Akıncı Dergisi

Akıncı Dergisi Akıncılar Derneği Genel Merkezi Yayın Organı Akıncılar "Yeryüzünde söz sahibi olan, Sosyalist, Komünist, Liberalist-Kapitalist, Faşist, Siyonist v.b. Hz.

Akıncılar Derneği ilk olarak Ankara Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademili bir grup öğrenci tarafından Tevfik Rıza Çavuş’un başkanlığında 23 Ocak 1976’da kurulmuştur. Ankara'da yalnızca bir okulun dernek çalışması seklinde kurulan Akıncılar, ayni dönemde Adana ve Kasımpaşa’da kurulan derneklerle de ayni ismi taşımaktaydı. Daha sonra Ankara’da bulunan Akıncılar Derneğinin etkinliğiyle birlikte Ad

ana ve Kasımpaşa Akıncıları da Ankara'ya genel merkeze bağlanmıştır. 1978 Temmuz ayında Müslüman öğrenci ve genç potansiyeli okul ve yurt temsilciler ininde Akıncılar Derneğine katılması ile birlikte dernek güçlenerek ülkenin her tarafına ulaşmış ve faaliyetleriyle göz doldurmuştur. Akıncıların temsil ettiği ve savunduğu fikirler yetmişli yıllar boyunca arınma gösteren ve artık olgunlaşan ve evrenselleşen bir İslam anlayışı seklindeydi. bütün İslam dışı zihniyete sahip devletleri Küfür Devletleri olarak tanımlıyor. Küfür devletleri ve kâfirlerin ortak hedefi ve düşmanı Müslümanlardır. Müslümanlar ise dünya üzerinde herhangi bir devlete sahip değillerdir. Müslüman cemaatlerin yasadığı bugün "İslam Ülkeleri" diye isimlendirilen ülkeler de batıli ölçülere uygun devlet tipleridir. Diğer küfür devletlerinden farklı olan tarafları sınırları içerisinde yasayanlarının Müslüman olmasıdır. Kısa ömrüne rağmen etkinliğiyle öne çıkan Akıncılar ülke çapında yankı uyandıran büyük eylemliliklerin altına imza atmıştır. Bu eylemlerden başlıcaları: 24 Kasım 79 Kayseri Mitingi, 1 Nisan 1979 Sakarya Mitingi, 6 Eylül Konya Kudüs'ü Kurtarma Mitingi, Bunların dışında Of, Turgutlu ve Tatvan'da, yurdun üç ayrı noktasında, toplumun sahiplenildiği tebliğ amaçlı mitingler, Yine Erzurum'da Hicret yürüyüşü, Bursa'da Mescidi Haram'ın işgalinin protesto edildiği mitingler yapılmıştır. Akıncılar Derneği olarak hem düşüncelerini yaygınlaştırmak, hem var olan kitlesinin hissi birlikteliğini ve eğitimini gerçekleştirmek amacıyla 3 Ağustos 1979 tarihinde ilk sayısı yayımlanan AKINCILAR isimli on beş günlük siyasi bir dergi çıkarıldı. Derginin ilk sayısı "Hayat Iman ve Cihad'tır" sözünü kapak edinerek çıkıyor. "Baslarken" yazısında kendilerini DIRILIS NESLI olarak isimlendirmesi ilk bakışta dikkat çekiyordu. Derginin yazarları arasında Sadik Albayrak, Rasim Özdenören, Arif Altunbaş, Zeki Can, Akif İnan'ın ismini saymak mümkün. Dergi sayfaları özellikle dünya Müslümanları ve İslami hareketlerinden haberlere yer veriyor. Ayrıca eğitim amacına matuf olarak kaleme alınmış yazılar dikkat çekiyor. Bu yazılarda sıkça vurgulanan "ordu disiplini içinde, başa bağlı, hedefe; kararlı, inançlı bir şekilde, davayı her haliyle yasayarak, sonra yasatmak için elden gelen her gayret yapılmalıdırifadesi Akıncıların hareket mantığını yansıtmaktadır.

İslam Gençliğinin şehitler kervanı 12 Eylül'e kadar özellikle 70'li yılların sonlarında artan bir hızla devam etmiştir. Komünistlerin şehit ettiği Müslüman gençlerin yanında, ülkücüler tarafından ve sistemin kolluk güçleri tarafından şehit edilen gençler, Müslüman Gençliğin yolunu aydınlatan birer meşale olmuşlardır. İslam davası uğruna şehit düsen tüm kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz.

