Uğur Gencer

Uğur Gencer Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Uğur Gencer, Media, Gebze.

Faturası Kesilenler, Kesilmeyenler ve Gerçek SorumlularDilovası’nda yaşanan o korkunç kozmetik fabrikası yangınında altı...
11/11/2025

Faturası Kesilenler, Kesilmeyenler ve Gerçek Sorumlular
Dilovası’nda yaşanan o korkunç kozmetik fabrikası yangınında altı insanımız yaşamını yitirdi, yaralılar var. Hepimizin içini yakan, acı bir tablo...
Olayın hemen ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı harekete geçti. Soruşturmanın selameti gerekçesiyle SGK Kocaeli İl Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, İŞKUR İl Müdürü, SGK Gebze Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü ve bir İŞKUR personeli olmak üzere toplam yedi kamu görevlisi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı.
Bu adım, hiç kuşkusuz önemli. Devlet, “Soruşturmanın önünü açıyorum” diyor. Ancak kamuoyunun asıl merak ettiği soru şu: Bu kadar mı?
Çünkü ortada sadece bir yangın değil, iddialara göre zincirleme bir ihmal tablosu var.
Parfüm deposu olarak faaliyet gösteren işletmede, güvenlik önlemlerinin yeterli olup olmadığı sorgulanıyor. İş güvenliği, yangın merdiveni, ruhsat süreci…
Kısacası denetimlerin kimler tarafından, hangi şartlarda yapıldığı tartışılıyor.
Peki, bu iş yerinin ruhsatını kim verdi?
Denetimleri kim yaptı, kim onayladı?
Yangın güvenliği belgelerini kim imzaladı?
Eğer bu soruların cevaplarında eksiklik varsa, sorumluluk sadece SGK veya İŞKUR yöneticilerinde mi bitiyor?
Kamu kurumları açısından “ilk” adımlar atıldı. Fakat bu, olayın tüm yönleriyle aydınlatıldığı anlamına gelmiyor. Araştırma sürüyor; içinde yapı güvenliği, iş güvenliği, denetim süreçleri ve belki de yıllardır süregelen denetim zaafları var.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yaşanan facianın ilk “idari faturasını” kesti. Ama hâlâ “faturası kesilmeyenler” var.
O faturanın kime çıkacağı, kimin hangi ihmaliyle altı canın hayatına mal olduğu, önümüzdeki süreçte ortaya çıkacak.
Bana sorarsanız, bu noktada “İŞKUR Müdürü kimdi?” tartışması ikincil bir konu.
Asıl mesele, sistemin nerede tıkandığı. Çünkü biz bu ülkede her felaketin ardından aynı cümleyi duymaktan bıktık: “Soruşturma başlatıldı.”
Evet, başlatılıyor. Ama çoğu zaman orada kalıyor.
Bu kez farklı olsun.
Gerçek sorumlular, sadece unvan taşıyanlar değil; denetlemesi, imzalaması, kontrol etmesi gereken herkes tek tek ortaya çıkarılsın.
Kimseye haksızlık edilmesin ama kimse de korunmasın.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Ve son bir not…
Bu ülkede bazen bir telefonla değişen kararların gölgesinde, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali bir bürokrasi gerçeği var.
Bu kez umalım ki, ne siyasi baskı ne de koltuk kaygısı devreye girsin.
Sadece adalet konuşsun.
Kalın sağlıcakla.

Dilovası’nda yaşanan o korkunç kozmetik fabrikası yangınında altı insanımız yaşamını yitirdi, yaralılar var. Hepimizin içini yakan, acı bir tablo...

