16/09/2025
Kekemeliği nasıl çözüyoruz? Dünyada eşi ve benzeri olmayan bir terapi sistemi...
Öncelikle bizim terapi tekniğimiz bize ait (Zero-Point Bilinçaltı Kodlama). Dünyada bizim gibi çalışan başka kişi ve kurum yoktur. Bizim sistemimiz bambaşka, mucizevi bir sistem ve çok farklı… Türkiye’de ve dünyada hangi konuşma bozukluğu merkezine giderseniz gidin sistem aynıdır, sadece uzmanlar değişir.
-Konuşmaya egzersizi
-Nefes egzersizi
-Okuma egzersizi
-Ve duyarsızlaştırma çalışmaları yapılır.
Biz bunların hiçbirini yapmıyoruz? Peki ne yapıyoruz? hayatta her şeyin bir nedeni vardır. Bilimde buna determinizm, nedensellik ilkesi denir. Yani kanserin, kolestrolün, tansiyonun, şekerin, depresyonun, depremin yağmurun, anksiyete bozukluğunun, kekemeliğin her şeyin bir nedeni vardır. Eğer siz nedeni, sebebi, kaynağı bulup temizlemezseniz sonuç değişmez. Kekemelik bir sonuçtur ve kekemelik de genetik yatkınlık vardır. Kekemeliğin kendisi genetik değil; yatkınlığı genetiktir. Kekemelerin yüzde 50’sinin aile geçmişinde başka kekeme bireyler vardır. Örnek; Sizin 5 yaşındaki çocuğunuz kekeliyor. Diyelim ki; Sizin çocuğunuz, komşunun çocuğu, komşunun çocuğu, komşunun çocuğu 4 çocuk sokakta oyun oynuyorlar. O anda yan binadaki dairenin birisinde doğal gaz patlaması meydana geldi. Koltuklar, kanepeler, dolaplar havada uçuşuyor. Çocukların dördü de müthiş bir korku, travma yaşadılar. Bakın ne olur?
-Genetik olarak kekemeliğe yatkın olan sizin çocuğunuz da korku enerjisi otomatikman boğaz bölgesine baskı yapar, orada toplanır, ses telleri kitlenir ve sizin çocuğunuz pe-pe-pe-pe kekelemeye başlar.
-Diğer komşu çocuk da aynı korku enerjisi kasık bölgesinde toplanır, o çocuk da korktuğu günden itibaren altını ıslatmaya başlar.
-Diğer çocukta korku enerjisi bütün bedene yayılır ve o çocuk kısmi felç geçirir, spastik engelli gibi olur.
-Diğer çocukta ise beynine vurur o çocuk da aklı dengesini kaybeder. Korku, travma 4 farklı genetik yapıda 4 farklı sonucu doğurur. Çevrenizde buna benzer olaylara şahit olmuşsunuzdur. İşte kekemeliğin kaynağı kaygı, korku, endişedir. Kaygılandığınız, korktuğunuz, endişeleriniz ortamlarda, durumlarda kekelersiniz, sakin, mutlu ve huzurlu olduğunuz zaman gayet güzel konuşursunuz, şarkı, türkü söylerken sorun yaşamazsınız. Eğer sizin dilinizde, dudağınızda, beyninizde bir sorun olsaydı 24 saat kekelemeniz gerekirdi. Ama bazen kekeliyorsunuz bazen de gayet güzel konuşuyorsunuz. Kekemelik psikolojik bir sorundur. Yapılan bilimsel çalışmalar kekemelerin % 80’inin hiçbir tedavi görmeden yaşa bağlı olarak kendi kendine düzeldiğini göstermektedir. Alman ekolünün temsilcisi Van Riper ise kekemeliğin iyileşmeyeceğini iddia eder. Ama bu sadece bir görüştür. Türkiye’deki DKT’leri bu görüşü savunurlar.
Ben de Klinik psikoloğum, 1993 yılından beri 15.000 civarında kekeme ile çalıştım. Bu sistemi geliştirdik, dünyada eşi benzeri yok, çok farklı bir çalışma.
