https://www.facebook.com/396773953780415/

Fatsadan Haber, Fatsa (2025)

09/09/2025

Sosyal medya üzerinden düzenli olarak icraatlarını ve faaliyetlerini paylaşan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, sosyal medya paylaşımlarının altına yapılan yorumları dikkate almak yerine engellemeyi tercih etti. OBB bünyesinde bulunan geniş bir kadro ile yapılan basın yayın ve sosyal medya çalışmalarına yorum yapmak sadece başkanı öven, alkış tutan kullanıcılara açık.

Yorum yapması engellenenlerden biri olan Fatsa basınından Kemal Koç, “ben sadece verilen sözü hatırlattım ve sözlerin yerine getirmesi gerektiğini yazdım. Yüzlerce binlerce emeklinin sesi oldum. Emekliye %50 su indirimi söz verdiniz sözünüzü neden tutmadınız diye sordum” diyerek konuya açıklık getirdi.

Saygısızlık etmedim, hakaret etmedim, belden aşağı vurmadım. Sadece net bir soru sordum. Verdiğiniz sözü neden tutmadınız sayın başkan.? Binlerce emekliyi kandırdınız, yalan söylediniz, size olan güvenimizi yitirdiniz. Sorunu çözmek yerine sesimizi kısma yolunu seçtiniz. Hak aramak ne zamandır suç oldu sayın başkan.?

Yerel gazetecilik yapan arkadaşlarım da verilen sözlerin tutulmadığını ve daha bir çok meseleyi biliyor ancak yazamıyorlar. Kendileri OBB’den ilan reklam ücreti adı altında ödemeler alıyorlar. Kesilir endişesiyle haklı olarak aleyhte haber yapamıyorlar. Bende emekli bir basın mensubu olarak yaşananlara kayıtsız kalamadım.

Söz vermek bu kadar kolay olmamalı. Bol keseden atalım, nasıl olsa zamanla unutulur mantığı doğru değil. Söz verdiysen arkasında dağ gibi durulmalıdır. Ayrıca verilen söz yapılamayacak bir iş de değildir. Sadece bir talimata bakar. Öyleyse neden.? Her fırsatta ayete hadis-i şerife başvuranlar bilsinler ki “Söz vermek, borçlanmaktır” diyor peygamberimiz.

Ez cümle verilen sözlerden doğan hakkımızı istiyoruz. Allah’a ve resulüne inancınız varsa sadece alacağımızı istiyoruz. Aksi takdirde Huzur-u Mahşerde tüm emekliler ve sözünü tutmadığınız tüm vatandaşlar olarak iki elimiz yakanızdadır vesselam.

10/07/2025

Tüm veriler ayan beyan ortadayken hala uyguladığı su fiyat tarifesinin makul ölçülerde olduğunu iddia eden OSKİ su fiyatlarında her ay oynama yapıyor. Her ay düzenli olarak değişen fiyatlar karşısında soruyoruz. Su fiyatları kim tarafından nasıl belirleniyor.

Eğer bir komisyon veya encümen kararıyla belirleniyorsa bu fiyatlar her ay neden değişiyor. Ayrıca 1. Kademe tüm illerde 16 m3 iken bizde neden 10 m3. Dilerseniz son 3 ayın fiyat değişimine bir göz atalım.

Mayıs 2025 (1.Kademe) 30.14 TL
Haziran 2025 (1.kademe) 37.60 TL
Temmuz 2025 (1. Kademe) 38.24 TL

Vatandaş olarak her ay değişen fiyatların neden değiştiğini merek ediyoruz. Ya da, bir standardınız yok, kafanıza göre mi takılıyorsunuz?

12/06/2025

Uzun zamandır suda uygulanan fahiş fiyat politikası, tüm uyarı ve eleştirilere rağmen hız kesmeden devam ediyor. Bölgenin en pahalı suyunu veren OSKİ, kendini büyük şehirler arasında kıyas yaparak fiyatı normalleştirmeye çalışıyor. Aynı OBB “Dört mevsim Ordu” sloganıyla Ordunun derelerini anlatıyor.

Eleştirilerin isyan boyutuna geldiği bu günlerde OSKİ, kaşla göz arasında suya yine zam yaptı. 2025 Mart faturasında 30,14 TL olan suyun metreküp fiyatı, 2025 Haziran faturalarına 37,60 TL olarak yansıdı. Ancak küçük bir ayrıntı dikkat çekti. Daha önce 1. Kademe 0-10 metreküpü kapsarken, 0-12 metreküpe çıkarılmış. Eğer 12 metreküpten fazla su kullanırsanız her m3 için zamlı fiyat 56,51 TL. oldu.

