Sağlık Haber

Sağlık Haber Güncel sağlık haberleri ve günlük vaka tablosu için takipte kalın.

Çocukların Diş Sağlığını korumanın yolu doğru beslenmeden geçiyor! https://www.saglik.news/sglk/djb152Okulların açılması...
09/10/2025

Çocukların Diş Sağlığını korumanın yolu doğru beslenmeden geçiyor! https://www.saglik.news/sglk/djb152

Okulların açılmasıyla birlikte çocukların öğünlerinin bir kısmı artık okul saatlerine denk geliyor. Bu noktada beslenme alışkanlıklarının diş sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çeken çocuk diş hekimi Nurgül Demir, özellikle paketli gıdalar ve şekerli içeceklerin çürük riskini ciddi şekilde artırdığını belirtiyor.

Demir, “Meyveli sodalar, kutu meyve suları, hazır kahveler ve enerji içecekleri; ağızdaki çürük yapan bakteriler için önemli bir besin kaynağı olan şekeri yüksek oranda içeriyor. Çocukların bu ürünlere erişiminin kolay olması, süt tüketimini azaltıyor ve kalsiyum alımını düşürüyor. Ayrıca gazlı içeceklerin yapısındaki asit, diş minesi üzerinde daha yıkıcı bir etkiye sahip.” dedi.

Karbonhidrat Tüketimine Dikkat

Beyaz ekmek, makarna ve pirinç gibi karbonhidrat ağırlıklı besinlerin de diş sağlığı açısından risk oluşturduğunu vurgulayan Demir, “Bu gıdaların sindirimi sonucu açığa çıkan asitler diş yüzeylerinde mineral kaybına yol açar. Ebeveynler yalnızca şekerli paketli gıdaları değil, çocukların günlük beslenmesindeki karbonhidrat oranını da dengelemeli.” ifadelerini kullandı.

Okulların açılmasıyla birlikte çocukların öğünlerinin bir kısmı artık okul saatlerine denk geliyor. Bu noktada beslenme alışkanlıklarının diş sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çeken çocuk diş hekimi Nurgül Demir, özellikle paketli gıdalar ve şekerli içeceklerin çü...

Her Kriz bir dayanıklılık dersidir: Zorluklar karşısında nasıl güçleneceğinizi öğrenin https://www.saglik.news/sglk/3872...
09/10/2025

Her Kriz bir dayanıklılık dersidir: Zorluklar karşısında nasıl güçleneceğinizi öğrenin https://www.saglik.news/sglk/387206

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, NPİSTANBUL Yönetim Kurulu Başkanı ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kriz dönemlerinde psikolojik dayanıklılığın insanın öğrenebileceği ve geliştirebileceği bir beceri olduğunu belirterek, “Krizleri bir dayanıklılık eğitimi gibi görmek gerekiyor. Yaşanan her zorluk, insanın içsel gücünü fark etmesi için bir fırsattır.” dedi.

Bireylerin tıpkı bir cihazın fabrika ayarlarına dönmesi gibi, kendilerini de belirli aralıklarla ‘refresh’ etmeleri gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu, hayatı daha sağlıklı, verimli ve huzurlu bir şekilde yaşamanın anahtarı. Beynimizin kendini programlama özelliği var. Kendimizi yenilemek aslında kendimizi programlamak ve güncellemektir.” dedi.

Her yıl 10 Ekim’de kutlanan Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu yılın temasını “Hizmetlere Erişim: Felaketlerde ve Acil Durumlarda Ruh Sağlığı” olarak belirledi. Tema, küresel ölçekte artan istikrarsızlık dönemlerinde bireylerin ruh sağlığını koruyabilmelerinin ve destek hizmetlerine erişimlerinin önemine dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, NPİSTANBUL Yönetim Kurulu Başkanı ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, krizlerde psikolojik sağlamlık konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, NPİSTANBUL Yönetim Kurulu Başkanı ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kriz dönemlerinde psikolojik dayanıklılığın insanın öğrenebileceği ve geliştirebileceği bir beceri olduğunu belirterek, “Krizleri bir dayanıklılık eğitimi gibi ...

