Kemalpaşa Aktüel

Kemalpaşa Aktüel Kemalpaşa Aktüel Dergisi... Kemalpaşa'nın güçlü sesi...

ZENGİNOR İNŞAAT KONKORDATO İLAN ETTİZen Yapı olarak bilinen ve Kemalpaşa’da faaliyet gösteren ve Mustafa Zenginor’a ait ...
11/11/2025

ZENGİNOR İNŞAAT KONKORDATO İLAN ETTİ
Zen Yapı olarak bilinen ve Kemalpaşa’da faaliyet gösteren ve Mustafa Zenginor’a ait olan inşaat firması Zenginor İnşaat Ticaret Limited Şirketi, konkordato ilan etti.

Mahkeme tarafından verilen kararla birlikte Zenginor İnşaat Ticaret Limited Şirketi ve Mustafa Zenginor hakkında 6 Kasım tarihi itibariyle 3 ay geçici mühlet kararı verildi.

7010 Sayılı Yasa’nın 15’inci maddesi ile değişik 2004 sayılı yasanın 287/3. maddesi gereğince konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla davacı borçlu şirket ile gerçek kişi şahsa üç kişi geçici konkordato komiseri olarak görevlendirildi.

Alacaklıların ilandan itibaren 7 günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebileceklerinin altı çizilirken; davanın duruşmasının 4 Şubat 2026’da saat 12:10'da yapılacağı duyuruldu.

ZEN YAPININ PROJELERİ
Kemalpaşa’da uzun yıllardır faaliyet gösteren Zenginor İnşaat, Zen Nabız, Zen Eva, Zen Terrace, Zen Bulvar ve Zen Park gibi birçok konut projesiyle tanınıyor.

KEMALPAŞA’DA YEŞİL VATAN SEFERBERLİĞİ11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde ülke genelinde eş zamanlı başlatılan “Yeşil Va...
11/11/2025

KEMALPAŞA’DA YEŞİL VATAN SEFERBERLİĞİ
11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde ülke genelinde eş zamanlı başlatılan “Yeşil Vatan Seferberliği” kapsamında Kemalpaşa Karabel mevkiinde fidan dikim etkinliği düzenlendi.

Geçtiğimiz yaz bölgede yaşanan küçük çaplı orman yangını sonrası oluşan alanda gerçekleştirilen etkinliğe yoğun katılım sağlandı.
Etkinliğe Kemalpaşa Kaymakamı Musa Sarı, kurum amirleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Karabel Orman İşletme Şefi Rana Varol ve Orman Teşkilatı çalışanları ile öğretmenler, öğrenciler, sanayi çalışanları ve vatandaşlar katıldı. Orman ekipleri tarafından fidan dikiminin nasıl yapılacağı uygulamalı olarak gösterildi.

Ardından katılımcılar alanın tamamına fidan dikerek bölgenin yeniden yeşertilmesine katkıda bulundu.

Kırkpınar CHP’li belediyeleri t**a tuttu... Yatırım yaptınız da bakanlık mı engelledi?AK Parti İzmir Milletvekili Kırkpı...
10/11/2025

Kırkpınar CHP’li belediyeleri t**a tuttu... Yatırım yaptınız da bakanlık mı engelledi?

AK Parti İzmir Milletvekili Kırkpınar, CHP’li belediyelerin sık sık dile getirdiği “Engelleniyoruz, baskı altındayız” açıklamalarına sert sözlerle yanıt vererek, “suyumuzun yüzde 50'ye yakını şebekede kayboluyor. Barajdan suyu hatta basıyorlar. O basılan suyun yüzde 40'ı kayboluyor. Bunlar bu hatlara yatırım yaptılar da bakanlık, hükümet bunları mı engelledi” dedi.

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, CHP’li belediyelerin “baskı ve engel” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını savunarak, belediyeleri şeffaf olmaya çağırdı. Kırkpınar, “Çıksınlar desinler ki ‘Bizim SGK'ya borcumuz yok. Bizden fazla haksız, hukuksuz bir yere para talep ediyorlar. Bizim yatırımlarımıza izin vermediler’ desinler.

Şimdi belge ile konuşsunlar. ‘Gelecekte ve bugün en kıymetli, en değerli şey su’ diyoruz ve bizim suyumuzun yüzde 40, yüzde 50'ye yakını maalesef şebekede kayboluyor. Barajdan suyu hatta basıyorlar. O basılan suyun yüzde 40'ı kayboluyor. Bunlar bu hatlara yatırım yaptılar da bakanlık, hükümet bunları mı engelledi? Çıksın söylesinler” ifadelerini kullandı.

