04/09/2025
Arkeolog Sachihiro Omura unutulmuyor
Kaman ilçemizde 1986 yılından bu yana arkeolojik kazı çalışmalarını yürüten ve 20 Mayıs 2025 Salı günü 76 yaşında Kaman’da hayatını kaybeden Hemşerimiz Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Dr. Sachihiro Omura unutulmuyor.
Kırşehir Valiliği Basın Müdürlüğü görevini uzun yıllar başarıyla sürdüren Osman Demir ağabeyimizin Merhum Omura ile ilgili birkaç anısını kaleme aldığı ve adının yaşatılmasına dair yaptığı girişimlerle ilgili yazısını siz okurlarımızla paylaşmak istedim.
Emekli olduktan sonra gazetecilik mesleğine dönüş yapan ve kurduğu www.kirsehirses.com adlı internet sitesi ile yayın hayatına dönen Osman Müdürüme başarı dileklerimizle “kalemin keskin olsun” diyoruz.
Osman Demir’in yazısı;
Anadolu’ya Sevdalı Bir Bilim İnsanı: Dr. Sachihiro Omura
Tarih sadece toprak altında değil, onu sabırla, sevgiyle ortaya çıkaran insanların izlerinde de saklıdır. Bu izlerin en kalıcılarından biri, kuşkusuz Japon arkeolog Dr. Sachihiro Omura’ya aittir. Yarım asrı aşan Türkiye serüveninde, Anadolu arkeolojisine ve Türk-Japon dostluğuna eşsiz katkılar sunan Omura, bir bilim insanı olmanın ötesinde bir gönül elçisidir.
1946 doğumlu Dr. Omura, Waseda Üniversitesi Batı Tarihi Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Türk hükümetinin bursuyla 1972 yılında Türkiye’ye geldi. Ankara Üniversitesi DTCF’de Hititoloji alanında yüksek lisans ve doktora yapan Omura, Prof. Dr. Tahsin Özgüç ve Prof. Dr. Nimet Özgüç’ün öğrencisi olarak Türk arkeolojisinin önemli isimlerinden eğitim aldı. Elazığ’da yürüttüğü görevlerle başlayan arkeolojik serüveni, 1985’te Kırşehir’in Kaman ilçesindeki Kalehöyük’te ön araştırmalarla devam etti. 1986’dan itibaren tam ölçekli kazılarla Kalehöyük, Anadolu’nun erken Demir Çağı ve “karanlık çağ” dönemleri üzerine önemli bilgiler sağlayan merkezlerden biri hâline geldi. Bununla birlikte Yassıhöyük ve Büklükale gibi diğer ören yerlerinde de önemli kazılar gerçekleştirdi. Bugün, Kırıkkale-Büklükale’de Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, Kırşehir’de Japonlar tarafından kazı yapılan ikinci alan olan Yassıhöyük’te ise eşi Masako Omura kazı çalışmalarını yürütmektedir.
Dr. Omura’nın katkıları sadece kazılarla sınırlı kalmadı. Japonya Hükümeti desteğiyle kurulan Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü ve Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, Kaman’da bilimsel ve kültürel etkileşimin merkezi hâline geldi. Özellikle bölgede yürütülen çocuklara yönelik eğitim faaliyetleri, arkeolojiyi ve tarih bilincini genç nesillere aşılamayı amaçladı. Bu çalışmalarıyla hem Türkiye’de hem Japonya’da ödül ve nişanlara layık görüldü. Japonya İmparatoru tarafından Yükselen Güneş Nişanı ile onurlandırılan Dr. Omura ayrıca Türkiye Cumhuriyeti tarafından Liyakat Nişanı ile ödüllendirildi. Onun için en kıymetli ödül ise, halkın gönlünde edindiği yerdi. Kırşehir’de ve Türkiye’nin birçok yerinde “bizden biri” olarak anılması bunun en açık göstergesidir.