Kalça Protezi Ameliyatı: Kimler için uygun ve nasıl uygulanır? https://www.saglik.news/sglk/15992Yürümek, merdiven çıkma...
09/10/2025

Kalça Protezi Ameliyatı: Kimler için uygun ve nasıl uygulanır? https://www.saglik.news/sglk/15992

Yürümek, merdiven çıkmak, bağdaş kurmak, hatta oturup kalmak bile sizin için ızdıraba mı dönüşüyor? Şiddetli ağrı nedeniyle günlük aktivitelerinizi yapmanızı önleyen bu yakınmalarınızın nedeni kalça eklemlerinizde gelişen bir sorun olabilir! Zira, vücudumuzun en önemli eklemlerinden biri olan kalça eklemleri çeşitli sebeplerden dolayı hasar görebiliyor. Kalça eklemlerinde en sık görülen problemlerden biri ise kıkırdak kaybına bağlı kireçlenme oluyor. Bu tablo, kalça eklemi çevresinde, özellikle de kasık bölgesinde ağrı ve hareket kısıtlılığıyla kendini belli ediyor. İlaç, fizik tedavi ve yürümeye destek olan cihazlarla kalça eklemlerindeki kireçlenmeye ve diğer problemlere çözüm sağlanabilse de bu yöntemler bazen yetersiz kalabiliyor.

Acıbadem Kartal Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Sağlam, bu noktada kalça protezi ameliyatının gündeme geldiğini belirterek, “Son yıllarda bu ameliyatlar uygun hasta grubunda oldukça başarılı sonuçlar vermekte ve hastaların yaşam kalitelerini önemli ölçüde artırmaktadır. Üstelik, günümüzün yeni nesil protezleri daha kaliteli üretilmekte ve vücuda çok daha kolay uyum sağlamaktadır. Ayrıca, protezler modern ameliyat teknikleriyle artık milimetrik hassasiyetle vücuda yerleştirilmektedir. Bu gelişmeler sayesinde protezlerin ömrü 30 yıla kadar uzamaktadır” diyor.

Acıbadem Sağlık Grubu

Yürümek, merdiven çıkmak, bağdaş kurmak, hatta oturup kalmak bile sizin için ızdıraba mı dönüşüyor? Şiddetli ağrı nedeniyle günlük aktivitelerinizi yapmanızı önleyen bu yakınmalarınızın nedeni kalça eklemlerinizde gelişen bir sorun olabilir! Zira, vücudumuzun en önemli ...

Sıradan yorgunluk mu, Yoksa tükenmişlik sendromu mu? Ayırt etmenin yolları https://www.saglik.news/sglk/ed5546Ruh sağlığ...
09/10/2025

Sıradan yorgunluk mu, Yoksa tükenmişlik sendromu mu? Ayırt etmenin yolları https://www.saglik.news/sglk/ed5546

Ruh sağlığı bir lüks değil, herkes için temel bir insan hakkı.

Modern yaşamın temposu, iş yükü ve stresin sürekli baskısı birçok kişiyi tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya bırakıyor. Uzmanlar, tükenmişliği sıradan yorgunlukla karıştırmamak gerektiğinin altını çiziyor.

Klinik Psikolog Melike Urcan, tükenmişlik sendromunun uzun süreli stres ve duygusal zorlanma sonucu ortaya çıkan bir tablo olduğunu belirterek, “Bu yalnızca bedensel değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel bir çöküş halidir. İşteki verimliliği düşürür, kişiler arası ilişkilerde mesafeler yaratır” dedi.

Stres: Düşman mı Yoksa Motivasyon Kaynağı mı?

Her stresin zararlı olmadığını vurgulayan Urcan, belirli düzeydeki stresin odaklanmayı ve motivasyonu artırabileceğini söyledi. “Asıl mesele stresin varlığı değil, onu nasıl yaşadığımız ve yönettiğimizdir. Kontrolsüz, yoğun ve uzun süreli stres, bedenin alarm halinde kalmasına neden olur” diye konuştu.

Stresin Bedene Etkileri

Yoğun strese maruz kalan bireylerin uyku, sindirim ve bağışıklık sistemlerinde bozulmalar yaşayabildiğini ifade eden Klinik Psikolog Melike Urcan, stresin yönetilmediği takdirde tüm vücudu etkilediğini belirtti.

