mükerrer vefat haberleri olmalıdır. Bu acaba yeni bir haberleşme biçimi miydi? Sürekli olarak hakkında ölüm haberleri üretiliyordu. Arap dünyasında da Muhammed Salih Müneccid gedikli ‘yitirdiklerimiz‘ listesinde....

Anadolu’nun kalbinde, Selçuklu payitahtı Konya’da, otuz yılı aşkın süredir sessiz ama derinden akan bir kültür ırmağı va...
03/10/2025

Anadolu’nun kalbinde, Selçuklu payitahtı Konya’da, otuz yılı aşkın süredir sessiz ama derinden akan bir kültür ırmağı var: Çizgi Kitabevi.

Bu mekân, bir kitaphaneden çok daha ötesi anlam alanının adı olmuştur. Zamanla muhit haline gelen, insanların yalnızca kitap yolculuğu için değil, fikirle buluşmak, gönülleri mayalamak, ufka yolculuk yapmak için uğradığı bir kültür vahasıdır. Bu serüvenin başında Ömer Arlı’nın adı durur. Onun için kitap sadece ticaretin nesnesi değil, bir ömürlük inanç, bir direniş biçimi, bir varoluş şiarıdır.

Ömer Arlı, yaptığı işi salt iş olarak değil, ibadet hükmünde bir kültür hizmeti telakki ederek yürütmekte. Çünkü onun nezdinde kültür ve kitap, insana en derin hakikati hatırlatır; gönülleri aydınlatır, medeniyetlerin ruhunu taşır. Onun bu samimiyeti, aşkı ve sebatı, Çizgi Kitabevi’ni yalnızca Konya’da değil, Türkiye’nin kültür dünyasında da önemli bir merkez kıldı. Kitabevinin raflarındaki kitaplar, aslında tek tek insanlara dokunan, onları dönüştüren, düşünceye ve hayale çağıran birer yol arkadaşı oldu.

13 eylül 2025 cumartesi günü bu kadim payitaht şehri Konya’ya günü birlik bir ziyaret gerçekleştirdik. Seyahatimiz bize Konya’nın Orta Anadolu’da parlayan yıldız kültür başkenti olduğunu pek cephesiyle ıspat etti. Seyahatimize Çizgi Kitabevi ile başladık. Yazma Eserler Kurum...

Seymenliğin kökleri Oğuzlara kadar gitmekte. Bayramlarda, merasimlerde ve özel günlerde onları Seymen Kıyafeti ile geçit...
01/10/2025

Seymenliğin kökleri Oğuzlara kadar gitmekte. Bayramlarda, merasimlerde ve özel günlerde onları Seymen Kıyafeti ile geçit yaparken görüyoruz. Seymenlerin Bacıerenler olarak adlandırılan kadınlar kolu da mevcuttur.

Kültürel temsil ve ülke kimliğine dair sembolik yönleriyle, başta Türki Cumhuriyetler olmak üzere çeşitli ülkelere, ülkemiz kültürüne ait temsil ve gösteri amaçlı görevlerle gönderilmektedirler. Seymenliğin Ahilikle özdeşleşen geçmişi aslında bütün Anadolu ve Türkistan coğrafyasına yayılmış bir sivil dayanışma ve kardeşlik yapılanması olmasında yatmaktadır. Cemiyette çok da görünür değillerdir. Görünürlükleri olağandışı şartlarda ve olağanüstü günlerde ortaya çıkmakta. Bekaları daha çok millet ile bütünleşmek şeklinde kendisini gösterir olmakta saklıdır.

Sözün ve Sükûtun Harman Yerinde Bir Ruh
Seymenlik İslam kültürü ile Anadolu’da yeniden yoğrulmuş, yeniden yazılmıştır. Seymenlerin Türkiye’de varlık biçimi Anadolu’ya yayılmış muhtelif isim ve muhtevalı yapılar halindedir. Çankırı’da ve Sandıklı’da Yarenler, Aydın’da Efeler, diğer Ege bölgelerinde Zeybekler halinde varlıklarını devam ettirmekteler.

Ankara’da görünür olmaları ise 27 Aralık 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın şehre ilk gelişinde karşılanmasıyla hafızalarda yer etmiştir. Dikmen sırtlarında o gün Ankara’nın farklı bölgelerinden gelen üç bin kadar atlı ve yedi yüz yaya Seymen, tam takım ve teçhizatlı olarak karşılama yapmışlar. Ankara vilayet olunca o zaman bağlı kaza olan Yozgat’tan bile gelen seymenler olmuştur. https://www.maarifinsesi.com/tarihin-kostak-muhafizlari-seymenler/

Bazı kurumlaşmış yapılar olağanüstü dönemlerde ortaya çıkar ve varlığının değeri daha çok olağanüstü dönemlerde kendini ...
01/10/2025

Bazı kurumlaşmış yapılar olağanüstü dönemlerde ortaya çıkar ve varlığının değeri daha çok olağanüstü dönemlerde kendini gösterir. Ülke istikbali tehlikeye girince diriliş ruhunu bürünen sivil yapılardan biri de Ahilerin Seymen kolu olmuştur. Ankara’nın Osmanlı idaresine geçişi öncesinde yaklaşık altmış yıl kadar Ahiler Cumhuriyeti dönemi vardır. Seymenler Ahiler’in silahlı kolu diyebilebiliriz. Yaşadığımız zaman ifadesiyle olağanüstü dönemlerde milis gücüne dönüşebilen kültürel dayanışma ve bir terbiye ekolüdür.