Faturası Kesilenler, Kesilmeyenler ve Gerçek SorumlularDilovası’nda yaşanan o korkunç kozmetik fabrikası yangınında altı...
11/11/2025

Faturası Kesilenler, Kesilmeyenler ve Gerçek Sorumlular
Dilovası’nda yaşanan o korkunç kozmetik fabrikası yangınında altı insanımız yaşamını yitirdi, yaralılar var. Hepimizin içini yakan, acı bir tablo...
Olayın hemen ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı harekete geçti. Soruşturmanın selameti gerekçesiyle SGK Kocaeli İl Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, İŞKUR İl Müdürü, SGK Gebze Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü ve bir İŞKUR personeli olmak üzere toplam yedi kamu görevlisi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı.
Bu adım, hiç kuşkusuz önemli. Devlet, “Soruşturmanın önünü açıyorum” diyor. Ancak kamuoyunun asıl merak ettiği soru şu: Bu kadar mı?
Çünkü ortada sadece bir yangın değil, iddialara göre zincirleme bir ihmal tablosu var.
Parfüm deposu olarak faaliyet gösteren işletmede, güvenlik önlemlerinin yeterli olup olmadığı sorgulanıyor. İş güvenliği, yangın merdiveni, ruhsat süreci…
Kısacası denetimlerin kimler tarafından, hangi şartlarda yapıldığı tartışılıyor.
Peki, bu iş yerinin ruhsatını kim verdi?
Denetimleri kim yaptı, kim onayladı?
Yangın güvenliği belgelerini kim imzaladı?
Eğer bu soruların cevaplarında eksiklik varsa, sorumluluk sadece SGK veya İŞKUR yöneticilerinde mi bitiyor?
Kamu kurumları açısından “ilk” adımlar atıldı. Fakat bu, olayın tüm yönleriyle aydınlatıldığı anlamına gelmiyor. Araştırma sürüyor; içinde yapı güvenliği, iş güvenliği, denetim süreçleri ve belki de yıllardır süregelen denetim zaafları var.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yaşanan facianın ilk “idari faturasını” kesti. Ama hâlâ “faturası kesilmeyenler” var.
O faturanın kime çıkacağı, kimin hangi ihmaliyle altı canın hayatına mal olduğu, önümüzdeki süreçte ortaya çıkacak.
Bana sorarsanız, bu noktada “İŞKUR Müdürü kimdi?” tartışması ikincil bir konu.
Asıl mesele, sistemin nerede tıkandığı. Çünkü biz bu ülkede her felaketin ardından aynı cümleyi duymaktan bıktık: “Soruşturma başlatıldı.”
Evet, başlatılıyor. Ama çoğu zaman orada kalıyor.
Bu kez farklı olsun.
Gerçek sorumlular, sadece unvan taşıyanlar değil; denetlemesi, imzalaması, kontrol etmesi gereken herkes tek tek ortaya çıkarılsın.
Kimseye haksızlık edilmesin ama kimse de korunmasın.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Ve son bir not…
Bu ülkede bazen bir telefonla değişen kararların gölgesinde, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali bir bürokrasi gerçeği var.
Bu kez umalım ki, ne siyasi baskı ne de koltuk kaygısı devreye girsin.
Sadece adalet konuşsun.
Kalın sağlıcakla.

Dilovası’nda yaşanan o korkunç kozmetik fabrikası yangınında altı insanımız yaşamını yitirdi, yaralılar var. Hepimizin içini yakan, acı bir tablo...

Gebze’yi Sağlama Aldık DemeyinBu cümle, enkazın üstüne örtülen bir halı gibi. Gerçekleri gizlemeye yetmiyor.Sağlamlık sa...
05/11/2025

