Aram Yayınevi

18/08/2025

İran zindanlarında direnişin sesi, enternasyonal bir devrimcinin mirası ve tarihsel hafızayı yeniden kuran kitaplar… Aram Yayınları’nın Temmuz ayında yayımladığı beş eser, direnişin, düşüncenin ve özgürlüğün izini sürüyor.

Aram Yayınları, Temmuz 2025’te iki güçlü anlatıyı okurla buluşturdu. İran’ın zindanlarında kadın direnişini belgeleyen “Abbasi Lalesinin Altında” ve enternasyonal devrimciliğin sembol isimlerinden Haki Karer’i anlatan “İlk Işık, Kurucu Ateş”, direnişin ve onurun edebi hafızasını tazeliyor.

https://jinnews.net/TUM-HABERLER/content/view/261794

16/08/2025

⏬ABBASİ LALESİNİN ALTINDA/Evin Zindanları

Evin, Qızıl Hisar, Qebristan ve Gevherdeştlerin karanlığında, işkence altında acı çeken, sakatlanan, toplu mezarlara gömülen, yan yana ölümüne direnen binlerce kadının hikayesidir

https://aramyayinevi.com/product/nasrin-parvaz-abbasi-lalesinin-altinda-evin-zindanlari/

11/08/2025

Anı, biyografi, tarih ve politika kategorilerinde beş yeni kitabımız raflarda...

🔽Abbasi Lalesinin Altında/Evin Zindanları

🔽İlk Işık Kurucu Ateş/ Haki Karer

🔽Kürt Mahşeri

🔽Tarih Oluşmanın Zamanıdır

🔽Demokratik Prens

https://aramyayinevi.com/

04/08/2025

“Her şey yaşanmışlık da değil
Yaşamadıklarımız da bizim
Diyalektik doğruysa ve sonsuzsa onlar da bir gün bir yerde yaşanır...”

https://aramyayinevi.com/product/siyar-dersim-nujiyan-munzur-kalbimin-hikayesi/

30/07/2025

"Yazmakla, zulmün hatıraları bitmez ki..."

https://aramyayinevi.com/product/musa-anter-seti-6-kitap/

30/07/2025

Toplumlar canlı varlıklar ise ve her canlı varlık gibi genlere sahipler ise ve yine tarih günümüzde ve biz de tarihin başlangıcında gizliysek ve tarih şimdiyse o zaman tarihi canlı yaşamanın dışında bir seçenek kalmıyor. Bugünü yaşarken geçmiş tarihi çözerek eskiden yapılan hatalara ve yetmezliklere düşmeden geleceğe daha doğru temellerde yürümek mümkündür.
Tarihi irdelerken canlı bir organizma olduğunun bilincinde olarak ve insanlığın ruhsal derinliklerine nüfuz ederek adım adım olup bitenleri anlamak ve anlamlandırmak önemlidir. Çünkü “Tarihsel zemin olarak beş bin yıllık Doğu bilgeliği ve demokratik duruş geleneği yer almaktadır. Bu zemin düşünülmeden evrensel insanlık tarihi yazılamayacağı gibi, günümüzün anlamlı bir değerlendirmesi de yapılamaz. Tarihi evrensel boyutlarda anlamaya çalışmam, şüphesiz bir ilke değeri taşıdığına inandığım evrensel tarih olmadan yerel tarihlerin anlam bulamayacağı görüşüne bağlıdır. En silik toplumların tarihinin bile evrensel tarihin ışığında aydınlatılabileceğine kuşku yoktur.”
Mikro evren denilen insanı doğru temellerde çözdükçe, bu anlama ve anlamlandırma çabası bize kıymetli sonuçlar verecektir. Bu -Tarih’i Canlı Yaşamak- kitap çalışmasında izlenen yol ve yöntem, yukarıda yapılan tespitler ışığında belirlenmiştir.
https://aramyayinevi.com/product/hayri-n-berfin-tarihi-canli-yasamak/

29/07/2025

Kayıplar, direniş ve umutla örülü bir yaşamın tanıklığı… Besê’nin yaşamı, sadece bir genç kızın ve ailesinin mücadele dolu hikâyesi değil; bir halkın yoksullukla, zulümle ve özgürlük arayışıyla yazılmış tarihinin de bir özeti. Bu kitap, bir ailenin göçlerle, çileyle ve dirençle dolu yolculuğunu anlatıyor. Hacire Ana’nın çırpınışları, çocuklarının büyüyen umutları, oğlu ve kızının Binboğalara uzanan serüveni, köklerine ve toprağına özlem duyan bir halkın kimlik ve özgürlük mücadelesiyle iç içe geçiyor.

