Kâinatın her zerresi üzerindeki mutlak mülkiyet, şüphesiz Allah’a aittir. Rabbine kullukta izzet ve şeref bulan, ona kul olmakla beşere ve diğer aciz varlıklara kulluktan kurtulan her mü’min, bu gerçeği kabul eder. Mülkiyet bütünüyle ona ait olmakla birlikte, sonsuz kerem sahibi Rabbimiz kendi mülkünde kullarına da mülkiyet hakkı vermiştir. Bunun ölçülerini de tayin etmiştir. O, nimetin kaynağı ol
duğu gibi, ilmin, hak ve hukukun da kaynağıdır.
İbâdetler, Allah’a kulluğun ifadeleridir. Kalpteki imanın amellerle dışa akseden meyveleridir. Gönül duygularının azalara dökülüşüdür. İfade ettiği mânâ çerçevesinde de son derece değerlidirler. İbadetler, yüceliğini idrak ediştir ve kul olarak ona yöneliştir. Onlar, kulluk şuurunun amele dökülüşüdür; birer kulluk vazifesidir.
İbadetler, aynı zamanda Rabbine yönelen kişiyi manevî kirlerden temizler, onu gönül berraklığına, ahlâk güzelliğine, iç huzuruna ulaştırır. Hayatı dengeli yaşamak, dünyadaki nasibimizi unutmadan bizi nimetlere gark eden ve mülkünde mülkiyet hakkı veren, akıl ve zekâ ile donatan Rabbimizin rızasını kazanmalıyız. Programımızda bu bilgileri bir araya toplamak, kardeşlerimizin hizmetine sunmak; öğrenmelerine, unuttukların yeniden hatırlatıp yaşayış tarzlarına aktarmalarına vesile olabilmek ve WEB TV ekranların da sunulması için, Afakiler projesini hazırlamış bulunmaktayız. Ayda bir önemli konuklar eşliğinde gerçekleşecek program muhteviyası itibariyle ibadetlerimizi, geçmişten anılarımız ve güncel olaylar değerlendirilecektir.