PAYEL Yayınevi

PAYEL Yayınevi Felsefe, psikoloji, feminizm, eğitim, sosyoloji, sinema ve edebiyat alanlarında yayın yapmakta olan PAYEL Yayınevi'nin resmi Facebook sayfasıdır.

Bu kitap, tanrı-analar çağında, kadınların dünyayı kendi görüşleri doğrultusunda yorumlayıp bir felsefe oluşturduklarını...
13/07/2025

Bu kitap, tanrı-analar çağında, kadınların dünyayı kendi görüşleri doğrultusunda yorumlayıp bir felsefe oluşturduklarını, evrensel bir dil yarattıklarını; günümüzde sanat alanında kullanılan imge ve simgelerin de onların bu felsefesinden çıktığını “sözcük bağıntılarından” hareket ederek kanıtlamaya çalışmaktadır. Bugün hemen her dilde kadınlar tarafından yaratılmış ve yazısız tarihin izlerini taşıyan pek çok sözcük ve kavram vardır. Evrensel tanrı-ana dilinin içinde en geniş yer kaplayanlar ise "M" ve "N" harf sesli sözcüklerdir. Tanrı-anaların "M" sesini "moda" yaptıkları çok uzun bir zaman diliminde adı geçen harf seslerini taşıyan heceler, bu önder kadınların adlarında güven verici bir "marka" niteliğindeydi. Anayanlı-soy geleneği tanrı-anaların önce kutsal nesneleri ve adlarını çocuklarına kalıt bırakmalarıyla başladı. "M"li ve ve "N"li adlar böylece onların rahipleri, daha sonra rahip-kralları olan erkek evlatlarına da geçti. "M" ve "N" sesinin tılsımlı olduğu inancı bu harf sesleri modasının ataerkil dönemde de sürmesini sağladı. Tıpkı tılsımlı tanrı-ana giysisinin Hıristiyanlıkta rahiplerin giydiği süslü giysilerde sürdüğü gibi.

Bireysel ruhbilim okulunu kuran ve "eksiklik duygusu" terimini ilk kez ortaya atan Adler'in çalışmalarına yön veren itic...
08/07/2025

Bireysel ruhbilim okulunu kuran ve "eksiklik duygusu" terimini ilk kez ortaya atan Adler'in çalışmalarına yön veren itici güç, yaşamı boyunca toplumsal sorunlarla karşısıda gösterdiği duyarlılıktır. 1895'te Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra pratisyen hekim olarak çalıştığı ilk doktorluk yıllarından başlayarak hastayı çevresiyle ilişkileri içinde ele almak gerektiğini vurguladı ve bireyle ilgili sorunlara insancıl, bütünselci ve organik bir yaklaşım geliştirdi. Buradan haraket ederek, Viyana'da ilk çocuk rehberliği klinikleri kurdu. Toplumsal değerlerin sürdürülmesinde çocukların eğitimine çok temel bir yer veren Adler, çocuklara sağlıklı bir rehberlik hizmeti verilmesi gereğini bıkmadan usanmadan savundu. Elinizdeki kitap Adler'in, kadın-erkek-, aşk-evlilik ve cinsellik üzerine yaptığı çalışmaları bir araya getirmekte ve erkelerin egemen olduğu bir toplumsal yapının her iki cins üzerinde ne gibi ruhsal rahatsızlıklar oluşturduğunu göstermektedir.

Federico Fellini, Luchino Visconti, John Huston ve George Stevens. Sinema tarihinin bu dört önemli yönetmeni, son derece...
27/06/2025

Federico Fellini, Luchino Visconti, John Huston ve George Stevens. Sinema tarihinin bu dört önemli yönetmeni, son derece ayrıntılı incelemelerle Payel’in konuğu. Dört yapıt da Nilgün Şarman’ın çevirisiyle raflarda!

Birçok önemli festivalden ve Akademi Ödüllerinden çok sayıda ödül ve adaylıkla dönen Jonathan Glazer filmi Zone of Inter...
25/06/2025

Birçok önemli festivalden ve Akademi Ödüllerinden çok sayıda ödül ve adaylıkla dönen Jonathan Glazer filmi Zone of Interest'in uyarlandığı aynı adlı Martin Amis romanı İLGİ ALANI, Temmuz ayında Nilgün Şarman çevirisiyle PAYEL'de!