1978 yılının Aralık ayında patlak veren Maraş olayları ile birlikte başlayan sıkıyönetimle birlikte 79 yılı içerisinde 600 kadar teşkilata sahip Akıncıların şubeleri birer birer kapatılmaya başlamıştır. Ankara genel merkez kapatılıncaya kadar, bu kapatılmalar Akıncıları ciddi biçimde etkilememiştir. Ankara aracılığıyla koordinasyon devam ettirilmektedir. Bu arada dergide kapatılmalar üzerinde sık, sık dikkat çekilen bir konu da "derneği kapatılan Müslümanın savaşı durmaz" seklinde ifade edilen, çalışmaların illegal bir zeminde de olsa devam ettirilmesi gerekliliğiydi. Ancak 1980'e gelindiğinde Akıncılar Derneği genel merkez dahil kapatılıyordu. Bu kapatılma ile birlikte sayısı 500'ü bulan dernek ve her bir derneğin çevresinde kümelenen insan potansiyeli arasındaki organik ilişki ve koordine kopuyordu. Etkin şahsiyetlerin olduğu bölgelerde İslami çalışmalar dernek olmaksızın yöresel çalışmalar seklinde varlığını devam ettirmiştir. Akıncılar Derneği’nin Kurucu genel başkanı Tevfik Rıza Çavuş daha sonra sırasıyla Mehmet Tezel, 1977’de Mehmet Tellioğlu, 1979’da Mehmet Güney başkanlığa seçilmiştir. Akıncılar Derneğinin kapatılmadan önce 600’e yakın şubesi vardı. Sadece gençlik derneği değil, Akıncı İşçiler, Akıncı Memurlar, Akıncı Sporcular dernekleri de kurulmuştur. Toplamda 1200 civarında dernek şubesine ulaşılmıştır. ( İstanbul’da Kasımpaşa’da Mustafa Aydıner öncülüğünde Akıncılar Kültür Spor Derneği kurulmuş. Benzeri dernekler farklı semtlerde açılmıştır.) Akıncılar Derneği 27 Kasım 1979’da basılarak; 13 Aralık 1979 tarihinde ise Ankara Sıkıyönetim komutanlığınca kapatılmıştır. 12 Eylül’den sonra Mamak’ta Akıncılar ana davasında 140 kişi yargılanmıştır. Bizler Akıncılar olarak tarihte yapılan bu büyük gayretlerin günümüzde tekrar harekete geçirilmesine ihtiyaç olduğu bilinciyle kaldığımız yerden tekrar besmele çekerek yola çıkıyoruz. Dünya üzerinde olagelen mücadelenin Hak-Batıl mücadelesi olduğuna inanıyoruz. Hakk esastır, sürekli olarak Hakk’ın temsilcileri var olmuştur. Batıl ise Hakk’ın antitezidir. Hakk’ın karsısında sürekli olarak değil, başka, başka sapıklıklarla tutunmaya çalışmıştır. Adem'le başlayıp, Hz. Muhammed (sav) ile son olgunluğuna kavuşan Hakk, karşısındaki inkârcı batıl ile mücadelesini kıyamete kadar sürdürecektir. "Din yalnız Allah’ın oluncaya kadar İslam savaşçılarının kurtuluşa erdirici tebliği ve cihadı devam edecektir.”

Çağımız, bunalım, zulüm, sömürü ve inançsızlık, kısaca küfür çağıdır. Asri saadetten önce yaşanan Cahiliye dönemleri tekrar yaşanmaktadır. Bütün insanlık umutlarını Peygamber sesinin çağımıza uzanmasına bağlamıştır. Kavgamız o kutlu sesin dünyaya getireceği mutluluk uğruna verilmektedir. Peygamber efendimiz, Medine'den gönderdiği elçilerle insanlığı ayrım gözetmeden İslam’a çağırıyordu. Bizlerde davamızın evrensel olduğunun şuuruyla öncelikle Müslüman cemaatler arasında kopartılan "kardeşlik bağlarını" kurmaya çalışmakla vazifeli olduğu bilinci ile hareket etmekteyiz. Yeni bastan İslam’ı ihya edercesine ayni şuur ve heyecanla yeniden yollara çıkıyoruz.

