Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti

Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti Cemil AYDOĞAN
Gazeteci yazar/ Barış Aktivisti, Barış derneği ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

BARIŞ AKTİVİSTİ “AYDOĞAN”TUNCER BAKIRHANIN İMAMOĞLU ZiYARETİ İLE İLGİLİ MGC’YE ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.Barış Aktivi...
19/06/2025

BARIŞ AKTİVİSTİ “AYDOĞAN”TUNCER BAKIRHANIN İMAMOĞLU
ZiYARETİ İLE İLGİLİ MGC’YE ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.
Barış Aktivisti,tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı “Cemil Aydoğan”
Tuncer Bakırhan ve eş başkanı Tülay Hatimoğlu
İle beraber Ekrem İmamoğlu’yu cezaevinde ziyaret ettiler.Barış Aktivisti Aydoğan son siyasi gelişmeler ile ilgili
Mezopotamya gazeteciler cemiyeti “MGC” internet sayfasına önemli açıklamalarda bulundu.Sayın Tuncer Bakırhanı geçmişte hukukumun olduğu değerli bir insan olarak tanıyorum.Böyle şüpheli bir kararı nasıl almıştır.
Anlamakta güçlük çekiyorum.
Bu ziyaret görünüşte normal bir ziyarettir.
Ancak objektif olarak bakıldığı zaman içinde bulunduğumuz ortam nedeniyle hiçde normal olan bir ziyaret değildir.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan,sayın Devlet Bahçeli ile PKK’nin kurucu önderi olan Abdullah Öcalanın büyük bir meşakkatle hayata geçirmeye çalıştığı örgütün feshi ve terörsüz Türkiye projesi daha tam olarak taşları yerine oturmadan ABD ve İsrail’in İran’a saldırısı bir anlamda Terörsüz Türkiye projesinide sabote etme anlamına gelmektedir.
Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğana karşı Anamuhalefet tarafından Türkiye’ye dost olmayan bazı ülkeler tarafından ortaya çıkarılan neresinden tutarsan çürük olan sahte üniversite diplomasından tutun belgelere dayalı onlarca hırsızlık davasının devam ettiği bir ortamda İmamoğlu’nun sayın Bakırhan ve Sayın Hatimoğuları tarafından ziyaret etmeleri Türkiyede Barış ve Demokrasiden yana olan insanları Öcalan dahil olmak üzere herkesi hayal kırıklığına uğratmıştır.
Bu eşbaşkanlar bilerek veya bilmeyerek Kent uzlaşısına halen hizmet etmeye devam etiklerinin bir devamı peşindedirler.
Ve bir anlamdada İsrail ve ABD nin Ortadoğu projesine su taşımaya devam etmektedirler. anlayışını beraberinde getirmektedir.
Bir tarihçi yazar olarak İran’ın tarihini bilen bir insan olarak söylüyorum.
Pers tarihinden son bin yıllık tarihine bakıldığında
Kürtlere Selçuklu ve Osmanlı Türklerine karşı hile ve oyunlar ile savaşmıştır.
Dünya savaşına damgasını vuran Küdüs savaşı,Malazgirt Savaşı ve Konstantiniye savaşında İslamın safında
Haçlılara tek bir ok atmamıştır.
Böyle bir negatif tarihe sahip olan bir ülkenin bugün Emperyalizm ve siyonizmin boy hedefi olması bir tasadüf değildir.
Bunu görmemek için siyasi bilimden mahrum olan saf ve zavallı olmak lazımdır.
Rahmetli Erbakanın tarihi bir sözünü unutmamak lazımdır.
Emperyalist ülkeler tarafından İran hedef haline geldiği zaman bilinizki sırada Türkiye vardır.
Bu siyasi sıtratejiyi görmemek için kör olmak lazımdır.
İşin en ilginç manzarası
Emperyalizme karşı mangalda kül bırakmayan Sosyalist ve Devrimci geçinenlerde sayın Erdoğan,sayın Bahçeli ve Pkk’nin kurucu önderinin
Zorbela bir araya getirdikleri terörsüz Türkiye projesini tasfiye etmek amacıyla ABD ve İsrail’in işgalci müdahalesine destek vermektedirler.
Kim ne derse desin
Emperyalist ülkeler ne birinci Dünya savaşında
Ülkeleri kendi çıkarları gereği lokum gibi parsel
Etmeye güçleri vardır.
Onları geçmişte bölen ülkeler başta Türkiye ve İran’da Dünyanın süper teknolojilerine sahip olan!
cesaret ve direnişe dayalı tarihi sayfaları ile
bu sistemlere siyasi ve askeri olarak cevap verebilecek bir seviyeye
geldiklerini görmek lazımdır.
Ben Öcalanın kültüralist talebiyle ilgili bölgede zihinlere yerleşen karışıklıkları ortadan kaldırmak için İmralı’ya gitmek amacıyla Adalet bakanı sayın Yılmaz Tunç’tan izin talebinde bulunmayı düşünüyordum.Ne yazıki Barışa karşı olan bazı güçler Bu taleplerimizi ikinci plana düşürdüler.
İnançlı ve Devrimci insanlar olarak Dinler tarihine insan hakları Barış ve Demokrasi mücadelesinde bizim yerimiz Emperyalist ve Siyonist cephe değildir.
Yerimiz Kainatın sahibi yüce Allahın belirlediği
tüm insanlığa adil olarak
hitap eden Adalet kulvarı olmalıdır.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti,tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