Belediyeler devletin hizmet kuruluşlarından biridir ve sunduğu hizmet için kâr amacı gütmez. Gerekirse zarar eder ama vatandaşını mağdur etmez. Görünen o ki OBB asli görevini unutmuş. OBB yetkililerinde gereksiz bir lakaytlık, aşırı bir şımarıklık, kime güvenildiği belli olmayan bir özgüven var. Eğer müdahale edilmez ve önlem alınmazsa OBB’nin geleceği hiç parlak değil.

09/06/2025

Muhalefet adı üzerinde muhalif olacak. Eleştirisini yapacak, kendince seçmenini ikna edecek. İktidar da anti tezini ortaya koyacak. Seçmen ise akıl terazisinde konuyu tartıp tarafını seçecek. İktidar ve muhalefet iftira küfür haricinde her eleştiriye tahammül edecek. Ancak günümüzde bu böyle olmuyor.

Aybastı’da gerçekleşen bir şenlik programında davetlilerden biri olan Enver Yılmaz’ın yaptığı konuşma gündem olmuş. Cumhur İttifakının “Terörsüz Türkiye” projesini eleştirmiş ve Öcalan’a lider denmesinden, şehitlerimizden örnekler vermiş v.s.

Çok normal. Tam da bir muhalefetin yapması gerekeni yapmış. Zaten bu projeyi başlatan MHP Lideri devlet Bahçeli acımasızca eleştirileceğini bilmiyor muydu.? Her kim ne derse desin yeter ki terör bitsin dememiş miydi.?

Bu gibi durumlarda vizyon çok önemli. Sonuç kime kazandırır diye ince bir hesap yapan hiçbir siyasetçi bu eleştirilere cevap vermez. Bırakın konuşsun, neticeyi bekleyip, sonucu göstermek en güzel cevap olur. Aksi taktirde verilen her cevap Enver Yılmaz’a yarar.

Neticede öyle oldu. Enver Yılmaz Aybastı’da istediğini aldı. Attığı oltaya gelen sazanların keyfini çıkarıyor şu an.

Ordu Basın Fatsa Söz Haber Fatsa Yorum Aybastı Haber

04/06/2025

OBB’ye yönelik birtakım iddialar uzun süredir var. Bu iddiaları ortaya atan gazeteci arkadaşları daha sonraki süreçte yağlandıra ballandıra Büyük şehir belediyesine methiyeler düzdüğünü görünce inandırıcılığını kaybetti. Son zamanlardaki iddiaları da ilk önce bu kategoride değerlendirdik doğal olarak.

Böyle bir ortamda her söylenene inanmak doğru olmaz. Ancak somut belgeler, net deliller ortaya konulur bunun üzerinde konuşulur. Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki ortaya atılan iddialar yenilir yutulur cinsten değil. Yine de temkinli olmak lazım derken bu kez de ittifak ortağının millet vekili duruma kayıtsız kalamıyor açıyor ağzını yumuyor gözünü.

Daha önce ittifaka zarar verdiği gerekçesiyle bir milletvekilini partiden ihraç eden ve bu konuda hayli hassas olduğunu bildiğimiz bir genel başkana rağmen OBB’ye laf söylemek cesaret ister. Bu da gösteriyor ki bıçak kemiğe dayanmış. “Onunda rantı vardı alamadı, beton satamadı” gibi basit cümlelerle konu savuşturulamaz.

Yapılan eleştiri ve iddialara yönelik OBB, koca bir sayfa açıklama yapmış. Açıklamada cevap bekleyen onca soru varken, doğrusu budur demek yerine “külliyen yalan iftira” deyip işin içerisinden çıkmış. Olayın mahkemeye taşınacağını da belirtmiş. Doğru olanı da budur. Herkes eteğindeki taşları döksün, mahkeme önünde aklansın. Biz de Ak Partili bir belediyenin yargı önüne aklandığını görelim.

Ayrıca tüm Ak Parti teşkilatları, belediye başkanları, belediye çalışanları o kadar eminler ki, OBB başkanının vizyonundan, Ordu’ya kazandırdıklarından dem vurup, destek mesajları yayınlamışlar açıklamanın altına. Bu tavır da doğru değil. Yarın bu iddiaların bir kısmı da olsa yargı önünde ispatlanırsa ne diyeceksiniz.? Peşin hükümlü olmamak lazım.