İslami Hareketi belli bir bölgeye veya belirli bir ırka has göremeyiz. İslam cemaatlerinden herhangi biri bulunduğu bölge veya sahip olduğu ırka dayanarak İslam’ı inhisarı altına alamaz. Bu İslam’ın temel yapısıyla çelişkilidir. Çünkü hangi renkte veya bölgede olursa olsun Müslümanın derdiyle dertlenmek zorundayız. İslam, Müslümanları bir vücut gibi kabul etmiştir. Bu vücut bütün İslam toplumlarını temsil etmektedir. Bu vücut ayağa kalkacaksa tabiidir ki bütünlük içerisinde kalkacaktır. Geçmişte ve bugün bütün İslami Hareketleri bölge ve irk ayrımı yapmadan kendimize mal edemiyorsak, önemli bir eksikliğimiz söz konusudur. Ne batı, ne doğunun maddeci felsefesi, ne Hindu mistisizmi bu gençliği kendi afsunu ile uyutamamaktadır. Bu gençlik İslam’ı mutlak nizam olarak kabul etmektedir. O, ne Siyonizm timsahının üst çenesi durumundaki Komünizm ne de Siyonizm’in alt çenesi durumundaki kapitalizmin dişleri arasında kendine yer aramaktadır. Ne faşizm safsatasını kendine rehber edinmiştir, ne de öteki Yahudi tuzaklarını kendi için bir yol olarak görmektedir. Akıncı gençlik çağlar üstü ve kavimler üstü bir nizam olarak İslam’ı tek kurtuluş yolu olarak görmekte ve bu hak davaya teslim olmaktadır. Akıncılar Derneği toplumsal yenilenme ve değişim projesini hedefleyen Anadolu kökenli ve Anadolu kokan kitlesel örgütlenmeyi geçmişte olduğu gibi şimdide başaracaktır. Derneğin yaşamsal ekseni, İslam, iman, kulluk ve insandır. Türkiye'de 21. yüzyıl Akıncı hareketi bu eksende oluşan düşünce ve eylem hareketidir. Anadolu'da çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu adalet, paylaşım, katılım, dost, yoldaş, kardeş kavramları ikliminde "güç birliği" yapma oluşumudur.

27/02/2023

"Cihad izzet ve aydınlık gevşeklik ise zillet ve karanlıktır."

Vefatının yıldönümünde, Necmettin Erbakan Hocamızı rahmet ve minnetle anıyoruz.

"selam olsun saf saf duranlaraselam olsun aşk yalnızca aşkın oluncaya dekbirleşsin diye geçmiş ve geleceksonsuzluğa yasl...
23/02/2022

"selam olsun saf saf duranlara
selam olsun aşk yalnızca aşkın oluncaya dek
birleşsin diye geçmiş ve gelecek
sonsuzluğa yaslanıp çarpışanlara"
Sıtkı Caney
(23 ŞUBAT 1979)
Şehadetinin yıldönümünde
Şehidimiz METİN YÜKSEL'i
rahmetle ve özlemle anıyoruz.

15/07/2021
23/02/2021

"selam olsun saf saf duranlara
selam olsun aşk yalnızca aşkın oluncaya dek
birleşsin diye geçmiş ve gelecek
sonsuzluğa yaslanıp çarpışanlara"
Sıtkı Caney
Şehadetinin yıldönümünde
Şehidimiz METİN YÜKSEL'i
rahmetle ve özlemle anıyoruz.

23/02/2020

Cami avlusunda vurdular seni
İçinde secdeler çağıldıyordu
Gel yaslan yiğidim bu yürek senin
Şehidler anası bu toprak senin
Mehmet Akif İnan

22/02/2020



"selam olsun saf, saf duranlara
selam olsun aşk yalnızca aşkın oluncaya dek
birleşsin diye geçmiş ve gelecek
sonsuzluğa yaslanıp çarpışanlara"

21/11/2019

Bekleriz...

Kurban bayramımız mübarek olsun...Rabbimizin Müslümanlara birlik, beraberlik, sevinç ve neşe günleri olarak bahşettiği K...
10/08/2019

