Huzurlu Günler

Huzurlu Günler Huzulurlu Günler Sizlerle Olsun

Sitede yayımlanan Köşe Yazıları ve Yorumların sorumluluğu yazarlarına aittir.İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz.

Ka'lp 'Krizinden 1 Ay Önce Ka'lbiniz Sizi 8 Şekilde U'yarıyor!(DE.TAYLAR İLK YO.RUMDA)
24/11/2025

Ka'lp 'Krizinden 1 Ay Önce Ka'lbiniz Sizi 8 Şekilde U'yarıyor!
(DE.TAYLAR İLK YO.RUMDA)

24/11/2025
Yine gıda ze h'irlenmesi: KYK yurdunda 70 öğrenci hastaneye kaldırıldı!(DE.TAYLAR İLK YO.RUMDA)
24/11/2025

Yine gıda ze h'irlenmesi: KYK yurdunda 70 öğrenci hastaneye kaldırıldı!
(DE.TAYLAR İLK YO.RUMDA)

Huriye Helvacı ve oğlunun yaşamdan k'opması I'tıraf ile ortaya çıktı(DE.TAYLAR İLK YO.RUMDA)
24/11/2025

Huriye Helvacı ve oğlunun yaşamdan k'opması I'tıraf ile ortaya çıktı
(DE.TAYLAR İLK YO.RUMDA)

İki yıl önceydi. Bahçemde vakit geçirirken onu ilk kez gördüm—zayıf, düşünceli, omuzlarında dünyanın yükü var gibiydi. G...
23/11/2025

İki yıl önceydi. Bahçemde vakit geçirirken onu ilk kez gördüm—zayıf, düşünceli, omuzlarında dünyanın yükü var gibiydi. Gençti, belki on sekizinde. Üniversiteye kabul edildiğini söylediğinde gözlerindeki gururu fark ettim, ama o gururun yanında gizlenen yoksunluğu da…

Çimlerimi biçmeyi teklif etti. Normalde kimseyi rahatsız etmem, fakat o gün içimde tarif edemediğim bir istek vardı—belki de yalnızlığımdan. Ertesi sabah geldi. Sessiz, çalışkan, saygılıydı. Öğle yemeğine davet ettim. Karşımdaki çocuğun günlerdir doğru düzgün yemek yemediğini hissetmek içimi burktu. Ben izlerken o iştahla yerken, yıllardır evimde eksik olan şeyin sesini fark ettim: gençlik, yaşam, umut…

Akşama doğru bahçem tertemizdi. Hak ettiğinden fazlasını verdim belki, ama buna ihtiyacı olduğunu biliyordum. Ayrılırken numarasını istedim; garip gelmesin diye çekindim, yine de istedim.

Ertesi gün mesaj attım—lavabom akıyordu, gerçekten yardımına ihtiyacım vardı. Kapıyı açtığımda yüzündeki utangaç ifadeyi fark ettim. Evde yalnızdım. O eğilip tamir ederken ona çok yaklaşmış buldum kendimi. Yıllardır kimseyle aynı havayı bu kadar yakın solumamıştım. İçimde uzun zamandır unuttuğum bir şey uyandı—özlem.

İşi bitince teşekkür ettim, yine para uzattım ama bu kez almadı. O an, önceki gün bana nasıl baktığını hatırladım. Cesaretimi topladım, gözlerinin içine baktım:

“Yalnızım,” dedim. “Beş yıldır gerçekten yanımda kimse olmadı. Sana yardım edebilirim… bilgisayar, masraflar, ne gerekiyorsa. Ama karşılığında beniii...
(DE.VAMI İLK YO.RUMDA)

Yetmiş dokuz senedir bu dünyada bir ömür tüketmişim, şimdi geriye bir avuç hatıra, bir çift yorgun göz, bir de bu sızlay...
23/11/2025

Yetmiş dokuz senedir bu dünyada bir ömür tüketmişim, şimdi geriye bir avuç hatıra, bir çift yorgun göz, bir de bu sızlayan dizler kalmış.
Hanımımı beş yıl önce kaybettim. Toprağı bol olsun, o varken dünya başka bir yerdi. Şimdi oğlumla, gelinimle yaşıyorum. Onların evinde bir odacığım var, köşe başında, eski sandığımın durduğu odacık…

O sandık… işte bütün ömrüm o sandığın içinde saklı gibi.
Kimse bilmez onun içindekileri. Ne oğlum, ne gelinim. Bir tek hanımım bilirdi, o da götürdü sırrımı mezara.

