
09/08/2025
“Çağı tanımlayan felsefi şiir nerede, birlikte bulacağız, bunda da geç kaldık. Bunu sorgulamadıkça durmadan gerileyen Türk sinemasının paralelinde bir imge düzeneğiyle eskiyi tekrarlayacağız. Görsellik ve dilselliği birlikte algılamak gerekiyor belki de. Bence seçim hakkımız bile yok. Bilgiye ve cesarete ihtiyacımız ise büyük. Yani söylenecek şey şu: son elli yıllık sürenin birinci yarısı ile ikinci yarısı arasında anormal ve travmatik ayrım varken: Siz. Ve 20. yüzyılda yarattığınızın aynısını 21. yüzyılda yapamazsınız: Yani… Çağ sizi etkiler ve… Yeni yüzyılda aynı resmi yapamazsınız. Aynı romanı yazamazsınız. Aynı sinemayı yapamazsınız. Ve çok ilginci: Aynı şiiri yazamazsınız. Naif, felsefeden ve çağdaş değişimden uzak, eskiyi tanımlayan, düz, romantik… şiirler yazamazsınız. Travmalara teknolojik ataklara tanıklığa yabancı şiir modern olabilir mi? Soru bu. Batı sineması bunu çözdü. Edebiyatı da. Resimsel sorunları da aştı. Yani tek sesli bir yaratım hâlâ bizde cazip. Değişime kapalılık da sorun. Ve şiir yerinde sayıyor ülkemde”*
—Ahmet Özbek
_____
* “Görselliğin İmgesi”/ Ahmet Özbek; Öteki Eleştiri, İki Aylık Sanat ve Kültür Dergisi, sayı 4, Temmuz-Ağustos 2025, sayfa 109-111, alıntı: sayfa 111.