FIRANSA VE SURİYEDE ETKİLİ OLAN BİR SİYASET AKADEMİSYENDEN ÖNEMLİ BİLGİLER ALDIMDün Akşam beni Fransa’dan arayan bu siya...
17/06/2025

FIRANSA VE SURİYEDE
ETKİLİ OLAN BİR SİYASET
AKADEMİSYENDEN ÖNEMLİ BİLGİLER ALDIM
Dün Akşam beni Fransa’dan arayan bu siyaset Akademisyenden
İsrail İran savaşı ile Ortadoğu’da geçmişte ve gelecekte Emperyalist sistemlerin bölge ile ilgili önemli deneyim ve donanıma sahip olduğuna tanık oldum.
Özelikle Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ile sayın Devlet Bahçelinin
Abdüllah Öcalan üzerinde
Geliştirdikleri Terörsüz Türkiye adımını büyük bir başarıyla götürdüklerini söyledi.
Bu çalışma İran ve İsrail savaşından sonra olsaydı. Başarıya ulaşması mümkün olmayacaktı.
Bir anlamda bu proje Emperyalist ülkelerin Türkiye üzerindeki bölünme projesinin ortadan kaldırılmasını sağladı.
İran ve İsrail savaşının bir Barış ile sonuçlanması hepimizin ortak talebidir.
Ancak savaşın devam etmesi durumunda Suriye ve İran’ın bölünmesi kaçınılmaz bir süreç olarak önümüzde durmaktadır.
Çünkü Modern Emperyalist ülkelerin Ortadoğu’da güçlü ülkelerin bölünmesi kendilerinin vazgeçilmeyen tarihi bir coğrafya olarak görmektedirler.
Bu projede Türkiye ve İran’ın bölünmesi gerekiyordu.
Türkiye’nin terörsüz Türkiye projesi ile kendi ulusal birlik ve beraberliğini sağlayarak
Bölünme tehlikesinden kurtularak dimdik ayakta kalmayı başardı.
Ancak diğer ülkelere Allah yardımcı olsun.
Ceryan eden bu Ortadoğu
savaşında Türkiye’nin başka ülkelerin sınırları ile uğraşma veya kurtarma zamanı yoktur.
Çünkü bu olağanüstü fırtınada gemisini kurtaran kaptandır.
Ancak bu savaş ortamında sayın Erdoğanın İran ve İsrail arasında ceryan eden bu savaş sürecini bir diplomasi ve Barış ortamı ile bitirmesi durumunda
Ortadoğu’da herkesin hesabına uygun düşen
bir birlik ve beraberliğin zemini yaratılmış olacaktır.
Bu Barış süreci Emperyalist ülkelerin Ortadoğu’da kalıcı projelerin hayata geçmesine engel olacaktır.
Ortadoğu’da ve Dünyada Barış ve Demokrasiden yana olan tüm ülkelerin
bu Barış taleplerine
Aktif bir destek vermeleri
bir insan hakları ve vicdani bir görev olarak önümüzde durmaktadır.
Kainatın sahibi yüce Allahtan mazlum Dünya halklarını bu işgalci zalimlerden kurtarmasını diliyorum.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti,tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

MARDİNDE MEDYA BULUŞMASI DOLU DİZGİN GEÇTİ Mardin’de Ramada oteli konferans salonunda verilen kahvaltı yemeğineKonuşmala...
15/06/2025

MARDİNDE MEDYA BULUŞMASI DOLU DİZGİN GEÇTİ
Mardin’de Ramada oteli konferans salonunda verilen kahvaltı yemeğine
Konuşmalarıyla Medya buluşmasına katılan Çalışma ve sosyal güvenlik bakanı Vedat Işıkhan,Mardin Valisi Tuncay Akkoyun,
Mardin Milletvekili Faruk Kılıç,Mardin Milletvekili Muhammed Adak,Akparti
Mardin İl başkanı Mehmet Uncu ile Gazeteci kanaat önderlerinden
Barış Aktivisti tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı Cemil Aydoğan,
Güneydoğu gazeteciler federasyonu başkanı Mehmet Çelik,Mardin gazeteci ve yazarlar cemiyeti başkanı Abdülkadir Üründü ve çok sayıda yerel ve ulusal gazeteciler katıldı.
Gazetecilerin sorularına
Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan ile Mardin Valisi ve Büyükşehir belediye başkan vekili Tuncay Akkoyun tüm sorulara büyük bir sabırla tek tek cevap verdiler.
Ayrıca kendi alanları ile ilgili Mardin Milletvekilleri Faruk Kılıç ve Muhammed
Adak ve İl başkanı Mehmet Uncu bilgilendirme amaçlı olarak gazetecilere cevap verdiler.
Barış Aktivisti ve tarihçi yazar Cemil Aydoğan son siyasi gelişmeler ile ilgili bazı Açıklamalarda bulundu.
“Aydoğan”Terörsüz Türkiye! Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçelinin tarihi hamleleri ile yerine oturmuştur.
Ancak bu sorunların ve tartışmaların devam ettiği bir ortamda İsrail ve İran’ın savaşmalarının çok ilginç olduğunu söyledi.
İran’ın son 1000 yıldır
Dünyayı ve islam alemini
İlgilendiren Malazgirt savaşı,Kudüs savaşı ve Konstantiniye fethi ile ilgili Haçlı ordularına tek bir ok atmamıştır.
Sadece şii bir ideoloji ile Ortadoğu’ya egemen olmaya çalışmıştır.
İran’la şavaşan İsrail’in
Amacıda Tevrat’a bir iki satırla geçen vadedilmiş topraklar yani tüm Mezopotamya coğrafyasını ele geçirmeyi amaçlayan bir işgalci hegemonya peşindedir.
Biz bu karanlık savaşlarda
Helil ile Celil arasında kalmışız.
Allah yardımcımız olsun.
Açıklamasında bulundu.
Verilen kahvaltı yemeği ve konuşmalardan sonra
Toplu fotoğraf çekimiyle
Medya Buluşması sona erdi.
HABER:
Mardin GZT ve Mezopotamya gazeteciler cemiyeti basın yayın kurumları

