Yuvaya Yolculuk Dergisi

Yuvaya Yolculuk Dergisi Online spiritüel dergi.

Yazarımız Özlem Özcan, “Bireysel ve Kolektif: Görünenin Özü” yazısında, hepimizin içinde taşıdığı o ince çizgiyi açığa ç...
20/11/2025

Yazarımız Özlem Özcan, “Bireysel ve Kolektif: Görünenin Özü” yazısında, hepimizin içinde taşıdığı o ince çizgiyi açığa çıkarıyor. Bireyin kendi hakikati ile kolektif bilincin sesi arasında kurulan görünmez köprüyü sade ama derin bir dille anlatıyor. Görünenin ardındaki özü fark etmek isteyen herkes için güçlü bir durak niteliğinde.

Eğer hem kendine hem bütüne ait olduğun o gizli alanı keşfetmek istiyorsan, bu yazı tam senin için.

https://yuvayayolculuk.com/bireysel-ve-kolektif-gorunenin-ozu.html

Rüya Gösterge, bu yazısında “mutlu görünme” baskısının altındaki sesi incelikle açığa çıkarıyor. “Mutlu gibi çek panpa” ...
19/11/2025

Rüya Gösterge, bu yazısında “mutlu görünme” baskısının altındaki sesi incelikle açığa çıkarıyor. “Mutlu gibi çek panpa” cümlesi, sosyal dünyanın sahte pozlarından çok daha derine uzanan bir sorgu aslında…
Görünen mutlulukla, hissedilen huzur arasındaki uçurumu; gülümsemenin ardına saklanan gerçekleri ve “mutluymuş gibi” yaşamaya zorlayan düzeni samimi bir dille anlatıyor. Gel, bu kez poz vermeden, kendimizi filtrelemeden, iç dünyamızla yüz yüze gelelim…

yazının devamını okumak için
https://yuvayayolculuk.com/mutlu-gibi-cek-panpa.html

Sevgili Mahmut Yetkin aramıza katıldı! Dergimizin yeni yazarı olarak “Göçten Sonra Göçmek” başlıklı yazısıyla ilk kalemi...
14/11/2025

Sevgili Mahmut Yetkin aramıza katıldı! Dergimizin yeni yazarı olarak “Göçten Sonra Göçmek” başlıklı yazısıyla ilk kalemini konuşturdu.

Göçün fiziki hareketten ibaret olmadığını, göçten sonra da yeniden göç eden ruh ve kimliklerimiz olduğunu hatırlatıyor. Yazı, “yer değiştirmek bir son değil, yeni bir başlangıcın sessiz çığlığıdır” diyen bir etkiye sahip. Bugün de seninle bu çağrıyı paylaşalım — nerede durduysan, hangi göçün içindeysen, yeni bir varoluş halinde olabilir misin diye soralım.

yazıyı okumak için
https://yuvayayolculuk.com/gocten-sonra-gocmek.html

“Denizin ötesine baktığında, aslında kendi iç denizini görürsün…” diyor Özlem Demirkan Özcan.Kurt'un izinde yürümek deme...
13/11/2025

“Denizin ötesine baktığında, aslında kendi iç denizini görürsün…” diyor Özlem Demirkan Özcan.

Kurt'un izinde yürümek demek; doğanın ritmini dinlemek, insanın köklerine dokunmak, iz bırakmadan izlenmek… Bu yazı, izlerin yalnızca ayak izleriyle değil; yüreğin, ruhun ve doğayla bağlanan haliyle de oluştuğunu söylüyor.

