Ekonomi Gazetesi

24/09/2025

Dünya genelinde demografik değişim, özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde emeklilerin ekonomik durumunu derinden etkiliyor. Almanya ve Türkiye örnekleri, bu farkın en somut görülebildiği ülkeler arasında yer alıyor. Her iki ülke de nüfusun yaşlanmasıyla birlikte emekli maaşları, sosyal güvenlik sistemleri ve yaşam standartları konusunda farklı zorluklarla karşı karşıya.

Almanya’da Emekli Refahı

Almanya, Avrupa’nın en güçlü sosyal güvenlik sistemlerinden birine sahip. Emekli maaşları, çalışanların hayatları boyunca ödediği sosyal güvenlik primleri ve devlet katkılarıyla şekilleniyor. Ortalama bir Alman emeklisinin gelir düzeyi, ülke ortalamasının yaklaşık -80’ine denk geliyor.

Dünya genelinde demografik değişim, özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde emeklilerin ekonomik durumunu derinden etkiliyor. Almanya ve Türkiy

23/09/2025

Günümüz dünyasında atık yönetimi, sadece çevresel bir mesele değil aynı zamanda ekonomik, sosyal ve toplumsal bir zorunluluk haline gelmiştir. Artan nüfus, hızla büyüyen şehirler, tüketim alışkanlıklarının değişimi ve sanayileşmenin yoğunlaşması; ortaya çıkan atık miktarını her geçen gün artırmaktadır. Özellikle plastik, elektronik ve tehlikeli atıklar hem doğa hem de insan sağlığı açısından büyük risk taşımaktadır. Bu tablo, atıkların minimize edilmesini yani ortaya çıkan miktarın mümkün olan en alt seviyeye çekilmesini küresel ölçekte bir öncelik haline getirmiştir.

Neden Atıkları Azaltmalıyız?

Atıkların azaltılması çevreye olan baskının hafiflemesini sağlar. Çöplüklerde biriken organik atıkların metan gazı salınımı iklim değişikliğini hızlandırırken, geri dönüştürülmeyen plastikler yüzlerce yıl boyunca doğada çözünmeden kalarak ekosistemleri tehdit eder. Elektronik atıklar ise ağır metaller ve kimyasallar içermeleri sebebiyle toprağı ve yeraltı sularını kirletir.

Günümüz dünyasında atık yönetimi, sadece çevresel bir mesele değil aynı zamanda ekonomik, sosyal ve toplumsal bir zorunluluk haline gelmiştir. Artan

22/09/2025

Kamu maliyesi yalnızca devletin gelir ve giderlerini düzenleyen bir araç değildir; aynı zamanda bir ülkenin kalkınma yol haritasını da çizen güçlü bir mekanizmadır. Özellikle kamu harcamaları, toplumun refah seviyesini yükseltmek, sosyal adaleti sağlamak ve ekonomik büyümeyi desteklemek için kullanılan en önemli politika aracıdır. Ancak bu harcamaların hangi alanlara yönlendirildiği ve ne ölçüde etkin kullanıldığı, en az miktarı kadar önemlidir. Çünkü bütçe rakamları büyürken, eğer bu kaynaklar verimli kullanılmazsa, ortaya yalnızca borç yükü ve israf kalır.

Bugün birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de kamu harcamalarının verimliliği üzerine tartışmalar giderek yoğunlaşıyor. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan teknoloji yatırımlarına kadar geniş bir alana yayılan bu harcamalar, vatandaşın günlük hayatını doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla kamu kaynaklarının boşa gitmesi yalnızca mali bir kayıp değil, aynı zamanda toplumsal bir fırsat kaybı anlamına geliyor.

21/09/2025

Türkiye ve dünya piyasalarında kritik gelişmeler

Küresel Dalgalanma ve Türkiye’ye Yansımalar

Eylül ayının ikinci yarısına girilirken, küresel ekonomi cephesinde dikkatler merkez bankalarının para politikası yönlendirmelerine ve ticaret savaşlarının gölgesinde şekillenen büyüme beklentilerine çevrilmiş durumda. Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar, 2025 ve 2026 için büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncellerken; küresel büyümenin %2,5 bandında seyredeceği öngörülüyor. Bu hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için dikkatle izlenmesi gereken bir durum.

