Sogucak TV

Sogucak TV ✨ Kültür Anlatılır; Soğucak TV’de Yaşatılır ✨

08/12/2025

Eseri seslendiren, yöremizin kıymetli sesi Tacım Yıldız — nam-ı diğer “Tacım Baba” nın — oğlu Ali Yıldız’ın cura’ya dokunan parmaklarından çıkan tınılar, insanın ruhuna işleyen bir yankıya dönüşüyor. Bu ses, dinleyeni adeta Nurhak Dağı’nın eteklerine götürüyor. Rüzgârın otlara dokunuşunu, yayla yaşamının dinginliğini, akşamüstü çocukların neşeyle koşuşturmasını ve yaşlıların çay eşliğinde yaptıkları tatlı muhabbetleri bir bir gözler önüne seriyor. Her nota, geçmişe açılan bir kapı gibi; insanı hem özüne hem de yöresinin sıcaklığına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

Soğucak TV

07/12/2025

Bu güzel türküyü seslendiren: Celal Bayar

Bir dönemin kadın giyimleri ne kadar güzelmiş meğer…
Biz paylaştıkça, nostalji sessizce kapımızı çalıyor;
alıp bizi kırk yıl öncesine götürüyor…

Oyalı yazmalar, pileli etekler, işlemeli yelekler…
Her desen bir hikâye, her renk bir hayat anlatırdı.
Kadınlar süsünü gösteriş için değil,
gönlündeki zarafeti yansıtmak için takardı.

Düğünler başkaydı…
Davul zurna uzaktan duyulunca mahalle ayağa kalkardı.
Avlular dolar taşar,
bakır kazanlarda yemekler kaynar,
genç kızların utangaç gülüşleri,
annelerin duaları birbirine karışırdı.

Bir gelin çıkardı evinden,
arkasında koskoca bir mahalle…
Ağlayan da vardı, gülen de…
Ama herkes bilirdi: O gözyaşı hüzünden değil,
bereketten, umuttan, hayırlı bir ömür dileğindendi.

Şimdi fotoğraflara baktıkça anlıyoruz;
o dönem sadece kıyafetler değil,
kalpler de daha sade, daha temizmiş.

Biz bugün bir paylaşım yapıyoruz,
bir yazma, bir düğün fotoğrafı, bir eski sokak…
Ve nostalji geliyor,
bizi usulca alıp
çocukluğumuza, gençliğimize,
annemizin gülen yüzüne bırakıyor…

Soğucak TV

06/12/2025

Bu güzel türküyü seslendirenler: Gülşen Göymen ve Ahmet Göymen

Alevi İnancında Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in YeriAlevi inancında yolun özü Hak – Muhammed – Ali an...
06/12/2025

Alevi İnancında Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in Yeri

Alevi inancında yolun özü Hak – Muhammed – Ali anlayışıyla ifade edilir. Bu üçleme, yalnızca isimlerden ibaret değil; adaletin, ahlakın, ilmin ve insan olmanın bütünlüğüdür.

Hz. Muhammed, Alevi inancında insanlığa gönderilen son peygamberdir. Onun getirdiği yol; zulme karşı durmayı, mazlumdan yana olmayı, paylaşmayı ve kul hakkı yememeyi emreder. Alevilikte Hz. Muhammed, ahlakın ve merhametin en yüce temsilcisidir.

Hz. Ali, Aleviler için sadece bir halife değil, ilmin kapısı, cesaretin, adaletin ve hakikat yolunun simgesidir. “Ben ilmin şehriyim, Ali de kapısıdır” sözü, onun manevi makamını anlatır. Aleviler için Ali, zalime boyun eğmeyen, haksızlığa susmayan duruşun adıdır.

Hz. Hasan, barışın ve feragatin sembolüdür. Fitne büyümesin, Müslüman kanı dökülmesin diye makamdan vazgeçmesi, Alevi yolunda nefsini değil, toplumu öncelemenin en büyük örneklerinden biridir.

Hz. Hüseyin ise Alevi inancının vicdanıdır. Kerbela’da Yezid’in zulmüne karşı verdiği direniş, sadece bir savaş değil; hak ile batılın, adalet ile zulmün, insanlık ile zalimliğin karşı karşıya gelişidir. Aleviler için Hüseyin, haksızlığa karşı susmamayı, bedeli ne olursa olsun doğruyu savunmayı temsil eder.

Bu yüzden Alevi yolunda;
• Muhammed ahlaktır,
• Ali ilimdir,
• Hasan barıştır,
• Hüseyin direniştir.

