13/11/2025
Suyumuza sahip çıkmak için ne bekliyoruz?
Dünyada ve Türkiye’de su kaynakları hızla tükeniyor. Birleşmiş Milletler ve UNESCO başta olmak üzere ilgili kuruluşların raporlarına göre artan nüfus, küresel ısınma ve kuraklık gibi nedenlerle her geçen yıl su talebi artarken tatlı su kaynakları ise maalesef azalıyor. Dünya nüfusunun yüzde 40’ını barındıran 80 ülke şimdiden su sıkıntısı çekiyor. Türkiye de gelecekte su sıkıntısı çekme riskiyle karşı karşıya olan ülkeler arasında yer alıyor. Yaşam kaynaklarımızın başında gelen suyu korumak sadece insanlar için değil, tüm canlılar için hayati önem taşıyor. Peki biz suyu en çok nerede kullanıyoruz?
TEMA Vakfı verilerine göre ülkemizdeki 25 havzada üretilen toplam yararlanılan su miktarı 57 milyar metreküp. Söz konusu suyun yüzde 23’ü, yani 13 milyar metreküpü sanayi ve evsel (içme-kullanma) alanında kullanılırken tarım, 44 milyar metreküp ile su kullanımından yüzde 77 pay alıyor. Tabii bunlar ülke geneli için verilen rakamlar. Kırşehir’de ise sanayi yok denecek kadar az, bu nedenle tarım ve evsel kullanımın toplam su kullanımında aldığı pay oldukça yüksek.
Tarımda sulama sistemleri modernleşmeli, iyi tarım uygulamaları artmalı
Su varlığının büyük bölümünü tarım sektörü kullanıyor demiştik. Türkiye’de toplam 28 milyon hektar tarım alanının sadece 6,6 milyon hektarında sulu tarım yapılıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na göre ilimizde de 454.720 hektarlık tarım alanı bulunuyor. Bu alanın yaklaşık 42.176 hektarında sulu tarım yapılıyor. Yani tarım alanlarının büyük bir bölümünde hâlihazırda sulama yapılmıyor ya da yapılamıyor. Sulama yapılan alanların yüzde 80’den fazlasında salma sulama, yüzde 20’ye yakınında yağmurlama sulama, yalnızca yüzde 1’inde ise en tasarruflu yöntem olan damla sulama kullanılıyor.
Sulama sistemlerinin modernizasyonunun sağlanması, sulama yönetimi çalışmalarında yüksek teknoloji kullanımının yaygınlaştırılması, iyi tarım uygulamaları kodlarının ve dikey tarım çalışmalarının yaygınlaştırılması önlemler arasında yer alıyor. Ayrıca ürün çeşidinin bölgedeki su varlığı dikkate alınarak belirlenmesi, yağmur suyu hasadının yaygınlaştırılması ve sulamadan dönen suların ve arıtılmış atık suların tarımsal sulamada yeniden kullanımının artırılması, su kaybının en az seviyede tutulması açısından önem taşıyor. Bu sayede şu anda yaklaşık yüzde 50 seviyesinde olan sulama randımanının yüzde 75’e ulaşması hedefleniyor. Buradan kazanılacak su, Konya’nın yüzölçümünün yarısından fazlasının ilave olarak sulanması anlamına geliyor.
Küçük önlemler, gelecek için büyük adım olabilir
Türkiye’de her yıl tatlı su kaynaklarından evsel kullanım için yaklaşık 5 milyar m³ su çekiliyor. Bu suyun 2,5 milyarından fazlası barajlardan, 1,5 milyara yakını kuyulardan, 1 milyarı ise kaynak sularından sağlanıyor. Çekilen tatlı suyun yüzde 40’tan fazlası kullanıcıya ulaşmadan şebeke sisteminde kayboluyor. Bu rakam tüm Türkiye’nin yaklaşık beş aylık su ihtiyacına eşit. Gelişmiş ülkelerde ise kayıp oranı yüzde 20’lere kadar düşürülebiliyor.
Kırşehir’de de durum farklı değil. Yıl boyunca art arda yaşadığımız su kesintileri ve son olarak Kırşehir’in içme suyu kaynaklarından Musabeyli Barajı’ndaki doluluk oranının yüzde 2’ye gerilemesi tehlikenin boyutunu gösteriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre ilimizin su ihtiyacı 24 kuyudan sağlanıyor ve 2020 yılında 9 milyon metreküp su kullanmışız. Su kullanımımız ise her geçen gün biraz daha artıyor. Yerel yönetimler ve ilgili kurumlar su kaynaklarının sürdürülebilirliği konusunda yeni önlemler üzerinde çalışıyor; ancak biz tüketicilere de çok iş düşüyor. Su kaynaklarımızın sınırlı olduğunu bilip bilinçli tüketim adımları atar, küçük de olsa önlemlerimizi alırsak geleceğe daha olumlu bakabiliriz.
Sanayide su verimliliğini esas alan uygulamalar hızla hayata geçiyor
Sanayi sektörü ise üretimde kullandığı suyun yüzde 35’ini tatlı su varlığından sağlıyor. Bu suyun yaklaşık yarısı yer altı sularından, kalan kısmı diğer yüzey sularından geliyor. Sanayinin ihtiyaç duyduğu suların diğer bölümü ise denizlerden sağlanıyor. Deniz suları özellikle ağır sanayide, termik santrallerde ve nükleer santrallerde soğutma suyu olarak kullanılıyor. Ülkemizde en çok su kullanan sanayi sektörleri arasında kimya, petrokimya, demir-çelik, tekstil, kâğıt ve gıda bulunuyor. Uluslararası kuruluşların araştırmalarına göre tek bir kot pantolon üretimi için 10 bin litre su, tek bir fincan kahve için gerekli içeriklerin üretiminde yaklaşık 130 litre, bir otomobil üretmek için ise yaklaşık 147 bin litre su tüketiliyor. Tabii sanayi kuruluşları da bunun farkında ve su verimliliğini esas alan uygulamaları hızla hayata geçiriyorlar.
Son zamanlarda madencilik faaliyetlerinin de su tüketiminde etkili olduğu yoğun şekilde gündeme geliyor. Bu nedenle sanayi ve imalat sektörleri arasında yer alan madencilik sektörünün kullandığı su miktarına ayrı bir parantez açmak istedik ve maden sektörünün kaynaklardan çektiği su miktarının 2022 yılında 0,18 milyar metreküp olduğunu gördük. Sulamada ise bu rakam, yukarıda da belirttiğimiz gibi, 44 milyar metreküp seviyesinde…