Gebze’yi Sağlama Aldık Demeyin
Bu cümle, enkazın üstüne örtülen bir halı gibi. Gerçekleri gizlemeye yetmiyor.
Sağlamlık sadece kolon testiyle ölçülmez. Sağlamlık, bir binanın ayakta kalması değil; bir toplumun güvenle yaşamasıdır.
Gebze’de hâlâ riskli yapılar var. Hâlâ zemini analiz edilmemiş bölgeler, hâlâ “idare eder” denilen binalar var.
Birkaç sokakta yapılan güçlendirme çalışmasıyla “sağlam” olunmaz.
Gerçek sağlamlık, şeffaflıkla olur. Gerçek sağlamlık, halkın her sabah evinden çıkarken “bugün de hayattayım” diye düşünmemesiyle olur.
“Sağlama aldık” demek kolay. Ama biz artık kolay cümleler değil, zor gerçekleri duymak istiyoruz.
Çünkü bu şehirde yaşamak artık bir güvenlik testi değil; bir hayatta kalma mücadelesi.
Belki “geleceğe güvenle bakmak” lafını artık kimse saf samimiyetle söylemiyor. Çünkü güvenlik, “müjde” değil; yükümlülük olmalıydı.
Ama kime yükümlülük?
Elbette, ilgili kurumların açıklamaları sonrasında belli olacaktır.
Can güvenliği olmadan hiçbir şeyin anlamı yok. Gerisi sadece makyaj.
Ve bu makyaj, ilk sarsıntıda dökülüyor.
Unutmayın: Bir can yoksa, “yapı” ne kadar yeni olursa olsun sadece bir istatistikten ibarettir.
Gebze’deki enkaz, betonun değil; sorumluluğun altına gömüldü.
Ve biz hâlâ sadece “geçmiş olsun” diyerek çıkamıyoruz.
Bu yüzden ses çıkarmak zorundayız.
Hatta yapılan ölçümler sadece tek mahallede değil, her mahallede yapılmalıdır.
Darıca’da gaz, Gebze’de enkaz: Bu topraklarda yaşamak cesaret işi.
Allah’tan gelene kapımız açık; ancak kullardan kaynaklı gevşeklikler yüzünden meydana gelebilecek felaketlerden Rabbim hepimizi korusun.
Kendime ait bir söz bırakıyorum:
"Kendine vazife çıkaranların çoğunun perde arkasında bir menfaat gizlidir. Görev değil, çıkar peşindedirler; sorumluluk değil, görünürlük ararlar.
Birileri elini taşın altına koyar; birileri şekil olsun diye telefonunu masaya koyar."

Kalın sağlıcakla.

Bu cümle, enkazın üstüne örtülen bir halı gibi. Gerçekleri gizlemeye yetmiyor. Sağlamlık sadece kolon testiyle ölçülmez. Sağlamlık, bir binanın ayakta kalması değil; bir toplumun güvenle yaşamasıdır.

Darıca’da Yine Doğalgaz Patlaması! Vatandaş Endişeli
03/11/2025

Darıca’da Yine Doğalgaz Patlaması! Vatandaş Endişeli

Darıca ilçesinde bir kez daha doğalgaz patlaması meydana geldi. Emek Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi üzerinde sürdürülen altyapı çalışmaları sırasında Palgaz’a ait doğalgaz hattında yaşanan patlama, bölgede kısa süreli paniğe yol açtı. Şans eseri olayda can veya mal ...

"Gereği Yapıldı": Artık Sadece Bir Cümle DeğilBazen tek bir cümle, sayfalarca açıklamaya bedeldir. Özellikle cümlebir ba...
16/10/2025

