11/08/2024
https://k.kwai.com/p/eCsIuSmE
KONUNUN DAHA İYİ ANLAŞILMASI İÇİN BAKIŞ AÇIMIZI, PERSPEKTİFİMİZİ GENİŞLETELİM.
😈ŞEYTAN👹 İSRAİL👺MARKA ÜRÜNLERİNİN REKLAMINI NASILDA YAPTIRIYOR/YAPIYORUZ. 😂🤣 HEY GİDİ HEY ÜSTÜN ZEKALI TÜRK MÜSLÜMAN KARDEŞLERİM.
ŞU SIRALAR SOSYAL MEDYADA İSRAİL MARKA ÜRÜNLERİ BOYKOT AMAÇLI LİSTE HALİNDE BİZİM TÜRK MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZ YAYINLAMAKTA. İSRAİL MARKALARINDA REKLAMIN İYİSİ KÖTÜSÜ OLMAZ. HEMDE GÖRSELLİ LİSTE HALİNDE ÜCRETSİZ.
GÜYA BU TÜRK MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZ BİRŞEYİN FARKINDA, FARKINDALIK YARATACAKSA TÜRKİYE TİCARİ SİCİL GAZETESİNE BAKARAK GIDADA, TEMİZLİK ÜRÜNLERİNDE, İÇECEKTE, TEKNOLOJİDE, TIPTA, ECZACILIKTA, KONFEKSİYONDA, KUNDURADA, OTOMOBİLDE VB... KİMLER KİMLERLE TİCARİ ORTAKLIK YAPMIŞ GÖRSÜNLER. YERLİ-MİLLİ ÜRETİM TÜRK FİRMA MARKALARININ LİSTE HALİNDE YAYINLAYIN, REKLAMINI SOSYAL MEDYADA YAPINDA SAMİMİ TÜRK MÜSLÜMAN OLDUĞUNUZA/OLDUĞUMUZA İNANALIM.
MAALESEF YERLİ-MİLLİ ÜRETİM MARKAMIZ YOK VEYA OLSADA HEPSİNİN FORMÜLİZE EDİLMİŞ, DNA'SIYLA OYNANMIŞ HAM MADDESİ VE TEKELİ İSRAİL, AMERİKA, İNGİLTERE, AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNİN, RUSYA, ÇİN, JAPONYA VB... EMPERYALİST, KAPİTALİST ÜLKELERİNİN ELİNDE.
UNUTMAYIN, İSRAİL, AMERİKA, İNGİLTERE, AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNİN, RUSYA, ÇİN, JAPONYA VB... MEVCUT MARKALARI DIŞINDA GIDA, İÇECEK, TEMİZLİK VB...ÜRÜNLERİNDE SAHİP OLDUKLARI FASON BAŞKA MARKALARLA YİNE ÜRÜNLERİNİ ÜRETİP BU MÜSLÜMAN MİLLETE PAZARLIYOR. HER HALÜKARDA KAZANIYORLAR. BİZLERE BOYKOT ADI ALTINDA SOSYAL MEDYADA GÖRSELLİ LİSTE HALİNDE ÜCRETSİZ REKLAMINI YAPMAK DÜŞÜYOR. BAKIN EMPERYALİST BU MARKA VE KURULUŞLARIN BOYKOT ADI ALTINDA REKLAMINI YAPTIĞIMIZDA SESLERİ ÇIKIYOR MU? ÇIKMAZ. REKLAMIN AMACI BEYİNLERE SOKUP HİPNOTİZE EDEREK ÜRÜNÜNÜ PAZARLAMAK.
