Doğu Batı Yayınları

Doğu Batı Yayınları Kültür Mah. Becerikli Sok. No: 20/5
Kızılay / ANKARA
0(312) 425 68 64

"Düşünce Teşekkür Eder" mottosuyla yola çıkan, 1997’den beri Doğu Batı dergisiyle birlikte felsefe, sosyoloji, siyaset bilimi, tarih, sanat, bilim ve antropoloji kitapları yayımlayan yayınevi.

"Oyun ile güzellik arasında yakın bir bağ vardır. Hareket halindeki insan oynadığı oyunla eylemine güzellik, ifadesine c...
19/12/2025

"Oyun ile güzellik arasında yakın bir bağ vardır. Hareket halindeki insan oynadığı oyunla eylemine güzellik, ifadesine canlılık, ruhuna dirilik katar. Bir ruh hali olarak oyun, bir coşkunun yansımasıdır. Bununla birlikte oyunda, ciddiyet asla elden bırakılmaz. Önceden belirlenmiş kurallara büyük bir dikkatle riayet edilir. Çocuklar ve yetişkinler oyuna tam bir ciddiyet içinde dâhil olurlar. Bir oyunun sonunda kazanmak “üstünlüğünü belli etmektir.” Ve bu yüzden de kazanmak bizatihi oyunun sınırlarını aşar, kişiye itibar ve onur sağlar."

HOMO LUDENS
Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme
Johan Huizinga

bit.ly/3qfVsLD

Osmanlı bürokratlarının pek çoğu yaşamlarına önde gelen siyasi kişiliklerin hizmetinde başlamışlardı. Mustafa Âli de öyl...
18/12/2025

Osmanlı bürokratlarının pek çoğu yaşamlarına önde gelen siyasi kişiliklerin hizmetinde başlamışlardı. Mustafa Âli de öyleydi. Ona göre devlet yapısında ve bürokrasisinde en temel sorun adalet temelinde liyâkatı ödüllendiren toplum anlayışının çarpıtılması ve akamete uğratılması olmuştur. Siyasi kişiliklerin büyük mücadeleleri, liyakat, atamalar, kadrolaşma, ittifaklar, hizipleşme ve partizanlık… Türk siyasi yaşamının o gün olduğu gibi bugün de gündemden hiç düşmeyen konuları.

Cornell H. Fleischer
Osmanlı İmparatorluğu’nda Aydın ve Bürokrat
Tarihçi Mustafa Âli

bit.ly/43bCk0l

Doğu Batı'dan Yeni Kitap:David BenatarEN PRATİK ETİKGünlük Ahlâki Sorunlara DairÇeviren: Cansu Özge Özmen-YAKINDA-
15/12/2025

Doğu Batı'dan Yeni Kitap:

David Benatar
EN PRATİK ETİK
Günlük Ahlâki Sorunlara Dair

Çeviren: Cansu Özge Özmen

-YAKINDA-

Nasıl ki iyi okurlar birçok kitabı okumak için duyduğu derin özlemi her fırsatta dile getirirlerse, tıpkı Ruskin'in susa...
13/12/2025

Nasıl ki iyi okurlar birçok kitabı okumak için duyduğu derin özlemi her fırsatta dile getirirlerse, tıpkı Ruskin'in susamları gibi sayamayacağımız bir o kadar kitap da bir köşede sessizce okurlarını beklerler.

42. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı 13-21 Aralık tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde.

Tüm okurlarımızı bekleriz.

Ziyaret saatleri her gün: 10.00-20.00

“Sokrates’in nasıl bir insan olduğunu bilenler arasından erdemi bulmaya çalışan kimseler bugün hâlâ en çok onu özlüyorla...
12/12/2025