“30 YILDIR YÖNETİYORSUNUZ, HALA ÇÖZÜM YOK”
Kırkpınar, İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere CHP’li yerel yönetimleri hizmet eksikliği üzerinden eleştirerek, “Sen 30 yıldan beri İzmir'i yöneteceksin. Çeşmelerden su akmayacak. Çöpler toplanmayacak, körfez kokacak, kentsel dönüşümle ilgili taş üstüne taş koymayacaksın, çevreyle ilgili, şehircilikle ilgili, yeşille ilgili hiçbir şey yapmayacaksın. Vatandaşın yıkılan evleri, kooperatifle ilgili bir sürü dedikodu olacak. Sen kalkıp ‘Bize baskı yapıyorlar, bizi çalıştırmıyorlar, o yüzden biz çalışamıyoruz.’ diyeceksin. Artık bu bahanelere vatandaşımızın da insanımızın da karnı tok” çıkışında bulundu.

Çiftçimize 67 milyon 932 bin 76 TL tutarında destek ödemesi gerçekleştirilmiştir. AK Parti Kemalpaşa İlçe Başkanı Dr. Me...
10/11/2025

Çiftçimize 67 milyon 932 bin 76 TL tutarında destek ödemesi gerçekleştirilmiştir.

AK Parti Kemalpaşa İlçe Başkanı Dr. Metin Yaşar, 10 Nisan 2025 tarihinde ilçemizde tarımsal üretimi olumsuz etkileyen zirai don afetine ilişkin önemli bir basın açıklaması yaptı. Başkan Yaşar, devletimizin çiftçilerin zararlarını telafi etmek için hızlı ve kararlı adımlar attığını vurgulayarak, Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı ve TARSİM sigortası bulunmayan 853 üreticiye, toplam 12.977 dekar alan için 67 milyon 932 bin 76 TL destek ödemesi gerçekleştirildiğini açıkladı.

Yaşar, yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:

10 Nisan 2025 tarihinde ülkemiz genelinde etkili olan ve ilçemizde de tarımsal üretimi olumsuz yönde etkileyen zirai don afeti, çiftçilerimizi ciddi anlamda zor durumda bırakmıştır. Meydana gelen bu doğal afet sonrasında devletimiz, tüm imkânlarını seferber ederek üreticilerimizin zararlarının telafisi için hızlı ve kararlı adımlar atmıştır.

Bu kapsamda, ilçemizde Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı olup TARSİM sigortası bulunmayan 853 üreticimize, toplam 12.977 dekar alan için 67 milyon 932 bin 76 TL tutarında destek ödemesi gerçekleştirilmiştir.

Bu önemli destek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen tarım politikalarının ve devletimizin güçlü desteğinin en somut örneklerinden biridir.

Zirai don afetinin yaşandığı ilk günlerde AK Parti Kemalpaşa İlçe Başkanlığı olarak, İzmir Milletvekilimiz Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Sayın Yaşar Kırkpınar ile birlikte çiftçilerimizi ziyaret ederek devletimizin ve hükümetimizin desteklerinin her zaman yanlarında olacağını ifade etmiş, geçmiş olsun dileklerimizi iletmiştik. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda Tarım ve Orman Bakanlığımız, bu zorlu sürecin üstesinden gelmek için tüm imkânlarını seferber ettiğini ve gerekli desteklerin sağlanacağını çiftçilerimizle paylaşmıştık.

Zirai donun yaşandığı bölgelerde il ve ilçe tarım müdürlüklerimiz ile TARSİM ekiplerimiz, olayın ilk anlarından itibaren sahada yer alarak üreticilerimizin yanında durmuş, hasar tespit çalışmalarını büyük bir titizlikle yürütmüştür. Zirai don sigortası bulunmayan ancak Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olan üreticilerimizin zarar gören ürünleri için yaptıkları üretim maliyetleri, oluşan hasar oranında devletimiz tarafından karşılanmıştır.

Öte yandan, benzer afetlerin gelecekte yaşanmaması ve etkilerinin azaltılması amacıyla iklim değişikliğiyle mücadele, erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi, modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması ve tarımsal sigorta bilincinin artırılması yönündeki çalışmalar da aralıksız sürdürülmektedir.

