17/12/2025
Benim adım Halil. 78 yaşındayım. Bir huzurevinde kalıyorum. Buraya kendi isteğimle gelmedim.
Eşim vefat edince bir süre tek başıma yaşadım, sonra düştüm. Hastaneden çıkınca çocuklarım —Serkan ve Zeynep— kendi aralarında karar verdi. “Baba, burada senin için daha iyi olur” dediler ve beni buraya getirdiler.
İlk zamanlar gelirler sandım. Haftalar ay oldu, aylar bayramlara döndü. Sonra kimse gelmez oldu. Telefonum var ama çalmıyor. Ararsam açıyorlar; hep aceleleri var.
Burada günler birbirine benziyor. Sabah kahvaltı, öğlen yemek, akşam televizyon. Konuştuğum herkesin ortak bir derdi var: evlat. Ben artık kapıya bakmıyorum.
Bilmedikleri bir şey var. Hayatım boyunca biriktirdiğim bir para… Kimseye söylemedim. Bilerek sustum. Şunu görmek istedim:
Para yokken de beni hatırlayacaklar mı?
Aylarca bekledim. Hastayım dedim, iyiyim dedim. Tepkilerine baktım. “Geçmiş olsun baba” deyip kapattılar. Gelmeyi hiç teklif etmediler.
Bir gün görevli geldi:
“Halil amca, ziyaretçin var.”
Kimseyi beklemiyordum. İçeri genç bir kadın girdi. Elinde hediye yoktu. Sadece gözleri doluydu.
Zeynep’ti.
Yanıma oturdu. “Baba, geç kaldım” dedi. İlk defa bahanesiz… Saatlerce kaldı. Ertesi gün yine geldi. Sonra yine. Para sormadı, miras sormadı. Sadece elimi tuttu.
Serkan hiç gelmedi.
Aylar sonra kararımı verdim.
Noteri çağırdım.
Kimseye haber vermedim…devamı : https://dizisiyenibolum.com/huzurevinde-kaliyorum/