YILARDIR KRONİK BİR DÜŞMANLIK YAŞAYAN İRAN VE İSRAİL SAVAŞINIERDOĞAN ÇÖZERSE TARİH BUNU YAZACAKTIR.Tarihleri sıkıntılı o...
14/06/2025

YILARDIR KRONİK BİR DÜŞMANLIK YAŞAYAN İRAN VE İSRAİL SAVAŞINI
ERDOĞAN ÇÖZERSE TARİH BUNU YAZACAKTIR.
Tarihleri sıkıntılı olarak geçen İran ve İsrail geçmişte yaşadıkları soğuk savaş dönemlerini
Sıcak bir savaşa dönüştürdüler.
Savaşın kazananın olmadığı bir Dünyada yaşıyoruz.
Çağımız Dünyasında Büyük iskender,Cengizhan veya Daryus gibi ülkeleri ele geçiren imparatorluk dönemlerinin maddi manevi şartları kalmamıştır.
Çağımız artık insan hakları Barış Demokrasi ve diplomaside etkin olan ülkelerin kazanma dönemidir.
Ancak bu kriterlere rağmen caydırıcı bir güç amacıyla her zaman güçlü bir orduyada ihtiyaç duyulmaktadır.
İsrail’in siyasi ve askeri olarak Yüz yıla yakın bir suredir.
Arkasında ABD durmaktadır.
Ancak İran’ın arkasında
Ticari ilişkiler dışında herhangi güçlü bir ülkeden bahsetmek mümkün değildir.
Ben daha önceki yazımda
İran’ın son bin yılık süre içinde bölgesinde dostu olmayan bir ülke olarak tarihinde toplumsal olmayan Şii ideolojisi önderliğinde bir bölge sisteminin egemenliği peşinde olduğunu yazmıştım.
Ali Hameney kusura bakmasın bugün İsrail ve ABD ile savaşmaktadır.
Bu şavaşı kazanma şansı yok denecek kadar zayıftır.
Ben İran için kurtuluş umudunu görüyorum.
Son dönemlerde Ortaduğuda kör topal kendini kabul ettiren tek bir toplumsal lider vardır.
Oda Türkiye cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğandır.
Sayın Erdoğan bu savaşı durdurmak amacıyla eline bir Barış meşalesini almıştır.
Bir kaç küçük vekâlet devletçikler dışında Yalnız bir ülke olan İran’ın tek seçeneği Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğananın eline aldığı insani nedenlerden dolayı
Barış meşalesine destek vermesi olacaktır.
Kanımca bu Barış sürecine Tüm Ortadoğu’da bulunan Müslüman ülkeler destek verecektir.
Çünkü savaş yarın bu ülkelerinde başına bela olacaktır.
İran ciddi olarak bu Barış sürecine destek verirse
Yarın İsrail bu Barış sürecinde yan çizerse
İran en azından Ortadoğu halklarının desteğini arkasına almış olacaktır.
Ancak İran’ın bu Barışa yaklaşımı tarihte yaşadığı
güvensiz ilişkiler yerine
İnanca dayalı olan bir Barış ve Demokrasiyi amaç ederek ortaya çıkmalıdır.
Çünkü İran’ın Demokrasi yaklaşımı Dünya Demokrasi sürecinden çok uzak bir kulvarda durmaktadır.İran halkları Kürtler,Azeriler ve Belucilerin demokratik haklarını tanıyarak kucaklayarak bir neticeye varabilir.
Aksi taktirde Süper güçler
Irakta olduğu gibi zoraki olarak bu ülkeyi bölünmeye götürürler.
Bu şekilde bir Barış süreci
İran’ın ekonomik ve askeri olarak kalkamayacağı bir yükün altına girmesi olacaktır.
Onun için zararın neresinden dönülürse kardır.
Sayın Erdoğanın tuttuğu meşale altında yürümeye devam ederse
İran devleti kazançlı çıkacaktır.
Bizden söylemesi anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna azdır.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti,tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

İRAN ORTADOĞUDAKİ iHANET TARİHİ İLE YÜZLEŞİYOR İnsanlık tarihinde Her ülkenin kendine göre bir ihanet ve onur sicili var...
13/06/2025