“Sokrates’in nasıl bir insan olduğunu bilenler arasından erdemi bulmaya çalışan kimseler bugün hâlâ en çok onu özlüyorlar, çünkü erdem arayışında onlara en çok yararı dokunan oydu. Bana gelince, onun nasıl bir insan olduğunu anlattığım kadarıyla, o kadar dindar bir insandı ki, Tanrıların görüşünü almadan hiçbir şey yapmazdı; o kadar adaletli idi ki, hiç kimseye küçücük bir zarar bile vermezdi; yanındakilere hep yararı dokunurdu; kendini o kadar iyi denetlerdi ki, daha zevkli diye hiçbir şeyi iyiye yeğlemezdi; o kadar akıllı idi ki, iyi ile kötüyü ayırmada hiç yanılmazdı; başkalarına ihtiyacı yoktu, bu ayırımı kendi başına yapabilirdi; mantık yürütmede ve böyle şeyleri tanımlamada ustaydı; başkalarını sorgulamada, hatalarını bulup onları erdeme ve mükemmelliğe yönlendirmede ustaydı: bu haliyle bana en üstün ve en mutlu insan olarak görünüyordu. [Bunlar yetmiyorsa, bu söylediklerimle başka insanların karakterini karşılaştırın, ondan sonra karar verin.]” Ksenophon

SOKRATES'TEN ANILAR
Ksenophon

Yunancadan Çeviren: Candan Şentuna

dogubati.com/sokratesten-anilar

Sorulacak olursa eğer, bundan böyle yalnızca iki kelime ruh halimizi özetleyebilir: MUTLAK KEYİFSİZLİK…! Sonsuz bir kötü...
11/12/2025

Sorulacak olursa eğer, bundan böyle yalnızca iki kelime ruh halimizi özetleyebilir: MUTLAK KEYİFSİZLİK…! Sonsuz bir kötülük sürecinden geçilerek bu küresel cehenneme inildi. Gerçekle tüm bağlar koptu ve eski büyük düşlerin yerini şok dalgaları kapladı. Dünyanın her köşesinde patlak veren felaketler sanki birbirleriyle bağlantılıymışçasına üzerimize geliyor. Her yeri sarıp sarmalayan terör, herhangi bir uç/karşıt saldırı değil, tam da küresel gücün ürettiği hegemonyanın kendisidir. İktidarlar kendi güçlerini temsil etmekten başka hiçbir temsil gücüne sahip değiller artık, yalnızca göstergelerle oynayarak güdümlenmeye hazır kalabalıkları yönetiyorlar. İyilik ve ahlâk adına işlenmektedir her cinayet… “Eskiden İyilikten başka bir İyiliğe geçebilmenin yolu Kötülüğe uğramaktan geçiyordu. Bugünse Kötülükten başka bir Kötülüğe geçebilmenin yolu İyiliğe uğramaktan geçiyor.” Ne kadar çok harcarsanız o kadar az harcamış olursunuz farkını yaratmak için kapitalizmin mutluluk yanılsamasına ihtiyacı var. Çürümüş bir seçkinlik için entelijansiyanın evrensellik masalına ihtiyacı var. Kibrin ve kötülüğün devamı için üçüncü sınıf demokrasiye ve inanç taklidine ihtiyaç var.

Ve daha fazla iyiliğe gereksinimi olmayan bir dünyanın karşılaştığı topyekûn çaresizlik:

“Her şeye sahip olmanın yol açtığı çaresizlik
Hiçbir şeye sahip olmamanın yol açtığı çaresizlik
Hiçbir şey olamamanın yol açtığı çaresizlik
Herkese benzemenin yol açtığı çaresizlik
Hiç kimse olamamanın yol açtığı çaresizlik.”

Jean Baudrillard
CAN ÇEKİŞEN KÜRESEL GÜÇ

-yeni basım raflarda-

“Sonunda Eyüp ağzını açtı ve doğduğu güne lanet edip şöyle dedi: Doğduğum gün yok olsun, ‘Bir oğul doğdu’ denen gece yok...
10/12/2025

“Sonunda Eyüp ağzını açtı ve doğduğu güne lanet edip şöyle dedi: Doğduğum gün yok olsun, ‘Bir oğul doğdu’ denen gece yok olsun. Karanlığa bürünsün o gün… zifiri karanlık yutsun o geceyi… Çünkü… anamın rahminin kapılarını üstüme kapamadı. Neden doğarken ölmedim, rahimden çıkarken son soluğumu vermedim?”