Dr. Sachihiro Omura, 20 Mayıs 2025 tarihinde Kırşehir’in Kaman ilçesinde yaşamını yitirdi. Omura için, 22 Mayıs’ta kurucusu olduğu Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’nün bahçesinde bir anma töreni düzenlendi. Törene Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek, Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Takahiko KATSUMATA, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Kırşehir Eski Valisi Mustafa Yıldırım, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil, Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, eşi Dr. Masako, kızı Sachiko, meslektaşları, öğrencileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törende, Dr. Omura’nın tabutu Türk ve Japon bayraklarıyla örtüldü ve hatıra defteri açıldı. Katılımcılar, Omura’nın Türkiye ile Japonya arasındaki kültürel bağları güçlendiren çalışmalarını ve Türk arkeolojisine katkılarını saygıyla andı. Törenin ardından Omura’nın cenazesi, Japonya’ya gönderilmek üzere Ankara’ya uğurlandı. Dr. Omura’nın ardında bıraktığı bilimsel miras ve iki ülke arasındaki dostluk köprüsü, onun anısını yaşatmaya devam edecek.
Bugün Kaman-Kalehöyük, yalnızca bir arkeolojik kazı alanı değil, aynı zamanda Japon-Türk dostluğunun yaşayan bir sembolü olarak hafızalara kazınmıştır. Bu anlamda Dr. Sachihiro Omura, Anadolu’nun tarihine olduğu kadar, iki ülke arasında kurulan dostluk köprüsüne de ömürlük bir emek vermiştir. Dr. Omura’nın ismi artık sadece bilimsel literatürde değil, Anadolu insanının yüreğinde de yaşamaktadır.
Ancak burada birkaç hususu dile getirmek istiyorum:
Sachihiro Omura ile tanışıklığımız 1987 yılına, Türkiye Gazetesi’nde muhabir olarak çalıştığım döneme rastlamaktadır. Bu dostluk Kırşehir Valiliği’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak çalışmaya başladıktan sonra daha da arttı. Burada yapılan törenler başta olmak üzere çok sık görüşmeye başladık. Kırşehir’e her gelişinde mutlaka zaman ayırır ve ziyaretime gelir, resmi işlerle ilgili bilgi almak üzere telefonla görüşürdük.
Japon-Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’nün prefabrik bir binadaki ilk açılışı, sonra o tarihte Başbakan olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Enstitüsü binasının açılışı, Müzenin açılışı, sıklıkla ülkemize gelerek buradaki çalışmaları yerinde inceleyen Altes Prens Mikasa, Altes Prenses Akiko, Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan’ı, bakanları ve üst düzey ziyaretleri hep birlikte organize ettik.
Dr. Omura, konuşmalarında artık yaşlandığını ama hocası merhum Prof. Dr. Tahsin Özgüç’ün emaneti olan Kalehöyük’te ölünceye kadar çalışacağını söylerdi. Evet öyle de oldu. Son nefesini ömrünü adadığı Kalehöyük’ün bulunduğu Kaman ilçesinde verdi.
Dr. Omura bir şey daha söylüyordu; “Öldüğümde mezarımın burada, Çağırkan’da olmasını istiyorum.” diyordu.
Bu isteğine sadece ben değil başta eşi Masako Hanım olmak üzere çevresindeki birçok kişi şahittir. Cenaze töreninde Omura’nın bu isteğini eşi Masako Hanım’a hatırlattım. Masako Hanım, inançlarına göre naaşların kremasyona tabi tutulduğunu, Türkiye’de kremasyon altyapısının olmadığını, bu nedenle naaşı Japonya’ya göndermek zorunda olduklarını söyledi. Ancak, Omura’nın Japonya’da yaşayan ailesi ile görüşerek kremasyon işleminden geriye kalanların bir kısmının getirilip Çağırkan’da kabir oluşturulabileceğini de sözlerine ekledi.
Geçtiğimiz hafta konuyla ilgili bazı kişilerle yaptığım görüşmelerde bu konuda bir gelişme olmadığını, ama Kalehöyük’te Omura’nın hatırasını yaşatmak adına, bir alan oluşturulması yönünde isteklerinin bulunduğunu söylediler. Gerek bu alanın oluşturulması gerekse kabir oluşturulması için Valiliğimizin, Kaman mülki ve yerel yöneticilerinin Japonya Büyükelçiliği nezdinde girişimde bulunması, böyle bir girişim varsa talebin sıkı takip edilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Bu haber keyfimi kaçırsa da üç gün önce Masako Hanım ile yaptığım görüşmede, yukarıda ifade ettiğim işlerin resmi işler olduğunu, kendilerinin aile olarak ölümünün birinci yıl dönümünde Omura’nın hatırasını yaşatmak için kabir oluşturulması da dahil olmak üzere bir çalışma yaptıklarını, biraz daha netlik kazanınca benimle konuyu paylaşacağını ifade etti. Birkaç konu daha söyledi ama o konulara değinmeyeceğim. Masako Hanım’dan bunları duymak beni ziyadesiyle memnun etti.