İRAN ORTADOĞUDAKİ iHANET TARİHİ İLE YÜZLEŞİYOR
İnsanlık tarihinde Her ülkenin kendine göre bir ihanet ve onur sicili vardır.
Ancak İran İslamın teorisyeni ve hiç bir savaşta yenilmeyen efsanevi kahraman devrimci Halife HZ ALİNiN
İranlı bir Mecusi tarafından namazda şehit edildikten sonra hem nalına hem mıxına bir politika ile şii bir ideoloji ile insan haklarına dayalı olan İslamın adalet sistemini altüst ederek bu günlere gelmiştir.
İslamın adaleti üzerinde kurulan Devrimci sistemi parçalayarak islam yerine şahsi çıkarları ön plana çıkaran Ve imparatorluğa dönüştüren Emevi hükümdarı Muaviye ve İran’ın Şii sistemi olmuştur.
Son bin yıldır İran sadece Selçuklular ile Osmanlı devleti savaşmıştır.
İslam Tarihinde aynı çizgiyi taşıyan Roma,Bizans ve Haçlı savaşlarında Selahaddin Eyyubi,Alpaslan ve Fatih sultan Mehmet cephesinde işgalci ve Emperyalist güçlere tek bir ok atmamıştır.
Sadece İslamı parçalanmaya götüren
Şii ideolojisi öncülüğünde
Türkiye’de Hizbullah Irak ve Suriye’de Haşdi şahbi
Lübnan’da Şii emel örgütü
ve Hamas,Yemende Husilerin vekâlet örgütlenmesi ve saldırı savaşları ile Ortadoğu’ya egemen olma hayali ile bugünlere gelmiştir.
Bu ideoloji sayesinde kendi ülkesinde bulunan Azeri , Kürt ve Beluci halklarının çoğunluğuna egemen olarak ülkesini ayakta tutmaya çalışmaktadır.
Siyasi düşüncelerinden dolayı İslam tarihinde bulunmayan idamlar ile şimdiye kadar yüzbinlerce müslümanı idam ettirmiştir.
İran’ın en büyük karakolu
olan Suriye’nin yıkılması ile eleri ve kanatları kırılmıştır.
Ayrıca İran Türkiye’de hiç bir zaman Barışın egemen olmasını istememiştir.
PKK kanalıyla hep körüklemeye çalışmıştır.
Bizat yaşadığım İran’ın Meşhur General Kasım Süleymani ile ilgili bir ihanetini anlatmak istiyorum.
2013 ve 2015 yılları arasında atşkes ortamında benim fiili olarak çok katkılarım oldu.
Ateşkes sürecinde ben Kandilden gelirken Talabani karakolunda 3 adet zırhlı siyah cipin durduğunu gördüm.
Ön arabada bir general üniformasını taşıyan birisi
Parmağıyla şöförüne beni işaret ediyordu.
Yanımdaki şöföre bu adamın kim olduğunu söyledim.
Bana general Kasım Süleymani olduğunu söyledi.
Ben o zaman Kasım Süleymani hakkında herhangi bir bilgiye sahip değildim.
Erbil köprüsüne geldiğimde Kerkük Valisi
Rahmetli Necmettin kerimi beni telefonla aradı.
Ben o zaman Çarçıra otelinde kalıyordum.
Bana çarçıra oteli yerine
Erbil Plaza devlet oteline gitmemi istedi.
Arabam orada otelin parası var dedim.Hiç önemli değil dedi.hepsini haledeceğini söyledi.Güvenli olan
O otele yerleştim.
Vali bey akşam otele geldi.
Beni uçakla İstanbul’a göndereceğini söyledi.
Arabam burda dedim.
Ve beni sabah erkenden
3 Peşmerge zırhlı araba denetiminde Habur’a kadar götürdü.
Sonradan öğrendimki
Ateşkese aktif destek verdiğim için ve ateşkese katkı sunan önemli insanlara Türkçe,Kürtçe ve İngilizce diliyle yazılan Barış ödüllerini muhataplara verdiğimden dolayı Ortadoğu’dan sorumlu İranlı general beni Çarçıra otelinde infaz edecekti.
Ben hayatımı Rahmetli Necmettin Kerimiye borçluyum.
Ortadoğu’da Barış Savaştan daha zordur.2015 ten bugüne kadar bir daha
Erbil’e gitmedim.
İran Türkiye’nin asla dostu olamaz.
Halen 1000 yılık düşmanlığı devam etmektedir.
Türkiye’ye karşı aleni bir düşmanlığı kapalı olarak halen devam etmektedir.
Onun için İran’a yapılan saldırıların siyasi sıtrateji dışında bizi ilgilendirmemesi lazımdır.
Ben daha sonra yaşanan bu tehlikeli sıkıntıları sayın cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğana bildirdim.
General Kasım Süleymani
ABD tarafından öldürüldüğü zaman sayın cumhurbaşkanımız İran’a başsağlığı mesajı göndermedi.Kendilerine tekrar teşekkür ediyorum.
En derin saygılarımı sunuyorum.
Geçmişin üzerine şimdilik bir çizgi çekelim.Zararın neresinden dönülürse insanlığın namına bir kardır.Bu İsrail saldırısından sonra inşallah İran kendi tarihi ile yüzleşerek kendini gözden geçirecektir.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti,Tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı








DEMİRLERİN DÜĞÜNÜ KİTLESEL DENGELERİ BİR ARAYA GETİRDİ Yeminli Muhasebeci Fethüllah Demirin oğlunun düğünü önemli insanl...
12/06/2025