Gel, sen de iz bırakmanın ve izlenmenin ötesine geçelim — insan izi olmak, insan için kalabilmek ister misin?
https://yuvayayolculuk.com/kurtun-izinde-insan-izi.html

Sevgili Gülnur,Dergimize yeni katılan bir yazar olarak seninle yol alıyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Yeni ya...
12/11/2025

Sevgili Gülnur,
Dergimize yeni katılan bir yazar olarak seninle yol alıyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Yeni yazın “Gerçek olmanın bedeli” yalnızca okunacak bir metin değil içsel aynaya bakma çağrısı. “Takipçi sayısı arttıkça değerim artıyor sanısı” üzerinden cesurca yükselen bir sorgu. Sahicilik, görünürlükten değil, içtenlikten doğar…

Gelin, bu çağrıya birlikte cevap verelim: maskeleri indirdiğimizde ne kalır? Kalbiyle yaşayan insan kalır.
https://yuvayayolculuk.com/gercek-olmanin-bedeli.html

“Karar tek bir kelimeyle başlıyor: evet ya da hayır. Ama o iki kelimenin arasında bir ömür gizlidir.” — Ziynet ÖzkanYazı...
09/11/2025

“Karar tek bir kelimeyle başlıyor: evet ya da hayır. Ama o iki kelimenin arasında bir ömür gizlidir.” — Ziynet Özkan

Yazıda, hayatımızı şekillendiren anlık “evet” ve “hayır” kararlarının ardındaki derinlik sorgulanıyor: hangi sözleri vermek ya da geri çekmek bizi özgürleştirir? Hangi ‘hayır’ kendimizi korur, hangi ‘evet’ bizi yola çıkarır? Geleneksel değerlerle modern tercihleri çatıştırarak, özne olmanın ve seçim yapmanın anlamını yeniden düşünüyoruz. Okuyucular, basit gibi görünen bu iki kelimenin — belki de — kaderimizi nasıl yönlendirdiğini fark etmeye davet ediliyor.

Yazının tamamı için:
https://yuvayayolculuk.com/yes-or-no.html

“İzin vermek, bir kapıyı kapatmak değil; kendi iç evrenine giden pencereyi aralamaktır.” — Gülay ŞimşekBu yazıda, bireyi...
08/11/2025

“İzin vermek, bir kapıyı kapatmak değil; kendi iç evrenine giden pencereyi aralamaktır.” — Gülay Şimşek

Bu yazıda, bireyin kendi içindeki baskılarla, beklentilerle ve “zorunlu olma hâlleriyle” nasıl başa çıkabileceği irdeleniyor. “İzin vermek” kavramı, yalnızca başkalarına değil — en çok kendine verilen özgürlüktür. Bilincin sessiz devrimi burada başlıyor: beklemekten çok kendini yetkilendirmek, kaçmaktan çok yeniden durabilmek, anlamadan çok anlamayı göze almak… Okuyucu, kendi zihninde ve ruhunda bir pencere aralamaya davet ediliyor.

Yazının tamamı için:
https://yuvayayolculuk.com/kendine-izin-vermek-bilincin-sessiz-devrimi.html


“Düşüncemizin derinliklerinde bir matruşka gibi evrenler saklıdır; her biri bir diğerinin içinde, her biri bir diğerine ...
07/11/2025

“Düşüncemizin derinliklerinde bir matruşka gibi evrenler saklıdır; her biri bir diğerinin içinde, her biri bir diğerine denk.” — Devrim KASİMİ

Yazıda, zihnimizin katmanlarına doğru yapılan bir yolculuk var: “Ben” dediğimiz kimliğin içinde kaç alternatif benlik, kaç potansiyel evren barındırıyor? Klasik öznellik algısını aşarak, düşünce, bilinç ve varoluşun çok katmanlı yapısına bakıyor. Her düşünce bir evrenin kapısı olabilir, her seçim yeni bir içsel evren doğurabilir. Okuyucu, kendi zihninde bir matruşka açıyor ve içindeki içindeki içindeki… ufak ama derin evrenleri keşfetmeye davet ediliyor.

Yazının tamamı için:
https://yuvayayolculuk.com/matruska-evrenler-dusuncelerimizin-icinde-kac-evren-var.html

“Mutlu değilim ama mutsuz da değilim… Yaşamda mutluluk sürekli bir hâl değildir, gelip giden bir duygudur.” — Pembe Kara...
06/11/2025

“Mutlu değilim ama mutsuz da değilim… Yaşamda mutluluk sürekli bir hâl değildir, gelip giden bir duygudur.” — Pembe Karakoç

Yazıda “ben zaten buyum” diyerek kendimizi sabitleyişimiz ele alınıyor: “Ben mutlu olamıyorum”, “Ben yalnızım”, “Ben yaşamdan zevk almıyorum” gibi düşünceleri kimliğimizin parçasına dönüştürmemizin riski üzerinde duruluyor. Geçici hâlleri, kalıcı kimlik etiketlerine çevirme isteksizliğini ve bunun bilinçli bir seçimle aşılabileceğini söylüyor. Küçük keyifler, anda yaşamak, yükleri biraz hafifletmek… Hepsi elimizde.