Erdem Sağlık Grubu

Modern yaşamın temposu, iş yükü ve stresin sürekli baskısı birçok kişiyi tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya bırakıyor. Uzmanlar, tükenmişliği sıradan

Gençlerde Kalp Krizi tehlikesi: 40 yaş altındaki Kalp Krizi ölüm riskini artırıyor! https://www.saglik.news/sglk/12298To...
09/10/2025

Gençlerde Kalp Krizi tehlikesi: 40 yaş altındaki Kalp Krizi ölüm riskini artırıyor! https://www.saglik.news/sglk/12298

Toplumda ileri yaş problemi olarak bilinen kalp krizi günümüzde gençlerde de sık görülmeye başladı. 45 yaşın altındaki bireylerde ve ileri yaştaki hastalarda görülen kalp krizleri, rahatsızlığın seyri ve hayati riske neden olma oranları bakımından farklılık gösteriyor. İleri yaşta zamanla gelişen “kollateral” isimli yan damarlar kalp krizi durumunda hastayı bir süre de olsa koruyabiliyor. Ancak 45 yaş altındaki gençlerde bu damarlar henüz gelişmediği için olası bir kalp krizi hızlı bir şekilde ölümle sonuçlanabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Aycan Kavala, gençlerde görülen kalp krizlerinin nedenleri ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

“Gencim bana bir şey olmaz” demeyin

Uzun yıllar boyunca kalp krizi ileri yaş hastalığı olarak bilindi. Ancak günümüzde tablo tamamen değişmiş durumda. Kalp krizine bağlı ölümler yalnızca yaşlılarda değil, genç yaşta da dikkat çekici biçimde artmaya başladı. Araştırmalar genç yaşta geçirilen kalp krizlerinin ölümle sonuçlanma oranının ileri yaşlarda geçirilen kalp krizine göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu durumun en temel nedeni, gençlerin riskleri ve belirtileri hafife almasıdır. “Ben gencim, bana bir şey olmaz” düşüncesi, kalbin en tehlikeli düşmanıdır.

Memorial

Toplumda ileri yaş problemi olarak bilinen kalp krizi günümüzde gençlerde de sık görülmeye başladı. 45 yaşın altındaki bireylerde ve ileri yaştaki hastalarda görülen kalp krizleri, rahatsızlığın seyri ve hayati riske neden olma oranları bakımından farklılık gösteriyor. İle...

Anne Ruh Sağlığını koruma projesi: Depremden etkilenen Anneler için özel destek sistemi https://www.saglik.news/sglk/j49...
09/10/2025

Anne Ruh Sağlığını koruma projesi: Depremden etkilenen Anneler için özel destek sistemi https://www.saglik.news/sglk/j49850

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında, Antakya ve Gaziantep’te doğum yapan kadınlarla yürüttükleri “Deprem Bölgesinde Travma Bilgili Doğum Sonu Depresyonu Önleme Programı”nın sonuçlarını paylaştı. Programa katılan kadınların depresyon riski yaklaşık yüzde 36’dan yüzde 4’e düştü, stres düzeylerinde ise yarı yarıya azalma gözlendi

2000–2025 arasında Türkiye’de meydana gelen yaklaşık 90 afet, milyonlarca kişiyi etkilerken ciddi ekonomik kayıplara yol açtı. Afetler, kayıplar, güven ve kontrol duygusunun kaybı ve belirsizlik gibi psikososyal riskleri artırarak doğum sonrası kadın ve çocuk sağlığını tehdit ediyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde, Antakya ve Gaziantep’te doğum yapan kadınlarla gerçekleştirilen “Deprem Bölgesinde Travma Bilgili Doğum Sonu Depresyonu Önleme Programı”nın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında, Antakya ve Gaziantep’te doğum yapan kadınlarla yürüttükleri “Deprem Bölgesinde Travma Bilgili Doğum Sonu Depresyonu Önleme Programı”nın so...

Kontakt Lens kullanırken Dikkat! Yanlış kullanım körlüğe yol açabilir https://www.saglik.news/sglk/haj530Son dönemde koz...
09/10/2025

Kontakt Lens kullanırken Dikkat! Yanlış kullanım körlüğe yol açabilir https://www.saglik.news/sglk/haj530

Son dönemde kozmetik amaçlı kontakt lens kullanımındaki artış, göz sağlığı uzmanlarını uyarılar yapmaya yöneltiyor. Özellikle hekim kontrolü olmadan ve hijyen kurallarına dikkat edilmeden kullanılan lensler, keratit başta olmak üzere birçok ağır göz enfeksiyonuna yol açabiliyor. Batıgöz Sağlık Grubu Balçova Cerrahi Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Taşar, bilinçsiz lens kullanımının göz sağlığı üzerindeki risklerini değerlendiriyor.

