19/12/2025
Günümüzde terör, yalnızca rastgele şiddet eylemlerinden ibaret bir asayiş sorunu değil; devletlerin varlığını, ulusların bütünlüğünü ve toplumsal sözleşmeleri hedef alan sistematik bir “politik tasarım” haline gelmiştir. Klasik terör eylemleri korku ve dehşet iklimi yaratmayı odaklarken, politik terör bu iklimi bir kaldıraç olarak kullanarak devlet aygıtını felç etmeyi, toplumsal fay hatlarını tetiklemeyi ve nihayetinde egemenlik yapısını dönüştürmeyi hedefler.
Özellikle Türkiye jeopolitiğinde “etnik bölücülük” üzerinden kurgulanan bu sistematik süreç; şiddet, siyasal legalleştirme ve psikolojik yıkım ayakları üzerinde yükselen bir ekosistem yaratmaktadır. Bu yazı; terörün stratejik evrimini, uluslararası aktörlerin bu süreçteki hibrit rollerini ve bir ülkeyi “Lübnanlaşma” ya da “Kantonlaşma” gibi risklerle karşı karşıya bırakan asimetrik savaş yöntemlerini analiz etmektedir.
Daha Fazlası Linkte:
Günümüzde terör, yalnızca rastgele şiddet eylemlerinden ibaret bir asayiş sorunu değil; devletlerin varlığını, ulusların bütünlüğünü ve toplumsal sözleşmeleri