17/09/2025
Hasan Polat'ın köşe yazısı...
HAZIRA DAĞ DAYANMAZ
Bir taraftan belediyenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı, diğer taraftan fazla personel sayısı ve maaş ödeme zorluğu, belediyeyi gelir getirici birtakım çalışmalara zorluyor. Bunların en başında da tabii ki ilk akla gelen imar oluyor. Kazan’ın verimli arazileri bugüne kadar ranta kurban gitti. İhtiyaca karşılık değil, birilerinin çıkarına gitti. Birileri dediğim de uzaylılar değil hani; bu işin altında imzası olanları söylüyorum. Bu kadar net.
Son 20 yıl içerisinde yapılmış bütün imar çalışmalarıyla ilgili net söylüyorum: Çok büyük rant saklı o imar çalışmalarında… Bir önceki yazımda çağrıda bulunmuştum: “Bir babayiğit meclis üyesi çıkıp bugüne kadar yapılmış tüm imar çalışmalarını araştırma önergesi versin” diye. Ancak bugüne kadar ses çıkmadı. Hani her defasında Kahramankazan’ınmenfaatlerini öncelediklerini söylüyorlar ya… Bekleyip göreceğiz. Çıkar mı dersiniz? Umudum yok ama bakalım.
Bu personelin maaşı ödenecek. Doğal olarak paraya ihtiyaç var. Hizmet yapacak, maaş ödeyecek. Saraykent Yapı Kooperatifi’nin imar revizyonuna muhalefet meclis üyelerinin itirazı, ‘kendilerince’ haklı gerekçelere dayanıyor olabilir. Ancak yersiz bir itiraz. Madem o maaş ödenecek, madem önceki dönemden kalan borçlar zorla da olsa kesiliyor, o zaman belediye bu maaşları ödemek için kaynak bulmak zorunda. 20 yıldır atıl duran bir arazi… Hem arazi ekonomiye kazandırılacak hem de en önemlisi belediyeye bir gelir sağlanmış olacak.
Meclis üyelerinin buraya direnmesi yerine, hâlâ tarım yapılan alanları korumaları için gayret göstermeleri daha yerinde olur. Ya da tarım arazilerinin yeni imara kurban verilmemesi için itiraz etmeliler. Tabii niyetleri üzüm yemekse… Bakın, Serhat Oğuz İmrendi İmarı’na, Örencik İmarı’na nasıl karşı çıktıysa. Neden? Çünkü orada belediyenin çıkarı değil, sayılı birkaç kişinin çıkarı vardı. Hakkaniyetli olunacaksa burası için olunmalı.
Saraykent’teki ihtiyaçtan kaynaklı bir imar revizyonu söz konusu. Rant devşirme yok. Tamamen belediye menfaatine. Belediye Başkanı açık açık söylüyor: “Bu rantın tamamı belediyeye akacak.” Ayrıca Selim Çırpanoğlu’nun da bir an önce gelir getirici iyi bir proje ortaya koyma vakti geldi.
İRLANDALILAR
Mustafa Denizli ile popüler hale gelen “İçimizdeki İrlandalılar” lafı bugün de geçerliliğini koruyor. AK Parti kanadı da Belediye yönetimi de içerdeki İrlandalılarla mücadele ediyor.
Basiretsiz yönetimleri, virüs bulaşmış bünyeye benzetirim. İçerde o virüs vardır. Bağışıklık zayıfladığında virüsler saldırı için ortam bulur ve harekete geçer. İşin özeti; kuvvetli bir antibiyotik olmadığı sürece, tıpkı Kazan’ı yerle bir eden Büyük İrlandalı gibi, içerdeki İrlandalılar güçlenirse Kahramankazan’ın; Dilovası’ndan, İskenderun’dan, Gebze’den bir farkı kalmaz.
Bu ilçeleri görmeyen olabilir. Daha yakından bir yerleşim yerinden örnek vereyim: Hemen başucunuzda Saray Mahallesi’ni dikkatinize sunuyorum. O mahalle yok olmanın eşiğinde. Oradaki insanlar ya taşınmak zorunda ya da kirlilikten dolayı kanser olacak. 20 yılda koca bir mahallenin nasıl yok olduğuna şahitlik ediyoruz. Hava kirliliği, trafik, çatıların tepesine binmiş fabrikalar…
Şimdi AK Parti’nin içerisindeki İrlandalıları biliyoruz da belediyenin içindeki İrlandalılar kimler diye merak edenler vardır. Vallahi, AK Parti’nin içindeki İrlandalılarla belediyenin içindeki İrlandalılar aynı kaynaktan besleniyor. Utanmadan seslerini yükseltiyor, kafalarını çıkarıyorlar. Çünkü yapanın yanına kâr kaldığı bir dönemde yaşıyoruz. Beklentileri de vardır bunların… Belediyeye kayyım atanırsa yönetim kendilerine kalır ve yarım kalacak işleri tamamlanır. Sizce böyle plan yapıyorlar mıdır?
Siyaset ve Rant
Siyasete bulaştıktan sonra zengin olan muhteremleri pas geçmek istemem. Kazan’da arazileri para ettiği için zengin olacak birileri varsa o da arazi çok olanlardır. Arazi yönünden varlıklı belli başlı aileler var. Daha da zengin olacaksa onlar olmalı.
Daha düne kadar kötü bir donu bile olmayanlar, multimilyarder olabiliyorsa bunun tek bir açıklaması vardır: Kamunun hortumunu kendine çevirmeleridir.
Şu İstanbul yoluna cephe fabrika yapanlar var ya… Dikkat edin onlara. Önce siyasetten, sonra müteahhitlik; ardından da büyük rant getiren işler… Bir iki kişi değil. Kazan’da yıllardır müteahhitlik yapanlar var, onlar pek bulaşmıyor oralara. Kim bunlar diye saymaya kalksanız bir elin parmaklarını geçmez ama Kazan’ı batırmaya güçleri yetiyor.
Bunlarla baş etmek kolay mı diye soranlar olabilir. Vallahi zor. Çünkü kamyon dolusu servetleri var. Sandık başına otururlar, oy kullanana deste deste para verirler, o seçimi de kazanırlar.
Tabii biz ne zaman adam oluruz? Bunlar toplum içine çıkmaya utandıkları gün…