DEMİRLERİN DÜĞÜNÜ KİTLESEL DENGELERİ BİR ARAYA GETİRDİ
Yeminli Muhasebeci Fethüllah Demirin oğlunun düğünü önemli insanları bir araya getirdi.
Siyaset sivil toplum,kanaat önderleri ve Kızıltepe profesyonel gazetecileri tam kadro katıldılar.
Düğüne Barış Aktivisti,Tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı Cemil Aydoğan,Mardin dönem Milletvekili Nihat Eri,Mardin Tic san oda bşk
Hatip Çelik,Kızıltepe tic oda bşk Mehmet Şahin,
Kanaat önderi Süleyman Çelik Mardin gazeteciler ve yazarlar cemiyeti başkanı Abdülkadir Üründü,Kanaat önderi Süleyman Durak,Kanaat önderi Mehmet Salih Yiğit,Anadolu gazeteciler cemiyeti sekreteri ve Trt muhabiri İbrahim Aydoğan,Sabah gazetesi temsilcisi Halit Solhan,
Ekol tv ve Trt Kürdi muhabiri Selman Güneş ,Serbest gazeteci Farac Çobanoğlu,Mardin life ve Rehber Tv temsilcisi Mehmet Salih Keskin katıldılar.
Mevlüt şeklinde yapılan düğün töreni verilen yemek programı ile sona erdi.

TAZİYE YEMEKLERİNİN KALDIRILMASI İLE İLGİLİ MARDİN VALİSİNE TEŞEKKÜR MESAJI Bundan yaklaşık 4 yıl önce dönemin Valisi sa...
09/06/2025

TAZİYE YEMEKLERİNİN KALDIRILMASI İLE İLGİLİ
MARDİN VALİSİNE TEŞEKKÜR MESAJI
Bundan yaklaşık 4 yıl önce dönemin Valisi sayın Mustafa Yaman
Başkanlığında benimde yer aldığım 5 kişilik bir kanaat önderi heyetiyle beraber taziye yemeklerinin insan hakları na uygun olmayan bir mağduriyete neden olduğu anlayışından hareket ederek yasaklama kararına destek verdik.
Ancak 3 yılık bir corona salgının devam etmesi sonucunda irademiz dışında bu programın devre dışı kalmasına neden oldu.
İkinci programın hayata geçmesi dileğiyle gazeteciler toplantısında
Mardin Valisi sayın Tuncay Akkoyuna taziye yemeklerin kaldırılması amacıyla yeniden bir talepte bulundum.
Taziye yemeklerinin kaldırılması amacıyla büyük bir çaba gösteren ve Mardin genelinde şimdiye kadar başarı ile devam eden
Taziye programının başaktörü olan Mardin Valisi sayın Tuncay Akkoyuna, ilçe Kaymakamlarına, ilçe Müftülerine ve cami imamlarına kurumsal olarak teşekkür ediyoruz.
Tüm halkımızı şifayi veya yazılı olarak bu sürece destek vermeye davet ediyoruz.
Saygılar sunuyoruz.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti.Tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

BAZI İNTERNET MİKROPLARINA KARŞI BAYRAMLAŞMA PROGRAMINI SABOTE EDENLERE İNAT ÖZET OLARAK YENİDEN YAZIYORUM.2018 ve 2019 ...
08/06/2025

