02/08/2025
Midyat’ta Kanaat Önderliği Gelenek görenek değerlerini Yitiriyor!!
Bir zamanlar Midyat’ta kavganın yerine barışı, kibrin yerine tevazuyu koyan; zengin-fakir ayrımı yapmaksızın herkesin derdine koşan büyüklerimiz vardı: Abdullah Taş, Feremez Aslan, Şehmus Çelebi ve adını sayamadığımız nice kanaat önderleri…
Onlar yalnızca söz sahibi insanlar değil, toplumun vicdanıydı.
Midyat’ta huzuru sağlayan, insanları birbirine düşman değil kardeş kılan bu öncüler; büyüklere saygıyı, küçüklere merhameti yaşam tarzı haline getirmişlerdi.
Bu kanaat önderlerinin asıl gücü:
İnançlarına bağlılıkları,
Bölgede yaşayan seyyidlerimizden ve alimlerden aldıkları güç kurdukları saygı temelli ilişkiler,
ve iyi günde kötü günde devletin yanında dimdik durmalarıydı.
Eskiden büyüklerin kanaat önderlerine karşı korkusu değil, derin bir saygısı vardı.
Onlar da çevresindeki herkese —zenginiyle fakiriyle— sahip çıkar, kimseyi dışlamazdı.
Ama artık Midyatlıların aklında tek bir soru var:
“Peki ya şimdi?”
Günümüzde kanaat önderliği makamı ya suskunlaştı ya da menfaat ilişkileri içinde anlamını yitirdi. Gerçek önderlerin sesi, gösterişin ve siyasetin gürültüsü arasında silikleşti. Oysa Midyat gibi kadim bir şehir, bu boşluğu daha fazla taşıyamaz.
🕊️ Bu üç kanaat önderinin —Abdullah Taş, Feremez Aslan, Şehmus Çelebi— temsil ettiği değerler yaşatılmalıdır.
Şunu unutmamalıyız ki; bir memleketi ayakta tutan ve koruyan, maddiyat değil, manevi değerlerdir.
Maddiyat geçicidir. Ancak saygı, dürüstlük, adalet ve merhamet kalıcıdır.
⸻
🧭 Gerçek Midyatlı Olmak Bedel Ödemektir
Midyat halkı artık şunu sorgulamalıdır:
Kimin kime ne faydası olmuş, ne kadar para harcamış, ne kadar yatırım yapmış, hangi makama getirilmiş… Bunların hiçbiri, bu topraklar için gerçek bir değer değildir.
Asıl mesele şudur:
Bu topraklar için kim yeri geldiğinde bedel ödemeye hazır?
Gerçek Midyatlı olmak; canı pahasına örfünü, adabını, kültürünü ve bölgemizdeki inançları korumak, çocuklarımızı korumaktır.
📣 Çocuklarımızı bu değerlerden uzaklaştırırsak, sadece geçmişimizi değil, geleceğimizi de kaybederiz. Vesselam…