22/12/2025
Kocasının Ölümünden Sonra Bir Kadın, Kocasının 50 Yıldan Fazla Süredir Sakladığı Eski Bir Bavulu Buldu. 😲 Eşim Kemal vefat ettiğinde, dünya sanki bir anda sessizliğe gömüldü. Elli iki yıllık evliliğin ardından bu sessizliğe alışmak neredeyse imkânsızdı.
Yıllar boyunca hayatım; bahçeden bana seslenen sesiyle, ahşap zeminde dolaşan terliklerinin çıkardığı tanıdık seslerle, pazar sabahları pikaptan yükselen eski Türk sanat müziği plaklarıyla doluydu. Şimdi ise ev, perdesi kapanmış bir tiyatro sahnesi gibi boş ve yankısızdı.
İlk haftalar sis gibiydi. İnsanlar “acı dalga dalga gelir” der ama benimki hiç çekilmeyen bir gelgit gibiydi; beni sürekli aşağı çekiyordu.
Çocuklarımız sık sık uğruyor, yemek yemem için ısrar ediyor, “anne, bir gün bir gün geçecek” diyorlardı. Gülümsüyordum ama içimde zaman durmuş gibiydi.
Hayatını birlikte geçirdiğin birini kaybettiğinde sadece bir eşini değil; ortak anıları, kimsenin anlamadığı bakışları, yarım asırda oluşmuş sessiz dili de kaybediyorsun.
Geceleri uyanıp yanımda onun sıcaklığını arıyor, ama sadece soğuk çarşaflarla karşılaşıyordum.
Kemal’in ölümünden üç ay sonra, nihayet eşyalarını toplamaya cesaret edebildim. Bunun bana iyi geleceğini düşündüm. Çocuklar yardım etmek istedi ama reddettim. Bazı yüzleşmeler yalnız yaşanmalıydı.
Dolapla başladım. Gömlekleri düzenliydi, ceketlerinde hâlâ kullandığı tıraş kolonyasının izi vardı. Ayakkabıları her zamanki gibi yan yanaydı.
Kazaklarından birini yüzüme bastırıp kokladım; bir zamanlar sıradan olan şeylerin şimdi hayatta kalma sebebim hâline gelmesi canımı yaktı.
Asıl beklenmedik olan ise tavan arasında karşıma çıktı. Kemal oraya nadiren çıkar, genelde eski kutuları ya da bayram süslerini koyardı.
Yağmurlu bir öğleden sonra, elime bir fener alıp gıcırdayan merdivenden yukarı çıktım. Toz her yerdeydi, örümcek ağları kirişlere tutunmuştu.
Kutuları ayıklarken, köşeye itilmiş eski bir bavul fark ettim. Üzeri yıpranmış battaniyelerle örtülmüştü.
Bu bavulu hiç hatırlamıyordum.
Derisi çatlamış, sapı aşınmıştı. İçime bir huzursuzluk çöktü. Kemal bunu neden saklamıştı? Elli yıldan uzun evliliğimiz boyunca neden hiç bahsetmemişti?
Tokaları açarken ellerim titriyordu. Kapak gıcırdayarak açıldı.
İçinden çıkanlar kalbimi hızlandırdı.
İlk olarak, kurdeleyle bağlanmış eski fotoğraflar vardı. Fotoğraflardan birinde, yirmili yaşlarında genç bir Kemal, tanımadığım bir kadınla yan yana duruyordu.
Kadın güzeldi. Koyu saçlı, canlı bakışlı… Küçük, mütevazı bir evin önünde kol kola girmiş, mutlu görünüyorlardı.
Fotoğrafların altında mektuplar vardı. Sararmış, mürekkebi solmuş ama hâlâ okunabilen onlarca mektup.
Birini açmadan önce duraksadım. Kalbim kulaklarımda atıyordu.
Yazı Kemal’in değildi.
Fotoğraflardaki kadına aitti.
Ve ilk satırı okuduğumda, evliliğimi, bildiğimi sandığım her şeyi sorgulamama neden olacak bir gerçeğin kapısı aralanıyordu… 😲 Devamını ilk yorumda okuyun 👇
https://www.bilgitarif.com/iyi/kocasinin-olumunden-sonra-buldugu-bavul-50-yillik-sirlari-ortaya-cikardi/