Kurban bayramımız mübarek olsun...
Rabbimizin Müslümanlara birlik, beraberlik, sevinç ve neşe günleri olarak bahşettiği Kurban Bayramı’nı idrak etmek üzereyiz. Kurban Bayramı’nın manevi ikliminde bir gönül yüceliği yakalayıp Rabbimize yakınlık arayışında olacağız. Zira kurban, Allah’a, yüce ve ilahi olan her şeye, hakka, hakikate, iyiye, doğruya, güzele yakın olma arayışıdır. Kurban, sevginin, vefanın, sadakatin, fedakârlığın simgesidir. Kurbanda Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in baba-oğul sevgisi ile hakka bağlılık duygularının harman olduğu engin bir dünya vardır. Yani Kurban aynı zamanda İbrahim’ce adanış, İsmail’ce teslimiyetin simgesidir.
Bayramlarımız her yıl Müslümanlık bilincimizi yenileyen, ümmet olma irademizi diri tutan; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı pekiştiren, rahmet ve bereket dolu günlerdendir. Böylesine önemli ve müstesna olan Kurban bayramını maalesef acılar ve sıkıntılarla karşılıyoruz. İnsanlık var olduğundan buyana Tevhid/şirk, hak/batıl mücadelesi çerçevesinde amansız bir biçimde Batı’nın/batılın insanlığa, erdeme, barışa, adalete karşı verdikleri kin, nefret ve savaş hız kesmeden devam ediyor. İçerisinde geçtiğimiz ve ümmetin param parça ve perişan edildiği sancılı süreçte bir kez daha idrak edip görüyoruz ki, Müslümanlar olarak birliğe, bütünlüğe, vahdete kısacası ümmet olmaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var! Kurban Bayramı yaklaşırken sahillerimize vuran Müslüman bedenler, günahsız yavrular, yollarda helak olan yüz binler, öldürülenler, yurtları, malları talan edilenler, savaşlarla, yoksulluk ve açlıkla boğuşanlar hep biziz. Biz Müslümanlar olarak Batı’nın/batılın bize dayattığı demokrasi, özgürlük batağının ne insanlığa ne Müslümanlara bir fayda getirmeyeceğini biliyoruz. Onun için diyoruz ki: Kurtuluş, mücadelede ve kendi ellerimizdedir.
Ümmetin ortak barışının sağlanması gibi önemli sorumluluğu olan ancak yıllardır kendi dini bayramlarını dahi sevinç ve mutlulukla kutlamaya hasret kalan; gözyaşı, şiddet, savaş, ekonomik sıkıntı ve yoksulluğun gölgesinde bayram yapmaktan kurtulamayan kardeşlerimizi hatırlamalıyız. Çünkü Ümmet olmak, kardeşler olmak bunu gerektirir. Kardeşlerimiz için dua etmeli, yardım etmeli, Batı’nın/batılın kanlı pençelerinden hem ümmeti hem kendimizi hem de insanlığı kurtarmak için mücadele etmeliyiz.
Tevhid ve adaletin hâkim olduğu, müfsitlerin İslam’a, Müslümanlara müdahil olmadığı, bayramların hürriyet sevinciyle birlikte yaşandığı günlerde yaşama umudu, gerçek bayramlarda buluşmak dua ve temennisiyle ile bayramınızı tebrik ederiz.

Kurban bayramımız mübarek olsun...

Rabbimizin Müslümanlara birlik, beraberlik, sevinç ve neşe günleri olarak bahşettiği Kurban Bayramı’nı idrak etmek üzereyiz. Kurban Bayramı’nın manevi ikliminde bir gönül yüceliği yakalayıp Rabbimize yakınlık arayışında olacağız. Zira kurban, Allah’a, yüce ve ilahi olan her şeye, hakka, hakikate, iyiye, doğruya, güzele yakın olma arayışıdır. Kurban, sevginin, vefanın, sadakatin, fedakârlığın simgesidir. Kurbanda Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in baba-oğul sevgisi ile hakka bağlılık duygularının harman olduğu engin bir dünya vardır. Yani Kurban aynı zamanda İbrahim’ce adanış, İsmail’ce teslimiyetin simgesidir.
Bayramlarımız her yıl Müslümanlık bilincimizi yenileyen, ümmet olma irademizi diri tutan; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı pekiştiren, rahmet ve bereket dolu günlerdendir. Böylesine önemli ve müstesna olan Kurban bayramını maalesef acılar ve sıkıntılarla karşılıyoruz. İnsanlık var olduğundan buyana Tevhid/şirk, hak/batıl mücadelesi çerçevesinde amansız bir biçimde Batı’nın/batılın insanlığa, erdeme, barışa, adalete karşı verdikleri kin, nefret ve savaş hız kesmeden devam ediyor. İçerisinde geçtiğimiz ve ümmetin param parça ve perişan edildiği sancılı süreçte bir kez daha idrak edip görüyoruz ki, Müslümanlar olarak birliğe, bütünlüğe, vahdete kısacası ümmet olmaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var! Kurban Bayramı yaklaşırken sahillerimize vuran Müslüman bedenler, günahsız yavrular, yollarda helak olan yüz binler, öldürülenler, yurtları, malları talan edilenler, savaşlarla, yoksulluk ve açlıkla boğuşanlar hep biziz. Biz Müslümanlar olarak Batı’nın/batılın bize dayattığı demokrasi, özgürlük batağının ne insanlığa ne Müslümanlara bir fayda getirmeyeceğini biliyoruz. Onun için diyoruz ki: Kurtuluş, mücadelede ve kendi ellerimizdedir.
Ümmetin ortak barışının sağlanması gibi önemli sorumluluğu olan ancak yıllardır kendi dini bayramlarını dahi sevinç ve mutlulukla kutlamaya hasret kalan; gözyaşı, şiddet, savaş, ekonomik sıkıntı ve yoksulluğun gölgesinde bayram yapmaktan kurtulamayan kardeşlerimizi hatırlamalıyız. Çünkü Ümmet olmak, kardeşler olmak bunu gerektirir. Kardeşlerimiz için dua etmeli, yardım etmeli, Batı’nın/batılın kanlı pençelerinden hem ümmeti hem kendimizi hem de insanlığı kurtarmak için mücadele etmeliyiz.
Tevhid ve adaletin hâkim olduğu, müfsitlerin İslam’a, Müslümanlara müdahil olmadığı, bayramların hürriyet sevinciyle birlikte yaşandığı günlerde yaşama umudu, gerçek bayramlarda buluşmak dua ve temennisiyle ile bayramınızı tebrik ederiz.

