Sancı Yayınları

Sancı Yayınları Tüm okuyucularımızı attığımız bu mütavazi adımda yanımızda olmaya ’SANCI’ kollektifinin bir parçası ve öznesi olmaya davet ediyoruz.

Kapitalist üretim ilişkilerinin bir parçasına dönüştürülmek istenilen bütün üretim alanları gibi yayın alanında da popüler kültür ve ekonomist bakış açısını merkezine alan endüstriyel yayıncılık anlayışı hakim. Kültür sanat ve edebiyatın metalaştırılmasını hedef alan bu yayıncılık anlayışı karşısında anti-kapitalist, anti-emperyalist, anti-cinsiyetçi, anti-şovenist yayın ilkeleriyle çalışmalarını

sürdürdüğümüz Sancı Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi’nin yayın anlayışını yaygınlaştırmak ve endüstriyel yayın sektörü karşısında toplumun her kesiminden okuyuculara siyasal, bilimsel, kültürel, sanatsal, edebi vb. alanlarda sancı dergisi çalışma ilkelerimizle objektif bir perspektif sunmak amacı ile SANCI YAYINLARI olarak yayın alanında çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız.

02/07/2025

Muzaffer Oruçoğlu’nun “Gül, Demir ve Çığlık” romanının yeni baskısı Sancı Yayınları’ndan çıktı.
https://www.besincisanat.com/muzaffer-orucoglunun-gul-demir-ve-ciglik-romaninin-yeni-baskisi-sanci-yayinlarindan-cikti/

“Tohum” ve “Grizu” gibi başyapıt kitaplarıyla tanıdığımız 68 Kuşağı önderlerinden yazar, şair, ve ressam Muzaffer Oruçoğlu’nun “Gül, Demir ve Çığlık” romanının yeni baskısı Sancı Yayınları’ndan çıktı.
Şimdiye kadar toplam altı ülkede 40’tan fazla kişisel resim sergisi açan ve edebiyat dünyasına çok sayıda kitap kazandıran Muzaffer Oruçoğlu, “Gül, Demir ve Çığlık” romanı için şu ifadeleri kullandı:

“Yeni baskısı için gözden geçirilen bu roman, yaşadığım gerçek olayların bağrında yazılmış ve kahramanlarının acılarına, gülümseyişlerine sunulmuş sade bir selamdır. Kahramanlarının bir bölümünü tahliyelerinden sonra kaybettik. İbrahim İlçi, yargısız infazlar döneminde, İstanbul’da (1991), Kemal Askeri ise Dersim’de kuşatmaya karşı direnerek yaşamını yitirdi (1994). Lütfü Baysal (İhtiyar) kızıl bayrağa sarılı sade bir törenle gömüldü. Haşim Kutlu Almanya’da yaşamını yitirdi. Halil Kavas (Tavas), eczacılık yaparken uyuşturucu bağımlısı olan ve hap isteyen iki asker tarafından evinde sıkıştırıldı, hapları vermeyince boğazı kesilerek öldürüldü ve sonra da başı gövdesinden kopartıldı (2007). Tavas’ın kafasını koparan askerlerden biri, 45 gün önce Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast’ın arkadaşıydı. En son Ali Asker Günel (Bilal) ile Muzaffer Ağca (Muhtar) arkadaşları kaybettik. Tümünün anılarını saygı ve sevgiyle selamlıyorum…”

🔗 Yazının devamı www.besincisanat.com'da

Yeni baskısı için gözden geçirilen bu roman, yaşadığım gerçek olayların bağrında yazılmış ve kahramanlarının acılarına, ...
01/07/2025

Yeni baskısı için gözden geçirilen bu roman, yaşadığım gerçek olayların bağrında yazılmış ve kahramanlarının acılarına, gülümseyişlerine sunulmuş sade bir selamdır. Kahramanlarının bir bölümünü tahliyelerinden sonra kaybettik. İbrahim İlçi, yargısız infazlar döneminde, İstanbul’da (1991), Kemal Askeri ise Dersim’de kuşatmaya karşı direnerek yaşamını yitirdi (1994). Lütfü Baysal (İhtiyar) kızıl bayrağa sarılı sade bir törenle gömüldü. Haşim Kutlu Almanya’da yaşamını yitirdi. Halil Kavas (Tavas), eczacılık yaparken uyuşturucu bağımlısı olan ve hap isteyen iki asker tarafından evinde sıkıştırıldı, hapları vermeyince boğazı kesilerek öldürüldü ve sonra da başı gövdesinden kopartıldı (2007). Tavas’ın kafasını koparan askerlerden biri, 45 gün önce Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast’ın arkadaşıydı. En son Ali Asker Günel (Bilal) ile Muzaffer Ağca (Muhtar) arkadaşları kaybettik. Tümünün anılarını saygı ve sevgiyle selamlıyorum..