Bizler de AK Parti Kemalpaşa İlçe Teşkilatı olarak, her zaman olduğu gibi bugün de Kemalpaşalı çiftçilerimizin yanındayız. İlçemizin bereketli topraklarında alın teriyle üretim yapan her bir çiftçimizin sesine kulak veriyor, sorunlarını yakından takip ediyor ve bizlere iletilen çözüm önerilerini ilgili kurumlarımızla paylaşarak devletimizin desteğini en hızlı şekilde sahaya yansıtıyoruz.

Bu vesileyle, gerçekleştirilen destek ödemelerinin ilçemiz çiftçilerine hayırlı ve bereketli olmasını diliyor; başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Tarım ve Orman Bakanlığımıza ve emeği geçen tüm kurumlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

Bu tür afetlerin bir daha yaşanmaması temennisiyle, tüm çiftçilerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

10/11/2025

CHP KEMALPAŞA'DAN MEB'E 10 KASIM TEPKİSİ

Cumhuriyet Halk Partisi Kemalpaşa İlçe Başkanlığı, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nün ara tatile denk getirilmesine tepki göstermek amacıyla, Kemalpaşa Cumhuriyet Ortaokulu'nun önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

"GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü KALBİMİZDEN SİLEMEZSİNİZ"

Basın açıklamasını okuyan CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Ahmet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in göreve başlamasından sonra, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım’ın ara tatil dönemine denk getirilmeye başlandığını belirterek bunun tesadüf olmadığını söyledi. Yılmaz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Sayın basın mensupları, yurttaşlarımız, eğitimciler, veliler ve sevgili öğrenciler; Bugün burada, bir ulusun yeniden doğuşuna önderlik etmiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için bir aradayız. 10 Kasım yalnızca bir anma günü değil; Atatürk’ün düşüncelerini ve devrimlerini geleceğe taşıma, Atamızın mirasına sahip çıkma günüdür. Milli Eğitim Bakanlığı, 2024 ve 2025 yıllarında 10 Kasım’ı içine alan haftayı ara tatil olarak belirledi. Oysa ara tatil uygulamasının başladığı 2019 yılından bu yana, Kasım ayında yapılan ara tatil 10 Kasım’a ve Atatürk’ü Anma Haftası’na denk getirilmiyordu. Ancak Cumhuriyet ve laiklik karşıtı açıklamalarıyla gündeme gelen, Kurucumuz ve Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Cumhuriyet değerlerinin eğitim sistemindeki yerini azaltmaya çalışan Yusuf Tekin Milli Eğitim Bakanı olduktan sonra, 10 Kasım ara tatile denk gelmeye başladı. Bunun bir tesadüf olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu yalnızca bir planlama tercihi değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasına yönelik sistemli bir görmezden gelmedir. 10 Kasım bir ‘tatil’ günü değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anma, onun ülkemiz için yaptıklarını ve düşüncelerini öğrencilerimize aktarma, ulusal birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirme günüdür. Okullarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü görmezden gelmeye çalışan her girişimi üzülerek ve asla sessiz kalmadan izliyoruz. Bu millet hiçbir zaman kurtarıcısını ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü unutmadı, unutmayacak. Onun idealleriyle ilelebet yaşayacaktır. Okullarda, sınıflarda, bahçelerde, sokaklarda; öğretmenler, çocuklar, gençler birlikte yaparak, üreterek, okuyan, her gün bir şey öğrenen, sorgulayan bireyler yetiştirmek bizlerin en temel görevidir. Başöğretmenimiz Atatürk’ün ülküsünü anlayabilmiş ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ neslin yetişmesi için atılan her adım, Atamızın bize emanet ettiği Cumhuriyetimize ve onun değerlerine sahip çıkma görevidir. Bugün burada hep birlikte diyoruz ki: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kalbimizden silemezsiniz. Cumhuriyet değerlerini eğitimden çıkaramazsınız. 10 Kasım’ı tatille gölgeleyemezsiniz. Çünkü biz varız ve 10 Kasım’da okuldayız. Hepinize katılımınız için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.”

Türkiye’nin 81 ilinde eş zamanlı gerçekleştirilen açıklamaya, CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Ahmet Yılmaz’ın yanı sıra Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Şahin Çelik, Kemalpaşa Belediyesi Meclis Üyeleri, STK temsilcileri, ilçe kadın ve gençlik kolları başkanları ile çok sayıda partili katıldı.

