29/11/2025
Tanrı’nın Egemenliği, yalnızca gelecekte kurulacak uzak bir vaat değil; Mesih’le birlikte hayatımıza giren yaşayan bir gerçektir. İsa hizmetine başladığında ilk ilan ettiği söz şuydu: “Zaman doldu, Tanrı’nın egemenliği yaklaştı.” (Markos 1:15) Bu, Tanrı’nın yönetiminin artık aramıza geldiğinin ilanıydı. Egemenlik, bir toprak parçası değil; Tanrı’nın yüreklerde hüküm sürmesidir.
İsa, Tanrı’nın Egemenliğini tohumla, mayayla, inciyle anlattı. Çünkü bu egemenlik sessizce büyür ama derinden dönüştürür. Bir yüreğe girdiğinde düşünceyi, yönü ve yaşam biçimini değiştirir. Tanrı’nın Egemenliği, güç gösterileriyle değil; tövbeyle, imanla ve alçakgönüllü bir teslimiyetle yayılır. İsa, “Tanrı’nın Egemenliği içinizde” dediğinde (Luka 17:21), onu gökyüzünden değil, kalpten başlattı.
Tanrı’nın Egemenliği nerede hüküm sürerse, orada şifa olur, bağışlanma olur, umut yeşerir. İsa hastaları iyileştirirken, günahkârları kabul ederken ve dışlanmışları bağrına basarken bu egemenliği görünür kıldı. O, Tanrı’nın nasıl bir Kral olduğunu bize gösterdi: Zorbalık eden değil, hizmet eden; korkutan değil, iyileştiren; kıran değil, onaran bir Kral.
Ama bu egemenlik aynı zamanda bir çağrıdır. İsa, “Önce Tanrı’nın egemenliğini ve doğruluğunu arayın” (Matta 6:33) dedi. Yani önceliklerimizi değiştirmeye davet ediyor. Başarıyı, güvenliği, geleceği kendi kontrolümüzde sanmayı bırakıp Tanrı’nın yönetimine girmeye çağrılıyoruz. Egemenliği seçmek, kendi tahtımızdan inmeyi ve Mesih’i yüreğimizin Kralı yapmayı gerektirir.
Tanrı’nın Egemenliği bir gün tüm görkemiyle tamamlanacak. Vahiy kitabı bize, gözyaşlarının silineceği, adaletin yerini bulacağı, ölümün ortadan kalkacağı bir günü vaat eder. Ama o gün gelene kadar, biz bu egemenliğin elçileriyiz. Davranışlarımızla, sevgimizle, merhametimizle Tanrı’nın Krallığını bugün temsil ediyoruz.
Bugün şunu düşün: Yüreğinin tahtında kim oturuyor? Korkular mı, hırslar mı, insanlar mı; yoksa Mesih mi?
Tanrı’nın Egemenliği, teslim olan yüreklerde kurulur.
Ve unutma: Egemenlik geldi. Kral burada.
Şimdi mesele şudur: Sen O’nun yönetiminde yaşamayı seçiyor musun?