Ailenin cesur ve umut dolu kızı Besê. Yoksullukla, sürgünle ve baskıyla geçen bir çocukluktan, özgürlük arayışının simgesine dönüşen bir genç kadın. Kendini hem bir halkın direnişinde hem de kendi kaderinin keskin yollarında bulan. Zonê köyünden Adana’nın Dağlıoğlu Mahallesine, oradan Binboğalara uzanan Besê’nin hikâyesi hem kişisel hem de bir ülkenin kanla yazılmış kaderine karşı bir başkaldırıyı resmediyor.

Binboğaların Kızıl Gülü, okurlarını acının ve umudun sularına çekerken, yaşama ve mücadeleye dair güçlü bir çağrı yapıyor. Bu hikâye, unutulmaması gerekenlerin hatırlatıcısı; yaşanmışlığın, direnişin ve özgür bir geleceğe duyulan inancın sesi. Kitapta sadece bir ailenin ve genç kadının çilesine değil, bir halkın acılı geçmişine ve umut dolu geleceğine tanıklık edeceksiniz.

06/07/2025

Gençlik hayalleri ve çelişkilerle dolu bir dünyada başlayan bir kimlik arayışı… Ahmet Bilge, bir üniversite öğrencisinin gözünden bir ülkenin kadim topraklarındaki yaşamı, kültürel çatışmaları ve toplumsal gerçekleri edebi bir ustalıkla ele alıyor. Roman, 1990’ların siyasi ve toplumsal atmosferini, bireysel serüvenlerin iç içe geçtiği bir hikâye örgüsüyle okura sunuyor.

Amed’e üniversite eğitimi almaya gelen Nevzat, memleketinden uzakta yeni bir hayata adım atar. Ancak onu bekleyen yalnızca akademik bir serüven değildir. Bu şehir, sert gerçekleri, köklü gelenekleri ve siyasi çatışmalarıyla Nevzat’ı bambaşka bir anlam yolculuğuna sürükler. Tanıştığı insanlar, karşılaştığı olaylar ve içinde büyüyen sorgulama arzusu, onu kendi geçmişi ve ait olduğu toplumun tarihsel yüküyle de yüzleştirir.

Nevzat’ın hayatı bir yandan yeni dostluklarla renklenirken, öte yandan öğrencilerin ideolojik bölünmeleri, kampüsteki gerilimler ve toplumun derin ayrışmaları onu politik gerçekliklere çeker. Gözlemleriyle, olayların içinde kalmaya çalışırken, aşkın karmaşık doğasına da tanıklık eder. Suna’nın etkileyici varlığı Nevzat’ın dünyasını değiştirirken, kendini tanıma, sevdiklerini ve hayallerini koruma çabasını da içten içe sürdürür.

Roman, okuru bazen otostopla gidilen yolların heyecanına, bazen de kampüs koridorlarında yaşanan çalkantılara taşırken, dostluk, aşk, kimlik ve idealizm kavramlarını derinlemesine sorgulatıyor. Bu arayış içinde Nevzat, hem kendi içsel dünyasına ışık tutmaya çalışır hem de çevresinde şekillenen olayların girdabında savrulur. “Çiçekler Solmadan” yalnızca bir dönemi değil, aynı zamanda insan olmanın evrensel çatışmalarını ve bireysel sancılarını da başarıyla dile getiriyor.

https://aramyayinevi.com/product/ahmet-bilge-cicekler-solmadan/

03/07/2025

Ziman barhilgirên çandan û eyneyeyên nasnameyan in. Baş e, ku qurmên zimanekê tijî peywendiyên dirêjî dîroka mirovatiyêdibin be? Etimolojiya Azadiyê-4/Hevberiyeke Kurdî-Sumerî û Zimanên Samî, ronahiyê li qurmên zimanê kurdî digire, hevkarîgeriya ziman a bi şaristaniya Sûmer û zimanê Samî re vedikole.

Nûman Amed, bi vê berhema xwe ji aliyekê ve xwendevanan vedixwîne cîhana bi efsûn a etîmolojiyê, ji aliyê din ve di heman demê de derfet dide ku gelek hişê xwe yê dîrokî û daneheva xwe ya çandî ji nû ve kifş bike. Di pirtûkê de nîşaneyên di avaniya bêjeya zimanê Kurdî de li ser têkiliya bi mîtolojiya Sûmer, çanda Babil û zimanê Samî re tên destgirtin û danîna holê.