Bunu hiç unutma evlat!Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, a...
15/03/2019

Bunu hiç unutma evlat!
Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır
ve bugünkü refahı, devam edegelen
sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı
ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.
Aliya İzzetbegoviç

Bunu hiç unutma evlat!
Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.
Aliya İzzetbegoviç

28/02/2019

zulmünü
1000 Yıl geçsede
Unutmayacağız
Unutturmayacağız!

27/02/2019

Vefatının 8. yılında, Necmettin Erbakan Hocamız'ı rahmet ve minnetle anıyoruz.

23/02/2019

Şehadetinin yıldönümünde Şehidimiz METİN YÜKSEL'i rahmetle ve özlemle anıyoruz.

"selam olsun saf, saf duranlara
selam olsun aşk yalnızca aşkın oluncaya dek
birleşsin diye geçmiş ve gelecek
sonsuzluğa yaslanıp çarpışanlara"

Bir Hakikat arayışı olarak MİTOLOJİ SOHBETLERİ 4.HAFTA Bu haftaki konumuz "Mevsimsel Yenilenme mitleri (Nevruz-Hıdırelle...
19/05/2017

Bir Hakikat arayışı olarak MİTOLOJİ SOHBETLERİ 4.HAFTA
Bu haftaki konumuz "Mevsimsel Yenilenme mitleri (Nevruz-Hıdırellez-Kaybolan Tanrı motifleri) bekleriz.
Tarih: 20 Mayıs 2017 Cumartesi
Saat: 18:00
Adres: Akıncılar Derneği Genel Merkezi İstanbul Caddesi No: 4/4 Kat:2 Ulus / Ankara

Bir Hakikat arayışı olarak MİTOLOJİ SOHBETLERİ 2.HAFTA  Bu haftaki konumuz "Mezopotamya ve Tufan", bekleriz.Tarih: 6 May...
04/05/2017

Bir Hakikat arayışı olarak MİTOLOJİ SOHBETLERİ 2.HAFTA Bu haftaki konumuz "Mezopotamya ve Tufan", bekleriz.
Tarih: 6 Mayıs 2017 Cumartesi
Saat: 18:00
Adres: Akıncılar Derneği Genel Merkezi İstanbul Caddesi No: 4/4 Kat:2 Ulus / Ankara

Bir hakikat arayışı olarak MİTOLOJİ SOHBETLERİ 29 Nisan Cumartesi Saat:18:00'da Akıncılar Derneği Genel Merkezde başlıyo...
27/04/2017

Bir hakikat arayışı olarak
MİTOLOJİ SOHBETLERİ
29 Nisan Cumartesi Saat:18:00'da Akıncılar Derneği Genel Merkezde başlıyor.

Diriliş Sohbetlerinde bu hafta Eğitimci - Yazar Tarık Sezai Karatepe'den Ömer Muhtar'ı dinleyeceğiz, bekleriz...
21/04/2017

Diriliş Sohbetlerinde bu hafta Eğitimci - Yazar Tarık Sezai Karatepe'den Ömer Muhtar'ı dinleyeceğiz, bekleriz...

Dirilis sohbetleri serisinde bu hafta, Egitimci Yazar Tarik Sezai Karatepe  Hocamizdan Turkiye'de Islami Hareketler konu...
08/04/2017

Dirilis sohbetleri serisinde bu hafta, Egitimci Yazar Tarik Sezai Karatepe Hocamizdan Turkiye'de Islami Hareketler konusunu dinledik. Katılımcı kardeslerimize ve hocamiza teşekkür ederiz.

Address

Ankara

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Akıncı Dergisi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Akıncı Dergisi:

Share