Adler'e göre insan, bir toplumun içine doğar; aile onun ilk toplumudur. Bebekle annesi arasındaki alışveriş, gelecekteki...
24/06/2025

Adler'e göre insan, bir toplumun içine doğar; aile onun ilk toplumudur. Bebekle annesi arasındaki alışveriş, gelecekteki toplumsal ilişkilerin öncüsüdür. İnsanın kurduğu ilişkiler yaratıcı benliğinin gelişip kişiliğini yapılandırmasına, yetersizliklerini giderme ve yükselme isteklerini yönlendirmesine, yaşamını biçimlendirmesine olanak sağlar. Böylece insan yükselme çabalarını kişisel ve bencil kazançlardan sıyırır ve toplumsal amaçlara yöneltir. Herkesin iyiliği için uğraşarak, kendi kişisel yetersizliklerinin üstesinden gelebilir. Toplumsal ilgi sonradan kazanılmaz, doğuşta her insanda vardır; yani insan doğal olarak toplumsaldır. İnsana özgü her özellik gibi toplumsal ilginin de zamanla gelişmesi gerekir. Bu yüzden çevre, çocuğun toplumsal ilgisini geliştirmek, eğitmek ve yönlendirmek zorundadır. Yanlış eğitim toplumsal ilginin sağlıklı gelişmesini engeller ve çeşitli uyumsuz davranışların, nevrotik belirtilerin oluşmasına yol açar. Bu yüzden Adler çocukların eğitimiyle ilgilenmiş, rehberlik ve danışmanlık alanlarının gelişmesine önayak olmuştur. Adler'in psikiyatri ve klinik psikolojiden çok danışma psikolojisinde ün kazanmasının nedeni biraz da budur.

Jean-Paul Sartre 120 yaşında! 21 Haziran 1905'te doğmuş olan Fransız yazar, filozof, eleştirmen ve aktivist Jean-Paul Sa...
21/06/2025

Jean-Paul Sartre 120 yaşında! 21 Haziran 1905'te doğmuş olan Fransız yazar, filozof, eleştirmen ve aktivist Jean-Paul Sartre, varoluşçuluk felsefesinin önde gelen düşünürleri arasında yer almakta, özellikle de 20. yüzyıla damgasını vurmuş bir ikon. Ünlü yazarı Payel tarihinden baskısı tükenmiş üç kitapla anmak istedik, sevgili Bertan Onaran'a sevgi ve saygıyla.

Uygarlık, Toplum ve Din konusundaki denemeler, Freud'un toplumu ve kurumlarını ruhçözümsel bakışla yorumlama konusuna uz...
13/06/2025

Uygarlık, Toplum ve Din konusundaki denemeler, Freud'un toplumu ve kurumlarını ruhçözümsel bakışla yorumlama konusuna uzun süredir ilgi duyduğunu gösteriyor. Bu kitapta bulunan "Grup Ruhbilimi ve Ego Çözümlemesi" adlı denemede Freud, bireyin zihinsel yaşamı üzerine daha önce yaptığı incelemelerin ötesine de geçmekte ve bireysel ruhbilimi grup ruhbiliminden ayıran özellikleri incelemektedir. "Bir Yanılsamanın Geleceği" adlı denemede, Kiliseyi bir grup olarak ele alan Freud, insanlığın kurtuluşunun uygarlık, din ve bilim arasındaki ilişkinin köklü bir şekilde yeniden değerlendirilmesinde yattığını savunmaktadır. Ölümünden birkaç yıl önce yazılmış olan "Uygarlık ve Hoşnutsuzlukları", Freud'un daha önceki temalarını geliştirmektedir; bu deneme, Freud'un insanlığın içinde bulunduğu durumla ilgili kesin görüşü olarak değerlendirilebilir. (Arka kapaktan)

"Şu dünyanın haline bakıyorum da, tüm kötü şeyler arasında tek bir dayanak noktası buluyorum kendime: Hayatın tüm kötülü...
10/06/2025

"Şu dünyanın haline bakıyorum da, tüm kötü şeyler arasında tek bir dayanak noktası buluyorum kendime: Hayatın tüm kötülükleri giderek çoğalırken, aynı zamanda tek bir noktada toplanıyor. Onları yenmemizi kolaylaştırmak istiyor sanki hayat. Hep böyle olmuştur. İlkin bir kötülükler yumağı oluşur... Bu yumağa mil de diyebiliriz... Sonra, makaraya iplik sarılır gibi, bir yığın kötülük, o mile takılı makaranın üzerine dolanır. Dağınık kötülükleri yenmek zordur... Ama hepsi bir arada oldu mu, adaletin kılıcını indirip, birden kesebilir insan ipliği..."

