19/05/2025
Sevgili Soğucak TV izleyicileri ve gelecekte bu satırları okuyacak olan dostlarım,
Ben İlyas Armut. Bu sayfayı 14 Nisan 2020 tarihinde, içimden gelen güçlü bir duyguyla kurdum. Amacım netti: köylerden kentlere göç eden insanlarımızın ardından kaybolmaya yüz tutmuş kültürel değerlerimizi, yaşanmışlıklarımızı, hatıralarımızı, halaylarımızı, düğünlerimizi, cenazelerimizi, sofralarımızı, kısacası insanımızın gerçekliğini bir şekilde kayıt altına alabilmekti. Geçmiş ile gelecek arasında bir köprü kurmaktı hayalim. Bir ip, bir halat, bir bağ… Çocuklarımıza, torunlarımıza “bizim oralarda hayat böyleydi” diyebilecekleri bir arşiv bırakmaktı niyetim.
Aradan yıllar geçti. Bugün geriye dönüp baktığımda, bu niyeti büyük ölçüde gerçekleştirebildiğime inanıyorum. Sayfamız zamanla sadece yerel değil, birçok farklı bölgeden insanın ilgisini çekti. Anadolu’nun dört bir yanından, hatta yurt dışından izleyicilerimiz oldu. Yorumlar geldi, mesajlar geldi, destek olanlar oldu. Onlara gönülden teşekkür ediyorum. Çünkü bir işi gönül vererek yapmak kolaydır da, onu takdir eden yürekleri bulmak her zaman kolay olmuyor.
Ama açık konuşmak gerekirse, beni en çok düşündüren, hatta biraz da içimi acıtan bir şey var. Kendi bölgemde, beni bilen, tanıyan, selam verdiğim, belki bir gün aynı sokakta yürüdüğüm, aynı pazarda alışveriş yaptığım insanların çoğundan beklediğim dostane ilgiyi göremedim. Belki ben yanlış tanındım, belki de insanlar görmek istediklerini gördüler, bilmiyorum. Ama maalesef o tanıdık çevreden, yani “bizim buralardan” gelen sevgi oranı, dürüstçe söylemem gerekirse çok düşüktü. %90 gibi bir kesimin bana karşı mesafeli ya da kayıtsız olduğunu hissettim. Halbuki birçok kişiyle bırakın bir dostluğu, bir kahve içimlik bile muhabbetimiz olmamıştı. Ne garip değil mi? Tanımadan sevmemek…
Bu yazıyı kimseye sitem etmek için yazmıyorum. Kimsenin kalbini kırmak gibi bir niyetim yok. Ama yaşadıklarımı, hissettiklerimi olduğu gibi ifade etmek istiyorum. Çünkü içimde büyüyen bir burukluk var ve bu buruklukla yaşamak istemiyorum. Hayat kısa, kimsenin kimseden garantisi yok. Ölüm var, ayrılık var… Ama ben, o yüzde doksanlık kesime içimdeki hakkı helal edemiyorum. İnsan bir gönül bekliyor. Bir selam, bir takdir, bir ‘eline sağlık’ bekliyor.
Ama bu yazıyı okuyan geleceğin güzel insanlarına da bir sözüm var:
Ne olursa olsun iyi olun. Birbirinizi sevin, kollayın, destek olun. Duygularınızı bastırmayın. Seviyorsanız söyleyin, takdir ediyorsanız ifade edin. Kibirden uzak durun. Kimsenin gönlünü kırmayın. Arkanızdan dua eden birinin olması, bin alkıştan daha değerlidir. Birlik olmayı, omuz omuza durmayı, aynı sofraya oturabilmeyi unutmayın. Altı yalan, üstü çıkar olan hiçbir oluşuma yüz vermeyin. Dürüst olun, samimi olun. Çünkü insanlık, dürüstlüğü ve samimiyeti çoktan unuttu.
Ben buradayım. Bir telefon uzağınızda, bir yorum kadar yakında. Belki yalnızım ama içim rahat. Çünkü kötü niyetle değil, sevgiyle çıktım bu yola.
Sevgimle, saygımla,
İlyas Armut
Soğucak TV Kurucusu
• Söz - Müzik | Hacı Çiçek