Yazının tamamı için:
https://yuvayayolculuk.com/ben-zaten-buyum.html

“Başarı, sistemin dayattığı yolda değil; kendi vicdanının rehberliğinden geçer.” — Murat Tali Bu yazıda, bize “başarı” d...
06/11/2025

“Başarı, sistemin dayattığı yolda değil; kendi vicdanının rehberliğinden geçer.” — Murat Tali

Bu yazıda, bize “başarı” diye sunulan değerlerin gerçekten kimin hikâyesi olduğunu sorguluyoruz: okulda doğru cevap vermek, işte yüksek performans göstermek, aile içinde kusursuz olmak… Ama ruhun ölçüsü hiç de rakamlarla, “başarılı görünmekle” sınırlı mı? Tali, farklı bağlamlarda — eğitim, iş, aile ve ilişki alanlarında — “görünürdeki başarı” yerine “içsel anlamlılık” ve “hakiki değer” ölçülerini ortaya koyuyor. Sistemle değil, kendinle yüzleşen herkes için farklı bir zafer olabilir.

Yazının tamamı için:

https://yuvayayolculuk.com/basari-kimin-basarisi-kimin-hikayesi.html



“Köklere tutunmak mı insanı köreltiyor, yoksa köksüz kalmak mı varoluşu sarsıyor?” — Murat TaliBu yazıda, kök-kimlik-aid...
05/11/2025

“Köklere tutunmak mı insanı köreltiyor, yoksa köksüz kalmak mı varoluşu sarsıyor?” — Murat Tali

Bu yazıda, kök-kimlik-aidiyet üçlemiyle insanın “sen ben” sınırlarını aydınlatma çabası ele alınıyor. Bir insan neden bir köke, bir kimliğe, bir inanca ihtiyaç duyar? Bu bağlar olmadan “insan” sadece “insan” olarak var olabilir mi? Tali, geleneksel bağlamların modern birey üzerindeki yükünü, yeni çağın parçalanmış kimlik hâllerini ve aidiyetin özgürlüğe dönüştüğü ya da pranga olduğu anları büyüteç altına alıyor. Okuyucular, köklere rağmen serbestçe var olmanın, aidiyetleri silip sade olarak “insan” olmanın mümkünlüğünü sorgulamaya çağrılıyor.

Yazının tamamı için:
https://yuvayayolculuk.com/koklerden-ote-insan-sadece-insan-olarak-var-olabilir-mi.html

“Gerçek kazanım, ilk hamleyle değil; vazgeçmeden önce yeniden başlayabilme cesaretindedir.” — Figen YavuzBu yazıda Yavuz...
05/11/2025

“Gerçek kazanım, ilk hamleyle değil; vazgeçmeden önce yeniden başlayabilme cesaretindedir.” — Figen Yavuz

Bu yazıda Yavuz, insan olarak çoğu şeyi sonradan kazandığımız gerçeğiyle yüzleşiyor: tecrübeyle, sabırla, düş erek kalkarak ulaştıklarımız… İlk şansın değil, ısrarın, yıkılıp yeniden dikilmenin, anlamla dolu dönüşümün hikâyesi anlatılıyor. Klasik “henüz başlamadım” söylemini kırıyor; “şimdi hâlâ değişebilirim” diyor.



Yazının tamamı için:

https://yuvayayolculuk.com/insan-her-seyi-sonradan-kazanir.html



Address

Cumhuriyet Mahallesi
Istanbul

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Yuvaya Yolculuk Dergisi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Yuvaya Yolculuk Dergisi:

Share