"Gereği Yapıldı": Artık Sadece Bir Cümle Değil
Bazen tek bir cümle, sayfalarca açıklamaya bedeldir. Özellikle cümle
bir bakanlıktan geliyorsa:
“Gereği yapıldı.”
Basit gibi görünür ama arkasında devlet ciddiyeti, kurumsal refleks ve vatandaş lehine işleyen bir mekanizma vardır. Son zamanlarda bazı bakanlıkların olaylara hızlı ve kararlı şekilde müdahale etmesi, toplumsal güveni yeniden inşa ediyor.
Bir okulda şiddet varsa MEB devrede. Sağlıkta ihmal yaşanırsa Sağlık
Bakanlığı açıklama yapıyor. Polis-vatandaş arasında gerginlik mi
çıktı? İçişleri Bakanlığı inceliyor, sonuçlandırıyor. Ve son cümle hep aynı: “Gereği yapılmıştır.”
Bu yaklaşım sadece bir duruş değil, aynı zamanda kamu vicdanına verilen bir teminattır. Elbette bu ifadenin içinin dolu olması şart.
Aksi hâlde güven değil, kuşku üretir. Ancak şeffaf, kararlı veadaletli uygulamalarla bu anlayış güç kazanır.
İşte şimdi bu yaklaşım bir adım ileri taşınıyor.
İçişleri Bakanlığı, “Gereği Yapıldı” adını verdiği bir mobil uygulama ile suç ve kural dışı davranışların anında bildirilebilmesini
sağlıyor. E-Devlet girişli sistemde vatandaşlar, asayiş ve trafik olmak üzere iki ana başlıkta, fotoğraf ve video ile ihbarda bulunabilecek. Kimlikler gizli kalacak, görüntüler doğrudan bakanlığa ulaşacak ve gereği yapılacak.
Bakan Ali Yerlikaya’nın mesajı net: “Devlet işini yapıyor, kolluk görevini yerine getiriyor. Milletimiz de bunu bilsin istiyoruz.”
Benim anladığım şu: Kolluk görevini yapıyor, şimdi vatandaş da sürece dahil ediliyor. Bu uygulama sadece suçla mücadele değil, aynı zamanda kamu güvenliği açısından yeni bir dönemin habercisi.
“Gereği yapıldı” artık sadece bir ifade değil; bir sistemin, bir zihniyetin ve belki de yeni bir devlet-yurttaş iletişiminin adı olacak.
"Bir kural, bir yasa varsa; kralı da kraliçesi de buna uyacak. Aksi hâlde, cezasına katlanacak."
Kalın sağlıcakla,

Basit gibi görünür ama arkasında devlet ciddiyeti, kurumsal refleks ve vatandaş lehine işleyen bir mekanizma vardır. Son zamanlarda bazı bakanlıkların olaylara hızlı ve kararlı şekilde müdahale etmesi, toplumsal güveni yeniden inşa ediyor.

"Gereği Yapıldı": Artık Sadece Bir Cümle DeğilBazen tek bir cümle, sayfalarca açıklamaya bedeldir. Özellikle cümlebir ba...
16/10/2025

"Gereği Yapıldı": Artık Sadece Bir Cümle Değil
Bazen tek bir cümle, sayfalarca açıklamaya bedeldir. Özellikle cümle
bir bakanlıktan geliyorsa:
“Gereği yapıldı.”
Basit gibi görünür ama arkasında devlet ciddiyeti, kurumsal refleks ve vatandaş lehine işleyen bir mekanizma vardır. Son zamanlarda bazı bakanlıkların olaylara hızlı ve kararlı şekilde müdahale etmesi, toplumsal güveni yeniden inşa ediyor.
Bir okulda şiddet varsa MEB devrede. Sağlıkta ihmal yaşanırsa Sağlık
Bakanlığı açıklama yapıyor. Polis-vatandaş arasında gerginlik mi
çıktı? İçişleri Bakanlığı inceliyor, sonuçlandırıyor. Ve son cümle hep aynı: “Gereği yapılmıştır.”
Bu yaklaşım sadece bir duruş değil, aynı zamanda kamu vicdanına verilen bir teminattır. Elbette bu ifadenin içinin dolu olması şart.
Aksi hâlde güven değil, kuşku üretir. Ancak şeffaf, kararlı veadaletli uygulamalarla bu anlayış güç kazanır.
İşte şimdi bu yaklaşım bir adım ileri taşınıyor.
İçişleri Bakanlığı, “Gereği Yapıldı” adını verdiği bir mobil uygulama ile suç ve kural dışı davranışların anında bildirilebilmesini
sağlıyor. E-Devlet girişli sistemde vatandaşlar, asayiş ve trafik olmak üzere iki ana başlıkta, fotoğraf ve video ile ihbarda bulunabilecek. Kimlikler gizli kalacak, görüntüler doğrudan bakanlığa ulaşacak ve gereği yapılacak.
Bakan Ali Yerlikaya’nın mesajı net: “Devlet işini yapıyor, kolluk görevini yerine getiriyor. Milletimiz de bunu bilsin istiyoruz.”
Benim anladığım şu: Kolluk görevini yapıyor, şimdi vatandaş da sürece dahil ediliyor. Bu uygulama sadece suçla mücadele değil, aynı zamanda kamu güvenliği açısından yeni bir dönemin habercisi.
“Gereği yapıldı” artık sadece bir ifade değil; bir sistemin, bir zihniyetin ve belki de yeni bir devlet-yurttaş iletişiminin adı olacak.
"Bir kural, bir yasa varsa; kralı da kraliçesi de buna uyacak. Aksi hâlde, cezasına katlanacak."
Kalın sağlıcakla,