BAZI İNTERNET MİKROPLARINA KARŞI BAYRAMLAŞMA PROGRAMINI SABOTE EDENLERE İNAT ÖZET OLARAK YENİDEN YAZIYORUM.
2018 ve 2019 Mardin Büyükşehir Belediye başkanlığı sürecinden
son 6 aylık süreye kadar
AKPARTİ nin hiçbir etkinliğine haklı olarak iştirak etmedim.
Ben inançlı ve insan hakları Barış ve Demokrasi kiriterlerine bağlı olan bir Barış Aktivisti olarak bilerek hiç kimseye ihanet etmedim.
Benim her insan gibi elbette irade dışı hatalarım olmuştur.
1996 tarihinden 2001 yılına kadar İHD İnsan hakları Mardin şube başkanlığını kurdum.
İnsanlık tarihine geçecek
bazı hizmetlerde bulunduk.
Türkiye’de Refah partisi Van Milletvekili Fethüllah Erbaş başkanlığında ve benim koordinatörlüğümde Zap kampında PKK nin elinde bulunan 9 esir askerimizi
Alarak sağ salim evlerine ulaştırmayı sağladık.
Bize karşı Karanlık olan bir Kemalist sistem bizi mahkum etmek için yeri göğü inlettiler.
Ülkemizde gerçek anlamda hiçbir siyasi partiye angaje olmadan
hak ihlalleri ile ilgili vicdani olarak görevlerimizi yerine getirdik.
6 yılık başkanlığım süresinde uluslararası insan hakları alanında üç ödül aldım.
Ve Türkiye’de en fazla insan hakları ve Barış ödüllerini aldım.
1999 da Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Belçika’nın Brüksel kentinde ilk defa Türkiye’yi temsilen Dünya insan hakları konferansına katıldım.
Ve Milli bir ünvan kazandım.
6 yıl içinde 17 sefer uluslarası insan hakları konferanslarına katıldım 1’5 yılım Avrupa’da geçti.
En büyük hatam uluslararasında bu kadar hizmet imkanlarına sahipken 2000 yılında HADEP genel merkezine
Parti meclisine girmem oldu.
Tarihi bir hataydı.
Pişman oldum.
Ancak yapılacak bir şey kalmamıştı.
2003 yılında HADEP in ismiyle DEHAP Mardin İl kongresinde ipler kopmaya başladı.
DEHAP genel merkezi
Pısırık bir insanı il başkanlığına aday gösterdi.
Bende genel merkez üyesiydim.
Mardin halkı bu isme sıcak bakmadı.Ve benim üzerimde büyük bir baskı kuruldu.
Ben aynı zamanda Mardin Demokrasi platformu sözcüsüydüm.
İHD ve tüm STK başkanları bizim safımızda yer aldılar.
Ben genel merkeze karşı
Doğru cephenin önderliğini yapmak zorunda kaldım.
Ve Türkiye’de ilk defa DEHAP genel merkezini Mardin’de yenmeyi başardık.
Kendi insan hakları saymanımı il başkanı yaptım.
Yer yerinden oynadı.
Aleyhimde yalana dayalı olan büyük bir kampanya
oluşturdular.
Benim için tek bir seçenek kaldı.
Parti üyeliği ve PM üyeliğinden istifa ederek 20 yıl aradan sonra yeniden öğretmenliğe Rahmetli Dengir Fıratın memleketi olan Adıyaman’da göreve başladım.
2008 de Dengir Fırat benim tayınımı Ankara’da Başbakanlık basın yayın ve enformasyona danışman olarak naklen atamamı sağladı.
Benim için yeni bir sayfa açılmıştı.
Ancak benim görev yaptığım kurumda iyi bir genel müdür olmasına rağmen Feto ve Ergenekon’un mücadele alanıydı.
8’5 aylık bir süreden sonra istifa ederek Mardin’e öğretmen olarak geri geldim.
2009 da rahmetli Dengir Fırat ben hac farizesini yerine getirdiğim bir ortamda bana AKPARTİ den Kızıltepe belediye başkan adaylığını teklif etti.
Hac dönüşü bu teklifi kabul ettim.
Büyük bir kitle desteğine sahip olmama rağmen bu seçimi kaybettim.
Meğer hiçbir sandıkta AKPARTİ nin tek bir sandık üyesi yoktu.Katılım yüzde 30 du.
Saat 15 ten sonra seçime katılmayan binlerce seçmenin oylarını gayri meşru kulanarak seçimi benden aldılar.
Devlet ve halk bu seçimin kimin kazandığını çok iyi biliyordu.
Bunu bildikleri için 2019 Mardin Büyükşehir belediye başkanlığını 2018 de AKPARTİ genel merkezi bana teklif etti.
Bende 2009 un revanşını
Kazanmak amacıyla kabul ettim.
Temayülde AKPARTİ tarihinde yüzde 80 gibi yüksek bir oyla birinci oldum.
Merkez beni Ankara’ya davet etti.
Yerel yönetimlerden sorumlu olan Sayın Salih Fırat beni odasına davet etti.
Bana Cemil başkan sadece senin dosyanı Küllüyeye göndereceğiz.
Diğerleri hikayedir.
Git keyfine bak dedi.
Çıkarken AKPARTİ MKYK üyesi Sayın Orhan Miroğlunun beni kapıda beklediğini gördüm.
Beni odasına davet etti.
Cemil başkan dedi siyasi konjonktür değişti.
Sen o üç sayfalık efsanevi özgeçmişinde bulunan tüm Barış kelimelerini çıkar. Yoksa genel merkez seni aday yapmaz dedi.
Orhan dedim.
Bu Barış kelimeleri benim büyük bedeller vererek
kazandığım yazılı tarihimi oluşturmaktadır.
Benden söylemesi dedi.
Sanki siz bu başkanlığı kazanmışsınızda ve bana teklif ediyorsunuz.
Ben HDP nin içinde bana bağlı olan gerçek dostların sayesinde kılıcım ve kalkanımla vuruşarak kazanmaya çalışacağım.
Eğer bir parti benim adaylığım karşılığında benim hayatım pahasına mücadele ettiğim.
Barış ve Demokrasiyi özgeçmişimden silme karşılığında şaibeye neden olacak bu adaylığı bana veriyorsa bu adaylığın canı ceheneme
diyerek odayı terketim.
Ve genel merkezden Cumhurbaşkanımızın haberi dışında ekonomik rant karşısılığında bir karanlık ekibin kurbanı olarak tasfiye oldum.
Bu olayı yaklaşık bir yıl önce Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğana bildirdim.
Muhtemelen sayın Miroğlu bu vahim olaydan dolayı son büyük kongrede tasfiye oldu.
Bende 2018 den bu yana
Sayın Cumhurbaşkanımızın benim üzerimde hakkı olduğu için bana vermiş olduğu özel Messenger kanalıyla Türkiye’de ve uluslararasında vakıf olduğum sorunları yazarak kendilerini haberdar ediyorum.
Ancak AKPARTİ ile resmi anlamda tüm ilişkilerimi kestim.
İl başkanı olarak atanan
Sayın Mehmet Uncunun atanması ile beraber bu siyasi etkinliklere yeniden katılmaya karar verdim.
Tüm kamuoyunun internet hırsızları dahil olmak üzere, bu yaşanan gelişmelerden haberdar olmalarını diliyorum.
Saygılar sunuyorum.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti,tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

BARIŞ AKTİVİSTİ AYDOĞAN KURBAN BAYRAMINI KUTLADI Barış Aktivisti,tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı “...
04/06/2025

