13/01/2025
AKINCIOVASI GAZETİSİ KÖŞE YAZARI HASAN POLAT'IN YENİ YAZISI
"EFRADINI CAMİ AĞYARINI MANİ"
Ortaya değer koyma vakti demiştim bir önceki yazımda. Sevdiğim bir okuyucum yazdığım köşe ile ilgili “efradını cami ağyarını mani” olmuş dedi. Yorumu hoşuma gitti ve yazının da kapısını araladı... Benim görevim gazetecilik, okuyucumun görevi de yorum yapmak, tartışmak-tartıştırmak. Köşe ya da habere dair menfi de söyleyecekler müspette.
Yani herkesin bir görevi vardır şu dünyada. Karanlık ruhlar, maskeli kötüler, kimliksiz şahsiyetler, şeytani zekalar, tatlı dilli yılanlar ve menfi yönden bakanlar denildi mi akla gelen isimler… Molla Kasım, Hasan Sabbah, Kabil, Karun, , Ebu Süfyan, Ebu Leheb, Yezid Bin Muaviye, Emevi Halifesi Mervan Bin Hakem, Roma’yı yakan Neron, ölüler tanrısı Hades, Edebiyatın kötü karakteri Hannibal, kötülüğün temsilcisi Yamtar, Patrona Halil, Damat Ferit, Anzavur Ahmet ve tabiî ki olmazsa olmazımız İblis… Bunlar işlerinde liyakatli olmasaydı bu güne isimleri kalmazdı. Kazan’da da yok mu bu isimler… İsim isim gitmeyeceğim, öyle bir beklentiye girmeyin… Ancak yukarıda saydığım isimlerle eşleşecek birileri vardır Kahramankazan’da… Demem o ki, herkes konuşur. Kimi hayrına kimi şerrine. Yani özetle herkes kendi işini yapıyor…
***
Bu gazeteyi hazırlarken mümkün olduğunca araştırma yapıyorum. Yan tarafta okuduğunuz ‘Beyne takılan implantlar insanlık tarihinde çığır açabilir’ araştırma yazısı için en azı 10 dakikadan 26 tane video izledim. 10’dan fazla makale okudum. Bir o kadar haber sitesi gezdim. Yabancı kaynaklardan çeviri yaptım. Ve ortaya ilginizi çekeceğini düşündüğüm bu yazıyı çıktı. Aynı şekilde Manşette okuduğunuz haber için kaç kişiyle röportaj yaptığımı görüyorsunuz. Bu ses kayıtlarını alıp çözmek ve haber diline çevirmekte en az iki katı süre alıyor. Yani özetle bir gazete dünden bugüne öyle kolay çıkmıyor. Gazetede pek reklam yok. Bu beni zorluyor aslında. Onun için de reklama ihtiyaç var. Ben elimden geldiğince okunacak, emek verilmiş bir gazete çıkarmanın peşindeyim. Kapı kapı gezip insanları taciz edecek düzeyde reklam istemeyi zül görüyorum. Benim de gücüm bir yere kadar…
***
Daha önce de söylemiştim. Kahramankazan rantı çok yüksek bir ilçe. Doğal olarak bu rantı pay eden siyaset kurumudur. Gücü eline geçiren iradenin bu rantı nerede nasıl tasnif ettiği çok önemli… Tekrarlamakta fayda görüyorum. Köşe yazılarımda birilerini yüceltmek veya yermekten ziyade menfi-müspet ilçeye sağladığı katkıyı belirtmek niyetindeyim. Bal ormanı için, Havaalanı-Kahramankazan yolu gibi bu uğurda mücadele veren yürekli insanları yüceltmek ve yüreklendirmekten gurur duyarım…. Siyasetin içinde olun veya olmayın Kahramankazan’da yaşayan herkes toplumu ilgilendiren her konudan sorumludur. Gece yarısı bir sebeple gürültü yapan, parklardaki banklara, ağaçlara, çimlere zarar veren, etrafı kirleten, bir sebeple Kahramankazan’ın en ücra köşesindeki kamu malına bile yan gözle bakan veya rant devşirenlere karşı herkes sorumludur. “Bana ne” deyip geçtiğin an bunun bedelini çocukların veya torunların ödeyecektir. Ortaya tavır konulduğu gün bir çok şeyin düzelmeye başladığına şahit olacaksınız. Tepki derken bağırın-çağırın demiyorum. Bu ülkenin polisi-jandarması var gerekeni onlar yapar. Kahramankazan’da 20 yıla yaklaştı meslekte. Belediye başkanı tarafından ölümle tehdit edilmeyi de gördüm, damdan kiremit düşerse benden bilme diyeni de… Belediye meclisinde meclis üyeleri önünde tehditte edildim. İş şahitliğe geldiğinde hiç kimsenin orada olmadığını da gördüm. Bana özel bir ekibin kurulduğuna da tanık oldum, onların çil yavrusu gibi dağıldığına da… Tüm okuyucularım şunu iyi bilsin ki Akıncıovası Gazetesi 3 tane belediye başkanı gördü. Ve hiç birine gram eyvallahı yok… Bu gün gazetecilikte ihtiyaç duyduğum ekipmanlara sahipsem, kredi talebimi ikiletmeyen Mehmet Gökdemir’in başkanı olduğu esnaf kefalet kooperatifidir. Eyvallah edeceksem bir tek ona ederim… En zor günümde o vardı sağ olsun… Delidir ama dobradır…
***
Belediye’nin dağıttığı hediye çekinden bahsetmezsem olmaz. Yılbaşı hediyesi olarak belediye başkanı personeline şartlı olarak 2 bin liralık hediye çeki dağıttı. Hediye çekinin hangi esnafa ne kadar fayda sağladığının bir önemi yok bence. Belediye başkanını ortaya koyduğu niyet önemli olan. Bu güne kadar yapılmamış bir uygulama. Kırtasiyelerde geçerli hediye çekiyle başladı ardından tüm yerel esnafta geçerli hediye çekiyle devam etti. Ayrım yok, partizanlık yok, taraftarlık yok. Personel çekini aldı, yılbaşı alış-verişini yaptı. Belediye de ödemesini yaptı. Bu kadar net. İstisnasız herkes kazandı.