'Gereği yapıldı'! Artık sadece bir cümle değil

Güçlü Gibi Poz Verenler, Güçlülerin Gölgesinde Yaşar!Podyumlar artık sadece moda dünyasına ait değil. Hayatın her alanı ...
08/10/2025

Güçlü Gibi Poz Verenler, Güçlülerin Gölgesinde Yaşar!
Podyumlar artık sadece moda dünyasına ait değil.
Hayatın her alanı bir gösteri sahnesine dönüştü.
Ünlü olmak bir amaç değil, bir araç haline geldi.
Ekranlarda şahlanmak, görünürlükle güç kazanmak demek oldu.
Sosyal medyada zengin ve güçlü görünmek, gerçek zenginlikten daha değerli sayılıyor.
Peki, kim sayıyor?
Elbette kendi denginde olanlar.
Aynı sahnenin oyuncuları birbirini alkışlıyor.
Modern zamanların sahnesinde görünmek, var olmaktan daha önemli hale geldi.
Eskiden insanlar kim olduklarını anlatmak için konuşurdu; şimdi kim olmak istediklerini göstermek için poz veriyorlar.
Gerçeklik, filtrelerin ardına saklanıyor.
Başarı takipçi sayısıyla, mutluluk gösterişli yaşam kareleriyle ölçülüyor.
Hayat bir gösteri; bizse sahici olmaktan çok, sahnede kalmaya çalışıyoruz.
Siyasete girmek, bir dernekte görünmek, bir oluşumun parçası olmak...
Bunlar özünde topluma katkı sunmak, fikir üretmek, dayanışma kurmak içindir.
Ama “desinler diye” yapıldığında anlamını yitiriyor.
Görünür olmak, etkili olmak değildir.
Kalabalıkta olmak, güçlü olmak değildir.
Güç, kalabalıkta kaybolmak değil; kalabalığa yön verebilmektir.
Güçlüyle yan yana poz vermek, güçlü olmak sanılıyor.
Oysa gerçek iş bitirici, rüzgârın yönüne göre savrulan değil; rüzgârı değiştiren kişidir.
Güç, pozla değil; fikirle, duruşla, samimiyetle inşa edilir.
Bu çağda maskesiz kalmak cesaret ister.
Ama unutmayalım: maskeler düşer, öz kalır.
Güçlünün yanında görünmek, iş bitiricilik değil; sadece rüzgârın yönüne göre savrulmak demektir.
Gerçek iş bitirici, rüzgârı değiştiren kişidir.
Güç, kalabalıkta kaybolmak değil; kalabalığa yön verebilmektir.
Ama biz, yön vermek yerine görünmeyi seçtik.
Çünkü görünmek, zahmetsiz bir iktidar yanılsaması sunar.
Ve en nihayetinde:
Olduğu gibi görünmemek, yani samimiyetten uzaklaşmak, maskelerle yaşamak...
Bu, çapsızların işidir.
Çünkü sahici olmak bedel ister.
Görünmek ise sadece bir kostüm.