10 Kasım 1938. Saat 09:05. Aynı sızı, aynı saygı, aynı minnet. Atamızı özlemle anıyoruz.
10/11/2025

10 Kasım 1938. Saat 09:05. Aynı sızı, aynı saygı, aynı minnet. Atamızı özlemle anıyoruz.

06/11/2025

Konuğumuz Genç Şahinler Spor Kulübü Başkanı H. Mehmet Şahin

Kemalpaşa Genç Şahinler Spor Kulübü Başkanı ve Kemalpaşa Kulüpler Birliği Başkanı H. Mehmet Şahin, Kemalpaşa Aktüel Web ...
05/11/2025

Kemalpaşa Genç Şahinler Spor Kulübü Başkanı ve Kemalpaşa Kulüpler Birliği Başkanı H. Mehmet Şahin, Kemalpaşa Aktüel Web TV'nin canlı yayın konuğu olacak. İyi seyirler dileriz.

📆 6 Kasım 2025 Perşembe
⏰ Saat 20:00

DSP’DEN ECEVİT’İ ANMA MESAJIDSP Kemalpaşa İlçe Başkanı Ahmet Gümüş, Demokratik Sol Partinin Genel Başkanı ve Türkiye’nin...
05/11/2025

DSP’DEN ECEVİT’İ ANMA MESAJI
DSP Kemalpaşa İlçe Başkanı Ahmet Gümüş, Demokratik Sol Partinin Genel Başkanı ve Türkiye’nin unutulmaz Başbakanlarından Bülent Ecevit’in vefatının 19. yılı dolayısıyla bir anma mesajı yayımladı.

Ecevit’in, dürüst ve ilkeli siyaset anlayışı, halkla kurduğu güçlü bağ, tevazu sahibi kişiliği ve sosyal adalet vurgusuyla Türk siyasi tarihinde ayrı bir yer edindiğini ifade eden Gümüş, “Onun bıraktığı demokratik miras ve mücadele ruhu bugün de yol göstericidir” dedi.

Gümüş mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Fikirleri ve duruşuyla Türkiye’nin siyasetine yön vermiş, halka güven veren mütevazı ve erdemli kişiliğiyle gönüllere taht kurmuş olan Bülent Ecevit’i aramızdan ayrılışının 19. yılında rahmetle, saygıyla ve özlemle anıyoruz. Ecevit, yalnızca bir siyasi lider değil, aynı zamanda toplumun vicdanına seslenen bir düşünce insanıydı.

‘Karaoğlan’ olarak gönüllerde yer bulması tesadüf değil; halka yakınlığının, dürüstlüğünün ve samimiyetinin doğal sonucudur.
Kıbrıs Barış Harekâtı’ndaki kararlı tutumu, demokratik ve sosyal devlet ilkesine bağlılığı, emekten yana siyaset anlayışı ve Türkiye’nin bağımsız duruşunu savunan politikaları, onun ne denli cesur ve vizyon sahibi bir devlet adamı olduğunu göstermektedir. Bugün hâlâ kendisine duyulan sevgi ve saygı, onun temiz siyaset mirasının ne kadar güçlü olduğunun en somut kanıtıdır.

Ecevit’in hayatı, siyasetin yalnızca güç mücadelesi değil; halk için, hak için ve adalet için verilen bir emek olduğunu bizlere göstermiştir. Bizler de Demokratik Sol düşüncenin değerlerini, onun gösterdiği yolda, halkımızın yanında ve emekten yana durarak yaşatmaya devam edeceğiz. Bıraktığı değerlere, siyasi mirasına sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur.”

Kemalpaşa’nın Unutulmuş Simalarından Ziraâtçi Cemil BeyRahim Sağ Yazdı...Zaman çok şeyi hattâ her şeyi hızla yok ediyor;...
04/11/2025

Kemalpaşa’nın Unutulmuş Simalarından Ziraâtçi Cemil Bey

Rahim Sağ Yazdı...

Zaman çok şeyi hattâ her şeyi hızla yok ediyor; yazdıklarımız ya da kayda aldıklarımız dışında. Tam da bu noktada, size, Teğmen Cemil Zeki Bey’i ve onun filmlere konu olacak kadar heyecanlı ve maceralı hayâtını, yazılı kaynaklara, Kemalpaşa’daki canlı tanıklıklara da dayalı olarak anlatmaya çalışacağım…

Cemil Zeki Bey” adı ile tanışmam, Kemalpaşalılar’ın “Ziraâtçi Cemil Bey” adıyla tanıdıkları özellikle de Prof. Dr. Engin Berber hocanın kitabına da başlık olan adıyla “Teğmen Cemil Zeki (Yoldaş) adından söz eden kitabından haberdar olmam, rahmetli Mustafa Karagülle (d. 1944 Kemalpaşa-2021, Kemalpaşa) sayesinde oldu. Mustafa Amcamın evinden, kendi evime koli koli taşıdığım ve onun ödünç kitaplar listesini titizlikle liste yaptığı kitaplar ve yazdıklarının içinde yukarıda sözünü ettiğim kitap da vardı.