Ve bu yolun özü şudur:
“İncinsen de incitme, zulme rıza gösterme, Hak’tan yana ol.”

“Aleviler namaz kılmaz” ifadesi ve Hz. Muhammed – Ehl-i Beyt gerçeği arasında çelişki var mı?

Toplumda sıkça duyulan bir ifade vardır:
“Aleviler namaz kılmaz.”
Buna karşılık da şu soru sorulur:
“Ama Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hasan ve Hüseyin namaz kılıyordu. O zaman burada bir çelişki yok mu?”

Bu soru aslında çok önemli bir noktaya temas eder. Çünkü burada görünen çelişki, bilgi eksikliğinden, genellemeden ve tarihsel sürecin yeterince bilinmemesinden kaynaklanır. Gerçekte ise ortada bir inanç çelişkisi değil, tarihsel, kültürel ve yorum farkı vardır.



1. Alevilik nedir, ne zaman ortaya çıkmıştır?

Öncelikle şunu net bir şekilde ifade etmek gerekir:
• Alevilik, Hz. Ali döneminde “bugünkü haliyle” var olan bir yapı değildir.
• Alevilik, Hz. Ali’ye bağlılık ve Ehl-i Beyt sevgisi ekseninde, başta Orta Asya, Horasan, İran ve Anadolu coğrafyasında yüzyıllar içinde şekillenmiş bir inanç ve yaşam yoludur.
• İçinde:
• Tasavvuf,
• Batıni (içsel) yorum,
• İnsan merkezli ahlak,
• Adalet, mazlumdan yana durma,
• Paylaşma ve gönül birliği
gibi güçlü kavramlar bulunur.

Yani Alevilik, İslam’ın zahiri (görünen) kurallarından çok, batıni (manevi, içsel) yönünü öne çıkaran bir yol olarak gelişmiştir.



2. Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hasan ve Hüseyin namaz kılmış mıdır?

Bu konuda hiçbir şüphe yoktur:
• Hz. Muhammed (sav),
• Hz. Ali,
• Hz. Hasan,
• Hz. Hüseyin

namaz kılmıştır, oruç tutmuştur, zekât vermiştir. Çünkü onlar:
• İslam’ın doğrudan vahiy döneminde yaşamışlardır.
• İbadetler henüz:
• Cem,
• Semah,
• erkân
şeklinde değil; namaz, oruç, hac ve zekât şeklinde uygulanıyordu.

Dolayısıyla:

“Ehl-i Beyt namaz kılmamıştır” demek hem tarihsel hem de itikadi olarak yanlıştır.



3. O halde Aleviler neden 5 vakit namaz kılmaz?

İşte asıl mesele bu noktada başlıyor.

Alevilikte ibadet anlayışı:
• Şekilden çok öz üzerine kuruludur.
• “Eline, diline, beline sahip ol” düsturu, Alevilikte adeta ibadetin özü kabul edilir.
• Aleviler için:
• Kul hakkı yememek,
• Yalan söylememek,
• Zalimden yana olmamak,
• İnsan incitmemek
en ağır ibadet sorumlulukları arasındadır.

Bu nedenle Anadolu Aleviliğinde:
• 5 vakit namaz yerine Cem ibadeti kabul edilir.
• Cem:
• Toplumun bir araya geldiği,
• Dargınlıkların giderildiği,
• Lokmanın paylaşıldığı,
• Semahın dönüldüğü,
• Gönüllerin birlendiği bir ibadet biçimidir.

Bu, “Allah’a ibadet edilmediği” anlamına gelmez.
Sadece ibadet anlayışı farklıdır.



4. “Biz Hz. Ali’nin yolundayız” diyen Aleviler namazı neden farklı yorumluyor?

Bu noktada çok önemli bir ayrım vardır:

Aleviler,

“Biz Hz. Ali’nin yolundayız” derken
onun kıldığı ibadetin şeklinden çok, yaşadığı adalet anlayışını, ahlakını, mazlumdan yana duruşunu, paylaşımını ve insan sevgisini örnek alır.

Hz. Ali:
• Adaletliydi,
• Yoksuldan yanaydı,
• Hakkın karşısında susmuyordu,
• Zalim kim olursa olsun karşısında duruyordu.

Alevilik işte bu “Ali ahlakı”nı merkeze koyar.
Namazın şekli ise tarih içinde tasavvufi bir yoruma bürünerek cem erkânına dönüşmüştür.