Kalın sağlıcakla,

Güçlü gibi poz verenler, güçlülerin gölgesinde yaşar!

Güçlü Gibi Poz Verenler, Güçlülerin Gölgesinde Yaşar!Podyumlar artık sadece moda dünyasına ait değil. Hayatın her alanı ...
08/10/2025

Güçlü Gibi Poz Verenler, Güçlülerin Gölgesinde Yaşar!
Podyumlar artık sadece moda dünyasına ait değil.
Hayatın her alanı bir gösteri sahnesine dönüştü.
Ünlü olmak bir amaç değil, bir araç haline geldi.
Ekranlarda şahlanmak, görünürlükle güç kazanmak demek oldu.
Sosyal medyada zengin ve güçlü görünmek, gerçek zenginlikten daha değerli sayılıyor.
Peki, kim sayıyor?
Elbette kendi denginde olanlar.
Aynı sahnenin oyuncuları birbirini alkışlıyor.
Modern zamanların sahnesinde görünmek, var olmaktan daha önemli hale geldi.
Eskiden insanlar kim olduklarını anlatmak için konuşurdu; şimdi kim olmak istediklerini göstermek için poz veriyorlar.
Gerçeklik, filtrelerin ardına saklanıyor.
Başarı takipçi sayısıyla, mutluluk gösterişli yaşam kareleriyle ölçülüyor.
Hayat bir gösteri; bizse sahici olmaktan çok, sahnede kalmaya çalışıyoruz.
Siyasete girmek, bir dernekte görünmek, bir oluşumun parçası olmak...
Bunlar özünde topluma katkı sunmak, fikir üretmek, dayanışma kurmak içindir.
Ama “desinler diye” yapıldığında anlamını yitiriyor.
Görünür olmak, etkili olmak değildir.
Kalabalıkta olmak, güçlü olmak değildir.
Güç, kalabalıkta kaybolmak değil; kalabalığa yön verebilmektir.
Güçlüyle yan yana poz vermek, güçlü olmak sanılıyor.
Oysa gerçek iş bitirici, rüzgârın yönüne göre savrulan değil; rüzgârı değiştiren kişidir.
Güç, pozla değil; fikirle, duruşla, samimiyetle inşa edilir.
Bu çağda maskesiz kalmak cesaret ister.
Ama unutmayalım: maskeler düşer, öz kalır.
Güçlünün yanında görünmek, iş bitiricilik değil; sadece rüzgârın yönüne göre savrulmak demektir.
Gerçek iş bitirici, rüzgârı değiştiren kişidir.
Güç, kalabalıkta kaybolmak değil; kalabalığa yön verebilmektir.
Ama biz, yön vermek yerine görünmeyi seçtik.
Çünkü görünmek, zahmetsiz bir iktidar yanılsaması sunar.
Ve en nihayetinde:
Olduğu gibi görünmemek, yani samimiyetten uzaklaşmak, maskelerle yaşamak...
Bu, çapsızların işidir.
Çünkü sahici olmak bedel ister.
Görünmek ise sadece bir kostüm.

Kalın sağlıcakla,

Eskiden insanlar kim olduklarını anlatmak için konuşurdu; şimdi kim olmak istediklerini göstermek için poz veriyorlar.