KEŞKE HİÇ OLMASAYDIK
Var Olmanın Kötülüğü
David Benatar
Çeviren: Cansu Özge Özmen

-4. basım raflarda-

bit.ly/42BcnqE

Her türlü anlamdan yoksun kalabalıklar, tehlikeli bir cıva gibi ortalığa yayılmış durumda. “Kitle” kavramı hâlâ sosyoloj...
09/12/2025

Her türlü anlamdan yoksun kalabalıklar, tehlikeli bir cıva gibi ortalığa yayılmış durumda. “Kitle” kavramı hâlâ sosyolojik bir kategori içinde düşünülebilir mi? İktidarların uzun zamandan beri mecburen taşımak zorunda kaldıkları bu ürkütücü ve biçimsiz gölgeler, var olan anlam örüntülerini yerle bir etmiştir. Ortalıkta dolaşan bu devasa kütleler her şeyi emmekte, yutmakta, anlamsızlaştırmakta ve tüm işaret sistemlerini tersine çevirmektedir. Nefes alınamayacak bu kürede görülen ve okunan ne varsa bir süre sonra hafiflemekte, daha doğrusu dev bir çukurun ağzında kaybolup gitmektedir. İçin için kaynamaktadır her şey... Bu simülakrlar oyununda bilgi ve haber ağları, iletişim araçları sayesinde çoktan bir eğlenceye dönüşmüş vaziyette. Gerçeklik ve bütünlük duygusunu tamamen yitirmiş sessiz yığınlar için “anlam”ın değil yalnızca zevk ve gösterilerin bir değeri olabilir. Onlar için tepki verme ve karşı koyma değil tıpkı bir âyindeymişcesine kendinden geçme ve büyülenme çok daha önemlidir. Kimse kimseye aslında ne olduğunu, ne düşündüğünü, ne hissettiğini de sormamaktadır. Şu var olan haliyle kitleler, hiçbir şeyi temsil etmemekte yalnızca anket ve referandumlar aracılığıyla arada bir yoklanmaktadırlar.

Jean Baudrillard
SESSİZ YIĞINLARIN GÖLGESİNDE
Toplumsalın Sonu

-yeni basım raflarda-

bit.ly/3kMLQFE

“Bize eşitlik ve adalet verin, anayasa değil.”William GodwinANARŞİZMİN FELSEFİ TEMELLERİÇeviren: Deniz Uludağdogubati.co...
08/12/2025

“Bize eşitlik ve adalet verin, anayasa değil.”

William Godwin
ANARŞİZMİN FELSEFİ TEMELLERİ

Çeviren: Deniz Uludağ

dogubati.com/anarsizmin-felsefi-temelleri

“Sözcüğün geleneksel anlamında ilkeller, gündelik yaşamda olan bitenleri doğaüstü gibi görünenlerden çok net bir şekilde...
07/12/2025

“Sözcüğün geleneksel anlamında ilkeller, gündelik yaşamda olan bitenleri doğaüstü gibi görünenlerden çok net bir şekilde ayırmakla birlikte konuşurken bunları asla birbirlerinden ayırmazlar. Bu insanlar için “imkânsız” diye bir şey yoktur. Bizim mucize olarak nitelendirdiğimiz şeyi sıradan bir şey olarak kabul ederler. Bu olay onları genellikle duygulandırır ancak hiçbir zaman şaşırtmaz. İlkel insanlar kendilerini şaşırtan olayları tanrı ve benzeri varlıklarla değil görünmez güçlerin eylemleriyle ilişkilendirirler. Giriştikleri işlerde başarılı ya da başarısız olmalarını, topluluğun refahı ya da talihsizliği, topluluk üyelerinin yaşamı ve ölümünü hep bu etraflarını kuşatan sayılamayacak kadar çok güce, “ruha”, etkiye, üzerlerinde baskı kuran görünmez kuvvetlere bağlarlar. Bunlar onların yazgısını belirleyen temel güçlerdir. Özetle sürekli bir şekilde kendi zihinlerinde canlandırdıkları ve korktukları doğaüstünü doğanın bir parçası olarak kabul ettikleri söylenebilir.”