Seymenleri tanımak için Seymen kimliğinin ve Seymenliğin tarihine yolculuk etmek gerekiyor. Yiğit, kahraman, muhafız, efe gibi anlamları olan seymenliğin tarihi bir anlamı da Yeniçeri Ocağına Fatih Sultan Mehmet zamanında dahil olan bir asker sınıf olan Sekbanlığa dayandırılır. ....

Bugün yabancı ülkelerde “paralı büyükannelik” adıyla yeni bir meslek dalı oluşmaya başlamış durumda. Çocukların bakımını...
01/10/2025

Bugün yabancı ülkelerde “paralı büyükannelik” adıyla yeni bir meslek dalı oluşmaya başlamış durumda. Çocukların bakımını ve eğitimini desteklemek üzere, profesyonel hizmet sunan büyükanneler istihdam ediliyor. Bizim kültürümüzde ise bu, kadimden beri var olan doğal bir durumdur. Anneanne ve babaanne, sadece çocuk bakan kişiler değil; aynı zamanda değer, kültür ve hayat tecrübesi aktaran köprülerdir. Bu yönüyle bizim toplumumuz, modern dünyanın ihtiyaç duyup dışarıdan kurumsallaştırmaya çalıştığı şeyi zaten özünden üretmektedir. Bu yüzden bu zenginliğimiz eğitim politikalarının merkezine yerleştirilmelidir. Aile yalnızca çekirdek yapı değil, büyükleriyle ve mahalle kültürüyle birlikte yaşayan bir eğitim ekosistemi olarak görülmelidir. Okul-aile iş birliği yalnızca akademik başarıya değil, ahlaki, kültürel ve sosyal değerlerin aktarımına da dayandırılmalıdır.

Eğitimi yalnızca okulda başlayan bir süreç olarak görmek, insan hayatını eksik okumaktır. Çocuk, ilk kelimelerini, ilk davranışlarını ve ilk değerlerini ailesinde öğrenir. Bu nedenle eğitimin asıl temeli, okuldan önce evde atılır. İçinde bulunduğumuz yılın “Aile Yılı.....

Daha tıfılken; Gümrük Hanı içindeki mescitte Kur’an-ı Kerim okumaya giderdik. Hocamız Recep oğlu Ahmet Demir hoca idi. H...
30/09/2025

Daha tıfılken; Gümrük Hanı içindeki mescitte Kur’an-ı Kerim okumaya giderdik. Hocamız Recep oğlu Ahmet Demir hoca idi. Hoca arkadaşlarımızdan Adıyamanlı Ramazan Nazlı, Mehmet Oymak ve bizden birkaç yaş büyük Musa Koyuncu da vardı o talebeler arasında. O’nun, biz çocuklar arasındaki ağırbaşlılığı ve sessizliği hemen göze çarpardı. Bizler yaramazlık yapardık, ama onun ise hiç sesi çıkmazdı. Onun başı rahleden kalkmazdı. Onun bu vakur hali tüm ömrü boyunca devam etti vefat ettiği ana kadar. Gençliğimden, öğretmenliğime; Halk Eğitimi Başkanlığımdan, Belediye Başkanlığıma ve Milletvekilliğime kadar onunla olan kavi dostluğumuza hiç bir halel gelmedi.

Aziz Dostum, Can Kardeşim Musa Koyuncu : Senelerce Sela Okuduğu Minareden; Bugün de Onun Selası Okundu O Minareden Daha tıfılken; Gümrük Hanı içindeki mescitte Kur’an-ı Kerim okumaya giderdik. Hocamız Recep oğlu Ahmet Demir hoca idi. Hoca arkadaşlarımızdan Adıyamanlı Ramazan Nazl...

Yürüyüşün en güzeli kırlarda ve dağlarda yapılanı. Uzun bir sahilde dalgaların sesiyle yürümenin zevki bir başka. Ormand...
30/09/2025

Yürüyüşün en güzeli kırlarda ve dağlarda yapılanı. Uzun bir sahilde dalgaların sesiyle yürümenin zevki bir başka. Ormanda yaprakların üstüne basa basa yürümek de büyük keyif. Herkes sahile, dağa, ormana gidecek değil ya. Büyük kentlerde yaşayanlar ne yapsın? Yürüme eyleminden mahrum mu kalsın? Kaldırımları hatırlatanlara, dışarıya çıkıp etraflarına bakmalarını öneririm.

