
09/08/2025
OSMANLI'DA TÜRK'ÜM TÜRKMENİM YASAK KELİMELER
Ben demiyorum bakın belgeler ne diyor?👇
“Türkün Adı Yasak: 1865 Avşar Sürgünü ve Osmanlı’da Türklüğün Bastırılışı”
Mehmet Özgür Ersan – 2025
Sessizliğin Arkeolojisi
Osmanlı İmparatorluğu’nun 623 yıllık serencamı, çoğu zaman hilafet, fetih, hoşgörü ve büyük medeniyetler mirası üzerinden okunur. Oysa bu uzun ömrün en derin yarası, kendi kurucu unsuru olan Türk'ün sistematik biçimde “sessizleştirilmesi”, hatta silikleştirilmesidir. Bu makale, 1865 Avşar Sürgününü bir dönüm noktası olarak ele alıp, Osmanlı’nın son yüzyıllarındaki “Türk karşıtı yönetişim aklını” sorgulamakta, tarihsel süreklilik içinde kimlik, aidiyet ve direniş meselelerine ışık tutmaktadır.
1. Osmanlı’da Türkmen: Kurucu Unsurdan Tehdide
1.1. Devleti Kurmak, Devletin Dışına Düşmek
Anadolu Selçuklu sonrası dönemde, Osmanlı'nın temeli uç beyliklerde yoğrulmuş Türkmen gaziyan ve Abdal erenler eliyle atılmıştı.
Ancak devlet merkeziyetçilik yoluna girdikçe, konar-göçer yapı “anomalik unsur” sayıldı.
Osmanlı'nın ilk 150 yılında Türkmenler hem kolonyal yayılmanın taşıyıcısı hem de kültürel kodlayıcısıydı (örneğin Bektaşilik, Ahilik).
Fakat devlet statikleştikçe, Türkmenler “düzene uymayanlar” olarak etiketlendi.
1.2. Devşirme Aklı ve Türkmen Algısı
17. yüzyıldan itibaren saray ve bürokraside devşirme asıllı elitler belirleyici oldu.
Bu yapı içinde Türkmenler; "dağlı", "göçebe", "sapkın", "vergiye dirençli", "kabalık eden" gibi sıfatlarla dışlandı.
Devlet aklının amacı: Türkmeni dönüştürmek ya da dağıtmak.
2. 1865: Avşarların Dağıtılması ve Sürgünün Hafızası
2.1. Tanzimat ve İskan Politikalarının “Öteki”si: Türkmenler
Tanzimat sonrası Osmanlı bürokrasisi, “modern ve merkezî devlet” ideali doğrultusunda iskan politikaları uyguladı.
1865’te çıkan “Fırka-i Islahiye” emriyle Çukurova’daki Avşar ve Varsaklar, Batı Anadolu'ya, Karadeniz’e ve iç bölgelere zorla dağıtıldı.
Bu sadece göç değil, bir sosyal-kültürel yapının kırılmasıydı.
2.2. “Türkmenim demek” isyan sebebi
Avşarlar “Alevi-Kızılbaş” sayıldıkları için hem mezhebi hem etnik hem ekonomik açıdan üçlü baskı altındaydılar.
Ağıtlar, bu kırılmanın halk hafızasında ne denli derin iz bıraktığını gösterir:
> “Yandım Hacıbektaş, sana yandım Şah-ı Velayet”
“Biz gidelim buralardan, yer kalmadı Türk’e yurt.”
3. Osmanlı’nın Son Asırlarında “Türklükten Utanmak”
3.1. Sarayda Türk Yoktu
Padişahlar kendilerini “Türk” yerine “Osmanlı”, “Sultan”, “Halife” olarak tanımlar, “Türk” kelimesi küçültücü anlamda kullanılırdı.
18. yüzyılda saray çevresinde “Türkçe konuşmak” dahi kabalık sayılırdı.
3.2. Dilde, Kültürde ve Bürokratik Yapıda Türklüğün Bastırılışı
Divan edebiyatı Arapça-Farsça ile yazılırdı. Türkmen halk şiiri ise “aşağı” görülürdü.
Osmanlı, Anadolu’da yürüttüğü politikalarla Türk kimliğini mikro parçalara bölerek nötralize etti:
Bölge Verilen İsim Asıl Kimlik
Trakya Bektaşi Türk
Ege & Akdeniz Tahtacı, Efe Türkmen
Toroslar Yörük Türkmen
Tokat-Sivas Sıraç Alevi Türkmen
Doğu Anadolu Kızılbaş Türkmen
Nevşehir Abdal Türkmen-Ahi
> Bu adlandırmalar aidiyet değil, ötekileştirme mekanizmasıydı.
4. Alman Tanıklığı: “Savaşan Yalnız Türklerdi”
I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda görevli Alman subayların günlüklerinden:
> “Araplar firar ediyor, Kürtler işbirliği yapıyor, Ermeniler isyan ediyor... Ama Türkler, savaşmaya devam ediyor.”
Bu durum, Anadolu halkının sadakatini ve fedakârlığını açıkça ortaya koydu.
Bu tanıklıklar, Cumhuriyet’in kurulmasında “Türk milletine dönüş” fikrinin meşruiyetini sağladı.
5. Türk'ün Direnişi ve Geri Dönüşü
Osmanlı’nın son yüzyılı, Türk'ün sessizleştirilmesine, parçalanmasına ve yerinden edilmesine sahne olmuştur. Fakat tarih, yalnızca egemenlerin değil, direnenlerin de kayıtlarıyla yazılır. Avşar sürgünü, bir halkın kırılma noktası kadar, yeniden doğuşunun da kapısıdır. Millî Mücadele ve Cumhuriyet, “Türk milletinin kendi adına yeniden konuşmaya başlamasıdır.”
EK: Hafızada Avşar Sürgünü
Ağıtlar: “Bir Avşar göçer yayladan, sinesinde bin yâreyle.”
Menakıbnameler: Sarı Saltık, Hacı Bektaş ve Şeyh Ali Semerkandî gibi velilerle Avşarların tarihî bağları.
Müzik: Bozlak formu, sürgün ve hasretin ezgisidir.
Sosyoloji: Kimlik parçalanması, kuşaktan kuşağa taşınan travmalar ve “kimlik utancı” (aynı zamanda kimlik bilinci).
Mehmet Özgür Ersan Özgür Dede
Kaynakça:
İnalcık, Halil – Devlet-i Aliyye
Halaçoğlu, Yusuf – Osmanlı’da Aşiretler ve İskân Politikaları
Ayşe Hür – Osmanlı'da Mezhepler ve Kimlikler
Tuncer Baykara – Osmanlı'da Türk Kimliğinin İzleri
Veyis Güngör – Türk Diasporası ve Almanya’daki Osmanlı Belgeleri
BA-MA Freiburg Askerî Arşivleri
Avşar Boyu Dernekleri Arşivleri ve Ağıt Metinleri