Muzaffer Oruçoğlu

Sevmeden olmaz, inanmadan olmaz, öğrenmeden olmaz, bilmeden ise hiç olmaz. Uzundur uzayıp giden bu olmazların listesi. F...
04/06/2025

Sevmeden olmaz, inanmadan olmaz, öğrenmeden olmaz, bilmeden ise hiç olmaz. Uzundur uzayıp giden bu olmazların listesi. Fakat inanırsak, her başarısızlıktan sonra, hatta her yenilgiden sonra bile umudumuza gölge düşürmeden inanmazsak olmaz.

Hele de emek vermeden, cesaret etmeden hatta iki elin darda, yüreğin kahırda, acıda ve boynun bir ilmeğin ucunda olsa bile dövüşmeden olmaz...

Duvarları yıktığımızda geriye kalan özgürlüktür.

30/05/2025

Keser’in babası ve ailesinin yaşadıklarından yola çıkarak hazırladığı bu anı kitap bir döneme tanıklık ediyor.

28/05/2025

Tutunamayanların Sessiz Çığlıkları / Cihan Erdoğan
https://www.besincisanat.com/tutunamayanlarin-sessiz-cigliklari-cihan-erdogan/

Yakın-Uzak geçmişlerden şimdiye, sefil bugünlere bir köprü kurarken karşımıza çıkan manzara pek ahım şahım bir manzara değil. Yaşadığımız çağ diğer çağlardan az hınzır değildir. Her çağ bir tarafıyla katliam çağıdır; tarım toplumuna geçişimizden sonra en azından böyledir. Akşamdan sabaha bambaşka bir gerçeğe uyanıyorsunuz.

Yine uzun bir gecenin orta yerlerinde bir baharın gülümseyen yüzüne uyandık.
Can Yücel günümüzü ne güzel özetlemiş.
”Dünya öküzün boynuzlarında
dururmuş,
Her kıpırdayışında deprem olurmuş.
Oysa dünya halkların omuzu üstünde
durur,
Kıpırdasın da gör.”
Uzun bir zamandır memleket sathında kanlı bir nefret, farklı kökenleri ya da tercihleri olanları dışlamak, ötekileştirmek, nefretle anmak, gözünü kan bürümüş bir kıyıcılıkta ısrar etmenin sonucunun nelere yol açtığını hep birlikte görmeye başladık. Sokaklar yine gürlemeye başladı. ”Bu çocuklar bugüne kadar neredeydiler?” diye soranlar oluyordu. Söyleyeyim: Bilgisayar ekranlarının önündeydiler. Ya da durmadan telefonlarının ekranına bakıyorlardı. Şimdi sokaklara dökülüvermiş, teklikten çokluğa geçmişlerdi. Tek başına ekrana bakmak yerine hep birlikte sokakları doldurup slogan atmaktaydılar. Bu kuşağın her şeyi çok farklı, daha doğru ve güzel şeyler yapacaklarına inanıyorum:

🔗 Yazının devamı www.besincisanat.com'da


Murat Sezgin Sancı Yayınları

Orhan Keser’in yazdığı anı kitabı bir dönemin hafızasına ayna tutuyor. Harik’in bir köy evinde oturmuş gibi, sahici bir ...
28/05/2025

Orhan Keser’in yazdığı anı kitabı bir dönemin hafızasına ayna tutuyor. Harik’in bir köy evinde oturmuş gibi, sahici bir iklim ve sohbet tadında; son derece yalın, anlaşılır ve abartıdan uzak çalışmayı okuduğunuz zaman, gemi enkazından karaya vuran kırık çömlekler gibi dağılacaksanız, bu kesin. Bir halkın yaşadığı eziyetleri, gördüğü zulümleri babasının şahsında resmediyor. Eski yaradan taze kan fışkırtıyor. Fakat dilinde en ufak bir öfke yok. Bu da ilginç geliyor insana.