Bu arada, Kalehöyük Arkeoloji Enstitüsü ve Müzenin bulunduğu alandaki caddeye Dr. Sachihiro Omura’nın adının verildiğini biliyor, başta Sayın Valimiz olmak üzere önderlik edenlere minnetlerimi iletiyorum.
Dr. Omura ile ilgili birçok anımız var ama sadece birini yazarak yazıma son vermek istiyorum. 2010 yılı Türkiye’de Japonya Yılı ilan edilmişti. Kalehöyük Arkeoloji Müzesi de Japon Yılı etkinlikleri kapsamında 10 Temmuz 2010 tarihinde açıldı. Bu program öncesinde o dönemin Sayın Valisi, bu konuda yapabileceğimiz etkinlikler hususunda çalışma yapmamı istedi.
Bu bağlamda, ben de Japonya-Tokyo’da her yıl düzenlenen JATA Turizm Fuarı’na Kırşehir ili olarak katılmayı ve Japonya’dan Türkiye’ye bir grup basın mensubu getirilmesi konusunda fikrimi ilettim ve bu konularda çalışmaya başladım. Ankara’da yaptığımız görüşmeler sonucunda THY ve o zamanki adı ile Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü sponsorluğunda bir hafta süre ile 10 Japon basın mensubunu Kırşehir’e getirdik.
Basın mensupları Kırşehir’in tarihi ve kültürel eserlerinden, yöresel yemeklerine, köy düğünlerine kadar güzel çekimler yaptılar. 10 Temmuz 2010 tarihinde gerçekleştirilen Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi’nin açılışına katıldıktan sonra ilimizden ayrıldılar. Hatta Dr. Omura ve Ankara Japonya Büyükelçisi’nin aracılığıyla basın mensuplarını açılışa katılan Prens Tomohito ile görüştürdük. Japon basın mensuplarının İmparator ailesinden Prens seviyesinde birisiyle görüşmekten duydukları sevince ortak oldum. Bu gazetecilerden birkaçı ile hala irtibatımız devam etmektedir.
Bu arada JATA Fuarı’nda Kırşehir’in tanıtımı ise Kültür ve Turizm Bakanlığımızın koordinesinde, yine Dr. Omura, Japon Büyükelçisi ve Japon-Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Genel Sekreteri Deniz Erbişim Hanımın destekleri ile 25-28 Eylül 2014 tarihilerinde gerçekleştirildi.
Bu ayrıntıdan sonra konumuza dönecek olursak, Japon basın heyetini talepleri üzerine İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Eyüp Temur rehberliğinde Çorum Hattuşaş Antik Kenti’ne gönderdik. Çorum seyahati öncesinde Omura basın mensupları ve beni akşam yemeğine davet etti.
Yemek sonrası enstitü alanında ayrılırken Omura beni bir kenara çekerek, “Osman Bey, yarın Çorum’a gidecekler yol, yemek ve diğer ihtiyaçlar için masraf edilecek. Gerekiyorsa bu konuda ben de katkı sağlayabilirim. Sıkıntı yaşarlarsa belki ülkemizle ilgili olumsuz bir intiba oluşur, buna fırsat vermeyelim.” dedi.
Omura ÜLKEMİZ derken TÜRKİYE’yi kastediyordu. Ben bir sıkıntı olmadığını söyleyerek kendisine teşekkür ettim.
Günümüzde devletimizi yönetmeye talip olanların, Avrupa’ya ülkemizi şikâyet ettiklerine şahit oldukça, OMURA’nın Türkiye sevgisini, Türkiye sevdasını daha iyi anlıyorum.
Değerli dostum Dr. Sachihiro Omura Toprağın bol olsun, huzur içinde uyu!
Yazının orijinali okumak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
https://www.kirsehirses.com/index.php/2025/09/01/anadoluya-sevdali-bir-bilim-insani-dr-sachihiro-omura/
Haber: Kaman Ak Haber Gazetesi / İbrahim AKTÜRK