Ankara’da yürümenin zorluğunu her gün deneyimliyorum. Kaldırım çiğneyen ve kaldırım arşınlayanlar cemaatinin son üyelerindenim. Kaldırım kabadayılığı veya kaldırım mühendisliği yapmıyorum. Aylak adam, ya da flanörüm.

Yürümek, zihnimiz için en değerli nimet, bedenimiz için en kaliteli eylem. Kendimizle sohbet etmenin en kestirme yolu. Yürümek, sağlıklı yaşamın ilk koşulu. Zihni berraklaştırır, duyuları biler, hırsı törpüler. Yürüyüşün en güzeli kırlarda ve dağlarda yapılanı. Uzun bi...

Ülkemizde güven sorunu toplumun temel taşı olan ailede başlamakta;  toplumun her alanını bir ahtapot gibi kuşatmaktadır....
29/09/2025

Ülkemizde güven sorunu toplumun temel taşı olan ailede başlamakta; toplumun her alanını bir ahtapot gibi kuşatmaktadır. Aile dediğimiz kutsal yapı içerisinde, şiddetin, boşanmanın, parçalanmış aile yapılarının çığ gibi artması, evlenme yaşının yükselmesi, gençlerin evlenmekten kaçınması; öğrencisinden, velisinden öğretmenine, hastasından sağlıkçısına, işçisinden işverenine, memurundan amirine, müşterisinden esnafına, komşundan akrabasına; hukuki alanda yargısına güven duyulmaması; millet olarak bir kaos ortamına doğru sürüklendiğimizi göstermektedir.

Türkiye genelinde teşkilatlar bazında “Teşkilatınıza güveniyor musunuz? İsim yazmadan, evet veya hayır olarak işaretleyiniz.” Şeklindeki bir anket sorusuna karşılık; sonucun %83 hayır ve %17 evet çıkması bir İslam ülkesi için son derece manidar olduğu kadar; Müslüman’ın Müslümandan başka dostu yoktur. Noktasından Müslümanın Müslümana güveni yoktur. Noktasına gelişimiz; millet olarak, birbirine güvenmeyen ve güven vermeyen bir toplum olduğumuzu ortaya koymaktadır.

Farklı dönemler de toplumların farklı sorunlarla karşı karşıya kaldığı bilinmektedir. İnsanlığın başına musallat olan çağımızın en temel sorunu güven ve güvenilmezlik sorunudur. Manevi bağların zayıflaması; hak, adalet, sevgi, saygı, barış, merhamet, hürmet dostluk, a...

O, gittiği her toplantıda insanların gönüllerinde sevgi ile yer edinirdi. Bugün yüreğimizde kanayan dost yaralarına bir ...
28/09/2025

O, gittiği her toplantıda insanların gönüllerinde sevgi ile yer edinirdi. Bugün yüreğimizde kanayan dost yaralarına bir yenisi daha eklendi. Onun vefatını duyunca içim burkuldu. Yüreğim yandı. Ölüm acı bir olay. Ayrılık zor geliyor insana, dostum zor. Sabırla bu musibetler karşısında durmalıyız. Acıyı ancak böyle yeneriz. Yüreğimizdeki dostlarımızın acısını kalbimize gömeceğiz. Daha dün; Rasim Özdenören, Sezai Karakoç ve Mustafa Yazgan abilerimiz de çıkmışlardı bu ebedi yolculuğa. Arkalarından onları hayırla yad eylemiştik. Peşleri sıra dualar yapmıştık yüzlerce kez onlara. Gönül dünyamızı aydınlatan bu yıldızlar birer birer uful ediyorlar. Kayan yıldızlarımızı geri getiremeyiz

Şiirimizin yüreklerimizde gürleyen gür sesi, hakkı söylemekten asla çekinmeyen, güzel Türkçemize sahip çıkan yiğit bir dostum idi Yavuz Bülent Bakiler. Onun, ‘Duvak’ şiir kitabı ilk çıktığında bir çırpıda okuyup içindeki şiirleri ezberlemiştim. Yumrukları memleket kad...

Address

Ankara

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Maarifin Sesi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Our Story

Ülkemizin dört bir yanından birkaç “dertli” insanız biz. Medeniyet ışığına hasret gözlerimize uyku girmedi, yönümüzü ufka çevirdik, umut ve heyecanla Fecr-i Sadık’ı bekliyoruz. Yüreklerdeki hasret ateşine çare sadedinde karınca kararınca bir şeyler yazmaya karar kıldık. Talibi için kelimelerimiz kement olsun. Gayret bizden, Tevfik Allah'tan. Gönlümüz tüm dert ehline açıktır.