Peki, kimdi Kemalpaşalılar’ın bu adla tanımladığı Ziraâtçi Cemil Bey? Önce biz edebiyatçıların tabiriyle “flash back” yaparsak merhum Metin Demirci Hoca’ya (d. 1938, Kemalpaşa-2023, Kemalpaşa) sorduğum, “Hocam, Teğmen Cemil Zeki Yoldaş’ı tanır mıydınız?” sorusundan başlamak lazım. Metin Hoca, bu isimde birini tanımadığını net olarak söyledi. Ama ben biraz daha açıklama yapınca o, bana “aaa bir ziraâtçi Cemil Bey vardı.” diyip anlatmaya başladı. Onun anılarında Cemil Bey; sert mizaçlı, top sahasının yanında güzel bir bahçesi olan, eski bir askerdi. Biz “ondan çekinirdik dedi.” Nihayet Cemil Bey’i tanıyan birini bulmuştum ama çok üzgünüm ki görsel ya da ses kaydı almayı akıl edememiştim; bu, benim kusurum.

Metin hocam, bu “çok çekinirdik” lafını çok aç(a)madı ama ben devreye girdim ve sordum “hocam Komünist olduğu için olabilir mi?” Rahmetli hocamın gözlerinde o kocaman bir “evet” cevabını gördüm.

Şimdi aslında, ilk başladığımız yere, yani en başa dönelim. Kemalpaşa’da meskun / yaşayan ve “Ziraâtçi Cemil Bey” adıyla tanınan kişi aslında kimdi?

Cemil Zeki, 1896’da, o zamanki Manastır Vilâyeti’ne bağlı Florina Kazâsı’nda, Tevfik Ahmet Bey ile Güzide Hanım’ın oğlu olarak doğar. Mekteb-i İbtidâiye’yi yani ilkokulu burada “pekiyi” dereceyle tamamlar, Manastır Rüşdiyesi’nden (ortaokul) sonra Bursa Ziraât Mektebi’ne kaydolur.

Birinci Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine henüz üçüncü sınıfta öğrenciyken 1915’in Ekim ayında yedek subay olarak askere alınır, 7 aylık eğitimden
sonra Çanakkale Cephesi’ne gönderilir. Daha sonra Eylül 1916’da gönderildiği Romanya’da ayağından yaralanır; 1918 Haziran’ında Filistin Cephesi’nde başından vurulunca Avustralyalı askerlerce esir alınır. Mısır ve Hindistan’daki esir kampında yaklaşık 2 buçuk yıl süren esaretten sonra, esirlerin salıverilmesi üzerine, 3 Mayıs 1920’de, deniz yoluyla İstanbul’a gelir.

Cemil Zeki Bey, İstanbul’a geldiğinde Osmanlı toprakları işgal altındadır ve Milli Mücadele başlamıştır. Tereddüt etmeksizin milli kuvvetlere katılır ve Soma Cephesi’ne gönderilir. 12 Temmuz 1920’de 26 Türk subayı ile birlikte Yunanlılara esir düşer. Babası Tevfik Ahmet Bey’in çabaları sonucu esaretten kurtulduktan sonra Florina’ya döndüyse de Kemalistleri sembolize eden kalpağı çıkarmayı reddettiği için 20 Şubat 1921’de tutuklanarak Selanik, Edirne ve Larissa Üsera Karargâhı’nda hapsedilir.

Cemil Zeki Bey’in hayatının dönüm noktası moda tabirle “kırılma noktası” Larissa’da hapsedildiği günlerde gerçekleşir. Bu süreci Prof. Dr. Engin Berber’in kaleminden okuyalım: “1918 yılında kurulmuş Yunanistan Sosyalist Çalışma Partisi (SEKE), sermaye ve emperyalizme hizmet ettiği savıyla Yunan Ordusu’nun Anadolu seferini onaylamamıştı. Bu sebeple Atina’da büyük bir grev dalgası başlatan (Ocak 1921’de) SEKE üye ve destekçileri, Konstantinist (kralcı) hükümetçe ya tutuklanıp hapsedilmiş ya da silah altına alınmışlardı. Bunlardan Larissa Üsera Karargâhı’nda hapsedilmiş bazıları, koğuşlarına getirilen Cemil Zeki Bey’i ‘Kemalci hoş geldin.’ diyerek karşılamışlardı.”