Güçlü Gibi Poz Verenler, Güçlülerin Gölgesinde Yaşar!Podyumlar artık sadece moda dünyasına ait değil. Hayatın her alanı ...
08/10/2025

Güçlü Gibi Poz Verenler, Güçlülerin Gölgesinde Yaşar!
Podyumlar artık sadece moda dünyasına ait değil.
Hayatın her alanı bir gösteri sahnesine dönüştü.
Ünlü olmak bir amaç değil, bir araç haline geldi.
Ekranlarda şahlanmak, görünürlükle güç kazanmak demek oldu.
Sosyal medyada zengin ve güçlü görünmek, gerçek zenginlikten daha değerli sayılıyor.
Peki, kim sayıyor?
Elbette kendi denginde olanlar.
Aynı sahnenin oyuncuları birbirini alkışlıyor.
Modern zamanların sahnesinde görünmek, var olmaktan daha önemli hale geldi.
Eskiden insanlar kim olduklarını anlatmak için konuşurdu; şimdi kim olmak istediklerini göstermek için poz veriyorlar.
Gerçeklik, filtrelerin ardına saklanıyor.
Başarı takipçi sayısıyla, mutluluk gösterişli yaşam kareleriyle ölçülüyor.
Hayat bir gösteri; bizse sahici olmaktan çok, sahnede kalmaya çalışıyoruz.
Siyasete girmek, bir dernekte görünmek, bir oluşumun parçası olmak...
Bunlar özünde topluma katkı sunmak, fikir üretmek, dayanışma kurmak içindir.
Ama “desinler diye” yapıldığında anlamını yitiriyor.
Görünür olmak, etkili olmak değildir.
Kalabalıkta olmak, güçlü olmak değildir.
Güç, kalabalıkta kaybolmak değil; kalabalığa yön verebilmektir.
Güçlüyle yan yana poz vermek, güçlü olmak sanılıyor.
Oysa gerçek iş bitirici, rüzgârın yönüne göre savrulan değil; rüzgârı değiştiren kişidir.
Güç, pozla değil; fikirle, duruşla, samimiyetle inşa edilir.
Bu çağda maskesiz kalmak cesaret ister.
Ama unutmayalım: maskeler düşer, öz kalır.
Güçlünün yanında görünmek, iş bitiricilik değil; sadece rüzgârın yönüne göre savrulmak demektir.
Gerçek iş bitirici, rüzgârı değiştiren kişidir.
Güç, kalabalıkta kaybolmak değil; kalabalığa yön verebilmektir.
Ama biz, yön vermek yerine görünmeyi seçtik.
Çünkü görünmek, zahmetsiz bir iktidar yanılsaması sunar.
Ve en nihayetinde:
Olduğu gibi görünmemek, yani samimiyetten uzaklaşmak, maskelerle yaşamak...
Bu, çapsızların işidir.
Çünkü sahici olmak bedel ister.
Görünmek ise sadece bir kostüm.

Kalın sağlıcakla,

Güç, kalabalıkta kaybolmak değil; kalabalığa yön verebilmektir.

Bir Sessizlik, Bin Yorum: Güllü Olayında Asıl Kaybolan Ne?
02/10/2025

Bir Sessizlik, Bin Yorum: Güllü Olayında Asıl Kaybolan Ne?

Bir süredir Türkiye'nin dilinde aynı isim yankılanıyor: Güllü. Ama bu defa ne bir şarkısıyla, ne bir sahnesiyle değil... Kelimelerin yetmediği, duyguların sustuğu bir sessizlikle anılıyor.

19/09/2025

Duru Medya Grubu Nefes Gazetesi, Haber24, Haber41 Genel Yayın Yönetmeni, TV, Radyo Program Yapımcısı Uğur GENCER yazdı.

Gencer’den Gebze Cumhuriyet Başsavcısı Metin Uslu’ya Ziyaret
05/08/2025

Gencer’den Gebze Cumhuriyet Başsavcısı Metin Uslu’ya Ziyaret

Duru Medya Grubu'na bağlı Nefes Gazetesi, Haber24 ve Haber41'in Genel Yayın Yönetmeni, aynı zamanda radyo ve TV programcısı olan Uğur Gencer, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atanan Metin Uslu'yu makamında ziyaret etti.

Address

Gebze
41400

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uğur Gencer posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Uğur Gencer:

Share

Category