Yanlış Kontakt Lens Kullanımı Enfeksiyona neden olabilir

Kontakt lensler, yalnızca görme kusurlarını düzeltmek için değil, kozmetik amaçlarla da kullanılabiliyor. Ancak kontakt lens kullanmadan önce uygun göz yapısına ve lens özelliklerine sahip olup olmadığınızı belirlemek için bir göz doktoruna muayene olmanız önemlidir.

Doktor kontrolü olmadan temin edilen kontakt lensler, kalıcı kornea problemlerine neden olabilir. Bu sebeple, doğru lens numarası, çapı ve eğrilik özelliklerine sahip olup olmadığınızı belirlemek adına mutlaka uzman görüşü alınmalıdır.

Batıgöz

Son dönemde kozmetik amaçlı kontakt lens kullanımındaki artış, göz sağlığı uzmanlarını uyarılar yapmaya yöneltiyor. Özellikle hekim kontrolü olmadan ve hijyen kurallarına dikkat edilmeden kullanılan lensler, keratit başta olmak üzere birçok ağır göz enfeksiyonuna yol açabi...

Görme kaybı önlenebilir! Her 5 saniyede 1 kişiyi körlükten nasıl kurtarabiliriz? https://www.saglik.news/sglk/7jb627Düny...
09/10/2025

Görme kaybı önlenebilir! Her 5 saniyede 1 kişiyi körlükten nasıl kurtarabiliriz? https://www.saglik.news/sglk/7jb627

Dünya Görme Günü, her yıl olduğu gibi bu yıl da Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Körlüğü Önleme Ajansı (IAPB) öncülüğünde, dünya çapında görme sağlığına dikkat çekmek ve önlenebilir körlükle mücadele etmek amacıyla anılıyor. Bu önemli gün kapsamında açıklamalarda bulunan Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezer Hacıağaoğlu, görme kaybının büyük ölçüde önlenebilir olduğuna dikkat çekerek “Dünyada her 5 saniyede 1 kişi görme kaybı yaşıyor. Bu kayıpların en az %80’i ise düzenli kontrollerle önlenebilir ya da tedavi edilebilir. Görme kaybı bir kader değil; geç kalınmış bir ihmaldir” dedi.

Türkiye’de her 10 kişiden 4’ü göz muayenesi yaptırmıyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2023 verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 2,2 milyar insanın görme bozukluğu bulunuyor. Bu kişilerin en az 1 milyarı, gerekli sağlık hizmetlerine ulaşamama veya erken teşhis yapılamaması nedeniyle tedavi edilemeyen durumlarla karşı karşıya kalıyor.

Türkiye’deki durumu analiz eden Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezer Hacıağaoğlu, “50 yaş üstü bireylerin yaklaşık yüzde 20’sinde katarakt, yüzde 15’inde ise glokom (göz tansiyonu) riski bulunuyor. Çocuklarda ise görme bozuklukları, öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin yaklaşık yüzde 60’ında başlıca etken olarak karşımıza çıkıyor. Ancak tüm bu rakamlar içinde belki de en çarpıcısı şu: Türkiye’de her 10 kişiden 4’ü, yılda bir kez yapılması önerilen göz muayenesini hiç yaptırmıyor” dedi.

Dünyagöz Hastanesi

Dünya Görme Günü, her yıl olduğu gibi bu yıl da Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Körlüğü Önleme Ajansı (IAPB) öncülüğünde, dünya çapında görme sağlığına dikkat çekmek ve önlenebilir körlükle mücadele etmek amacıyla anılıyor. Bu önemli gün kapsamında aç...