Hûnê di vê rêwîtiya ji zîgguratên Sûmeran dirêjî zimanên roja me ya îro dibe de kifş bikin ku, ziman ne tenê amûreke danûstandinê ye; di heman demê de di tevahiya dîrokê de şahîdê guhertinên civakî û veguhertinên çandî ye jî. Ji xwedaya Bereketê Înana bigire heta mîrateyên zimanî yên di nivîsên pîroz de, wê ev pirtûk we derxe serpêhatiyek etimolojik û çandî.

Etimolojiya Azadiyê, berhemeke ku girêdana ziman a kûr bi azadiyê ve dide nîşan. Ji bo yên dixwazin bikevin nav qurm û rayên kûr ên Kurdî çavkaniyek serlêdanê, ji bo mereqdarên zanista ziman û dîrokê jî rênîşanderek bêhempa ye.

https://aramyayinevi.com/product/numan-amed-etimolojiya-azadiye-4-hevberiyeke-kurdi-sumeri-u-zimanen-sami/

03/07/2025

“Piştî bîst û heft salan lingên min cara ewil bi axê bûn, min gavek avêt… ax nerm bû û min ew bi hemû şênekên xwe rabihart. Min ev rabihîstin jibîr kiribû. Ji dilê nehat ku gavekî din bavêjim. Min tirseke ku weke derziyan di serê tiliyên min re diçû rabihrat û piştre çavên min û çavên axê hatin hev. Ewil çavên min li axê lome kirin ku min bibexşîne. Min ne xwestibû pê lê bikim. Min nexwestibû pê li şînahiya li ser singa wê bilind dibe bikim, ku ji bo min tekane xwezî ye, bêrî ye, xeyal e, hêvî ye… Di çi de li lingên min dîsa hîsnekir li lingên xwe poşman bûm û min paşve gav avêt. Lingên min dîsa gihîstin betonê, ku bi salane pêlêdikim, min tiştek hîs nekir. Heman betonê hişk, heman betonê sar bû. Piştî bîst û heft salan heft gav meşa li hêviya axê bû sedema vê pirtûkê.

Berhemên nivîskaran dişibin zarokan. Belkî… Ger wisa be ev jî zarokeke. Tîp bi tîp, kite bi kite, hevok bi hevok hatiye vehonandin. Bi romandin bi xeyilandin û bi hestên serî lê berdayî. Heft gav bunheft rûpel, heft rûpel bûn heft kêlî, heft kêlî bû heft roj, heft roj bûn heft sal, heft sal bûn heft hal û heft xewn. Geh ez li dora heftan çûm û hatim, geh heft li dora min zivirî ji bo vê jî navê pirtûkê bû HEFT.”

İndirim! Zeynep Kurada – Roje Medya Yaklav – Heft₺ 150,00 Orijinal fiyat: ₺ 150,00.₺ 105,00Şu andaki fiyat: ₺ 105,00. Aram/Helbest Çapa Yekem Gulan 2025 İSBN:9786052931196 Sayfa: 152 Ebat: 135X205 100 adet stokta Medya Yaklav - Heft adet Favori listesine ekleZaten Favori Listeniz...

01/07/2025

28 salên li dû derabeyên zindanan derbas bûne… Di nava vê dîlgirtina dirêj de, bêrîkirina ji bo azadiyê, hêvî û êşa ku bi peyvê tê ziman, vediguhere berhemekê; Zeremya.

Çîrokên Mehmet Yavûz, jiyan, çand, berxwedan û trajediya Gelê Kurd bi hestiyariyeke mezin rave d**e. Ji lûtkeya Çiyayê Mazî heta rihê serhildêr ê Botanê, ji aliyekî bêrîkirina zarokatiyê ji aliyê dinê sirgunî, xizanî û bêedaletî…Jiyanên bi vî rengî hatine xwedîkirin… Zeremya jiyana di dilê kesan de û xalên şikestina civakê bi girêdana kokê ya mirovan tîne gel hevdu.

Zindan ne tenê nava çar dîwaran e. Mehmet Yavûz bi van çîrokên ji nava dîlgirtinekê dawerivîne û hatine, xwîneran vedixwîne şahidiya îro û rabirdûyê. Zeremya pirtûka tiştên nayên jibîrkirin, tiştên nayên ravekirin û ya divê her bê bibîranîn e…

https://aramyayinevi.com/product/mehmet-yavuz-zeremya/