Ordu Basın Fatsa Yorum Fatsa Söz Haber

19/05/2025

Son 1-2 yıldır su faturası tutarı tarihte ilk defa elektrik fatura tutarını aştı. Aşmakla da kalmadı aradaki makas giderek açılıyor. Acaba kullanım mı arttı diye bir inceledim, değil.! Yaptığım küçük bir araştırma sonucunda hesap ortaya çıktı.

Hemen komşu illerimizdeki su fiyatlarına bakalım.
GİRESUN Mesken: 1. kademe (0-17 m³) 16,13 TL/m³
TRABZON, l. Kademe Konut 0-15 m3 Arası (l5 m3 dahil) |9,92 TL
RİZE: Mesken suyun metreküp fiyatı, 1. Kademe 0-15 m3 16,46 TL
Gelelim Orduya: 1.kademe (0-10 m3) mesken 30,14 TL

Buradaki küçük ayrıntı dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Diğer illerde 1. Kademe 0-15 m3 kapsarken, OSKİ’nin tarifesinde 0-10 m3 arasını kapsıyor. Vatandaştan ne kadar daha koparabilirim sorusuna çaktırmadan ayar yapılmış.

Ayrıca seçimden önce verilmiş birde söz vardı. Siyasiler vatandaş nasılsa unutur diye bol keseden atarlar. Ancak söz uçar yazı kalır. Sosyal medya hesaplarında yayınlanan post hala dolaşımda. Ancak söz unutuldu.

Hani Emeklilere su fiyatlarında, belediye otobüslerinde, sosyal tesislerde %50 indirim uygulanacaktı.!?

Osman Şahin Fatsa Yorum Fatsa Söz Haber Yön Gazetesi www.yongazetesi.com Ordu Basın FATSA 1 ADIM TV Orducu Ordu Olay Kabataş Son Dakika TV52 Aybastı Haber

18/05/2025

İzzet Gündoğar iki dönem önce yine Aybastı belediye başkanı iken ulusal medyaya haber olmuş ve dikkatleri üzerine çekmişti. Bin yıllık Perşembe yaylası güreş alanının adını değiştirmeye kalkmış, sadece Aybastı halkının değil, duyan herkesin tepkisini almıştı. Hatta Aybastı halkı imza kampanyası bile başlatmıştı.

Verilen isim ünlü bir pehlivanımızın adı olsa belki kimse çıt ses çıkarmayacaktı. Ama tutturdu alanın adı “İdris Naim Şahin” olacak diyordu. Ne yapmaya çalıştığını kimse anlamadı. Tepkiler umurumda değil yapacağım diyordu. Anladık ki sayın başkanın öngörü sorunu vardı. Çünkü siyasette yaşayan birinin adını herhangi bir yere vermek büyük bir tehlikedir.

Daha sonra İdris beyin böyle bir şeyin olmasını arzu etmediğini beyan etmesi ile bu ısrardan vazgeçildi. Peki, o alana o tabela o gün asılmış olsaydı ne kadar kalacaktı sizce? Demem o ki, bir siyasetçi vizyon sahibi olmalı. Fevri hareketlerden kaçınmalı. İyi matematik bilmeli, ya da yanında iyi bir hesap uzmanı bulundurmalı.

Hakkını yemeyelim yakın bir tarihte şoför olarak işe aldığı yeğenini başkan yardımcısı yaptığını duymuştuk. Belki iyi bir hesap uzmanı olduğu için almıştır, neden olmasın?

Galiba sayın başkan basına haber olmayı seviyor. İçeriğinin ne olduğu önemi yok. Yeter ki haber olsun, reklamın iyisi kötüsü olmaz misali. Duyduk ki sayın başkan yine manşetlerde. Gene ne oldu acaba.

Fatsa Yorum Harun Gönay Aybastı Haber Fatsa Söz Haber
Akın ÇİÇEK Medya Fatsa Söz Haber Ordu Basın Kabataş Son Dakika

15/05/2025

Başlığı okuyanların “ne alaka” dediğini duyar gibiyim. Ancak haklı gerekçelerim var. Ordu Büyükşehir olduğundan itibaren merkez ilçe Altınordu, yoğurdun hep kaymağını yedi. Merkez ilçe olmanın avantajı elbette olacak ancak, kantarın topu sanki biraz kaçtı gibi.