Çocuk ve Ergenlerde Menisküs yırtığı neden artıyor? İşte sebepleri https://www.saglik.news/sglk/j2a495Son yıllarda menis...
09/10/2025

Çocuk ve Ergenlerde Menisküs yırtığı neden artıyor? İşte sebepleri https://www.saglik.news/sglk/j2a495

Son yıllarda menisküs yırtıkları sadece yetişkin sporcularda değil, çocuk ve ergenlerde de yaygınlaşıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Berkin Toker dizlerde bazı şikayetlerin ihmale gelmeyeceğini, aksi taktirde kolayca çözülebilecek sorunların cerrahi gerektirebildiğini belirtirken, “Buna karşın her menisküs yırtığı ameliyat gerektirir algısı da doğru değildir. Günümüzde teknoloji ve tıptaki hızlı gelişmeler sayesinde çoğu yırtıkta ameliyata gerek kalmadan tedavi başarıyla sağlanmaktadır” diyor. Doç. Dr. Berkin Toker, dizlerde alarm veren belirtileri ve menisküs yırtığına yol açan etkenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Çocuklarda spora katılımın artması, hazırlıksız spora başlama ve basketbol ya da futbol gibi dizin sıkça dönmeye maruz kaldığı branşlarda ani yüklenmeler son yıllarda menisküs yırtıklarında artış görülmesine neden oluyor. Son 10-15 yılda özellikle pediatrik menisküs yırtıkları ile çok daha fazla karşılaştıklarını belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Berkin Toker, “Özellikle çocuk ve ergen yaş grubunda spora katılımın artması, rekabetçi ortama çocukların daha sık ve daha erken yaşlarda girmeleri ve hatalı davranışlar bunda büyük rol oynuyor. Günümüzde MR gibi görüntüleme yöntemleri de daha yaygın kullanıldığından, tanı konulan olgu sayısında da artış oluyor. Ayrıca doğuştan gelen ve zamanla farklı bir şekil alan (C şekli) diskoid menisküs yapısı da yırtık riskini artırabiliyor” diyor.

Acıbadem Sağlık Grubu

Son yıllarda menisküs yırtıkları sadece yetişkin sporcularda değil, çocuk ve ergenlerde de yaygınlaşıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Berkin Toker dizlerde bazı şikayetlerin ihmale gelmeyeceğini, aksi taktirde kolayca çözülebilecek sorunları...

Hayvana Şiddet, İnsana şiddetin habercisidir! Bu işareti asla görmezden gelmeyin https://www.saglik.news/sglk/j52655idde...
07/10/2025

Hayvana Şiddet, İnsana şiddetin habercisidir! Bu işareti asla görmezden gelmeyin https://www.saglik.news/sglk/j52655

iddet eğilimi, nasıl ortaya çıktığı konusunun uzun yıllar araştırıldığını belirten uzmanlar, hem doğuştan gelen hem de çevresel faktörlerle şekillenen karmaşık bir olgu olduğunu söylüyor.

Çocukluk ve ergenlikte hayvanlara eziyet etme, akran zorbalığı, öfke patlamaları gibi davranışların yetişkinlikte şiddet riskini artırabileceğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Bu kişilerin beyinlerinde empatiyle ilişkili ayna nöron sisteminin daha düşük çalıştığına dair bulgular vardır. Karşılarındaki canlının acısını hissedemedikleri için şiddeti meşrulaştırabilirler.” dedi. Ailelerin, öğretmenlerin ve iş yerlerindeki kişilerin bu işaretleri görmezden gelmemesi gerektiğinin altını çizen Erol, erken farkındalık ve profesyonel destek ile hem bireylerin hem de toplumun şiddetin yıkıcı etkilerinden korunabileceğini dile getirdi. Erol, toplumsal düzeyde şiddeti normalleştiren tavırların önlenmesinin de kritik öneme sahip olduğunu kaydetti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, şiddet eğilimi olan bireylerin psikolojik özellikleri, erken uyarı işaretleri ve çevresindekilerin bu durum karşısında alması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi

Şiddet eğilimi, nasıl ortaya çıktığı konusunun uzun yıllar araştırıldığını belirten uzmanlar, hem doğuştan gelen hem de çevresel faktörlerle şekillenen

Covid-19'un Frankenstein varyantı geliyor! Bilmeniz gerekenler https://www.saglik.news/sglk/c28108Son dönemde dünya gene...
07/10/2025

Covid-19'un Frankenstein varyantı geliyor! Bilmeniz gerekenler https://www.saglik.news/sglk/c28108

Son dönemde dünya genelinde Covid-19’un yeni varyantı olan “Frankenstein Varyantı” gündeme oturdu. Uzmanlar bu varyantın özellikle kış ayları öncesinde vaka sayılarında artışa neden olabileceğini belirtiyor. Varyantın hızlı bulaşma potansiyeli ve farklı semptomlarla seyretmesi toplumda endişelere yol açıyor.