Cemil Zeki Bey, burada ilk kez Sosyalizm ve Komünizm kavramıyla karşılaşmış ve bu nedenle babası gibi “Bilge” soyadını almak yerine kendisi için “Yoldaş” soyadını seçmişti. Şimdiki gençler pek bilmez, açıklayayım. Yakın zamana kadar “Komünist” olmak yasal olarak bir suçtu, Komünistler kendilerine “Yoldaş” diye hitap ederlerdi ve bu kelime “sakıncalı” kategoriye giren bir kelimeydi.
Lozan Antlaşması kapsamında esir değişimi maddesine göre salıverilir ve 31 Mart 1923’te Urla’ya gelir, oradan Bursa’ya gider. Burada çiftliklerde çalışır ve mütevazı bir otel odasında kalır. 1924 Temmuz’unda mübadele nedeniyle önce Ayvalık’a sonra da Kemalpaşa’ya yerleştirilen ailesinin yanına gelir.

Geçici olarak tekrar askere alınır, bu görevinden sonra 24 Haziran 1926 tarihinden 1942’ye kadar değerli hocamız Engin Berber’in ifadesiyle “kesintisiz olarak Kemalpaşa’ya gelip” yerleşir. Yine Engin Hoca’nın yazdığı gibi Cemil Zeki Bey’in Kemalpaşa’da yaptıkları aynı zamanda karakterini, idealizmini ve dünya görüşünü yansıtan ifadelerine dönelim: “Burada, emvâli metrûkenin, mübadillere dağıtılması sırasında iskan memurlarınca yapılmak istenen yolsuzluklar başta olmak üzere, usulsüz bulduğu her uygulamaya karşı çıkması, siyasi iktidar tarafından önceleri, onun bir devlet memuriyeti isteği şeklinde yorumlanır. Siyasi iktidarla bütünleşmiş C.H.F. (Cumhuriyet Halk Fırkası, günümüzde CHP, RS) yapıldığı anlaşılan Kemalpaşa Ziraât Odası Müdürü olması önerisini reddetmesi, partinin Kemalpaşa ilçe ve İzmir il örgütü tarafından tepkiyle karşılanır. Bunun üzerine, babasıyla birlikte Serbest Cumhuriyet Fırkası’na katılır. (…) Yeğeni Ahmet Bilge’nin belirttiği üzere ütopik bir sosyalistti.”
2. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine 15 Kasım 1941 ile terhis edildiği 31 Eylül 1942’ye kadar Çorlu’da subay olarak görev yapar. Terhisinden sonra Kemalpaşa’ya dönen Cemil Zeki Bey, burada üç temel edimin, neredeyse tek kaynağıdır: Çiftçilik, idealizm ve bahçesinin hemen yanında bulunan top sahasının çitlerini aşarak önüne düşen futbol toplarını çocuklara iade etmek. Bu konuda görüşlerini aldığım Mustafa Hayati Yiğit’in (d.1944, Kemalpaşa), bana anlattıklarını aynen buraya alıyorum: “Valla Cemil Bey, orada top sahasının dibindeydi, hani şurası top sahası kabul edelim, şurada onun evi vardı, etrafı çeviriliydi, biz buralarda top oynardık top sahası olduğu için. Kaymakamlık binasının olduğu yer, Cemil Bey, iyi bir adamdı çünkü öyle çocuklara karşı kötü davranmazdı, topumuz kaçsın oraya (bahçesine) getirir verirdi. Rahatsız olmazdı, kızmazdı, bağırmazdı. Yaz günleri, o zamanlar dahi kısa pantolon giyerdi o. Saçlarını büyütmezdi, saçları kabaktı (saçlarını uzatmazdı, kısa kestirirdi anlamında, RS). İyiydi, efendi adamdı; iri yarı bir adamdı. Öyle dökük bir adam değildi, yaşına rağmen hani böyle sağlam adamdı. Herkes tanırdı onu, eskiden Komünist dedin mi herkesten çekiniyorlarmış; ben o zaman 10-11 yaşlarındaydım, ona herkes ‘Cemil Bey’ derlerdi, ‘Cemil’ demezlerdi.