5. Gerçek çelişki nereden doğuyor?

Çelişki sanılan şey şuradan doğuyor:
• Bir yanda: 7. yüzyıldaki İslam uygulamaları
• Diğer yanda: 13–15. yüzyıldan itibaren Anadolu’da şekillenen Alevi inanç yapısı

Bunlar aynı tarihsel şartlarda ortaya çıkmış yapılar değildir.
Arada:
• Siyasi baskılar,
• Kerbela faciası,
• Ehl-i Beyt’e yapılan zulümler,
• Alevilerin yüzyıllarca dışlanması ve baskı görmesi
vardır.

Bu süreçte Alevilik:
• Daha içe kapanık,
• Daha sembolik,
• Daha batıni bir inanç yoluna dönüşmüştür.



6. Sonuç: Çelişki mi, farklılık mı?

Net ve açık bir özet yapalım:
• ✅ Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hasan, Hüseyin namaz kılmıştır.
• ✅ Aleviler Hz. Ali’yi, Ehl-i Beyt’i, Kerbela’yı ve İslam’ın öz ahlakını baş tacı eder.
• ❌ “Aleviler namaz kılmaz” ifadesi eksik, genelleyici ve çoğu zaman ötekileştirici bir dildir.
• ✅ Ortada bir iman çelişkisi değil, ibadet biçimi ve yorum farkı vardır.



Son söz

Bu mesele bir “kim daha doğru Müslüman” meselesi değil,
inançların tarih içinde farklı yollarla şekillenmesi meselesidir.

Kimisi Allah’a secdeyle yaklaşır,
kimisi lokma paylaşarak,
kimisi mazlumun yanında durarak…

Önemli olan:
• Kalbi kirletmemek,
• Kul hakkı yememek,
• Adaleti terk etmemek,
• İnsan onurunu incitmemektir.

Açıklama:
Bu yazı, Alevilik üzerine akademik çalışmaların yanı sıra, topluluklarda sözlü olarak aktarılan gelenek ve anlatımlardan derlenmiştir. Amacı, Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in Alevi inancındaki yeri ve ibadet anlayışını doğru bir şekilde aktarmaktır. Farklı görüşlere saygı çerçevesinde paylaşılmıştır.

Yak Hak, Ya Muhammed, Ya Ali, Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin aşkına 🙏Bütün insanlığa sağlık, şifa ve huzur ihsan eyle.Gö...
04/12/2025

Yak Hak, Ya Muhammed, Ya Ali, Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin aşkına 🙏
Bütün insanlığa sağlık, şifa ve huzur ihsan eyle.
Gönülleri sevgi ve aşk ile doldur,
Akılları hikmet ve nur ile aydınlat.
Hastalık ve sıkıntılardan koru onları, nefesleri ferah, yolları aydınlık olsun.
Kalpleri merhamet, kardeşlik ve adalet ile yoğur,
Sevgi bağlarını güçlendir, düşmanlığı söndür.
Dostluğu çoğalt, iyiliği yay, kötülüğü eksilt.
Zorlukta sabır, bollukta şükür, üzüntüde teselli ver.
Gözlerinden sevinç eksik olmasın,
Ellerinden yardım ve bereket aksın.
Toprağı, suyu, göğü, güneşi ve ayı insanlık için daima hayırlı kıl. Ya Hak, Ya Muhammed, Ya Ali, Hz Hasan, Hz Hüseyin aşkına,
Kalplerimizi temizle, ruhlarımızı ferahlat, bedenlerimize şifa ver.

Hü 🌍💛

̈ltürlerarası

04/12/2025

SİNEMİLLİ: GÖÇLE YOĞRULAN, YETENEKLE YÜKSELEN BİR RUH

Sinemilli aşireti, asırlardır göç yollarında yürüyen ama hiçbir zaman köksüz kalmayan bir topluluktur. Bizim tarihimiz, sadece bir yerden bir yere gitmenin değil; kültürü, inancı, sanatı ve emeği de beraberinde taşımanın tarihidir. Dağların eteklerinden ovalara, yaylalardan köylere uzanan bu yolculukta Sinemilli, her zaman üretmiş, her zaman iz bırakmıştır.

Göç, bizim için sadece bir zorunluluk değil; hayata karşı direncin, uyumun ve yeniden başlamanın adıdır. Nerede bir Sinemilli varsa, orada mutlaka bir emek, bir alın teri, bir sanat ve bir duruş vardır. Bizler gittiğimiz yerlere yük değil; aksine bereket, renk ve değer katarız.

