13/09/2025
Posted • 🎬 Sinna Mann (Öfkeli Adam) – 2009 yılında gösterime giren, Anita Killi’nin yönettiği ve Gro Dahle & Svein Nyhus’un kitabından uyarlanan 20 dakikalık Norveç yapımı kısa animasyon. Annecy dahil birçok festivalde ödül alan film, aile içi şiddeti küçük bir çocuğun gözünden anlatıyor.
Kadına yönelik şiddet, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda derin psikolojik yaralar açar. En görünmez mağdurlar ise çocuklardır. Anneye yönelen şiddete tanık olmak, çocuğun ruh dünyasında telafisi zor travmalar bırakır. Çocuk, hem korku hem çaresizlik yaşar; ileride güven duygusunu yitirir, sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanır.
📊 Türkiye’de yapılan araştırmalar, her 10 kadından en az 4’ünün hayatının bir döneminde aile içi şiddete maruz kaldığını göstermektedir. Bu oran, yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir yara olduğunun kanıtıdır. Evdeki şiddet, sadece kadınları değil, aynı zamanda çocukları ve dolayısıyla toplumun geleceğini yaralar.
Aile içi şiddet ortamında büyüyen çocukların psikolojisi ciddi şekilde zedelenir. Araştırmalara göre bu çocuklarda:
Yoğun kaygı ve korku bozuklukları,
Alt ıslatma, kabuslar, uyku bozuklukları,
Depresyon ve özgüven eksikliği,
Saldırgan davranışlar veya aşırı içe kapanma,
İlerleyen yaşlarda şiddeti normalleştirme
gibi sorunlar çok daha sık görülür.
Çocuğun güven duygusu sarsıldığında, dünyaya bakışı değişir. En güvenli alanı olması gereken evde şiddete tanık olan çocuk, ileride sağlıklı aile ilişkileri kurmakta zorlanır. Şiddet yalnızca şiddet göreni değil, tanık olanı da yaralar.
Sevgiyle büyümesi gereken bir çocuğun zihni, korkuyla büyüdüğünde toplumsal yaralar daha da derinleşir. Bu yüzden kadına şiddetle mücadele, aynı zamanda çocukları ve geleceğimizi korumaktır.
Sessizlik şiddetin en büyük destekçisidir. Ses çıkarmak, farkındalık yaratmak ve dayanışmak ise ilk adımdır.
Eğer siz ya da tanıdığınız biri şiddete maruz kalıyorsa ALO 183 Sosyal Destek Hattı’nı ücretsiz arayarak yardım alabilirsiniz.