Antropolojinin kurucu isimlerinden Lucien Lévy-Bruhl ilkel toplumlara ilişkin bu genel sunum ve odaklandığı temel meselenin ardından, “görünmez güçleri çalışmamın merkezine yerleştirerek ilkel insanların ‘doğaüstünü’ zihinlerinde nasıl canlandırdıklarını, sürekli bir şekilde kişi ya da ait olduğu grubun başına gelenlerden nasıl sorumlu tuttuklarını, günün her anında mevcudiyet ve eylemlerinden korktukları her türlü gizli güç ve etkilere karşı nasıl bir tavır takındıklarını belirlemeye” çalışmaktadır.

Doğu Batı'dan Yeni Kitap:

Lucien Lévy-Bruhl
İLKEL ZİHNİYETTE DOĞAÜSTÜ VE DOĞA ANLAYIŞI - II

Çeviren: Oğuz Adanır

Türkçede ilk defa

-raflarda-

bit.ly/3KGiuWy

"Ulus, aynı anda hem kendi içindedir hem de dışında: Manevidir ama zaman içindedir, tarihseldir ama coğrafya içindedir, ...
06/12/2025

"Ulus, aynı anda hem kendi içindedir hem de dışında: Manevidir ama zaman içindedir, tarihseldir ama coğrafya içindedir, ideolojiktir ama tenseldir, belirsizdir ama sınırları vardır, evrenseldir ama tekillik içindedir, ebedidir ama kronoloji içindedir."

Pierre Nora
HAFIZA MEKÂNLARI

-yeni basım raflarda-

bit.ly/3NJykxk

"Bonaventura’nın en önemli sistematik teoloji eseri olan Breviloquium, 1257 civarında Paris Üniversitesi’nde ders verdiğ...
05/12/2025

"Bonaventura’nın en önemli sistematik teoloji eseri olan Breviloquium, 1257 civarında Paris Üniversitesi’nde ders verdiği dönemde kaleme alınmıştır. Breviloquium kelimesi Latince kökenli bir terimdir. “Brevi” kısmı, Latince “brevis” (kısa, özlü, az sözlü) kelimesinden gelirken, “loquium” kısmı ise Latince “loqui” (konuşmak) fiilinden türetilmiştir. Dolayısıyla Latince “kısa konuşma” anlamına gelen bu eser, Bonaventura’nın teolojik düşüncesinin özlü bir özetini sunar. Eserin temel amacı, Hıristiyan teolojisinin tüm temel konularını, açık, özlü ve sistematik bir biçimde ele almaktır.

Eserin önsözünde Bonaventura, Pavlus’un sözlerinden hareketle teoloji olarak adlandırılan Kutsal Kitap’ın kaynağını, gelişimini ve amacını açıklar. Kutsal Kitap’ın kaynağının Kutsal Üçleme’nin etkisiyle olduğunu, gelişiminin insani kavrayış yeteneğinin gereklilikleri doğrultusunda gerçekleştiğini ve amacının kusursuz mutluluğun sınırsız zenginliğini sağlamak olduğunu vurgular. Bonaventura, Kutsal Kitap’ın genişliğini, uzunluğunu, yüksekliğini ve derinliğini ifade eden dört boyutun önemine dikkat çeker. Ona göre Kutsal Kitap bilgisine ulaşmanın temelinde Peygamber İsa’ya iman yatar."

Doğu Batı'dan Yeni Kitap:

BONAVENTURA
Teolojinin Kısa Özeti
(Breviloquium)

Latinceden Çeviren: Fırat Çelebi

http://bit.ly/49XXEwo

Address

Becerikli Sok. No: 20/5
Ankara

Opening Hours

Monday 09:00 - 18:00
Tuesday 09:00 - 18:00
Wednesday 09:00 - 18:00
Thursday 09:00 - 18:00
Friday 09:00 - 18:00
Saturday 09:00 - 14:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Doğu Batı Yayınları posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Doğu Batı Yayınları:

Share

Category