Bir önceki dönem OBB Başkanı Sayın Güler 100 sayfanın üzerinde kalınlıkta hayli kaliteli yağlı kuşe kâğıda basılmış rengarenk bir kitap bastırmış. Elimize de ulaştı. İncelediğimizde kitabın 3/2 si Altınordu’ya yapılan hizmetleri anlatıyor. Kalan 18 ilçeyi de birkaç sayfada özetlemiş.

Gerçek öylemi bir de biz bakalım dedik ve sadece birkaç örnek yetti. OBB’nin aş evi olduğunu öğrendik. Nerede? Tabi ki Altınordu’da. Yemek dağıtımının aslan payı Altınordu. OBB’nin sosyal marketi var. Fakire garip gurabaya ücretsiz alışveriş imkânı sunuyor. O da Altınordu’da.

OBB Halk ekmek satışına başladı. Bilin bakalım en çok halk ekmek büfeleri nerede? Tabi ki Altınordu. Bunlara ilave olarak Altınordu Belediyesinin Kent Lokantalarını, Halk Et mağazalarını saymıyorum bile.

Düşündüm de!!, sevgili büyüklerimiz alt gelir seviyesine hitap eden projeleri hep Altınordu ağırlıklı yapıyorsa, demek ki Ordu’nun en fakir ilçesi Altınordu. Öyle ya büyüklerimizden daha iyi mi bileceğiz.

O halde her şeyi devletten beklemeyelim. Diğer 18 ilçe bir olup bir kampanya yapalım. Hasbelkader elimizde ne varsa, az çok demeyelim Altınordu’ya yardım edelim.

Fatsa Yorum Ordu Basın Orducu Yön Gazetesi www.yongazetesi.com Akın ÇİÇEK Medya Murat Kaçak

11/05/2025

Her yıl milyonlarca kişi tarafından kutlanıyor. Ama çok az kişi bu özel günün ardındaki gerçek hikâyeyi biliyor. Maalesef zamanla asıl gayesinde çıkan bu özel gün, emperyalizmin oyuncağı olmuş alışveriş çılgınlığına dönmüştür.

Anneler Günü yaklaşırken her yerden kampanyalar, indirimler, hediye önerileri yağmakta, reklamlar çoğalmakta, mesajlar yağmaktadır.

Anneler Günü nereden başlamış, nereye gelmiş.? Bir göz atalım. Anneler Günü kutlamaları, 1900lerin başında bir kadınla başladı: Anna Jarvis.

Anna, bir öğretmendi. Annesinin vefatı onu derinden etkilemişti. Birlikte yaşamalarına rağmen, onu kaybettikten sonra içini büyük bir pişmanlık sarmıştı. Hayattayken annesinin değerini yeterince bilemediğini, ona sevgisini gerektiği kadar gösteremediğini düşünüyordu.

İki yıl sonra, Mayıs’ın ikinci pazarında—annesinin ölüm yıldönümünde—arkadaşlarını evine çağırdı. Onlara, bu günün “Anneler Günü” olarak her yıl anılmasını önerdi. Fikir hızla yayıldı. Anna, gazetecilere, sivil toplum kuruluşlarına, devlet yetkililerine, dini liderlere ulaştı. Kısa sürede Anneler Günü, Amerika’da resmi bir gün olarak kabul edildi ve ardından tüm dünyaya yayıldı.
Ancak zamanla bu anlamlı gün, tam da Anna’nın istemediği bir şeye dönüştü: ticarileşti.

Pahalı hediyeler, kampanyalar, kartlar ve satışlar… Anna Jarvis buna itiraz etti. Hatta bu ticarileşmeye karşı birçok şirkete dava açtı. Çünkü onun için Anneler Günü, hediyelerle değil, kalpten gelen bir sevgiyle kutlanmalıydı. Parayla değil, zamanla.

Jarvis bu mücadeleyi hayatı boyunca sürdürdü. 84 yaşında hayata veda ettiğinde, Anneler Günü belki dünyanın her yerinde kutlanıyordu ama onun niyet ettiği anlam çoktan gölgede kalmıştı.

10/05/2025

Son birkaç dönemdir siyaset sosyal medyada dönüyor. Siyasi partiler açıklamalarını sosyal medya üzerinden yapıyor, vatandaşın nabzı oradan tutuluyor, artık haber almak için bir gazete almak yerine internete başvuruyor.