Frankenstein Varyantı Nedir?

Frankenstein Varyantı, birden fazla Covid-19 alt varyantının birleşimiyle ortaya çıkan hibrit bir tür olarak tanımlanıyor. Bu durum, bağışıklık sistemini daha kolay yanıltabilen ve mevcut bağışıklığı kısmen aşabilen bir özellik kazandırıyor. Uzmanlar varyantın adının farklı mutasyonları bir araya getirmesinden dolayı halk arasında “Frankenstein” olarak anıldığını söylüyor.

Belirtiler Klasik Covid-19’dan Farklı mı?

Frankenstein Varyantı’nda en sık görülen belirtiler arasında boğaz ağrısı, burun akıntısı, baş ağrısı ve yorgunluk bulunuyor. Bazı vakalarda tat ve koku kaybı daha az görülürken, mide bulantısı ve sindirim sistemi problemleri ön plana çıkabiliyor. “Kişiler hafif grip benzeri semptomlar ya da yalnızca halsizlik yaşayabiliyor. Bu nedenle test yapılmadığında Covid-19 olduğu anlaşılmayabiliyor” diyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji hekimi Uzm. Dr. Deniz Dazkır, bu durumun bulaşma riskini artırdığını belirtiyor.

Erdem Sağlık Grubu

Son dönemde dünya genelinde Covid-19’un yeni varyantı olan “Frankenstein Varyantı” gündeme oturdu. Uzmanlar bu varyantın özellikle kış ayları öncesinde vaka sayılarında artışa neden olabileceğini belirtiyor. Varyantın hızlı bulaşma potansiyeli ve farklı semptomlarla seyret...

Sigarayı bırakmak artık daha kolay! İşte hayatınızı değiştirecek 6 yöntem https://www.saglik.news/sglk/719734Sigara duma...
07/10/2025

Sigarayı bırakmak artık daha kolay! İşte hayatınızı değiştirecek 6 yöntem https://www.saglik.news/sglk/719734

Sigara dumanında bulunan 7 binden fazla kimyasal maddenin en az 70’i kanserojen etkisi taşıyor. Arsenik, hidrojensiyanid, kadmiyum, benzen, nitrozaminler ve krom gibi maddeler, sigaranın sağlığa verdiği zararın en tehlikeli bileşenleri arasında yer alıyor. Acıbadem International Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, sigaranın içeriğindeki zararlı maddeler nedeniyle vücudumuzdaki tüm organlara zarar verdiğini belirterek, “Sigaranın hasar oluşturmadığı hiçbir organ yoktur. Sigara içenlerin yüzde 90'ı, yani her 10 kişiden 1’i, hayatlarının herhangi bir döneminde sigaranın yol açmış olduğu sağlık problemiyle yüz yüze gelmektedirler” uyarısında bulunuyor.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, sigarayı bıraktıktan sonra hastalıklara yakalanma riskinin zamanla sigara içmeyenlere yakın düzeylere indiğini, bu nedenle sigarayı bırakmanın sağlık için atılacak en önemli adım olduğunu vurgulayarak, “Bu konuda, Sağlık Bakanlığı’na bağlı olan Sigara Bırakma Poliklinikleri, ilaç tedavisi ve motivasyonel destek sağlamaktadır. Ancak, sigarayı bırakmak için hangi yöntem uygulanırsa uygulansın, önemli olan kişinin kendi iradesiyle bırakma isteğidir” diye konuşuyor.

Acıbadem Sağlık Grubu

Sigara dumanında bulunan 7 binden fazla kimyasal maddenin en az 70’i kanserojen etkisi taşıyor. Arsenik, hidrojensiyanid, kadmiyum, benzen, nitrozaminler ve krom gibi maddeler, sigaranın sağlığa verdiği zararın en tehlikeli bileşenleri arasında yer alıyor. Acıbadem International Hasta...

Address

Kocaali

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Sağlık Haber posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Sağlık Haber:

Share