Yahudi ve emperyalist ülkeler Turgut Özal'ın getirdiği, Serbest Gümrük Birliği ve Ticari antlaşmalarıyla, serbest piyasa ekonomisi dediğimiz ürününün ilk girdisiyle-çıktısıyla pazarlama ve dağıtım, müşteriye parekende eliyle ulaştırılmasında liberal anlamda fiyatının belirlenmesi bağımsız bırakılmıştır. Denetimini Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Ormancılık Bakanlıkları işbirliği ile illerde Vali, ilçelerde kaymakam, Belediye'de ilgili birimler yapması gerekiyor. Ama, ülkemize döviz getirecek yabancı yatırımcı çekmek amaçlı her türlü ticari üretim ve ithalat sektöründe ülkeye yerleşmiş her şeyin üzerinde yabancı kuruluşlar ve elleri her yere uzandığından maalesef devletin yetkili mercilerinin elleri kolları bağlı, siyaseten atandıkları için mevki ve makam kaybetmeme ve başka kuruluşlara sürgün olma, aile düzenlerinin bozulmaması içinde siyaseten üstten emir gelmediği sürecede kanunlara aykırı olsada bir duruş sergileyip kanunların emrettiği şekilde davranış dahi sergilemeyip sermaye şirketlerine boyun eğiyorlar ve hatta tehdit dahi ediliyorlar. Millet olarak birlik ve beraberlik içerisinde olup, duruşunuzu/duruşumuzu Yahudi ve emperyalist marka ürünlerin ülkemizdeki üretim tesislerini(fabrika-atölye), ithalatını ve bu ülkede onlara destek amaçlı ihracatını boykot etmeniz gerekirken, tam tersi en son alıcı olan müşteri odaklı markaları boykotu destekliyoruz. Yine söylüyorum Ticari sicil gazetesine bakarak, adresine göre bizzat yerine giderek, yerli ticaret işbirlikçilerine ve yabancı ortaklarının kurmuş oldukları kuruluşları ifşaa edelim. Bak o zaman bireysel/STK'lar olarak tehditler bizlere nasıl başlıyor.Mahkemeye gidip hakkımızı aramaya çalışsak yine bizler suçlu çıkarız. Çünkü, hükümeti elinde bulunduranlar, yargıyı elinde bulundurmazlar mı? Ama, mücadeleyi millet olarak topyekûn bizler başlatmalı ve bunları Türkiye'deki işbirlikçileri kovmalıyız. Bu ekonomik istikbal savaşı kanlı mı olur, kansız mı olur bilinmez. Yoksa, bunlarca dayatılana, manda ve himayeye, sömürüye ve fiyatlarını kendilerinin belirlediği pazarları olmaktan öteye gidemeyiz. Bu tür boykotlarda anlamını kısa sürede yitirir. Bunlar kendileri ve kendilerine hizmet eden çok zeki beyinler ve ülke insanları için gelecekte sorun yaşamamaları hayalini kurdukları dünya düzeninde hayatta kalabilmeleri için seçkin azınlığın olduğu zeki beşeri insan ve diğer canlı yaşam formlarının yaşam bulması için farklı ülkelerde ikliminde bulunan doğal yaşamdaki tohumları toplayarak gizli bilinnmeyen,özellikle bu tohumların bozulmadan milyonlarca yıl saklanabilmesi için kuzey kutbunda özel iklimlendirmeli tohum bankaları kurarak diğer fazlalık ve kendi istikballerine tehdit olan beyinsel ve zihinsel olarak gelişmemiş insan topluluğuna DNA'sıyla oynanmış tahıllı ve kimyasal içerikli gıda malzemelerini yedirerek hastalandırarak, kurdukları ilaç sanayileri ile ölünceye kadar atıl durumda olan ve kendilerince hizmet eden köle olan insan kolonisini sömürmek ve giderek gelecek kaynakların kıt olacağını bildiklerinden işlerine yaramayacak peçete gibi kullandıkları insan sayılarını azaltmak ve onlara hakim olmak. Yediğin ekmeğin hammadesi olan buğdayının DNA'sı oynayıp ancak tek sefer kullandığın kimyasal katkılı buğday tohumu vb... sizlere/bizlere yediriyorlar bunlar. Bunlar Fransız ihtilali ile, sanayi devrimiyle üniversitelerde okutulan Adam Smith, Karl Marx, klasik iktisat öğretileri fazlalık olan diğer insanların beyinlerine işliyorlar. Kendilerine hizmetkar ediyorlar. Hakikaten bunları tüm insanlığa reva gören çok zeki insan denilen elit zeki varlıklar bunlar.
Unutmayın, biz bunları 1980'li başlarında Zeki Müren'li Alo, Omo, Ariel reklamlarıyla davulla zurnayla karşıladık. İçimize öyle yerleştiler ki, öyle benimsedik ki gün geldi serbest piyasa üretiminde, tedariğinde, pazarlamasında her alana yerleşip büyük sermayeye, holdinglere geçmişten günümüze devlette sözü geçen ve karşılıklı çıkar ilişkisi siyasi ve bürokratik oligarşiyi oluşturdular. Bunların her alanda örümcek ağı gibi sarmal oluşturup parasal güçleriyle sözleri geçecek bu ülkede doğmuş büyümüş kanı bozuk yerli-milli adamları ve sermaye gruplarını üst perdeden satın alarak emelleri doğrultusunda kullanıp desteklediler. Bu zeki adamları kendi okullarında burslu okutup, onlara himayelerine alıp minnet borçlarını ödemelerini istediler. Stratejik öneme sahip şirketler kurdular veya bu öneme sahip devlet kuruluşlarına ve özel şirketlere yerleştirdiler. Aynı zamanda hukukun ve siyasetin içerisine soktular. Aynı, Fetö yapılanması gibi, bunlarda güzellemesi çağdaşlık, laiklik, Atatürkçülük, tarikatcilik, çağdaş ve ideolojik kemalist Genel Kurmay ve ordu düzeni, mezhepçilik vs... Siyasi parti liderlerini, hükümetleri ve ekonomiyi onlar belirledi ve yönetti. Dikkat edin siyasette bulunan sağcı-solcu başbakanlık bakanlık yapmış ve tarihe devlet adamlığıyla damga vurmuş kişilere bakın hepsi aynı üniversite okul mezunları sınıf arkadaşlığı yapmışlar, aynı öğreti ve eğitimi almışlar. Siyasete atılışları ve hainlikleri aynı. 2. Abdülhamit döneminde Fransa'ya genç yaşta eğitim alsınlar döndüklerinde ülkelerine her alanda daha iyi hizmet etsinler istenildi. Ancak, onlar Abdülhamit'e karşı Jön Türk olarak döndüler. İsrail kökenli işbirlikçileri ile Abdülhamit'i içten yıkıp, tahttan indirdiler. Payitahttaki tüm Osmanlı sultanlarını sürgüne gönderdiler. Yani oyun hep aynı, kısaca da her alandalardı.