Durum böyle olunca siyasiler, muhalefet yapmak için de bu mecrayı kullanıyor. En etkili olanı da algı. Bir olayı olmamışsa da olmuş gibi ortaya atıyorsun, binlerce trole destek mesajı attırıyorsun. Sonra doğru olduğuna kendin de inanıyorsun.

Siyasette her iki mahalle de maalesef bu taktiğe çok sık baş vuruyor. Bu da siyaseti daha da kirletiyor. İnternette bir araştırma yaptığımızda kendini sosyal demokrat ve sol cenahta tanımlayanlar sosyal medyayı çok daha aktif kullanıyor. Bu konuda en zayıf parti Ak Parti.

Buradan anlaşılıyor ki Ak Partililerin %70-80’i sosyal medya kullanmıyor. Bakıyoruz Youtube’da lafı sözü beş para etmez bir yorumcunun 1.5 – 2 Milyon takipçisi var. Kendini Ak Parti ve Tayyip Erdoğan diye parçalayan bir yorumcunun takipçisi 700 – 800 bin. Oysa bu partinin 11 milyon üye sayısı var. Bu da demek oluyor ki Ak Partinin özellikle gençlik kolları iyi çalışmıyor ya da yeterince organize olamıyor.

Benim tespitim şudur ki siyasetin referans aldığı X kullanıcısı sonuca etki edecek kadar yüksek oranda değil. Sosyal demokrat arkadaşlarımızın da yanıldığı nokta burası. Trent Topik olunca zannediyorlar ki bu iş tamam. Sonra yine bir seçim sabahı Kayahan’dan bir şarkı. “Yine bana hüsran, yine bana hasret var, yine bana esmer günler düştü eyvah”

08/05/2025

Tv8’in fenomen yarışması Survivor’da artık son haftalara gelindi. Elenmeyerek yarışmada kalabilen birkaç kişiden biri Kumru’lu Sevgi İme oldu. Sevgi güçlü fiziği yarışmadaki başarılı performansıyla göz dolduruyor.

07/05/2025

MHP lideri Devlet Bahçeli öyle büyük bir risk aldı ki, topyekün muhalefetin üzerine geleceğini ve hatta parti tabanının bile tepkisini alacağını bile bile “Öcalan gelsin, ön şartsız, PKK’yı lağvettiğini söylesin silahlarını teslim etsin” dedi. İlk gün kimse Kulaklarına inanamadı.

Bu çıkışı yapmak, her siyaset adamının söylemeye cesaret edebileceği bir şey değildi. Başarısızlık halinde siyaseten dibe vurmak demek, yani intihar demekti.

Bu tarihi çıkışla ne oldu.? Muhalefet için üzerinde tepinmeye müsait geniş bir alan verdi. MHP’den ayrılıp kurulan partilere gün doğdu. Milliyetçi muhafazakâr seçmene karşı ellerine güçlü bir argüman geçti. Şehit ailelerini, milliyetçi tabanı ikna etmek daha da kolaylaştı. Yani Bahçeli, alın tepe tepe kullanın dercesine ellerine büyük bir koz vermiş oldu.

Baktığımızda meselenin başarılı olma ihtimali yüksek gibi görünüyor. Amerika da dahil her kesim olumlu bakıyor. Bir tek Kandil direniyor, onlarda rahatını bozmak istemiyor, her noktadan para geliyor. Emirlerinde dava uğruna savaştığını zanneden bir sürü gariban var. Bıraksa silahı sonra ne yapacak. “Öcalan gelsin, toplantıya kendisi başkanlık etsin” dayatması yapıyor.

Kim ne derse desin, eğer bu mesele PKK’nın silah bırakmasıyla sonlanır, “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşılırsa, Devlet Bahçeli’de tarihe geçer. “Önce ülkem ve milletim, sonra ben” sözünün gereğini yapmış olur. Ancak süreç tam tersine işlerse o zaman akıbet ne olur kestiremiyorum.

Fatsadan Haber

09/09/2025

10/07/2025

12/06/2025

09/06/2025

04/06/2025

19/05/2025

18/05/2025

15/05/2025

11/05/2025

10/05/2025

08/05/2025

07/05/2025

Address

Telephone

Website

Alerts

Contact The Business

Shortcuts

Share

Category