Sinemilli insanı her dönemde yaratıcılığıyla, zekâsıyla ve yetenekleriyle kendini göstermiştir. Kimi sazıyla sözünü dile getirmiş, kimi ustalığıyla ekmeğini kazanmış, kimi kalemiyle tarihe iz düşmüştür. Sanatta, ticarette, ilimde, zanaatta ve hayatın her alanında Sinemilli imzasına rastlamak boşuna değildir. Çünkü bu aşiret, sadece hayatta kalmayı değil; değer üretmeyi de bilmiştir.

Bizim kültürümüzde birlik vardır, dayanışma vardır. Düğünümüzde halay halkaları sadece eğlence değildir; omuz omuza durmanın, aynı ritimde yürümenin ifadesidir. Yasımızda yalnız bırakmak yoktur; acı paylaşılır, yük hafifletilir. Soframızda misafir baş köşededir, gönlümüz kapı gibi açıktır. Çünkü Sinemilli olmak, sadece bir soy bağı değil; bir ahlak ve yaşam biçimidir.

Nice zorluklardan geçtik… Yokluk gördük, gurbet gördük, ayrılık gördük. Ama hiçbir zaman kimliğimizi kaybetmedik. Dilimizi, türkümüzü, örfümüzü ve edebimizi nesilden nesle aktardık. Bugün şehirlerde, başka ülkelerde yaşasak da kalbimizin bir yanı hâlâ o eski göç yollarında, o eski toprağın kokusundadır.

Sinemilli, geçmişiyle övünen ama geleceğe de umutla bakan bir topluluktur. Gençlerimiz okuyor, üretiyor, dünyaya açılıyor. Ama nereye giderlerse gitsinler, sırtlarında bir emanet taşırlar: Sinemilli onuru. Bu onur, onları hayatta hep dik tutar.

Biz büyük bir aileyiz… Coğrafyalar değişse de gönül bağımız değişmez. Adımız bazen sessizce anılır, bazen gururla söylenir ama her zaman sağlam bir köke işaret eder.

Sinemilli, göçle yoğrulmuş bir tarih; yetenekle yükselmiş bir toplumdur.
Ve biz, bu hikâyenin hem mirasçıları hem de geleceğiyiz.
Soğucak TV

02/12/2025

Eser & Müzik: Hasan Akgül
Türkü Yorumu / Seslendiren: Ahmet Göymen

01/12/2025

Müzik / Celal Bayar
Veli Kucun
Marıkon Köyü

30/11/2025

🎙️ Âşık Turabi – İncinme Gönül | Açıklama Metni

“İncinme Gönül”, tasavvufun insanı arındıran en sade öğütlerinden biridir…
Bu şiirde Âşık Turabi, insanın dünyada ne yaşarsa yaşasın kalbini bozmamasını, kötülüğe kötülükle karşılık vermemesini öğütler.

Toprak gibi olmayı, ezilsen bile sabırlı kalmayı, insanların sözüne değil Hakk’ın yoluna bakmayı anlatır.
İtibarın değil, istikametin önemli olduğunu söyler.

“Turap ol karış tozlara,
İncinme gönül incinme…”

Bu dizeler; susmanın, sabrın ve gönül temizliğinin ne kadar büyük bir güç olduğunu hatırlatır.

🎼 Söz: Âşık Turabi
🕊️ Tema: Sabır, tevazu, nefis terbiyesi
📜 Gelenek: Alevî–Bektaşî tasavvufu
Seslendirme:
Huriye Ahuzar

İncinme Gönül” türküsünün sözleri ve bestesi Âşık Turabi’ye aittir.
• Âşık Turabi → 19. yüzyılda yaşamış bir halk ozanıdır.

Bazı paylaşımlar bu eseri Pir Sultan Abdal’a atfeder.
• Pir Sultan Abdal → 16. yüzyılda yaşamış, sosyal adalet ve inanç temalı deyişleriyle ünlü bir ozandır.



🎵 Müzik Anlayışı Karşılaştırması

Âşık Turabi:
• Bestelerinde sade, doğrudan ve duygusal melodiler kullanır.
• Halk müziği geleneğine bağlıdır; bozlak ve türkü formu ile sözün anlamını güçlendirir.
• Amaç: Gönül terbiyesi, sabır, tevazu temalarını doğrudan hissettirmek.

Pir Sultan Abdal:
• Bestelerinde genellikle nefes ve deyiş formunu kullanır.
• Sosyal ve dini mesajları toplumun kulaklarına güçlü şekilde ulaştırır.
• Melodilerde daha ritmik ve toplu söyleyiş ön plandadır; amaç: halkı bilinçlendirmek ve dayanışmayı güçlendirmek.

25/11/2025

Address

Elbistan
SOGUCAKKÖYÜ

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Sogucak TV posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Sogucak TV:

Share