Türkiye ve dünya piyasalarında kritik gelişmeler Küresel Dalgalanma ve Türkiye’ye Yansımalar Eylül ayının ikinci yarısına girilirken, küres

20/09/2025

Hane halkı Borçluluğunda Tehlikeli Eşik

Türkiye ekonomisinin son yıllardaki en dikkat çekici gelişmelerinden biri, hane halkının giderek artan borç yüküdür. Ağustos 2025 sonu itibarıyla bankacılık sektöründen sağlanan tüketici kredileri ve kredi kartı borçları, yeni bir rekor seviyeye ulaşmıştır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, tüketici kredileri toplamı 1,9 trilyon TL’yi, bireysel kredi kartı borçları ise 1,3 trilyon TL’yi aşmıştır. Böylece yalnızca bireylerin bankalara olan toplam borcu 3,2 trilyon TL sınırına dayanmıştır.

Söz konusu borçların dağılımına bakıldığında, konut kredilerinin toplam borcun yaklaşık üçte birini, ihtiyaç kredilerinin dörtte birini, taşıt kredilerinin ise yüzde 10’unu oluşturduğu görülmektedir. Ancak asıl dikkat çeken kalem, yüksek faizli ihtiyaç kredileri ve kredi kartı borçlarıdır.

Türkiye ekonomisinin son yıllardaki en dikkat çekici gelişmelerinden biri, hane halkının giderek artan borç yüküdür. Ağustos 2025 sonu itibarıyla bankacılık sektöründen sağlanan tüketici kredileri ve kredi kartı borçları, yeni bir rekor seviyeye ulaşmıştır. Bankacılık Düz...

19/09/2025

Avrupa İstatistik Ofisi’nin açıkladığı ağustos ayı verileri, Euro Bölgesi’nde fiyat artışlarının son dönemde dengeli bir seyir izlediğini ortaya koyuyor. Buna göre, bölgedeki yıllık enflasyon %2 seviyesinde gerçekleşti. Temmuz ayına göre ise artış sadece %0,1 oldu. Piyasa beklentisi, yıllık bazda %2,1, aylık bazda ise %0,2’lik artış yönündeydi. Görünen o ki, gerçekleşen enflasyon rakamları beklentilerin biraz altında kalarak Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) orta vadeli hedefi olan %2’ye oldukça yakın bir tablo çiziyor.

Ekonomistler, bu verinin Avrupa ekonomisi açısından hem istikrar hem de güven sinyali taşıdığını vurguluyor.

Avrupa İstatistik Ofisi’nin açıkladığı ağustos ayı verileri, Euro Bölgesi’nde fiyat artışlarının son dönemde dengeli bir seyir izlediğini ort

18/09/2025

Son yarım yüzyılda dünya ekonomilerinin büyüme hamlelerine bakıldığında, dikkat çeken ortak bir nokta vardır: İhracata dayalı büyüme modeli. Güney Kore’den Singapur’a, Çin’den Almanya’ya kadar birçok ülke, kalkınma yolunda ihracatı temel bir strateji olarak benimsemiştir. Bu yaklaşım, yalnızca dış ticaretin artırılması değil, aynı zamanda iç piyasada verimliliğin yükseltilmesi, üretim kapasitesinin genişletilmesi ve teknolojiye dayalı dönüşümün teşvik edilmesi anlamına gelir.

17/09/2025

Türkiye’de tarım sektörü, yalnızca gıda güvenliğinin değil aynı zamanda enflasyonun da temel belirleyicilerinden biri olmayı sürdürüyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE), Ağustos 2025 itibarıyla dikkat çekici bir tablo ortaya koydu. Verilere göre endeks, geçen yılın aynı ayına kıyasla ,55 arttı. Ancak bir önceki aya göre ise %3,45’lik bir düşüş yaşandı. Bu durum, tarım piyasasında mevsimsel dalgalanmaların ve ürün bazlı fiyat hareketlerinin güçlü şekilde hissedildiğini ortaya koyuyor.

Tarım-ÜFE’nin 2025’in ilk sekiz ayında yılbaşına göre ,83 artış göstermesi, sektörün yılın büyük bölümünde fiyat artışlarıyla ilerlediğini, ancak yaz aylarının ikinci yarısında kısmi bir gevşemenin yaşandığını işaret ediyor.

Türkiye’de tarım sektörü, yalnızca gıda güvenliğinin değil aynı zamanda enflasyonun da temel belirleyicilerinden biri olmayı sürdürüyor. Türkiy

16/09/2025

Dernek Başkanı Zafer Tekbudak önderliğinde gerçekleştirilen ziyarette, Atatürk’ün bilime, demokrasiye ve Cumhuriyet değerlerine verdiği önem vurgulandı. Tekbudak, Anıtkabir özel defterine yazdığı mesajda, Atatürk’ün “Türk mühendislerinin alnında Cumhuriyet istikbalini aydınlatan ışık parlar” sözlerini hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:

“Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, doğru yoldan sapmaktır. Bu vizyon, Cumhuriyet değerleriyle birlikte özgür düşüncenin, bilimin ve ilerlemenin temelini oluşturmuştur. Bugünkü varlığımızın olduğu gibi, geleceğimizin de en önemli teminatıdır.”