“Ziraâtçi olup olmadığına bir şey diyemem ama orada bahçesi vardı, her şey vardı içinde, meyve yapardı. Bahçede her şey vardı; çiçek, ağaç. Büyük bir bahçeydi. Şimdiki Kaymakamlık binası, top sahasıydı; hemen yanında Cemil Bey’in bahçesi vardı. Yalnız yaşıyordu, benim bildiğim zamanlarda evli değildi.”

“Cemil Bey”, yaklaşık on yıl süren toplam askerlik süresinin dördüncü aşamasından terhisi sonrası tekrar Kemalpaşa’ya döner. 1946’nın Eylül ayı sonunda biz, onun Demokrat Parti ilçe başkanı olduğunu ancak üç ay sonra bu görevden ayrıldığını ve 1947’de İzmir’e taşındığını görüyoruz. 1950’de önce Kemalpaşa Belediyesi meclis üyeliğinden sonra da parti üyeliğinden istifa eder ki bu, onun Kemalpaşa’dan tamamen kopması anlamını taşıyor. Oysa Cemil Zeki Bey, Kemalpaşa’da modern ziraât yöntemleri uygulayarak oluşturduğu bahçesinde yetiştirdiği güllerin güzelliğiyle tam bir efsane olmuş bir kişilik, Engin Hoca’nın sözlü anlatımına göre “Kemalpaşa’ya protokolden biri ya da üst düzey bir misafir / yetkili geldiğinde, seyirlik olarak önce Cemil Bey’in bahçesi ve bahçesinde yetiştirdiği güller gösteriliyordu.” bilgisini bana aktarmıştı.

Yakın zamanda Halil Gürses sayesinde Ali Yanılmaz, (d. 1937, Kemalpaşa) abi ile Cemil Zeki yani Ziraâtçi Cemil Bey’i konuştum.

“Bizim küçüklüğümüzde tanıyorduk; çıplak, kabak kafalı, uzun boylu bir adamdı. Kısa kollu montgomeri (günümüzde buna sadece ‘mont’ deniyor, aynı soy adlı bir genaralin soyadından yaygınlaşmış bir kelimedir, RS) giyerdi, bekar adam, top sahasının orada bir kulübesi vardı, bekar adamdı. Okumuş bir adamdı, herhalde ziraât okulundan mezundu. Biz oradan gelip gidiyorduk; o, tavuk besliyordu. Zarar verdikleri için çocukları kovalardı. O, Demokrat Partili’ydi, parti üyesiydi, siyasiydi. Hatta Limoncuoğlu Ahmet Bey diyordu, (onun için, RS) kalemi eline aldığı zaman bir edip gibi yazar, döktürüyor diyordu.”

“Cemil Bey, Selanikli, Florina’dan, öyle biliyorum. Hiç konuşma şansım olmadı, küçüktük biz o zamanlar. İki dönüm bahçesi bardı, imara girdi, onun yeğenleri vardı İzmir’de, iki tane. Bunlar, mübadildi herhalde, bahçesinde kiraz, erik. Gül yetiştirmezdi, görmedim. Cemil Bey, tavuk beslerdi; tavuklara bir yem atardı, tavuklar uçarak gelirdi. Ömrünü tamamladı gitti.”

“Montgomer giyiyordu o; montgomer kısa kollu, haki rengi giyerdi, askerler giyiyor ya. Kısa kollu, kafası da çıplak, dik yürüyüşlüydü, Cemil Bey. Uzun boyluydu. Kışın ceket giyerdi daha ziyade. Sevilen biriydi.”

“İsmet Paşa, buraya 1949’da geldi, çok kalabalıktı, millet ağaçların üzerine bile çıktı. Oradan, ‘İnsan Kemalpaşalılar’ diye hitap etti, Halkevi’nde. Şimdiki anıtın arkasında Halkevi vardı, eski Halkevi şimdiki yıkılan sinemanın oradaydı. Sonradan Halkevi’nin olduğu yere sinema yapıldı, Demokrat Parti kazanınca, Hidayet Bey vardı belediye başkanı, Demokrat Partili.”

Kemalpaşa’dan ayrılan Cemil Bey, arkasında hatıralarını bırakarak İzmir’in Halil Rıfat Paşa semtinde satın aldığı iki katlı eve yerleşir ve burada 23 Eylül 1964’te hayata veda eder.

“Osmanlı Harp, Alman ikinci rütbeden demir salip, Avusturya Harp ve kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibi olan Cemil Zeki, sağlığında kendisini ‘toprak adamı’ olarak tanımlamaktaydı. Yeğenine göre ise Cemil Zeki “tam bir halk adamıydı."