Murat Kahraman

"Sorguya yeniden başlayacağız.""Başlayın," dedi Umut, başını dik tutmak için zorlanırken.Bunu söylerken çok sakin ve kar...
28/05/2025

"Sorguya yeniden başlayacağız."
"Başlayın," dedi Umut, başını dik tutmak için zorlanırken.
Bunu söylerken çok sakin ve kararlıydı; ölümü göze almıştı çünkü. "Benim yaşamım buraya kadarmış. Arkadaşlarımı ele vermek demek, mücadelemden vazgeçmek demek. Bu kadar çabuk ölmek istemezdim ama düşmanın safına geçmek yerine öldürülmeyi kabul ediyorum. Ben doğrusunu yapıyorum. Bu da mücadelemin bir parçası" diye düşünüyordu.

***
Kapitalist sömürü düzeninin çarkları dönerken, ezilenler yalnızca geçim mücadelesi değil, insanlık onuru için de savaşır. 1980 askeri faşist darbesine giden süreçte, işçi sınıfının bir bireyi olan Umut'un gözünden Türkiye'nin değişen dengelerini, devrimci uyanışı ve devlet şiddetini okuyacaksınız.

Umut, emeğin değerine inanan bir emekçi. Örgütlenmeye, dayanışmaya, hak arayışına inanan biri. Sistemin baskısıyla, yasalarla, makineli tüfekli otomobillerle sindirilmeye çalışılan milyonlardan sadece biri.

Gerçek olaylardan esinlenen bu roman; emperyalizmin pençesine düşmüş, sömürgeci ilişkilere boyun eğmiş bir ülkede, "Artı-Değer" kavramından devrimci romantizme, legal mücadeleden zindanlara uzanan bir direniş öyküsüdür

Murat Sezgin tarafından kaleme alınan “KAYIP BİR ZAMAN ELÇİSİ" kitabına satış sitelerinden ve kitapçılardan ulaşabilirsi...
26/05/2025

Murat Sezgin tarafından kaleme alınan “KAYIP BİR ZAMAN ELÇİSİ" kitabına satış sitelerinden ve kitapçılardan ulaşabilirsiniz...

Değişen toplumsal yapımız içerisinde yeniden ne sokak futboluna ne de mahalle kültürüne geri dönebilmemiz mümkün değil a...
02/05/2025

Değişen toplumsal yapımız içerisinde yeniden ne sokak futboluna ne de mahalle kültürüne geri dönebilmemiz mümkün değil ancak o güzellikleri ve yarattığı büyük etkiyi de yok saymamız söz konusu değildir

NEDİM DERTLİ – Ermeni Edebiyatından Portreler:“Oruçoğlu, sanatçıların portresini oluştururken onların yaşam deneyimlerin...
24/04/2025

NEDİM DERTLİ – Ermeni Edebiyatından Portreler:
“Oruçoğlu, sanatçıların portresini oluştururken onların yaşam deneyimlerini, edebi eğilimlerini, iç(sel) çatışmalarını, bireysel ya da örgütlü mücadelelerini sorular sorarak, ilişkilerin dinamiklerini ve bağlantı noktalarını kurcalayarak irdeler.” k24kitap.org/ermeni-edebiya… aracılığıyla

NEDİM DERTLİ – “Oruçoğlu, sanatçıların portresini oluştururken onların yaşam deneyimlerini, edebi eğilimlerini, iç(sel) çatışmalarını, bireysel ya da örgütlü mücadelelerini sorular sorarak, ilişkilerin dinamiklerini ve bağlantı noktalarını kurcalayarak irdeler.”

-İMZA GÜNÜNE DAVET- Müslüm Gülhan tarafından kaleme alınan "Sokak Futbolu - 4 Taş 1 Top" kitabının imza gününe  tüm kita...
13/04/2025

-İMZA GÜNÜNE DAVET-

Müslüm Gülhan tarafından kaleme alınan "Sokak Futbolu - 4 Taş 1 Top" kitabının imza gününe tüm kitapseverleri bekliyoruz.

Yazarımız, Müslüm Gülhan tarafından  deneme türünde  kaleme alınan “ SOKAK FUTBOLU 4 TAŞ 1 TOP" kitabına satış sitelerin...
05/04/2025

Yazarımız, Müslüm Gülhan tarafından deneme türünde kaleme alınan “ SOKAK FUTBOLU 4 TAŞ 1 TOP" kitabına satış sitelerinden ve kitapçılardan ulaşabilirsiniz...

Address

Istanbul
34112

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Sancı Yayınları posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Sancı Yayınları:

Share