Bizim sistemimizde
-Okuma egzersizi
-Nefes egzersizi
-Konuşma egzersizi
-Ve duyarsızlaştırma çalışması YOK.
Bizim psikoloji biliminde kekemelik “ANKSİYETE BOZUKLUĞU” diye tanımlanır. Dil Konuşma Terapistlerinin alanıyla bir işimiz yoktur. Okuma-Nefes-Konuşma egzersizleri ve duyarsızlaştırma çalışmaları DKT’lerin alanıdır. Biz kekemelere psikolojik destek sağlıyoruz.
Peki çözüm olarak ne yapıyoruz?
1-Travmalar: Kekemeyi kaygılandıran, endişelendiren, korkutan geçmişte yaşamış olduğu travmaları temizliyoruz, travma çalışması yapıyoruz. Bunu nasıl yapıyoruz? Binlerce tekniğimiz var, bu bizim uzmanlık alanımız. Aynen bilgisayara format atmak gibi düşünün.
2-Olumsuz Düşünceler: Olumsuz düşünce kalıplarının değiştiriyoruz, siliyoruz, temizliyoruz. Olumsuz düşüncelerin yerine olumlu düşünceleri kodluyoruz. Örneğin; kekemeler “ya takılırsam, ya bana gülerlerse, ya benimle alay ederlerse” gibi olumsuz düşünce kalıplarını kullanırlar. “Kekelersem” derseniz tabi ki kekelersiniz. Biz bu olumsuz düşünceleri siliyoruz ve olumluları ile yer değiştiriyoruz.
3-Olumsuz Duygular: Olumsuz duygular kaygı, korku, endişe, daralma, bunalma, gerginlik, değersizlik, yetersizlik, sevgisizlik ve güvensizlik duyguları… Onları tek tek siliyoruz ve olumlu olanları yüklüyoruz.
4-Olumsuz inançlar: Kekemeler bir çok merkeze gider gelir, iyileşmez ve zamanla umudunu, inancını kaybeder. İşte tam bu anda “Ben iyileşmem” olumsuz inanç kalıbı oluşur. Bu inanç kalıbı çok tehlikelidir, biz bunları da siliyoruz, temizliyoruz.
5-Atalardan Gelen Aktarım: Beşinci olarak da anneden, babadan, soydan gelen olumsuz aktarım diyoruz. Genelde kekemelerinin anne ya da babası, abisi, ablası, dedesi aile fertlerinden biri ya da birileri kuralcı, kontrolcü, mükemmeliyetçi, otoriter, baskın karakter olur, bu da kekemeliğin artmasına, tetiklenmesine neden olur. İşte aileden gelen bu olumsuz aktarımları da siliyoruz. Bunun için ortalama 20 seans çalışıyoruz. Yüz yüze yada online çalışıyoruz. Terapi sürecimiz ortalama üç ay sürüyor. Paket program çalışıyoruz. Uygulanmış olduğumuz terapinin başarı oranı %90’lar civarında…
Not: 7 yaş altı çocukları almıyoruz. 7 yaş ve üstünü alıyoruz. 7 yaş altı çocukların anne-babasını 4 seanslık aile terapisine alıyoruz.
Ücretler: Kekemeliğin derecesine, şiddetine, kişinin yaşına, eğitimine göre farklılık gösteriyor.
-Hafif kekemelik: Çok da kekeme olduğu belli olmayan, arada sırada kekeleyenler.
-Orta Düzey Kekemelik: 10 kelimeden en az üçünde, dördünde takılan yani en az %30 takılma olanlar.
-Ağır Kekeme: Konuşurken ayaklarını yere vuruyorsa, ikincil davranışlar, tikler varsa…
Her kekemelik grubu için ücret tarifemiz farklılık gösteriyor.
İstanbul-Kadıköy ve Gaziantep olmak üzere iki şubemiz var. Ayrıca online da çalışıyoruz.
İletişim için: 0532 650 56 41