Birkaç gündür içim içimi yiyor. Gece uykularım kaçıyor. O sandığın başında oturuyorum bazen, kilidine dokunuyorum. Oğlum sormuştu bir ara:
— Baba, şu eski sandığın içi hep kapalı, ne var içinde?
— Hatıra oğlum, hatıra, demiştim.
Bir daha da açmadı konuyu.

Ama gelinim açtı.
Geçen akşam mutfağa su almaya giderken duymazlıktan geldiğimi sanıp telefonda biriyle fısıldaşıyordu:
— Bilmiyorum işte, hep başında duruyor o sandığın… Ne saklıyor bilmiyorum. Belki para var, altın var diyorlar. Eninde sonunda bulacağım anahtarını…

O anda içimden bir şey koptu.
O sandıkta para, altın yok… ama açılırsa, ne oğlumun, ne gelinimin kaldırabileceği bir yük var.
Çünkü o sandığın içinde yalnızca hatıra değil… bambaşka bir şey…

Bu sabah kararlıyım. Anahtarı alıp cebime koydum.
Ve odamın kapısını kapatıp sandığın başına oturdum.

Ama tam eğilip kilide takacakken, arkamdan bir fısıltı geldi:
— Anahtarı bırak dedi.... sonrası
(DE.VAMI İLK YO.RUMDA)

Benim adım Elif. Daha doğduğum gün, bir battaniyeye sarılıp yetimhanenin kapısına bırakılmışım. Annemin yüzünü hiç görme...
23/11/2025

Benim adım Elif. Daha doğduğum gün, bir battaniyeye sarılıp yetimhanenin kapısına bırakılmışım. Annemin yüzünü hiç görmedim, babamın adını hiç duymadım. Tek hatırladığım, o kapının paslı tokmağının her gün gözlerime çarpması… Bana hep aynı şeyi fısıldardı: “Sen terk edildin.”

Yetimhanenin duvarları rutubet kokardı. Çocuklar uyuduğunda ben uyuyamazdım. Ranzamın üst katına çıkıp pencereden gökyüzüne bakardım. Özgürlüğün kokusunu o karanlık gökyüzünde arardım. Kalbim, buraya ait olmadığımı haykırırdı.

Ama buranın kuralları vardı. Sessizlik, itaat ve korku. Müdür hanım taş kalpli bir kadındı; en ufak hata da tokadı eksik etmezdi. Yine de ben, her şeye rağmen içimdeki ışığı söndürmemeye yemin etmiştim.

Sonra bir gün… hayatım değişti.

O sabah bahçenin kapısında siyah bir araba durdu. Camları simsiyah, görünmezdi. İçinden çıkan takım elbiseli bir adam, müdürle konuşmaya başladı. Sonra gözleri beni buldu. Yüzlerce çocuğun arasından direkt bana baktı. Kalbim deli gibi çarptı.

Müdür beni yanına çağırdı, “Elif, hazırlan!” dedi. Sesinde alışılmadık bir sertlik vardı. Adam bana doğru yürüdü, dudaklarında tuhaf bir tebessüm vardı.

Ve işte o an, hayatımda ilk kez… korkuyla umut birbirine karıştı.

Kapının önünde durdum, elim demir tokmağa uzandı. Arkama baktım: yıllardır beni esir eden o rutubetli duvarlar. Önümdeyse bilinmez bir yol…

Adamın sesi kalbimi delip geçti:
“Artık buraya ait değilsin, Elif. Seni bekleyen bambaşka bir hayat var.”

Ama içimden bir ses fısıldıyordu:
“Bu adam beni kurtarmaya mı geldi… yoksa daha karanlık bir yere mi götürecekti?"
(DE.VAMI İLK YO.RUMDA)

Address

Mahmutbey Mahallesi 2562 Sok. No: 1
Istanbul
34218

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Huzurlu Günler posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Huzurlu Günler:

Share