Maksim Gorki'nin ARTAMONOV AİLESİ romanı, yakında yeni baskısıyla, yine Şemsa Yeğin çevirisiyle Payel'de!

“Ey Mutlu Çağ! Eskilerin Altın Çağ dedikleri talihli yüzyıl. Bizim şu Demir Çağı’nda pek değer verilen altın o zamanlar ...
08/06/2025

“Ey Mutlu Çağ! Eskilerin Altın Çağ dedikleri talihli yüzyıl. Bizim şu Demir Çağı’nda pek değer verilen altın o zamanlar kolayca bulunduğu için değil, o çağda yaşayanlar “benimki”, “seninki” gibi lafları tanımadığı için bu adı alan yüzyıl! O kutsal çağda herşey ortaklaşaydı… Besinini bulabilmek için herkesin elini kaldırması, koca meşe ağacından, bu ağacın kendisine bolca sunduğu yumuşak ve tatlı meyveleri toplaması yetiyordu. Duru kaynaklar, hızlı akan ırmaklar, ona istemediği kadar berrak ve tatlı su veriyordu. Bilge ve çalışkan arılar kaya yarıklarına, ağaç kovuklarına yerleşiyor, sevimli çalışmalarının verimli ürününü ilk gelene, büyük bir kayıtsızlıkla sunuyordu. Mantar ağacı, hiç naz etmeden, adeta katıksız bir incelikle, o kalın ve hafif kabuğunu uzatıyor, bu da insanoğlunun, yalnız hava değişimlerinden korunmak üzere, kabaca yontulmuş kazılar üstüne kurduğu evin damını örtmekte kullanılıyordu. O zamanlar yalnız barış, dostluk ve uyuşma vardı. Sabanın ağır ve eğri demiri, toprak anamızın şefkatli karnını kirletmek cesaretini gösterememişti henüz. Toprak anamız, hiç kimsenin zoru olmaksınız, çocuklarını beslemek, ihsanlara boğmak, ağızlarına tat vermek üzere geniş ve verimli göğsünü alabildiğine açıyordu (...)"

Emile Zola'nın Rougon-Macquart serisinden bir başka yapıt: "Kadınların Mutluluğuna". Serinin 11. kitabında, romana adını...
06/06/2025

Emile Zola'nın Rougon-Macquart serisinden bir başka yapıt: "Kadınların Mutluluğuna". Serinin 11. kitabında, romana adını veren "Au Bonheur des Dames" mağazası merkezde. Hem mağaza müdavimlerinin hem de satış görevlilerinin konuşmaları, kurdukları ilişkiler, mağazanın işleyişi derken mikro ölçekte başlayıp engin bir kapitalist sistemin nasıl her zaman kazandığını ve ne derece soğuk bir yapı olduğunu ustalıkla gözler önüne seren "Kadınların Mutluluğuna", raflarda.

Hegel'in büyük yapıtı ESTETİK'i dört cilt olarak yayınlamak yayınevimizin uzun süreden beri gerçekleştirmek istediği bir...
05/06/2025

Hegel'in büyük yapıtı ESTETİK'i dört cilt olarak yayınlamak yayınevimizin uzun süreden beri gerçekleştirmek istediği bir proje, ilk iki cilt Taylan Altuğ ve Hakkı Hünler'in özenli çevirileriyle tamamlandı, diğer iki cildi de okurlarımızla buluşturacağımız günleri iple çekiyoruz. Hegel felsefesinin temelini oluşturan öğelerden biri olan Estetik kavramı hakkındaki bu eser, hem güzel sanatlara hem de felsefeye ilgisi olan herkese hitap ediyor. Keyifli okumalar!

Address

Eminönü

Opening Hours

Monday 10:00 - 16:00
Tuesday 10:30 - 18:00
Wednesday 10:30 - 18:00
Thursday 10:30 - 18:00
Friday 10:30 - 18:00

Telephone

+902125284409

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when PAYEL Yayınevi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to PAYEL Yayınevi:

Share