Ne zaman çıkarlarına ters gelen bir şey yapıldı. Sanayide, üretiminde ambargo uygulayarak, ekonomiye ve siyasete müdahale edip dövizin, fiyatların yükselmesine neden oldular. Ekonomiyi ve halkı geçimle yüksek enflasyonla başbaşa bıraktılar. Utanmadan vatandaşa mikrofon uzatarak halini/ahvalinide haber yaptılar. Boykot halinde de kendi marka ürünlerini bu saf müslüman Türk milletine reklamlarını yaptırdılar. Oynadıkları oyun ne şeytanca farkındamısınız? Elbette değiliz.
YANİ, BATAKLIĞI KURUTAMADAN BU SİVRİSİNEKLERİ YOK EDEMEZSİN. FARKLI MUTASYONLARDA (MARKA VE KURULUŞLA) HAYAT BULURLAR HASTALIK BULAŞTIRMAYA DEVAM EDERLER. BUNLAR DÜNYA DEVLETLERİ'NE YÖN VEREN GÜÇLÜ SERMAYE KURULUŞLARI. VATANDAŞIN TOPLU ŞEKİLDE HAREKETİYLE BASKI OLUŞTURUP DEVLETİN BU TİCARİ SÖZLEŞMELERİ GÜCÜ YETİYORSA KHK'A FESHİNİ SAĞLAYIP, BU GÜÇ ODAKLARINI KOVACAK. AMA, DEVLET BUNU YAPABİLECEK GÜÇTEMİ DEĞİL. ÇÜNKÜ, BU EMPERYALİST ÜLKELERİ İLE İŞBİRLİKÇİLİK VE ORTAKLIK YAPAN YERLİ VE MİLLİ GÖZÜKEN KİŞİLERİN ŞİRKET SAHİPLERİ MECLİS'TE MİLLETVEKİLİ, CUMHURBAŞKANLIK'TA YARDIMCI, MÜSTEŞAR, BÜROKRAT, YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLARAK İMZA KARŞILIĞINDA MİLYON-MİLYARLAR ALIYORLAR. YANİ BİR ŞEKİLDE SİYASİ VE TİCARİ ÇIKAR İLİŞKİLERİ VAR. BU ÇIKAR İLİŞKİSİ DEVAM EDERKEN KOVABİLİRLER Mİ? SİZ DÜŞÜNÜN? YERLİ VE MİLLİ ULUSAL VE ULUSLARARASI BİR DÜZEYE GELMİŞ İYİ PAZAR OLUŞTURAN ÜRETİM, PAZARLAMA VE TEDARİĞİ KURUMSALLAŞMIŞ YERLİ-MİLLİ KURULUŞLARIMIZA YÜKSEK MEBLAĞDA KAR ORTAKLIĞI TEKLİF EDİYORLAR, DEĞERİNİN ÜZERİNDE PARA ÖDEYİP SATIN ALIYORLAR. BUNU YAPARKENDE ÇOĞU ZAMAN DÜNYA BORSASI'NA 7/24 AÇIK OLAN FARKLI ZAMAN ÜLKELERİN YEREL SAAT DİLİMİNDE OLAN BİST (AĞ ÜZERİNDE DİĞİTALLEŞMİŞ BORSA İSTANBUL) ÜZERİNDE DÜNYACA ÜNLÜ UZMANLAŞMIŞ SATIN ALINMIŞ PROFESYONEL BOKERLARI VE KİRALALAMIŞ INFLUENCERS İLE BİSTİ TEPETAKLAK YAPARAK TÜM HİSSELERİNİ ALARAK KONKORTO İLE İFLASIN EŞİĞİNE GETİRİP YILLARCA KAZANIM ELDE ETMİŞ YERLİ-MİLLİ KURULUŞLARI EKARTE EDİYORLAR. TÜM KURUMSAL SERMAYESİNE VE DENEYİMLİ PERSONELİNE YÜKSEK MEBLAĞLARDA ÜCRET ÖDEYEREK BOYUNDURUĞU ALTINA ALIYORLAR. KURUMSALLAŞMIŞ MARKASINI SATMAK İSTEMEYEN YERLİ-MİLLİ DURUŞ SERGİLEYENİDE TEHDİTLE YOK FİYATINA ELİNDEN ALIYORLAR. DEVLETİMİZDE MAALESEF YERLİ-MİLLİ OLANA SAHİP ÇIKMIYOR, ÇIKAMIYOR.‼️⁉️