BARIŞ AKTİVİSTİ AYDOĞAN KURBAN BAYRAMINI KUTLADI
Barış Aktivisti,tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı “Cemil AYDOĞAN”
Kurban bayramını kutladı.
İnsanlık ve İslamiyet tarihinde bayramlar Toplumsal uzlaşma Barış ve kardeşliği amaç etmektedir.
Ortadoğu’da Emperyalist ve siyonist sistemin işgalci ve ırkçı baskılarında binlerce insanın katledildiği ve bu katliamın halen devam ettiği bir ortamda özgür ve vicdani olarak bu bayramı kutlamanın mümkün olmadığını söyledi.
Bu kurban bayramında
Başta sayın Erdoğan ve sayın Bahçelinin girişimleriyle ülkemizde devam eden! Barış ve Demokrasinin herkesi kucaklayan bir sistem ile beraber silahsız bir ortamın hayata geçmesi dileğiyle,Ortadoğu ve tüm Dünyada zulüm,şiddet kan ve gözyaşının bitmesi amacıyla ailenize,ülkemize ve tüm insanlığa Barış ve hoşgörü getirmesi amacıyla Kurban bayramınızı kutluyorum
En derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
açıklamasında bulundu.
HABER:
Mardin GZT,Yurthaber gazetesi ve Mezopotamya gazeteciler cemiyeti basın yayın kurumları

ERDOĞAN VE BAHÇELİ BARIŞ İÇİN TARİH YAZARKEN KILIÇDAROĞLUDA YARGI  KARARI İLE PARTİSİNDE İADEYİ İTİBAR KAZANIYOR        ...
03/06/2025

ERDOĞAN VE BAHÇELİ
BARIŞ İÇİN TARİH YAZARKEN KILIÇDAROĞLUDA YARGI KARARI İLE PARTİSİNDE
İADEYİ İTİBAR KAZANIYOR
Cemil AYDOĞAN
Türkiye’de son dönemlerde önemli derecede bir bağırsak temizliği yapılıyor.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ve sayın Devlet Bahçeli İmralı’da Öcalanın talimatıyla PKKnin fesih kararı ve silahların bırakılma açıklaması ile
Türkiye’de Barış içinde demokratik bir devrimin zemini yaratılmaktadır.
Bazı marjinal olan Türk ve Kürt Milliyetçileri dışında
Ayakları havada olan bazı aydınlar dışında tüm Türkiye halklarının bazı eksiklikler ile beraber bu sürece aktif desteği devam etmektedir.
Çünkü en kötü Barış en iyi savaştan daha iyidir.
1000 yıldır beraber olan Dünya tarihinde Selahaddin Eyyubi,Alpaslan, yavuz Sultan Selim,Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal ile beraber Zulüm imparatorluklarına karşı
Silinmesi mümkün olmayan tarihi itifaklar ile insanlık tarihine önemli zaferler kazandırmıştır.
Eksik olan bu Barış kervanı yolda düzelecektir.
İnsanlık tarihi bu kervanı oluşturan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile sayın Devlet Bahçeliyi yazacaktır.
Bu Barış süreci Türkiye coğrafyası için çok daha önem taşımaktadır. Türkiye sürecinde Öcalanın DEM girişimi ile beraber Demokratik bir sürecin hayata geçmesinde karar kılınması bir anlamda Türkiye’de sorunun çözülmesini beraberinde getirmektedir.
Artık DEM partisi bu ülkede neyi ekmişse onu biçecektir.Eski siyasal seviyeleri zayıf olan siyasetçiler ile bu şartlarda başarılı olması mümkün değildir.
Artık güçlü siyasi kadroları bulursa ekonomik projeler ile kendilerini Türkiye halklarına kabul ederse
Demokratik siyaset kulvarında yoluna devam edecektir.
Yok eğer eskiden olduğu gibi bedel ve şehitlik üzerinden aday tespitleri olursa maalesef DEM parti Demokrasi sürecine cevap vermeyen bir parti olarak barajın altında kalarak siyaset tarihinde kitle desteğini kaybeden bir parti olarak yaşamına devam edecektir.Ve geçmişte yaşanan siyasi bölge efsaneside sona erecektir.Kürt Demokrasi mücadelesindende yeni alternatifler ortaya çıkacaktır. #
Suriye coğrafyasında Mazlum Abdi’nin PKK kararı bizi bağlamıyor kararı ülkemize karşı daha ciddi bir bağlılık getirmektedir.
Mazlum Abdi Mesut Barzani’ye bağlı olan ENKS ye yanaşarak ortak kararlar almaktadır.
Suriye’de bu ortamda bir federal Kürt sisteminin zemini mümkün değildir.
Suriye devletine bağlı olan demokratik hak ve özgürlüklerini kazanan bir otonom sistemi amaç etmesi mümkün olabilecektir.
Şu anda Ortadoğu’da
Türkiye’nin en sadık müttefiklerinden biri olan
Irak Kürdistan bölgesel yönetimin başkanı Mesut Barzanidir.
Bu demokratik sistem Türkiye Cumhuriyetine sadece güçlü bir mevzi olarak tarihte olduğu gibi Ortadoğu’ya güçlü bir siyasi ve askeri köprünün kurulmasınıda beraberinde getirecektir.
Burayı geçelim.İranda PJAK örgütüde Öcalan kararının kendilerini bağlamadığını söylemiştir.Bu Aşamada PJAK İran’da diğer Kürt partilerine göre halk desteği olmayan marjinal bir parti durumundadır.
Onun aldığı karar bir anlamda yok hükmündedir.
30 haziranda Şaibeli CHP
Kongresi ile ilgili önemli bir karar verilecektir.
Mahkeme CHP nin iki kongresinide
geçersiz sayacaktır.
Muhtemelen Yetki sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetim kuruluna devredilecektir.
Kendi partisi içinde belgelere dayalı olan bunca hançer yarasından sonra partide palazlanan bazı sahtekarların Atatürk’ün partisinden bahsetmeye ve Kılıçdaroğludan fedakarlık istemeye hakları kalmamıştır.
Birde bu siyaset yalakaları Kılıçdaroğluyu halen tehdit etmeye devam etmektedir.
Kendisine görev verildiği takdirde ilk etapta isimleri
Şaibeye karışan tüm rantçı insanları tasfiye etmelidir.
Ve güçlü bir şekilde Barış sürecine aktif bir şekilde
Destek vermesi olmalıdır.
Bu cesur kararlardan Türkiye Demokrasi mücadelesi kazanmış olacaktır.
Bir Kürt atasözü ile yazımı bitirmek istiyorum.
Bir kavgada haklı olan alta düşmüştür.
Haksız ise üstedir.
Alttaki insan kendi haline düşmüştür.
Aracıların devreye girmesi ile haklı olan alta olan sessizliğini korurken üste olan rahat durmuyor sözü günümüze kadar devam etmektedir.
Yaralı olarak mağdur olarak alta bulunan Kılıçdaroğlu sessizliğini korurken.
Kendisine rant karşılığında ihanet edenlerin tehditleri halen devam etmektedir.
Bu haksızlığı bulan tüm mahkeme üyelerine teşekkür etmek lazımdır.
Korkaklar tarihe not bırakamazlar.
Cesur insanlar ancak tarihi kararlara imza atarlar.
Ve duyarlı halkımız zalime karşı daima mazlumun yanında yer almıştır.
Gaddar ve zalimler bu haklı kavgalarda kaybetmeye mahkum olmuştur.
“CEMİLESOR”
Barış Aktivisti tarihçi yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