KAYNAKLAR: Dr. Engin BERBER, Kendi Kaleminden Cemil Zeki (Yoldaş) / Anılar – Mektuplar, Arba Yayınları, İstanbul 1994; Prof. Dr. Engin BERBER, “Kemalpaşa’da Florinalı Bir Mübadil: Cemil Zeki Bey (1896-1964)”, Tarihin Kucağında Kemalpaşa Sempozyumu/ 7-8 Eylül 2022, İzmir (tarihsiz), s. 222-239.

Av. Burcu Çalışkan yazdı...Uygulama Bakımından Reddi Miras DavasıMiras bırakanın ölümüyle birlikte tüm hak, alacak ve bo...
04/11/2025

Av. Burcu Çalışkan yazdı...
Uygulama Bakımından Reddi Miras Davası

Miras bırakanın ölümüyle birlikte tüm hak, alacak ve borçları yani aktif ve pasif tüm varlıkları kül halinde mirasçılara geçmektedir. Sadece malvarlığı değerleri değil borçlar da mirasçılara geçmektedir. Külli halefiyet prensibi de dediğimiz bu kural her zaman mirasçıların lehine olmamaktadır.

Mirası reddetmekte mirası kabul etmek kadar mirasçıların en doğal haklarından birisidir. Zira miras bırakanın öldüğü andaki borçları, mevcut mal varlığı ve alacaklarından fazla olabilir. Daha açık bir ifadeyle miras bırakanın borçları, mirasçıları zor durumda bırakabilir. Bu halde mirasçıların başvuracağı yol mirası reddetmektir. Böylece mirasçılar, miras bırakandan intikal olan borçlar nedeniyle oluşan mali yükten kurtulacaktır.
Ancak, reddi mirasın sebebi sadece borç yüküyle sınırlı değildir; manevi nedenler de bu kararı etkileyebilir. Örneğin, toplum baskısı veya kişisel sebeplerle de mirası reddetmek mümkündür. Türk Medeni Kanunumuzun 605. Maddesi uyarınca" yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." şeklinde mirasın reddi müessesine yer verilmiştir.

TMK 605. madde metninin iki fıkrasını ayrı ayrı ele alacak olursak, miras yasal ve atanmış mirasçılar tarafından reddedilebileceği gibi, mirasbırakanın ölümü tarihinde ödemeden aczi açıkla belli veya resmen tespit edilmiş ise, yani tereke miras bırakanın ölümü tarihinde borca batık ise kanun hükmü gereği reddedilmiş sayılabilecektir.

Bu sebeple mirasın reddi uygulamada iki farklı şekilde gerçekleşmektedir. Birinci fıkrada düzenlenen mirasın gerçek reddi, İkinci fıkrada düzenlenen mirasın hükmen reddi.
Mirasın gerçek reddi durumunda murisin borçları vb. herhangi bir gerekçe gösterilmesine gerek yokken mirasın hükmen reddi için ise mirasın açıldığı anda tereke borca batık olmalıdır.

Mirasın gerçek reddi, üç aylık hak düşürücü süre içerisinde usulüne uygun yapılacak ret beyanı ile gerçekleştirilirken mirasın hükmen reddi herhangi bir hak düşürücü süreyle sınırlı olmadan yapılabilecektir. Yani tereke borca batık ise üç aylık süreyi geçirmiş olsak dahi hükmen red davası ile mirası reddedebiliriz.

Mirasın gerçek reddi davası, yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinde hasımsız olarak açılırken mirasın hükmen reddinde ise durum farklıdır. Mirasın hükmen reddi davası , tereke alacaklılarına husumet yöneltilerek açılır ve görevli mahkeme ise asliye hukuk mahkemeleri olacaktır. Ayrıca bu halde yetkili mahkeme de tereke alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi olacaktır.

03/11/2025

Kemalpaşa Belediyesi Kasım 2025 Meclis Toplantısı-Canlı Yayın

Address

Soğukpınar Mah. Vali Kazım Dirik Caddesi No:7/B Kemalpaşa
Izmir
35730

Opening Hours

Monday 10:00 - 18:00
Tuesday 10:00 - 18:00
Wednesday 10:00 - 18:00
Thursday 10:00 - 18:00
Friday 10:00 - 18:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Kemalpaşa Aktüel posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Kemalpaşa Aktüel:

Share