Türk toplumuna gösterilen “muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma” hedefine bağlılıklarını yineleyen Tekbudak, iş dünyası ve mühendisler olarak Atatürk’ün izinden yürümeye devam edeceklerini ifade etti.

Elektrik ve Enerji Sektörü Sanayicileri ve İşadamları Yöneticileri ve Emekçileri Derneği Yönetim Kurulu ile Cumhuriyetçi Mühendisler Platformu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir’i ziyaret etti.

16/09/2025

Dünya ekonomisi, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren önemli bir dönüşüm sürecine girmiştir. Bu süreçte özellikle 1980’lerden itibaren birçok ülke, ekonomik liberizasyon politikalarıyla tanışmıştır. Peki, ekonomik liberizasyon nedir ve ülkeler bu politikaları neden uygular?

Ekonomik liberizasyon, genel anlamıyla devlet müdahalesinin azaltıldığı, piyasa güçlerinin daha serbest çalışmasına izin verilen bir ekonomi anlayışını ifade eder. Bu politikalar, genellikle ticaretin serbestleştirilmesi, sermaye hareketlerinin serbest bırakılması, özelleştirme ve deregülasyon (düzenlemelerin azaltılması) gibi uygulamaları içerir. Temel amaç, ekonomik büyümeyi hızlandırmak, verimliliği artırmak ve yabancı yatırımları çekmektir.

Serbest Pazarın Temelleri

Liberizasyon politikalarının arkasındaki ideolojik temel, klasik ekonomi teorilerine dayanır. Adam Smith’in “görünmez el” yaklaşımı, piyasanın kendi mekanizmalarıyla kaynak dağılımını en etkin şekilde gerçekleştireceğini savunur. Ne var ki, 20.

Dünya ekonomisi, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren önemli bir dönüşüm sürecine girmiştir. Bu süreçte özellikle 1980’lerden itibaren birçok ülke, ekonomik liberizasyon politikalarıyla tanışmıştır. Peki, ekonomik liberizasyon nedir ve ülkeler bu politikaları neden uyg...

15/09/2025

Akdeniz Üniversitesi, Antalya’nın tarımsal gücünü ileri teknolojiyle buluşturacak yeni bir projeyi hayata geçiriyor. Cumhurbaşkanlığı kararıyla Batı Akdeniz Teknokenti Teknoloji Geliştirme Bölgesi TGB-2 ek alanı olarak ilan edilen Antalya Tarım Teknokenti, Antalya Aksu’da yaklaşık 1.100 dekar (110 hektar) alanda kurulacak.

TARIMDA TEKNOLOJİ ÜSSÜ

Antalya Tarım Teknokenti; su verimli üretim sistemleri, akıllı sera otomasyonu, biyoteknoloji ve genetik ıslah, tarım robotları, hassas tarım ve yapay zekâ uygulamaları gibi alanlarda mükemmeliyet kümeleri oluşturacak. Böylece çiftçiler, girişimciler, sanayi temsilcileri ve akademisyenler aynı sahada buluşarak tarımın geleceğine yön verecek inovatif çözümler geliştirecek.

ANTALYA’NIN STRATEJİK KONUMU

Türkiye’nin örtüaltı üretim merkezi olan Antalya, sahip olduğu potansiyelle tarım teknolojileri için doğal bir “yaşayan laboratuvar” konumunda.

15/09/2025

Türkiye ekonomisinin en kritik göstergelerinden biri, Hazine’nin borçlanma performansıdır. Mayıs–Temmuz 2025 döneminde yapılan borçlanmalar, yalnızca devletin mali yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesini değil, aynı zamanda piyasalarda oluşan güven algısını da yansıtmaktadır. Bu üç aylık süreçte Hazine, artan iç borç itfaları, dış borçlanma ihtiyacı ve bütçe açığının finansmanı doğrultusunda hareket etmiş hem yurt içi piyasada yatırımcılara hem de uluslararası kreditörlere güçlü mesajlar vermiştir. Ancak artan faiz yükü ve kur riski, borçlanma stratejisinin geleceğine ilişkin soru işaretlerini de beraberinde getirmiştir.

İç Borçlanmada Yüksek İhtiyaç, Yatırımcı Talebi ve Faiz Maliyeti

Mayıs–Temmuz döneminde Hazine’nin borçlanma gereksinimi, özellikle iç borç itfalarının yüksek seyrettiği bir döneme denk gelmiştir.

Türkiye ekonomisinin en kritik göstergelerinden biri, Hazine’nin borçlanma performansıdır. Mayıs–Temmuz 2025 döneminde yapılan borçlanmalar, yalnı