BARIŞ AKTİVİSTİ VE ANADOLU GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI AYDOĞAN AKPARTİ İL KOORDİNATÖRÜ YUSUF COŞKUNA KENDİ YAZDIĞI KIZI...
31/05/2025

BARIŞ AKTİVİSTİ
VE ANADOLU GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI AYDOĞAN AKPARTİ İL KOORDİNATÖRÜ YUSUF COŞKUNA KENDİ YAZDIĞI KIZILTEPE TARİHİNİ HEDİYE ETTİ.
Akparti il danışma toplantısı İl milli eğitim müdürlüğü konferans salonunda yığınsal bir kitle ile yapıldı.Divan başkanlığına İl başkanı Mehmet Uncu Divan kurulunada Mardin Milletvekili Faruk Kılıç ile Mardin milletvekili Muhammet Adak seçildi.İl başkanı Uncu Barış süreci ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.Millletvekileride il sorunlarına objektif olarak cevap vermeye çalıştılar. Bu toplantı il genelinde Sivil toplum Basın yayın ve önemli kanaat önderlerini bir araya getirdi. Akparti İl danışma toplantısına davetli olarak bulunan,
Uluslar arası af örgütü ödülü,Unisef Fair Play ödülü ve Paris’te Milenyumda insan hakları ve Barış ödülü sahibi Barış aktivisti ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı Cemil Aydoğan kendi yazdığı 7 nci kitabı olan Kızıltepe sosyal ve kültürel tarihi kitabını imzalayarak Akparti Mardin il koordinatörü Yusuf Coşkuna hediye etti.
“Aydoğan”Ayrıca sayın Coşkunu Türkiye’de en fazla insan hakları ve Barış ödülleri ile beraber Atletizmde kazandığı Uluslararası Mezopotamya kupası
Ve Başbakanlık döneminde sayın Recep Tayyip Erdoğanın
Siyaset akademisine katkılarından dolayı kendisine ıslak imza ile verdiği teşekkür beraratınında bulunduğu
Kendi ismi ile Kızıltepede bulunan kültür müzesine davet etti.
Mardin il koordinatörü Yusuf Coşkunda sayın Aydoğanı sosyal medyadaki yazılarından dolayı yakından tanıdığını söyledi.
Kendisine hediye edilen kitaptan dolayı Barış Aktivisti sayın Cemil Aydoğana teşekkür ettiğini söyledi.
İlk fırsatta kendi ismiyle kurulan Bu tarihi kültür müzesini ziyaret edeceğim açıklamasında bulundu.
HABER:
Mardin GZT,Yurthaber ve Mezopotamya gazeteciler cemiyeti basın yayın kurumları

Address

Kızıltepe
Mardin
47400

Telephone

+5321358893

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti:

Share

Kuruluş

1984 yılında Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti ismi ile kurucu gazeteci arkadaşlarımızla beraber kuruldu. 12 Eylül’ün Yasadışı uygulamaları ile kapatıldı. 1999-2000 yılları arasında yeniden Gazeteci arkadaşlarımız ile Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti ismi ile Kurumsal olarak göreve başladık, MGC aktif olarak halen toplumsal alanda görevine devam etmektedir.