28/02/2025
28.02.2025 Tarihli Yazım
(Facebook şikayet üzerine hesabım doldurulacakmış bu yazım üzerine buyrun burdayım.) 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
18 Nisan 1999 seçimleri öncesi Türk siyasi hayatı toplum mühendislerince yeniden dizayn edilmek istendi. Önce dışarıdan destekli Ecevit hükümetine terörist başı Öcalan, ABD/İsrail tarafından işi bitince 15 Şubat 1999 günü idam edilmemek şartıyla teslim edildi.
ABD ve İsrail kendisini yıllardır “TC” dediği Türkiye’ye teslim edince korkudan ödü patlayan terörist başı Öcalan, daha uçakta iken “Türkiye Cumhuriyeti devleti ile her türlü iş birliğini yapmaya hazırım” demişti. Sorgusunda sonra bülbül gibi şakıyarak örgüt ile ilgili birçok şeyi itiraf etmiş “Ben taşeronum, PKK’yı bütün istihbarat servisleri kullandı.” demiştir. Öcalan dış güçlerle, yabancı istihbarat servisleriyle ilişkilerini de anlatmış, örgütün kanlı eylemlerini tek tek sıralamış “pişmanım” demiştir. Sorgusunda, “Türk devletine hizmet etmeye hazırım yeter ki beni asmayın” diyen terörist başı, uluslararası güçlerin devreye girmesiyle idam edilmekten kurtarılmıştı.
Öcalan’ın İdam edilmemesi isteniyor du.
İdam edilmemesi şartıyla, Öcalan’ın yakalanmasına yardımcı olunmustu.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit yıllar sonra “Bize niye Apo'yu verdiler onu hala ben de bilemiyorum. Amerikalılar neden verdi hala anlamaya çalışıyorum” derken, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise “Apo’yu biz yakalamadık. ABD yakaladı ve Türkiye’ye teslim etti” diyordu.
PKK çevreleri de, liderlerinin İdam edilmemesi kaydıyla teslim edildiğini her yerde açıkça söylüyorlardı. Apo’nun idamına karşı olan ABD, AB ve İsrail, “İmralı da yatsın yarın o bize orda da lazım olacak” diyordu. Bugün ülkemizde ve Ortadoğu da yaşananlar. Küresel güçlerin maşası Öcalan ve piyonları PKK üzerinden yıllar öncesinden nasıl hesaplar yaptıklarını göstermektedir.
Küresel diktatör ABD, terör rejimi İsrail ve Haçlı zihniyetli Avrupa Birliği, Öcalan’ın tahliye edilmesini, PKK’nın yasallaşmasını, güneydoğuda özerklik ilan edilmesini ve Kürtçenin de resmi dil olarak kabul edilmesini istiyordu. Küresel güçler, İmralı ve kandil ile müzakerelerin devamını Öcalan’ın “baş müzakereci” olarak masaya oturmasını istiyorlar, savunuyorlar. ABD ve diğer emperyalist güçler PKK ve Öcalan’ı istedikleri gibi kullanmaya devam ediyorlar.
“Bir milliyetçi olarak çok ağırıma gidiyor; ama Türkiye’nin iktidarlarının biraz dışarıda kurgulandığı ve içeride de uygulamaya sokulduğu kanaati artık iyice hasıl oldu.
Maalesef dış odakların içerideki etkileri çok fazla ve bir takım dış projeler, konjonktürel olarak dış sorunlar içerideki siyaseti belirleyecek duruma geliyor.
PKK’nın siyasallaştırılma sürecine sokulması, Kuzey Irak’ta Barzani, Talabani’nin rahatlatılması ve bunun için PKK’nın siyasallaştırılma sürecine sokulması gerekiyor.
Bu gün bu yazdıklarım ile "Su uyur Düşman uymuz" sözü ile altını çiziyorum.
Yıllar öncesinde bugünler için hazırlanan ve anlatılan her bir hikayenin gerçeğe dönüştüğünü görüyoruz.
40 yıl' da: 14.600 günde 14.902 şehidimizin kanı hala toprakta iken , şehidi şuhedayı, sağımda ki solumdaki Gazimizi mahzun bırakılıyorlar.
Evinde Evladının odasını Zindan edenler; Anneler , Babalar evlatlarını gencecik toprağa vermiş ve hasreti ile yanmasına rağmen vakur duruşundan bir nebze taviz vermemiş VATAN SAĞOLSUN demiş bağrına taş basarken , Şehit odalarını zindan , Gerçek Zindanda olan gözünün 1 damla yaşına bakılmayacak Sahibi Belli İt ve itlerini yarın serbest bırakılması durumunda Tarih sizi Affetmeyecek.
Yüce Türk milleti, Şehit şuhedalar, Anneler , Babalar, Evlatları sizleri affetmeyecek.
Bizler Hz. Peygamberin yolunda , Hüdanın emrettiği üzere müjdelenen Türk Milleti Tarih boyunca hiçbir düşmanından medet ummamış hiçbir düşmanı da elçi olarak kullanmamıştır.
KILIÇ HAKKI BİZİMDİR BİZİM OLAN Hüdaya hizmettir.Hak yolunda tevazu ve kudreti ile Hakkın hizmetkârı olarak istikameti Kızılelma olan bir milletin de bizlerin safı da bellidir.
Kırk yıl unutturulan özgürlük şimdi seslendiriliyor ise Theodor Herzl'in dediği söz ile
"Ben bugün burada Yahudi Devleti'ni kurdum, ancak bunu yüksek sesle söylersem bütün dünya güler. Fakat beş sene içinde ya da elli sene sonra bunu herkes böyle bilecektir." demiştir. O gün gerçeğe dönüşeceği gündür diyenler.
Bugün yüksek sesle söylenecekler ile çığ gibi büyüyecek tepkileri şimdi şark kurnazlığı ile barış şarkıları söylemeye çalışanlara sözümüz şudur.
Alparslan Türkeş 'in dediği gibi
MEVZU VATANSA HEPİMİZ ÖLÜRÜZ.
MEVZUNUZ MAKAMSA...... PEKİ SİZ !!!
Artık bu Tiyatro Kara Borsaya Düşmüştür.
Vesselam
çıkar
Ali İhsan Aydınlık